Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/968 E. 2018/916 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/968 Esas
KARAR NO : 2018/916
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2013
KARAR TARİHİ : 25/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir’de tekstil işi ile iştigal ettiğini, 11/01/2010 yılında alacaklı olduğu iddiasıyla davalının vekili aracılığıyla İstanbul …İcra Müd’nün… esas sayılı icra takip dosyası ile… adlı bir şahıs aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takip sonrasında müvekkilinin adresine hacze gelindiğini, müvekkilinin… olmadığını, bu şahısla bir bağlantısı olmadığını söylemesine rağmen mallarının haczedilerek muhafaza altına alındığını, takip dosyasına konu edilen evrak üzerindeki imzanın da müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait olmayan evrak ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı müvekkilinin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespiti ile bu dosyadan müvekkiline ait taşınır taşınmaz malları üzerine konulan tüm hacizlerin fekkine, haksız ve kötü niyetli davalıdan müvekkilinin uğradığı maddi zarar ve kayıplarına karşılık olmak üzere takip çıkışı rakamından % 60 aşağı olmamak ve takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle hesap edilecek tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen çetin 07/01/2010 tarihinde takibe girildiğini, davacı borçlunun bu takipten 14/01/2010 tarihinde yapılan tebligat ile haberdar olduğunu, davacının bu takipten haberdar olmasına rağmen borca ve takibe konu çeke hiçbir itirazda bulunmadığını, yaklaşık 3 yıl 4 ay sonra haksız ve kötüniyetli bir şekilde menfi tespit davasını açtığını, öncelikle bir hakkın kötüye kullanılması şeklinde açılan davanın zamanaşımı yönünden reddine, esasa ilişkin itirazları açısından davanın esastan reddine, alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası celp edilmiş, çek üzerindeki imzaya itiraz söz konusu olduğundan davacının incelemeye esas ıslak imza örnekleri talimat yoluyla alınmış, emsal imza örneklerinin toplanması için Menemen İcra Hukuk Mahkemesi, … Askerlik Şubesi Başkanlığı, …Müdürlüğü, … Şubesi, …bank / …Şubesi, …bank / …. Şubesi,… Bankası /… Şubesi,…bank / …Şubesi, … Şubesi, …Müdürlüğü, ayrıca…A.Ş.’ye müzekkereler yazılmış, senet asılları getirtilerek mahkememiz kasasına alınmıştır.
Takibe konu çek üzerinde yaptırılacak olan imza incelemesi için dosya Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi’ne gönderilmiş, alınan 20/04/2018 tarihli raporda ” Tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekte …’a atfen atılı imza ile …’ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, İnceleme konusu çek arka yüzde yer alan “…” isim yazısı ile …’ın mevcut mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu isim yazısının mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında takibe konulan çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla davacı takipten dolayı borçlu olmadığını iddia etmekte olup yaptırılan imza ve yazı incelemesi sonucu ATK raporuna göre çekteki imzanın …’ın el ürünü olmadığı ve arka yüzdeki ciro yazısının …’ın el ürünü olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne ve takibe dayanak çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu çek takibe konulduktan sonra imza itirazı olmasına rağmen haciz ve muhafaza işlemlerine devam edilmiş olması, çekteki ciro yazısının sahteliği, karalanmış cirolar bulunması nedenleriyle davalının kötüniyetli davrandığı sabit bulunmuş olmakla takip tarihi gözetilerek çek bedeli üzerinden % 40 kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra müd. … E. Sayılı takip dosyasına dayanak yapılan …Bankası … Şubesine ait…Çek nolu 31/08/2009 keşide tarihli 10.000-TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine
Davaya konu çek bedeli olan 10.000-TL üzerinden hesaplanan %40 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 683,10 TL nispi karar harcından peşin alınan 170,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,30 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 653,65 TL’nin ( 24,30 TL BVH, 3,75 TL VH, 170,80 TL Peşin Harç, 216,80 TL tebliğler, 208,00 TL Müz.vs. 30.00,TL talimat.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim