Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/965 E. 2022/70 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/965
KARAR NO :2022/70

DAVA:Tazminat, Alacak
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat ve alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 16.04.2012 tarihinde Tohumluk Patates Üretim Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı şirket tarafından sağlanacak mini yumru tohumlukların müvekkili şirket tarafından tohumluk üretimde kullanılması, üretilen tohumlukların karşı tarafa tesliminin hüküm altına alındığını, yapılan sözleşme gereği üretilecek patateslerin 30-65 mm. aralığında olanlarının şirkete teslim edileceğini, bu büyüklüklerin dışında kalan patateslerin ise müvekkili şirkete kalacağını, istenilen ölçülerdeki bitkilerin ton başına 1.650TL’den alınması hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, müvekkili şirketin davalı şirketten çeşitli cinslerde tohumluk aldığını, bu cinslerden bir kısmında sorun çıkmadığını, ancak sözleşmeye göre karşı taraftan alınan Marfona, Agria ve Hermes vb.cinsi C1 kademe mini yumru yerli tohumlukların önemli bir kısmının hatalı depolama nedeniyle taraflarınca donmuş olarak teslim edildiğini, bu durumun karşı tarafa bildirildiğinde, karşı tarafın temin ettiği işçiler tarafından tohumlukların sağlama yakın olanlarının ayrıştırıldığını ve bu tohumlukların ekiminin sağlandığını, diğer donmuş tohumlukların hepsinin imha edildiğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme ve eklerine göre belirlenen ekilecek tohumluk miktarı göz önünde tutularak tarım arazisi kiralama yoluna gidildiğini, ancak tohumlukların donmuş olması nedeniyle kiralanan tarım arazilerinin bir kısmının ekin yapılmayarak boş bırakıldığını, bu boş bırakılan tarım arazileri nedeniyle kiralama ve toprak işleme, tohum yatağı hazırlama, işçi çalıştırma vb.işlemler nedeniyle müvekkili şirketin zarara uğratıldığı gibi, buradan elde edilecek ürünlerden dolayı elde edeceği kardan da mahrum kaldığını, sağlam olarak kabul edilen tohumlukların önemli bir kısmının donmuş olmasına rağmen davalı şirketin talimatıyla tarlaya ekildiğini ancak bu ekilen tohumlukların önemli bir kısmının hiç bitki vermediğini, bitkilerin homojen ve sağlıklı görünmediğinden dolayı verim kaybı yaşanması için bu bölgeye daha fazla bakım (gübre, ilaç, sulama, bitki besleme vs) uygulandığını, tohumların donmuş olması nedeniyle bitkilerin yetişmemesinden dolayı bitki aralarında olması gerekenden fazla mesafe kaldığından istenilen ölçülerden daha fazla büyüdüklerini, bu nedenle bu kısımda yetişen bitkilerin davalı şirket tarafından teslim alınmadığını, istenilen ebatta ürün elde edilememesi nedeniyle de müvekkili şirketin zarara uğradığını, yine karşı taraftan alınan Gronala cinsi ithal tohumluların da uyku dönemi bekletilmediğinden tohumlukların istenilen vasıflarda olmaması nedeniyle bu cins tohumlukların ekildiği yerlerde istenilen ürün verimi sağlanamadığını, bitkilerde büyümeme sorunun baş gösterdiğini, tohumlukların istenilen vasıfta olmaması nedeniyle kararlaştırılan miktardan çok daha az ürün elde edildiğini, bitkilerin yeterince büyümemesi nedeniyle bu tohumlukların ekildiği yerlere daha fazla bakım yapıldığını, gübre, ilaç, sulama, işçilik vb.giderlerin daha fazla yapıldığını, bu tohumlukların ekildiği yerlerde ürünlerin söküm zamanı gelmiş olmasına rağmen bitkilerin yeteri kadar büyümediğinden, verimin artması için don riskine rağmen normal söküm zamanından bir ay daha fazla beklendiğini, bu nedenle işçilik, bakım, genel giderler yönünden de zarara uğranıldığını, buna rağmen istenilen miktarda ürün alınamadığını, oluşan zararın tespiti için … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden tespit istenildiğini, Mahkemenin … D. İş sayılı dosyaları ile tespit yaptırıldığını, ancak oluşan zararın miktarı bilirkişi tarafından eksik olarak hesaplandığını, bilirkişi raporuna karşı itirazlarının dosyaya ibraz edildiğini, sözleşmeye göre ürünlerin şirkete teslim tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde ödeme yapılaması gerekirken, ürünlerin en son 06.11.2012 tarihinde teslimine rağmen bu güne kadar taraflarına ödeme yapılmadığını, davalı şirketin ödemelerini yapmaması sonucu, müvekkili şirketin maddi açıdan zor duruma düştüğünü, müvekkili şirketin davalı şirketle yapılan sözleşmeye güvenerek kullandığı banka kredilerini ödeyemediğini, vergi ve sigorta primlerini ödeyemediğini, maaşlarını ödeyemediği için bazı işçilerini çıkarmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin bankalara ve şahıslara ödeyemediği borçları yüzünden ticari kariyerinin bitme noktasına geldiğini, yine ödemelerin yapılmaması nedeniyle bu sezon yapılması planlanan hazırlıkların yapılmadığından şirketin ticari kaybının olduğunu, bir kısım tohumlukların donmuş olması nedeniyle bir kısım arazilerin boş kalması, ekilen tohumlukların bir kısmının bitki vermemesi, bitkilerin istenilen ebatta olmaması, bir kısım tohumlukların istenilen vasıfta olmaması nedeniyle bitkilerin yeteri kadar büyümemesi, hasat için fazladan beklenilmesi ve her iki sorunda da gereğinden fazla bakım, işçilik vs.nedeniyle uğranılan zararlar ile yoksun kalınan karın, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zararların tazmini için dava açmak gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 06.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte şimdilik 50.000TL’nin davalı şirketten alınarak davacı şirkete verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Türk tarımında önemli bir yere sahip olan ve faaliyetini çok yönlü olarak tarımın çeşitli alanlarında devam ettiren köklü bir firma olduğunu, her çeşit gübre, tohum ve tarım ile ilgili ham, işlenmiş ve yarı işlenmiş maddelerin üretim ve ithali ve bunlarla ilgili alım satım konularında faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirket ile davayı yan … … İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Ltd. Şti arasında 16 Nisan 2012 tarihinde Tohumluk Patates Üretimi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin sözleşme kapsamında öngörülen mini yumru ve üst kademe patates tohumluklarını …’a teslim edeceğini, …’un ise müvekkili şirket tarafından teslim edilecek tohumları müvekkili şirketçe onay verilen tarlalarda ekimi yapacağını, üretimi yapılması planlanan arazinin uygunluğunun kontrolü, uygun bulunması halinde dikime hazır hale getirilmesi, tohum ekimi, yetiştirilmesi, tohumların hasat ve nakliye edilmesi ve yapılması gereken yetiştiricilik işlemlerinin sözleşme ve eklerinde belirtilen şartlara ve müvekkili şirketin belirteceği usul ve yöntemlere uygun olarak yürütülmesinden sorumlu olacağını ve üretilen tohumlukların müvekkili şirkete teslim edeceğini, müvekkili şirketin süreç içerisinde mevzuat gereği yapılması gereken tüm resmi kontrolleri yaptırmak suretiyle ürettiği, mevzuata ve güvenlik kurallarına uygunluğu Bakanlıkça düzenlenen Patates Tohumluk Sertifikası ile de onaylanmış patates tohumluklarını, tüm sertifikasyon bilgilerini de içeren 24.05.2012 ve 28.05.2012 tarihli faturalara bağlı olarak …’a teslim ettiğini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyalarından müvekkili şirkete tebliğ edilen ve tespit dilekçesi, tespit kararı, tespit zaptı ile bilirkişi raporunu içeren tebligat evrakında … vekili tarafından müvekkili şirketten satın alınıp tarlaya ekin patates tohumlarının kendilerine donmuş olarak teslim edildiği, ayıklanıp ekilen tohumlardan beklenen verimin alınamadığı, yine müvekkilden alınan Granola cinsi tohumlukların istenen vasıfta olmadığı, bu nedenle de zarara uğranıldığı iddia edilerek … Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulduğu ve sırasıyla 05.09.2012 ve 01.10.2012 tarihlerinde mahallinde müvekkiline herhangi bir tebligat yapılmadan tespit yapıldığı ve bilirkişi raporu alındığını, müvekkili şirketten satın alınan Marfona, Agria ve Hermes cinsi patates tohumluklarının büyük kısmının hatalı depolama nedeniyle …’a donmuş olarak teslim edildiği, ayıklanıp ekilen tohumlukların önemli kısmının bitki vermediği iddialarının gerçeği yansıtmadığı ve müvekkili şirketçe hiçbir surette ayıplı tohum satımı söz konusu olmaması sebebiyle müvekkiline herhangi bir kusur ve sorumluluk atfedilemeyeceğini, müvekkili şirketin davacı yana satıp teslim ettiği patates tohumluklarının, yasal sertifikaları bulunduğu gibi depo kontrol raporu dahil tüm denetim raporlarının da mevcut olduğunu, söz konusu kontrol ve denetimlere aykırılık halinde bu tohumluklara Bakanlık uzmanlarınca kontrol raporu ve sertifika verilmeyeceğinin muhakkak olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin hatalı depolama sebebiyle donmuş tohumluk satması ve karşı tarafa teslim etmesinin hukuken ve fiilen olanaklı olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı yanın belirttiği şekilde depo şartlarında tohumların donmasına neden olacak şekilde bir olumsuz durum olduğunun bir an için düşünülse dahi yani depo saklama sıcaklığının yumruların donmasına neden olacak şekilde düşmesi halinde belli sayıda yumrunun değil, yumruların tamamına yakın kısmının bundan zarar göreceğinin açık olduğunu, iddia edilen şekilde ayıklama yapılmak suretiyle temizlenmesinin de mümkün olmayacağını, bu nedenlerle müvekkili tarafından yapılan iş ve işlemlerin ve yetiştirilen tohumların mevzuata uygunluğunun onaylandığına ilişkin düzenlenen sertifika, rapor ve belgeler karşısında davacının iddia ettiğinin aksine satılan tohumların hatalı depolamaya maruz kaldığından söz etmenin mümkün olmadığını, davacı yanca iddia edilen zarar kalemleri ile müvekkili şirket arasında illiyet bağı olmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmamasından kaynaklanan zararların müvekkili şirkete yüklenmeye çalışıldığını, müvekkili tarafından yetiştirilen ve satılan tohumların mevzuata uygun bir şekilde tüm denetim ve analizlerinin yapılmış olması, herhangi bir hastalıkların bulunmadığının ve güvenlik kurallarının uygunluklarının resmi mercilere düzenlenen sertifikasyon ve belgelerle de onaylanmış olması karşısında tohumlarda herhangi bir ayıp söz konusu olmadığı gibi olası ayıplar yönünden müvekkilinin herhangi bir kusurundan söz etmenin mümkün olmadığını, davacı şirket tarafından ürünlerin teslim edildiği halde herhangi bir ödeme yapılmadığı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde sözleşmeye göre ürünlerin şirkete teslim tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde ödeme yapılması gerekirken, ürünlerin 06.11.2012 tarihinde teslim edildiği halde hiçbir ödeme yapılmadığının iddia edildiğini, iddia edilenin aksine müvekkili şirketçe davacı yana tüm ödemelerin yapılmış oyup, davacı yanın ödeme yapılmadığı yönündeki iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle davadan evvel … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyaları kapsamında gıyaplarında yapılan tespit ve düzenlenen bilirkişi raporlarına itibar edilmemesini, davacının davasının ve davadaki tüm taleplerinin esastan reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı şirket ile davalı şirket arasında 16/04/2012 tarihinde Tohumluk Patates Üretim Sözleşmesi imzalandığını, ancak sözleşmeye uygun vasıfta tohumlukların teslim edilmediği, gerek bu sebeple gerekse arazilerin boş kalması sebebiyle yanısıra bakım işçilik ve tüm zararlardan kaynaklı tazminat ile yoksun kalınan karın ve ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zararların tazmininden ibaret olduğu görüldü.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu sözleşme, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … sayılı dosyalarının sureti, taraflar arasındaki yazışmalar, sözleşme suretleri tohumluk faturaları, teslim fişlerini Mahkeme dosyasına sunmuştur.
… Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …sayılı dosyaları celp edilmiştir.
Gıda ve Hayvancılık Tarım Bakanlığına müzekkere yazılarak davacı şirketin ÇKS kayıtları celp edilmiştir.
Davalı vekili tarafından delil dilekçesi ekinde dava konusu ödemelere ilişkin dekontlar Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
… A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu dekont asılları celp edilmiştir.
Tohumculuk Tescil Sertifikasyon Müdürlüğüne ve … İl Tarım Müdürlüğüne müzekkere yazılarak dava konusu parselde yapılan dikimlere ait tarla kontrol raporları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 12/08/2016 tarihli talimat bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası içerisinde bulunan davacı şirketin ibraz ettiği sevk irsaliyeleri ve parsellere ait iban numaraları incelendiğinde … İlçesi Merkez Mahallesi sınırlarında bulunan 0 ada 13024 parsel, 0 adat 13019 parsel ve 0 adat 13027 nolu parsellere ekilen tohum çeşitleri, toplam dekarları ve alınan verimlerin 290,9 dekar alandan toplam 807,99 ton çeşitli patates tohumluğu elde edildiği, bölgemizde patates tohumluk çeşitlerinin ortalama 1 dekera (1 dekar= 1000m2’dir) verimi 3000 kg olduğu dikkate alındığında, 290,9x 3 ton = 872,7 ton verim alınması gerekirken sevk irsaliyelerine bakıldığında 807,99 ton verim elde edildiğinin görüldüğü, 872,70 – 807,99 = 64,71 ton ürün kaybı meydana geldiği, 2012 yılı piyasa tahminlerine göre tohumluk patatesin kilogramının fiyatının 1,65TL olduğu, 64,71TL ton x1,65TL =106.771,50TL zarar olduğunun tahmin edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 29/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2012 ve 2013 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu kanaatine varıldığı, davalının 2012 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu 2013 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunmadığı kanaatine varıldığı. davacı … … İnşaat Taah. San. Tic. Ltd. Şti’nin yaptırdığı Kubilay İnce’nin 10.10.2012 tarihli raporunda belirttiği parsel numaraları, dava konusu beyannamelerdeki parsel numaraları ile uyuşmadığı, bu nedenle bahis konusu tespit raporunun hatalı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkeme kararıyla 12.08.2016 tarihli Mühendis … tarafından yazılan tespit raporunda dava konusu ürünle davanın başlangıcındaki yani 4 yıl önceki ürünler farklı olacağından değerlendirmeler hatalı olacağı, bu nedenle söz konusu tespit raporunun da geçerli kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığı, 04.10.2012 tarihindeki tespit raporundaki parsel verimleri, tarla kontrollerindeki parsel verimlerinden daha düşük görülmektedir. Burada tarla kontrollerini yapan konu uzmanı olan tarla kontrolörlerinin tarla muayeneleri sonucunda yapılan parsel verim tahminleri daha gerçekçi olacağı kanısında olduklarını, 5553 sayılı “Tohumluk Kanunu”na göre hazırlanan 17.01.2008 tarihli “Patates Tohumluğu Sertifikasyonu ve Pazarlama Yönetmeliği”nde gereken beyannamelerin tarla kontrollerinin ve depo kontrollerinin incelenmesi sonucu Tablo 6 da görüldüğü gibi tarla kontrolünde tohumluk veriminin olması gereken kadar olduğu ama depo kontrollerinde bunun düşük olmasının nedeninin bakım ve iklim koşullarından olabileceği, bu nedenle davacının iddia ettiği verim kaybının ekilen tohumluktan değil; iklim, bakım ve hasat koşullarından dolayı olduğu kanaati ile davacının ürün kaybı, zararı için tazminatı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 07/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2012 ve 2013 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak 2013 yılı Envanter defteri açılış tasdiki ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, davacı şirketin 2012 ve 2013 yılı hesap hareketlerinin istendiği ancak sunulmadığından herhangi bir tespit yapılamadığı, davalının 2012 ve 2613 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; 2013 (18.02.2013) yılı itibariyle davalının borç/alacağının bulunmadığı, … … İnşaat Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin fazla ürün kaybı olmaması gerektiği, tarla kontrolünden sonraki aşamalarda ürünün yeterli sayıyı vermemesi iklim ve bakım koşullarından olduğu, neticeten; kök rapor sonrası görüş ve kanaatlerine değiştirecek herhangi bir hususun bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosyadaki mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 03/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 08/09/2020 tarihli celse tutanağının 2 nolu kararı gereği dosyada mevcut bilirkişi raporları ve davacı vekilinin itirazları dosya muhteviyatı ile birlikte irdelenerek incelenmiş olup mesleki deneyim ve bilgiler ışığında davaya konu tohumluk kaynaklı verim düşüklüğünün patates verimine %40 olumsuz etkisi olduğu, iklimsel ve bakım kaynaklı verim düşüklüğünün patates verimine %60 olumsuz etkisi olduğu kanaatine varıldığı, bu durumda ekilen toplam 501.74 ada araziden dekera veriminin 2.400kg olması beklenen 30-65 mm aralığındaki tohumluk 1.204.176kg patates ile teslim edilen 30/65 mm aralığındaki 1.040.333 kg arasında 163.843 kg patates tohumu farkı olduğu ve bunun 65.537,2kg tohumluk kaynaklı olduğu kanaatine varılmış olup parasal değerinin ise taraflar arasındaki anlaşmadaki fiyat esas alınarak 65.537,2kg x 1,65TL= 108.136,38TL olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek rapor alınmasına karar verilmiş olup 24/12/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 03.11.2020 tarihli kök raporda herhangi bir değişiklik olmayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 27/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; Mahkemenin 12.10.2021 tarihli ara kararı ile talep sonucunu ayrıştırmak ve davayı ıslah etmek üzere taraflarına süre verildiğini, dava dilekçesinde ekili alanlardan yeteri kadar verim alınamaması nedeniyle meydana gelen zarar ile yoksun kalınan kar ve ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmininin talep edildiğini, yeteri kadar verim alınamaması nedeniyle kaynaklanan zarar yönünden 49.900,00 TL, yoksun kalınan kar olarak 50,00 TL, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zararın tazmini olarak 50,00 TL olmak üzere talep sonucunu ayrıştırdıklarını, yeteri kadar verim alınamaması nedeniyle kaynaklanan zarar yönünden 49.900,00 TL taleplerini 220.100,00 TL daha artırarak 270.000,00 TL’ye ıslah ettiklerini, açıklanan nedenlerle ıslah taleplerinin kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 270.000,00 TL’nin 06.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında tohumluk patates üretim sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı şirket tarafından sağlanacak mini yumru tohumlukların müvekkili şirket tarafından tohumluk üretimde kullanılmasının, üretilen tohumlukların karşı tarafa tesliminin hüküm altına alındığını, yapılan sözleşme gereği üretilecek patateslerin 30-65 mm. aralığında olanlarının şirkete teslim edileceğini, bu büyüklüklerin dışında kalan patateslerin ise müvekkili şirkette kalacağını, istenilen ölçülerdeki bitkilerin ton başına 1.650TL’den alınması hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, müvekkilinin bunun için tarım arazisi kiraladığını ancak davalı tarafından bir kısım tohumlukların don olarak teslim edildiği, ekimin yapılamadığını, davalının talimatı ile don olmasına rağmen ekilen tohumlardan verim alınamadığını belirterek; bir kısım arazilerin boş kalması, ekilen tohumlukların bir kısmının bitki vermemesi, bitkilerin istenilen ebatta olmaması, bir kısım tohumlukların istenilen vasıfta olmaması sebebiyle bitkilerin yeteri kadar büyümemesi, hasat için fazladan beklenilmesi ve her iki sorunda da gereğinden fazla bakım, işçilik vs.nedeniyle uğranılan zararlar ile yoksun kalınan karın, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zararların tazmini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise, iddiaların doğru olmadığını, müvekkili şirket tarafından üretilip satılan tohumlukların resmi mercilerce kontrol edildiğini, davacının talep ettiği zarar kalemleri ile müvekkili arasında illiyet bağı olmadığını, davacının basiretli tacir gibi davranmadığı için zarara uğradığını, ayıbın söz konusu olmadığını, ayıp kabul edilse dahi yapılan masraflar ve menfi zararın talep edilebeileceğini, kâr kaybının talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında 16/04/2012 tarihli tohumluk patates üretimi sözleşmesi imzalanmıştır. Sözleşmenin 2. Maddesinde sözleşmenin konusu; ”alıcı (davalı) tarafından sağlanacak mini yumru ve/veya üst kademe tohumlukların, tespit edilen üretim bölgelerinde üretici (davacı) tarafından alıcı adına tohumluk üretiminde kullanılması, üretilen tohumlukların alıcıya teslim edilmesi, üreticinin yapacağı hizmetler karşılığında yetiştiricilik ücretine hak kazanması; söz konu üretimlerde kullanılacak girdilere iliişkin hususlar ve tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi amacıyla düzenlenmiştir.” şeklinde belirlenmiştir.
Mahkememizce davacının ekim yaptığı tarlaların bulunduğu yer mahkemesine talimat yazılmış, dava konusu tohumluklarının ekildiği yerler ile tespit yapılan yerlerin farklı olduğuna ilişkin çelişki davalı tanığının beyanı ve bilirkişinin tespiti ile giderilmiş, ziraat mühendisi bilirkişi, 12/08/2016 tarihli raporunda davacının ortalama 872,7 ton verim alması gerekirken 807,99 ton verim aldığını, 64,71 ton ürün kaybı dikkate alındığında 106.771,5 TL zarar hesaplandığı belirtilmiştir.
Mahkememizce alınan 29/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda; 5553 sayılı “Tohumluk Kanunu”na göre hazırlanan 17.01.2008 tarihli “Patates Tohumluğu Sertifikasyonu ve Pazarlama Yönetmeliği”nde gereken beyannamelerin tarla kontrollerinin ve depo kontrollerinin incelenmesi sonucu Tablo 6 da görüldüğü gibi tarla kontrolünde tohumluk veriminin olması gereken kadar olduğu ama depo kontrollerinde bunun düşük olmasının nedeninin bakım ve iklim koşullarından olabileceği, bu nedenle davacının iddia ettiği verim kaybının ekilen tohumluktan değil; iklim, bakım ve hasat koşullarından dolayı olduğu kanaati ile davacının ürün kaybı, zararı için tazminatı bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamında mevcut raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için üç ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, 03/11/2020 tarihli raporda; ilk rapor sunan bilrikişi heyetinin verimin olması gerektiği kadar olduğunu belirtip verim kaybının ekilen tohumluktan değil; iklim, bakım ve hasat koşullarından dolayı olduğu kanaatini belirtmesinin çelişkili olduğunu, dosya muhteviyatı ile birlikte mesleki deneyim ve bilgiler ışığında davaya konu tohumluk kaynaklı verim düşüklüğünün patates verimine %40 olumsuz etkisi olduğu, iklimsel ve bakım kaynaklı verim düşüklüğünün patates verimine %60 olumsuz etkisi olduğu kanaatine varılarak zararın 108.136,38 TL hesaplanmıştır.
Davacı vekili 27/01/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile yeteri kadar verim alınamamasından kaynaklanan zarar yönünden 49.900,00 TL taleplerini 220.100,00 TL daha artırarak 270.000,00 TL’ye ıslah ettiklerini beyan etmiş, davalı taraf, ıslah edilen kısım yönünden zamanaşımı itirazında bulunmuştur. On yıllık zamanaşımı süresi ıslah tarihi itibari ile dolmadığından zamanaşımı itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacının, davalıdan aldığı bazı tohumlukların verim düşüklüğüne sebep olduğu, mahkememizce hükme esas alınan 03/11/2020 tarihli raporda davaya konu tohumlukların bu verim düşüklüğüne etkisinin %40 olduğunun belirtildiği, bu orana göre davacının zararının 108.136,28 olduğunun tespit edildiği, davalının bu zarar miktarında sorumlu olduğu, davacının diğer tazminat taleplerini somutlaştırıp kanıtlayamadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne, ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zarara yönelik tazminat talebinin feragat sebebiyle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle uğranılan zarara yönelik tazminat talebinin feragat nedeniyle REDDİNE;
2-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile;
-Toplam 108.136,38TL’nin 49.900,00TL’sine dava tarihinden itibaren, 58.236,38TL’ne 27/10/2021 ıslah tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 7.386,80TL, harçtan peşin alınan 853,90TL ve ıslah ile alınan 3.760,00TL olmak üzere toplam 4.613,90 mahsubu ile eksik 2.772,90TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
5-Davacı tarafından yatırılan toplam 4.641,95TL (24,30TL BH, 853,90TL PH, 3,75TL VSH 3.760,00TL ıslah, ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 7.523,30TL (6.150,00TL bilirkişi ücreti, 1.503,30TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 3.013,12TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
7-Davalı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 130,00,TL yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 77,94TL’sinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.222,96TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 19.327,04TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
10-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır