Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1134 E. 2019/565 K. 27.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1134
KARAR NO: 2019/565

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 11/04/2011
KARAR TARİHİ: 27/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Müvekkili şirket ile davalılardan …Şti arasında 10/08/2007 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, Bu sözleşme ile ” …Yolu Üzeri 2 km. de kain ve … Tapu Sicil Müdürlüğünde … pafta, 2667 parsel, 28 cilt, 2681 sahife numarasında kayıtlı akaryakıt istasyonu ve müştemilatının işletmeciliği ve bayiliğinin davalı …Şti’ne verildiğini, 12/12/2000 tarihinde 25 yıl süre ile intifa hakkının tescil edildiğini, müvekkili şirketin akaryakıt inşaatı olarak 241.654,43 TL harcama yaptığını, yapılan bu harcamanın 25 yıllık süre ile anlaşmanın devam edeceği varsayımına göre gerçekleştiğini, rekabet kurulunun 187-57 sayılı kararı ile 18/09/2010 tarihinde son bulması konusunda mutabık kaldıklarını, 25 yıl devam edeceğinden dolayı anlaşma sağlandığını ve inşaat adı altında tank, otomasyon, altyapı tesisatı vs. gibi geri alınması mümkün olmayan harcamalar yapıldığını, harcama tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiz ile birlikte 263.071,21 TL nin müvekkiline iadesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılardan tahmiline karar verilmesini talep ettiğini bildirmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı …Şti vekili cevap dilekçesinde özetle, iş bu bayilik sözleşmesinin yaklaşık 10 yıl sürdüğünü, rekabet kurulu kararı olduğunu, müvekkili şirketin kusur ve kabahati olmadığını, sözleşme şartlarına uyduğunu, 18/09/2010 tarihinde sözleşmenin son bulduğunu, davacının taleplerinin bir dayanağının olmadığını, sözleşme gereği müvekkilin bütün edimlerini yerine getirmiş olduğundan bahisle davanın reddini talep ettiğini bildirmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 102 ve devamı maddelerine göre acentelik sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlıktan kaynaklı alacak davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyada toplanan tüm deliller, talep, cevap, bilirkişi raporu ve mahkememizin kabulüne göre; davacı vekili dilekçesinde, davacı şirket ile davalılardan … Şirketi arasında 10/08/2007 tarihli bayilik sözleşmesinin düzenlenmiş olduğu, akaryakıt bayiliğine konu akaryakıt istasyonunun bulunduğu Nevşehir ili, Nar Köyü, 2667 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı şirket lehine 12/12/2000 tarihinde 25 yıl süreli olarak intifa hakkının tesis edildiği, davacı tarafça rekabet kurulunun 05/03/2009 tarih, 09-09/187-56 ve 09-09/187-57 sayılı kararı ile 2002/2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliğinde şartları belirlenen muafiyet yararlanabilmek için alıcılar üzerine getirilen rekabet yasağının 5 yılı aşmaması gerektiği, uzun sürekli kira ve intifa hakkı tesisinin rekabet yasağının süresini fiilen uzatacak şekilde kullanılamayacağı, bu tür sözleşmeler bakımından 5 yılı aşan süreler için muafiyet koşullarının ortadan kalkacağı, 18/08/2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi 5 yılı aşan sözleşmelerin rekabet kurulu tarafından uygulanan azami hatte indirme ilkesi gereğince 18/09/2010 tarihine kadar tebliğde yer alan muafiyetten yararlanabileceği, davacı tarafça rekabet kurulu kararı gereği bayilik sözleşmesi ve intifa ilişkisinin 18/09/2010 tarihinde son bulması konusunda tarafların mutabık kaldıklarının belirtildiği, davacı tarafça davadaki talebin rekabet kurulu kararına dayalı olarak bayilik sözleşmesinin 25 yıl süre ile devam edeceğine olan inanç nedeni ile akaryakıt istasyonu için duran varlık- inşaat adı altında tank otomasyon altyapı tesisatı ve geri alınması mümkün olmayan harcamalar için davalılardan 263.071,21 TL alacak talebinde bulunulduğu, taraflar arasında ilk olarak 12/12/2000 tarihinde 25 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalandığı, daha sonra 01/09/2003 tarihli yeni bir bayilik sözleşmesi düzenlendiği, tarafların son olarak 10/08/2007 tarihinde yeniden bayilik sözleşmesi düzenlemiş oldukları, davacı tarafça …Noterliği’nin…yevmiye nolu 06/09/2010 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesinin 10/08/2010 tarihinde son bulduğundan bahisle davalı şirket uhdesinde bulunan kurumsal kimlik giydirme, ariyet malzemeleri, otomasyon sistemleri vs. ekipmanın 15 gün içinde iadesinin talep edildiği, süreden önce sona eren sözleşme nedeni ile 252.640,21 TL’nin davalılar tarafından ödenmesinin talep edildiği, aynı ihtarnamede intifa hakkından feragat edildiğinin davacı şirket tarafından bildirildiği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin ve intifa hakkının rekabet kurulu kararına dayalı olarak 18/09/2010 tarihinden itibaren sona erdirildiği, davalı akaryakıt bayiliğini işeten Kapadokya şirketi ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde akaryakıt bayilik inşaatı, tank otomasyon, alt yapı tesisatı gibi harcamalara ilişkin ticari defter ve belgelerinde bir kayıt bulunmadığı, davalı şirketin kendi harcamaları olarak idari bina, yıkma, yağlama, sondaj petrol sahası adı altında harcama yapıldığı, davacı …nin yaptığı harcamaları davalı Kapadokya şirketine fatura etmediği, defter ve kayıtlarında hiç bir kayıt olmadığının tespit edildiği, mahkememizce aldırılan 19/12/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda davacı … şirketi tarafından koça petrol ile ilgili olarak duran varlık akaryakıt istasyonu bedeli olarak toplam 241.654,43 TL inşaat harcamasının yapıldığının tespit edildiği, davacı şirket tarafından yapılan inşaat harcamasının davalı kapadokya koça şirketinin fatura edilmediğinin belirtildiği, bilirkişi raporunun yeterli ayrıntıda ve açıklıkta olmaması nedeni ile mahkememizce yeniden bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre, duran varlıklara ilişkin aktifleşme ve yatırım bedelinin belirlendiği, buna göre; kanopi işleri, yakıt tankları, akaryakıt istasyon- altyapı tesisat ve montaj, otomasyon altyapı, proje hizmet bedelleri olarak 241.654,49 TL yatırımın yapıldığının belirlendiği anlaşılmıştır.

Dava konusu uyuşmazlık davacı tarafça bayilik sözleşmesi ve intifa hakkı tesisinin rekabet kurulu kararı gereğince süresinden önce tarafların ortak iradeleri ile sona erdirilmesinden dolayı davacı tarafça akaryakıt bayiliği için yapılan kanopi işleri, yakıt tankları, akaryakıt istasyon- altyapı tesisat ve montaj, otomasyon altyapı, proje hizmet bedellerinin istenip istenilmeyeceği noktasındadır. Yargıtay uygulamasına göre bayilik sözleşmesi gereği ve her iki tarafın yararına yatırım olarak değerlendirilebilecek kalıcı yatırım bedellerinin istenemeyeceği, taraflar arasındaki sözleşmenin 5 yıldan fazla süre boyunca yürürlükte kaldığı ve uygulandığı, davacı tarafça yapılan yatırımların işin gereği olarak süreye bakılmaksızın yapılan masraflar olduğu, kalıcı yatırım bedelinin bu nedenlerden ötürü davalı taraftan istenemeyeceği, taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinde kalıcı yatırımların davalılar tarafından ödeneceği konusunda herhangi bir hükmün bulunmadığı, bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra davalı şirketin yeni bayilik sözleşmesini başka akaryakıt istasyonu ile düzenlemesi nedeni ile sebepsiz zenginleşmesinin söz konusu olmadığı, bu nedenlerle açılan davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİNİN BOZMA KARARI:
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, “Davacı, kendisi tarafından yapıldığı ve akdi ilişkinin sona ermesinden sonra da davalı tarafça kullanılmaya devam edildiği iddia olunan kalıcı yatırım bedellerinin tahsilini istemiştir. Davacı vekilince iddiaya konu yatırım bedelleriyle ilgili bir kısım fatura ve hak ediş maliyetlerine ilişkin belgelerin dosyaya ibraz edildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece mahallinde yapılacak keşif ile davacı yanca iddia edilen bina ve müştemilatı gibi sabit yatırımların yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise halen davalı tarafça ticari işlerinin devamı için kullanılıp kullanılmadığı, bir başka deyişle yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı üzerinde durularak ve tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş ve yeniden yargılama yapılamak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.

YENİDEN YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇESİ:
Yargıtay 19. HD’nin bozma kararına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra bozma kararına uyulması yönünde ara karar oluşturulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay 19. HD’nin içtihadı doğrultusunda Nevşehir Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılarak dava konusu akaryakıt istasyonunda keşif yapılarak davaya konu binaların yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa halen kullanılıp kullanılmadığı ve yapılan binaların taşınmaza değer katıp katmadıklarının tespiti için hazırlanacak bilirkişi raporunun gönderilmesi istenilmiştir.
Nevşehir …Asliye Hukuk Mahkemesince hazırlanan 10.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda davacının taşınmaz üzerine bina yaptığı, davacı tarafından yapılan binaların halen kullanılmakta olduğu, söz konusu binaların dava konusu taşınmaza değer kattığı, sözleşmenin fesih tarihine göre binaların değerinin 241.654,43 TL, dava tarihine göre ise 296.538,41 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalılardan … Şti., davacı ile yapılan acentelik sözleşmesinin doğrudan tarafı olması nedeniyle akaryakıt istasyonu üzerine yapılan değer arttırıcı binaların bedelinden hukuken sorumludur. Değer davalılar ise taşınmazın maliki konumunda olup intifa hakkı veren kişi konumunda olup yapılan binalar 4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre taşınmazın ayrılmaz parçası (mütemmim cüz) haline gelmiştir. Dolayısıyla değer artışı olan eşya yani taşınmaz, diğer iki davalı … ve …’ın taşınmazı olup her iki davalıda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77’ye göre sözleşmenin feshi tarihinden itibaren sebepsiz zenginleşen konumundadırlar. Bu nedenle diğer iki davalı … ve … da davacının talep ettiği binaların değerinin iadesinden hukuken sorumludur.
Davalı taraf cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmadığı halde davacı tarafa yemin teklifinde bulunmuş ve mahkememizin önceki hakimi tarafından da davalının yemin deliline dayanması kabul edilerek davacı taraf yemin etmeye davet edilmiştir. Davacı taraf duruşmaya gelerek yemini eda etmiştir. Ancak yemin metni konusunda davalı tarafın itirazları olmuştur. Mahkememizde hakim değişikliği olduktan sonra davalı taraf yemin metninin hatalı olduğu gerekçesiyle yeminin tekrar edilmesi itirazında bulunmuşsa da davalının cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmamış olması nedeniyle itirazı kabul edilmemiş, daha önce yaptırılan yemin töreni de dikkate alınmayarak yargılama dosya içerisindeki delil durumuna göre ve Yargıtay 19. HD’nin içtihadına göre sonuçlandırılmıştır.
Yapılan keşif ve hazırlanan bilirkişi raporuna göre ve yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-241.654,43-TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 16.507,42-TL harçtan peşin alınan 3.906,65-TL nin mahsubu ile eksik kalan 12.600,77-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.927,95 TL ( 18,40-TL BH, 3.906,65-TL PH, 2,90-TL VH ) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 4.429,70.TL ( 3.600,00.TL BK. Ücretleri, 829,70TL tebliğler, posta, talimat giderleri) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 4.069,08-TL yargılam giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalılar tarafından yargılama gideri yapılmadığnıdan takdirine yer olmadığına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avuktalık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 20.449,27-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00.TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılardan …ŞTİ’NE VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸