Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/875 E. 2022/385 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/875
KARAR NO:2022/385

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:04/01/2012
KARAR TARİHİ:14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … şubesi tarafından dava dışı ticari kredi borçlusu … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’ye kredi kullandırdığını ve tüm davalılar borçluların anılan firmayla imzalanan genel kredi sözleşmelerine müşterek ve müteselsil kefil olarak imza attıklarını, borçluların kredi geri ödemelerinde temerrüde düşmeleri nedeniyle borçlu ve müşterek müteselsil kefillere … 10. Noterliğinin 14.05.2009 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesi yönünde ihtar keşide edilerek kredi hesabının kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmemesi üzerine davalı müteselsil kefiller aleyhine alacağın tahsili için … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve bu kararın…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından infaz edilerek daha önce başlatılan takiplerle tahsilde tekerrür olmamak üzere genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak alacak ve ferilerine itiraz edildiğini, 24.10.2011 tarihli itiraz dilekçelerinin taraflarına dava tarihi itibari ile tebliğ edilmiş olup, itirazlardan 02.01.2012 günü haberdar olduklarını, borçluların bahse konu itirazlarının haksız ve mesnetsiz olup itirazlarının iptalinin gerektiğini, borçluların sorumluluğunun, borçlularla müvekkili banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinden ve bu sözleşmeler kapsamında kullandırılan kredilerden (şirket kartı dahil) kaynaklandığını, borçluların borcu … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti firmasına kullandırılan kredilere müşterek ve müteselsil kefaletinden kaynaklandığını, müteselsil kefillerin asıl borçtan ve ferilerinden kefalet limitince sorumlu olduğunu, kefilin ayrıca kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından limitle bağlı olmaksızın sorumlu olduğunu, asıl borçlu firmanın alacağın rehinle temin edilmiş ( …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla rehin takibi yapılmıştır) olması sebebiyle takibe dahil edilmemiş olup, BK 487.maddesi gereği asıl borçluya müracaat etmeden ve rehinler nakde dönüşmeden müteselsil kefiller hakkında takip yapılabileceğini, davalı borçluların müteselsil kefillerin hukuken geçerli kefaletlerine ve hesap kat ihtarnamesine de herhangi bir itirazları olmamasına rağmen kefaletten kaynaklanan borçlarını ifa etmediklerini, borçlular vekili tarafından genel kredi sözleşmesinin noterlikçe kat edilen tarihten sonra imzalanması mümkün olmadığından ve müvekkillerince 04.07.2009 tarihinde alacaklı gözüken tarafla genel kredi sözleşmesi imzalanmadığından borçları olmadıkları şeklinde ve faiz oranının fahiş olduğu yönündeki iddialarının yersiz olduğunu, borçlularla 18.01.2005 ve 28.07.2006 tarihlerinde 2 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, itiraz edilen takipte iş bu genel kredi sözleşmelerine dayanarak açılmış bir takip oldğunu, takibe esas ihtiyati haciz dosyası incelendiğinde bu hususun açıkça anlaşılacağını, takip dosyanın içinde yer alan genel kredi sözleşmelerinin fotokopilerinin de bunu doğrular nitelikte olduğunu, takip talebine tarihler yazılırken sehven önceki takipten kalan tarihin silenmediği ve bu şekliyle gönderildiğini, gerek dosya içerisindeki evraklar, gerekse takibe konu ihtiyati haciz dosyası incelendiğinde takip dayanağının 18.01.2005 ve 28.07.2006 tarihli genel kredi sözlemeleri olduğunun görüleceğini, davalılardan akdedilen genel kredi sözleşmesinin 17.5.maddesinin temerrüt ve temerrüt faizini düzenlediğini, ilgili maddeye göre işlemiş faiz miktarında ve takip tarihinden itibaren işleyecek faiz oranının %58,80 olarak talep edilmesinde yasaya aykırı bir yön bulunduğunu, borçlulara kullandırılan kredilerin projelerinde yer alan aylık gecikme oranının 2,25 ile 2,95 arasında değiştiğini, genel kredi sözleşmesinin ilgili maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde talep edilen faiz oranının tarafların karşılıklı iradeleri sonunda belirlenen sınırlar içerisinde kaldığını, davalıların bu yöndeki itirazlarının hukuki dayanağı bulunmadığını, kredi alacağı ile ilgili davaya konu takipten önce 09/06/2009 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas, 10/06/2009 tarihinde …. Müdürlüğünün … Esas ve 06/08/2009 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaları ile icra takibine başlanmış olduğunu, yani kredi alacağının daha önce (tahsilde tekerrür olmamak üzere) 09/06/2009 tarihinde kanuni takibe intikal ettirilmiş olması da dikkate alındığında müvekkili bankanın işlemiş gecikme faiz alacağının talep edilenden çok daha fazla olduğunun ortaya çıkacağını, davalılar tarafından yasal düzenleme ve borcu ispatlayan belgelere rağmen hiçbir belgeye dayanmayan alacağın tahsilini engellemek ve takibi sürüncemede bıraktırmak amaçlı ve haksız olarak itiraz edilmiş olması nedeniyle aleyhlerine %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile; davalıların itirazlarının iptalini, takibin devamını, davalıların haksız itirazları nedeniyle takip tutarının %40’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; … San. Tic. Ltd. Şti’nin davacı … A.Ş’nin … Şubesi ile kredi ilişkisine girdiğini, bu kredilerin bir kısmının nakdi, bir kısmının ise gayri nakdi yani teminat mektubu şeklinde olduğunu, kullanılacak nakit ve gayri nakdi krediler karşılığında 08.04.2005 tarihinde 400.000,00TL (250.000,00TL + 150.000,00TL limit artırımı) ve 08.07.2006 tarihinde 300.000,00TL olmak üzere 2 adet genel kredi sözleşmesi imzalandığını, borçlu firmanın bu genel kredi sözleşmelerinin teminatı olarak davalı müvekkillerden toplam 750.000,00TL’lik gayrimenkul ipoteği aldığını, toplam 3 adet vadesi açık boş senedin davalı tarafça alınmış bulunduğunu, bu üç adet senetin müvekkilleri tarafından tamamen kredinin teminatı olarak davalıya verildiğini, davalının borcun teminatı olarak … 4. Noterliğince düzenlenmiş 27 Haziran 2008 tarihli ve … yevmiye nolu düzenlenen temlikname ile de yeni bir teminat aldığını, bu temlikname ile davalıya TC … Bankası A.Ş’den müvekkili şirket adına doğmuş olan 575.000,00TL hak edişi temlik edildiğini, bu temlikin BK 162.maddesi gereğince kayıtsız ve şartsız olup … Bankası A.Ş tarafından davalının hesabına aktarıldığını, davacı bankanın 08.04.2005 tarihli ve 28.07.2006 tarihli genel kredi sözleşmelerinden tahsis edilen kredilerin ödenmediği gerekçesi ile icra takibi başlatıldığını, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senedine mahsus icra takibi başlatıldığını, hacizlerin yapıldığını, ayrıca davacı bankanın 250.000,00TL meblağ ve 27.05.2009 vadeli olarak …. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile kambiyo senedine mahsus icra takibi başlatıldığını, hacizlerin gerçekleştirildiğini, bu takiplere karşı taraflarınca menfi tespit davacı açıldığını ve davanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı kararı ile …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve …. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyasındaki takiplerin iptal ettirildiğini, bunların dışında …. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile gayrimenkul ipoteklerinin paraya çevrilmesi yönünde ayrıca icra takibine geçildiğini, davacı bankanın en sonra olarak dava konusu…. İcra Müdürlüğünün … Esas dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, kanunsuz ve usulsüz olarak yapılan bu takibe süresinde yapmış oldukları itiraz üzerine davacı bankanın iş bu itirazın iptali davasını açmış bulunduklarını, davacı bankanın dava dilekçesinin 2.maddesinde belirttiği 08.04.2005 tarihli ve 28.07.2006 tarihli genel kredi sözleşmelerine dayanarak … 10. Noterliği’nin 14.05.2009 tarih … yevmiye numara ile müvekkillerine çektiği kat ihtarnamesinin hukuki bir geçerliliği bulunmadığını, … Noterliğinden yapılan bu ihtarnamelerden asıl kredi borçlusu şirkete ve muhatap müvekkili …’e sözleşmedeki adresinden başka adrese, diğer muhatapların da sözleşmedeki adreslerinin dışındaki adreslere tebligat gönderilmiş olup, bu tebligatların tanınmadıklarından gerekçesiyle iade edildiğini, …’ın sözleşmede , ihtarnamede belirtilen ve halen ikamet adresinin … olduğunu, halbuki tebligatın gittiği adresin … olduğunu, yani davacının çekmiş olduğu kat ihtarının hukuken geçerli bir ihtar olmadığını, davacı bankanın asıl kredi borçlusu müvekkili şirketin ve müvekkili muhataplar aleyhinde farklı adreslere usulsüz olarak yaptığı bu tebligatlar sonucunda genel kredi sözleşmesinin tebligat başlıklı 27.maddesine göre gerçek adreslere yapılmış gibi gösterip temerrüde düşürerek usulsüz icra takibine geçtiğini, teminat senetleri ile hukuk dışı icra takiplerini aynen bu ihtarnamelerde de tekrarladığını, bu gayrı resmi taleplerle toplam değerlerinin 750.000,00TL olan 3 adet gayrimenkul üzerine ipoteklerin paraya çevrilmesi yönünde usulsüz icra takibine başlandığını, gayrimenkullerin üçüncü satışlarını gerçekleştirdiğini, davacı bankanın dava dosyasında sunmuş olduğu 08.04.2005 tarihli ve 28.07.2006 tarihli genel kredi sözleşmeleri incelenecek olursa, her iki sözleşmenin de ara sahifelerinin tamamının kefiller tarafından imzalanmış olduğu, eksik unsur taşımadığının görüleceği, müvekkillerinin temerrüt dahil kredi sözleşmelerinin diğer hükümlerinden sorumlu olmadığını, müvekkillerince kredi sözleşmesi okutulmadan sadece son sahifeye imza attırıldığını, bu nedenle müvekkillerinin kredi sözleşmesindeki imza etmediği hükümlerden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, borçlu asıl şirketin davacı banka ile … 4. Noterliğince 27 Haziran 2008 tarihli … yevmiye numaralı bir temlikname yaptığını, bu temlikname ile daha önceki kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçlarının tamamının 575.000,00TL karşılığında alacaklı bankaya ödendiğini, davacı bankanın bu temlik sözleşmesinden önce … Bankası nezdinde böyle bir alacağın varlığını araştırdığını, daha sonra da bu temlik sözleşmesini asıl borçlu … İnşaat ile yaptığını, … İnşaat firmasının davacı bankaya olan nakdi ve gayri nakit tüm borçlarına karşılık … 4. Noterliğince düzenlenmiş 27 Haziran 2008 tarihli, … yevmiye numaralı temlikname sözleşmesi karşılığında davacı bankanın … Bankası A.Ş’den … … Sanayi Şubesinin (…) numaralı hesabına 22.04.2009 tarihi itibari ile toplam 516.821,99TL tahsilat yapıldığını, davacı bankanın … İnşaat firmasından alacakları karşılığında yaptığı temliknameden kalan bakiye 58.178,01TL alacağının 24.01.2012 tarihinde … Bankası tarafından …, … Şubesinin … numaralı hesabına yatırıldığını, bu zamana kadar temlik edilen toplam 575.000,00TL’nin zamanında ödenmemesinin sebebinin tamamen davacı banka olduğunu, zira temlik eden olarak … İnşaat A.Ş’nin kesinlikle bir kusuru olmadığını, davacı bankanın kendisine temlik edilen meblağı takip etmediğini, … Bankasına davacının takip etmemesi sebebi ile boş hesapta duran paraları davacıya ödememiş bulunduğunu, davacı bankanın … İnşaat Şirketinin bankaya borçlarına karşılık verdiği temlik sözleşmesinden olan 575.000,00TL alacağının tamamının tahsil edildiğini, alacaklı bankanın kendisine temlik edilen meblağları önce kendi hesabına aktardığını, daha sonra ise borçlu … İnşaatın hiçbir talimatı olmadan ve talebi bulunmadan hesap ekstresi üzerinde temlik edilen meblağları yeniden … İnşaatın hesabına aktarma yaptığını, Oysa borçlu … İnşaatın temlik etmiş olduğu paralar üzerinde herhangi bir tasarruf hakkı ve yetkisi bulunmadığını, davacı bankanın hesap ekstrelerinde de görüleceği üzere … Bankasından gelen temlik paralarının bir kısmının davacı bankaca önce banka hesabına alındığını, daha sonrada artan miktarların … İnşaatın hesabına iade edildiğini, bunun tamamen kanunsuz ve usulsüz bir işlem olduğunu, BK 162’ye göre yapılan temliklerde temlik edenin temlik etmiş olduğu meblağlar üzerinde herhangi bir tasarrufunun söz konusu olmadığını, … Bankasındaki alacağı temellük eden alacaklı bankanın temlik almış olduğu paraları yeniden … İnşaatın hesabına kredi borcu kalmadığı için daha sonraki krediler için müvekkillerinin borçlandırmasının hukuken mümkün olmadığını, … İnşaat ile davacı banka arasındaki temlik sözleşmesinin tamamen asıl borçlu şirketin doğmuş ve doğacak borçları için yapıldığını, davacı bankanın almış olduğu temlikten dolayı … Bankasından gelen paraları önce kendi alacaklarına mahsup ettiğini, daha sonra bakiye kalan miktarı asıl borçlu … İnşaatın hesabına aktardığını, bu hususta … İnşaatın bir talebinin kesinlikle söz konusu olmadığını, bu uygulamanın ise sadece kredi sözleşmesinin en arka sahifesinde imzası bulunan müvekkillerinin aleyhine olduğunu, davacı bankanın bu yanlış uygulaması olmasa idi davcı banka nezdinde … İnşaatın vadesi gelen borçların ödendikten sonra yinede temlikten dolayı parasının olacağını, bu takdirde müvekkilleri aleyhine davacının dava açması ve takip yapmasının mümkün olmayacağını, müvekkillerinin kefalet limitleri düşünüldüğünde temliknamedeki miktar ile borcun ödenmiş durumda olduğunu, bu hususların özellikle bilirkişilerce dikkate alınmasını, bu temlikname ile davalıya T.C. … Bankası A.Ş’den asıl borçlu şirket adına doğmuş olan 575.000,00TL hak edişin temlik edildiğini, bu temliğin BK 162 maddesi gereğince kayıtsız ve şartsız olup … Bankası A.Ş tarafından davalının hesabına aktarıldığını, dolayısı ile müvekkillerinin davalıya nakdi ve gayri nakdi kredi borçlarından dolayı bir borcu kalmadığını, özellikle asıl borçlu … İnşaatın temliğin yapıldığı 27 Haziran 2008 tarihindeki borçlarının ne miktar olduğunun tespitinin gerektiğini, bu husus tespit edildiği zaman davacı bankanın yapmış olduğu kanunsuz uygulamaların ortaya çıkacağını, müvekkillerinin davalıya karşı temerrüdünün hiçbir zaman söz konusu olmadığını, davalı tarafça hesap kat edilip ödenmesi hususunda da bir ihtar çekilip tebliğ edilmediğini, yani davalıya karşı müvekkillerinin temerrüde düşmediğini, bu nedenle müvekkillerinine karşı temerrüt faizi uygulanmasının da mümkün olmadığını, gerek takipte gerekse iş bu davada asıl borçlu … İnşaatın mutlaka gösterilmesi gerektiğini, bu nedenle de usulüne uygun bir takip söz konusu olmadığını, bu bakımdan da davanın reddinin gerektiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan takibin haksız, kanunsuz ve kötü niyetle yapılmış olması, haciz muhafazalarının yapılmış ve uygulanması karşısında davacının %40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak yapılan takibe yönelik itirazın iptaline ilişkin olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde dava konusu; genel kredi sözleşmelerinin fotokopileri, … 10. Noterliği’nin 14.05.2009 tarih ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesinin fotokopisi, fon kullandırım geri ödeme planları, borçlu firma adına kayıtlı hesapların hesap özetleri ve kredi kartı hesap ekstreleri, tazmin olan mektup kullandırım dekontu, tazmin talepleri ve tazmin dekontları Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Davalılar vekili delil dilekçesi ekinde dava konusu; genel kredi sözleşmelerinin fotokopileri, davalılara ait ipotekler, meblağı ve vadesi açık 18.01.2005 tanzim tarihli ve 26.08.2002 tanzim tarihli … A.Ş muhataplı, meblağı 300.000,00TL olan ancak vadesi ve tanzim tarihi olmayan … A.Ş muhataplı senet fotokopileri, … 4. Noterliğince düzenlenmiş 27 Haziran 2008 tarihli ve … yevmiye nolu düzenlenen temlikname ve hesap ekstreleri, … 10. Noterliği’nin 14.5.2009 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinin posta tebliğ şerhleri, … bankası resmi yazısı Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
… CBS’ye müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… 4. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Tal. Sayılı dosyanın fotokopisi celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 04/11/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın takip tarihi 10.10.2011 itibariyle müşterek borçlu müteselsil kefil …’den 59.547,37TL asıl alacak, 124.777,60TL gecikme zammı, gecikme zammının %5’i 6.238,88TL, BSMV olmak üzere toplam 190.563,85TL alacağı bulunduğu, davacı bankanın takip tarihi 10.10.2011 itibariyle müşterek borçlu müteselsil kefil …’ten 59.547,37TL asıl alacak, 124.635,45TL gecikme zammı, gecikme zammının %5’i 6.231,77TL BSMV olmak üzere toplam 190.414,59TL alacağı bulunduğu, davacı bankanın takip tarihi 10.10.2011 itibariyle müşterek borçlu müteselsil kefil …’dan 59.547,37TL asıl alacak, 118.949,52TL gecikme zammı, gecikme zammının %5’i 5.947,48TL BSMV olmak üzere toplam 184.444,37TL alacağı bulunduğu, davacı bankanın davalılardan hesaplamayı aşan 246.635,39TL’lik talebinin yerinde olmadığı, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar müşterek borçlu müteselsil kefillerden 59.547,37TL matrah üzerinden hesaplanacak %58,80 gecikme zammı ile %5’i gider vergisinin istenebileceği, dava tarihi 04.01.2012 tarihi sonrasında 24.01.2012 tarihinde sağlanan temlik alacağının 58.179,54TL’lik kısmı ile 27.07.2012 tarihinde icra tahsilatı olarak tahsil edilen 104.563,00TL’nin nihai infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce dikkate alınmasının uygun olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 02/07/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın davalı kefillerin asıl borçlu şirkete ait kredi kartı borçlarından da sorumlu sayılmaları gerektiği kanaatine varılması halinde; takip tarihi 10.10.2011 itibariyle tüm davalılardan 58.918TL asıl alacak, 125.674,71TL akdi faz borçlu olduğu ve halen meri 8 adet mektubun iade edilmemiş olması nedeniyle de 15.687 mektup bedellerinin bir bloke hesaba yatırmalarının gerektiği, davalı kefillerin kredi kartı borcundan dolayı da sorumlu olmadıklarının tespiti halinde ise takip tarihi 10.10.2011 itibariyle tüm davalılardan 54.163TL asıl alacak, 120.821,97TL akdi faiz ve 6.041,10TL da BMV’si olmak üzere toplam 181.026,07TL nakit krediler nedeniyle borçlu olduğu ve halen meri 8 adet mektubun iade edilmemiş olması nedeniyle de 15.687 mektup bedellerinin bir bloke hesaba yatırmalarının gerektiği, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar da asıl alacak 58.179,54TL’lik temlik alacağı ile 27.07.2012 tarihinde icradan tahsil edilen 104.563,00TL’nin nihai infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasının uygun olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 09/0,/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın davalı kefillerin asıl borçlu şirkete ait kredi kartı borçlarından da sorumlu sayılmaları gerektiği kanaatine varılması halinde takip tarihi 10.10.2011 itibariyle tüm davalılardan 58.918TL asıl alacak, 125.674,71TL akdi faiz ve 6.283,74TL BMV’si olmak üzere toplam 190.876,45TL nakit krediler nedeniyle borçlu olduğu ve halen meri 8 adet mektubun iade edilmemiş olması nedeniyle de 15.687 mektup bedellerinin bir bloke hesaba yatırmalarının gerektiği hususlarının davalılardan Eyüp Salih … ve … açısından geçerli olduğu, davalı kefillerin kredi kartı borcundan dolayı da sorumlu olmadıklarının tespiti halinde ise takip tarihi 10.10.2011 itibariyle tüm davalılardan 54.163TL asıl alacak, 120.821,97TL akdi faiz ve 6.041,10TL BMV’si olmak üzere toplam 181.026,07TL nakit krediler nedeniyle borçlu olduğu ve halen meri 8 adet mektubun iade edilmemiş olması nedeniyle de 15.687 mektup bedellerinin bir bloke hesaba yatırmalarının gerektiği hususunun … açısından geçerli olduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar da asıl alacak tutarlarına taleple bağlı olarak %58.80 gecikme zammı ile % 5’i gider vergisinin istenebileceği hususuna katılmakta olduklarını, dava tarihi 04.01.2012 tarihi sonrasında 24.02.2012 tarihinde 58.179,54TL’lik temlik alacağı ile 27.07.2012 tarihinde icradan tahsil edilen 104.563,00TL’nin nihai infaz aşamasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasının uygun olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup 17/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın davalı kefiller …, … ve …’tan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari ile; 91.249,84TL asıl alacaklı olduğunun hesaplandığı, takip tarihinden başlamak üzere 91.249,84TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %58.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, kefil borcun aslı ile beraber borçlunun kusur veya temerrüdünün kanuni neticelerinden mesuldür hükmü doğrultusunda davacı bankanın davalı kefiller …, … ve …’dan tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip tarihi itibari dava dışı asıl borçlu için hesaplanan 158.038,64TL alacaktan sorumlu olabileceği, takip tarihinden başlamak üzere 27.095,82TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %58.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenebileceği, taraflar arasında 3 adet sözleşme imzalandığı, en son imzalanan 28.07.2006 tarihli sözleşmede davalı …’ın kefalet imzasının bulunmadığı, takibe konu kredilerin de 2008 yılından itibaren kullandırıldığı dikkate alındığında davalı …’ın sorumlu olup olmadığının Mahkemenin takdirinde olduğu, dava tarihinden sonra 24.01.2012 tarihinde 58.178.01TL, 26.03.2012 tarihinde 14.449,05TL, 30.07.2012 tarihinde 104.563,00TL, 21.12.2012 tarihinde 103.944,06TL, 08.01.2013 tarihinde 2.050.35TL, 21.02.2013 tarihinde 2.335,66TL olmak üzere toplam 285.520,13TL’lık tahsilatların nihai infaz aşamasında İcra Müdürlüğünce dikkate alınmasının uygun olacağı, ayrıca davalılar tarafından sunulan 03.05.2017 tarihli itiraz dilekçesi ekinde, ek 9 da …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına davalı kefil …’in maaş hesabından yapılan kesintilerin toplamının 39.027,85TL olduğu, ancak icra dosyasının dosya içeriğinde bulunmadığı, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 08/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda varılan sonuçları değiştirecek bir hususun olmadığı beyan edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, dava dışı … İnşaat ve Mühendislik Ltd.Şti’nin kredi kullandığını, davalıların müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, borçluların temerrüde düştüğünü, başlatılan icra takibine itirazın haksız olduğunu beyan ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, 08.04.2005 tarihinde 400.000,00TL, 08.07.2006 tarihinde 300.000,00TL’lik kredi çekildiğini, 750.000,00TL’lik ipotek alındığını, 3 adet teminat senedi alındığını, ayrıca düzenlenen temlikname ile yeni bir teminat daha alındığını, … Bankası tarafından davacının hesabına 575.000,00TL nin aktarıldığını, bu para ile şirketin borcunun kapatılması gerekirken bir kısmının usulsüz şekilde şirket hesabına iade edildiğini, temliğe konu alacağın tahsilinde davacının gecikmeye sebep olduğunu, müvekkililerinin bu gecikmeden sorumlu tutulamayacağını, dava konusu takipten başka pek çok takip yapıldığını, açılan menfi tespit davası neticesinde takiplerin iptal edildiğini, kat ihtarının tebliğinin usulsüz olduğunu, asıl borcun temlik tarihindeki miktarının tespitinin gerektiğini, 18.01.2005 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı …’in, 28.07.2006 tarihli genel kredi sözleşmesinde ise davalı …’ın imzasının olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafından davalılar aleyhine başlatılan….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından 2008 yılında 4. Aydan 10.aya kadar kullandırılan 10 adet fon kullandırım proje kredisi borcunun talep edildiği, davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK’nın 66. maddesi uyarınca durduğu tespit edilmiştir.
İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre işbu itirazın iptali davasının, İİK mad. 67’de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı banka tarafından, dava dışı asıl borçlu … Ltd.şti.’ne kullandırılan kredilere teminat teşkil etmek üzere 700.000,00,-TLlik sözleşmelerde, davalı kefillerin müşterek barçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaları bulunması sonucu, imzalamış oldukları sözleşmelerdeki kefalet limitleri dahilinde doğan borçtan sorumludurlar.
Dava dışı şirket ile davacı banka arasında 18.01.2005 tarihinde … ve …’ın 250.000,00TL kefalet limiti ile kefil olduğu GKS; 18.04.2005 tarihinde 150.000,00 TL kefalet limitli ek sözleşme; 28.07.2006 tarihinde … ve …’in 300.000,00TL kefalet limiti ile kefil olduğu GKS imzalanmıştır.
Taraflar arasında 3 adet sözleşme imzalandığı, en son imzalanan 28.07.2006 tarihli sözleşmede davalı …’ın kefil olarak imzasının bulunmadığı, takibe konu kredilerin de 2008 yılından itibaren kullandırıldığı dikkate alındığında davalı …’ın borçtan sorumlu olmadığı kanaatine varılarak bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmeye dayanarak davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan proje kredilerinin aksaması nedeniyle davacı banka tarafından keşide edilen … 10.Noterliği’nin 14.05.2009 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesine istinaden, davacı banka alacağı, 117.163,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Taraflar arasında imzalanan şirket kredi karti sözleşmesinde davalıların şahsi kefalet imzasının bulunmadığı, bu nedenle şirket kredi kartı borcundan sorumlu tutulamayacakları kanaatine varılmıştır.
Davacı bankanın … nolu projeye uyguladığı en yüksek gecikme oranı %41.75 olup sözleşme gereği 2 katı %83.50 hesaplanmakta ise de; davacı banka %58.80 talepte bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı kalınmıştır.
Davalı kefiller … ve …’e gönderilen ihtarname iade edilmiştir, bu nedenle temerrüdün 10/10/2021 takip tarihi itibari ile gerçekleştiği kabul edilmiştir.
Kefilin borcu asıl borçlunun borcunu geçemeyeceği ve kefiller temerrüt tarihlerinde kefalet limitiyle bağlı, kendi temerrütlerinin sonuçlarından ise kefalet limitiyle bağlı olmaksızın sorumlu olmaları nedeniyle ilk önce dava dışı asıl borçlunun temerrüt tarihi itibarı ile asıl alacak tutarının hesaplanması gerekmektedir. Mahkememizce alınan 16.05.2018 tarihli bilirkişi raporu ile 117.767.82 TL asıl alacaklı olduğu hesaplanmakta ise de; davacı takip talebinde 91.249.84TL asıl alacak talebinde bulunduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı kalınmıştır. Asıl alacağa 24.05.2009 temerrüt tarihinden 10.10.2011 takip tarihine kadar %58.80 temerrüt faizi oranından yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın asıl borçludan takip tarihi itibarı 164.585,78 TL alacaklı olduğu hesaplanmıştır.
Davalı kefiller … ve …’in sorumlu olduğu tutar ise, 13.05.2009 kat tarihinden 10.10.2011 takip tarihine kadar %41.75 akdi faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacı bankanın davalı kefillerden temerrüt/takip tarihi itibarı itibarı ile 179.711.,92 TL asıl alacaklı olduğu hesaplanmaktadır ancak davacı banka takip talebinde 91.249,84 TL asıl alacak talebinde bulunduğundan taleple bağlılık ilkesi gereği talebiyle bağlı kalınmıştır.Takip tarihinden başlamak üzere 91.249.84TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %58.80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, bilirkişilerce, yapılan tahsilatlar da dikkate alarak davalı kefiller … ve …’in 27.095,82 TL asıl alacak, 130.942,82 TL (%58.80) temerrüt faizi, 6.547,14 TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere takip tarihi itibari ile 164.585,78 TL borçlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna mahkememizce itibar edilerek hükme esas alınmıştır.
Her ne kadar davalılar, açtıkları menfi tespit davasının kabul edilerek takiplerin iptal edildiğini iddia etmiş iseler de; …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde dosyamız davalıların teminat senetlerinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine dair açtıkları davanın kabul edildiği ancak kararın aleyhlerine bozulduğu ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/69 esas sayılı dosyası ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Davalıların temlikname ile borcun kapandığı iddiasının incelenmesine gelince; taraflar arasında … 4. Noterliğinin 27.06.2008 tarih … yevmiye numaralı temlikname imzalanmıştır. Temlikname, kullandırılmış/kullandırılacak olan nakdi ve gayrinakdi kredilerin teminatını teşkil etmek üzere imzalanmıştır. Sözleşmenin konusu; temlik eden … İnşaat Ltd.şti ile temlik borçlusu … Bankası A.ş arasında imzalanan hizmet binası yapım sözleşmesinden doğan ve doğacak alacakların toplam bedeli 575.000,00TL tutarındaki bölümün TBK 162. Maddesine göre temellük edene devredilmesine ilişkin koşulların düzenlenmesidir.
Sözleşmenin ”temellük edenin yetkileri” başlıklı 6. Maddesi şu şekildedir;
”6.1: Temellük edilen alacağı ve bilumum ferilerini ilgili ödeme yeri olan “… A.Ş./… Sanayi Şubesine yatırlamasını talep, tahsil ve ahsu kabza temellük eden sıfatıyla … A.Ş./… Sanayi Şubesi yetkili olup, tahsil ettiğinde … İnşaat v e Mühendislik Taahhüt Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin kredi borçlarından dilediğine mahsup etmeye yetkili bulunduğunu bu temliğin müstakilen bir tediye veya imhali tazammun etmediğini, sadece … A.Ş./… Sanayi Şubesi’nin bir tahsilat yapması halinde … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin borcundan indirim yapılabileceğini, bunun dışında borcumuzda herhangi bir azalmanın söz konusu olmayacağını ve mükellefiyet ve vecibe yüklenmeyeceğini temlik eden sıfatıyla beyan ve kabul ederiz.
6.2: … A.Ş. /… Sanayi Şubesi yapılan ödemelerin izlenmesi için gerekli her türlü belge, hesap ve kayıtları incelemeye ve takibe yetkilidir. Ancak yapılan ödemelerin yeterliliği konusunda takip mecburiyeti yoktur. Temellük eden, alacakla ilgili işlemlerin yürütülmesi konusunda sorumlu olmadığı gibi söz konusu alacağın takibini sağlamak için kanuni takibe geçme mecburiyeti de yoktur. Temellük eden, alacağı tahsildeki gecikmelerden sorumlu tutulmayacaktır.”
Temlik ödemelerinin tarih ve tutarları şu şekildedir;
1 sıra nolu 16.07.2008 tarihli 87.679,68TL tutarlı, 2 sıra nolu 06.08.2008 tarihli 59.326,38TL tutarlı, 3 sıra nolu 19.09.2008 tarihli 184.438,25TL tutarlı, 4 sıra nolu 24.11.2008 tarıhli 179.081,49TL tutarlı, 5 sıra nolu 22.04.2009 tarihli 6.296,19TL tutarlı, 6 sıra nolu 24.01.2012 tarihli 58.179,54TL tutarlı olmak üzere toplam 575.001,53TL’dir.
Temlik sözleşmesinin yukarıda belirtilen madde metninden görüldüğü üzere; davacı bankanın temlik bedelini tahsil ettiğinde dilediği krediye mahsup yetkisi bulunduğu, 6.2 maddesinde ise ,…. ancak yapılan ödemelerin yeterliliği konusunda takip mecburiyetinin bulunmadığı, temellük eden alacaklı ilgili işlemlerin yürütülmesi konusunda sorumlu olmadığı gibi söz konusu alacağın takibini sağlamak için kanuni takibe geçme mecburiyetinin de olmadığı sözleşme ile hüküm altına alındığı görülmektedir.
Yukarıda belirlenen temlik ödemelerinin 5. sıra numarasına kadar olan kısmı, 15.05.2019 kat tarihi öncesi kredilerin geciken taksit tutarları ve bu tatarların gecikme kar paylarına mahsup edildiği, temlike konu olan ödemeler tek bir kalem olarak değil yukarıda görüldüğü üzere değişik tarihlerde tahsil edildiği, ayrıca temlik ödeme tablosunun 2 nolu 06.08.2008 ve 3 nolu 19.09.2009 tarihli temlik tahsilatlarından sonra, proje kredilerinden 11.08.2008-08.10.2008 ve 12.08.2008 tarihli krediler talep edilerek proje kredileri kullandırıldığı tespit edilmiş olup, temlik sözleşmesinin ilgili maddeleri kapsamında temlik tutarlarını davacı bankanın dilediği krediye mahsup yetkisi bulunması ve temlik ödemelerinden sonra yeni krediler talep edilmesi nedeniyle davalıların bu konuya ilişkin iddialarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Ayrıca dava tarihinden sonra 24/01/2012 tarihli 58.178,01TL, 26/03/2012 tarihli 14.449,05TL, 30/07/2012 tarihli 104.563,00TL, 21/12/2012 tarihli 103.944,06TL, 08/01/2013 tarihli 2.050,35TL, 21/02/2013 tarihli 2.335,66TL, olmak üzere toplam 285.520,13TL tahsilatın infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan …’in maaş hesabından yapılan kesintilere ilişkin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapılan tahsilatların ve ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapılan tahsilatların infaz aşamasında değerlendirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davalı …’ın dava konusu borca kefil olmadığından bu davalı yönünden davanın reddine; diğer davalılar … ve …’in davaya konu icra takibine yaptıkları itirazın kısmen haksız olduğu, bu davalılar yönünden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
A-Davanın davalı … yönünden REDDİNE;
B-Davanın davalı … ve … yönünden KISMEN KABULÜNE;
1-Tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına davalılar … ve …’in itirazının kısmen iptali ile; takibin 27.095,82TL asıl alacak ve 130.142,82TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 158.038,64TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %58,80 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,
2-24/01/2012 tarihli 58.178,01TL,
26/03/2012 tarihli 14.449,05TL,
30/07/2012 tarihli 104.563,00TL,
21/12/2012 tarihli 103.944,06TL,
08/01/2013 tarihli 2.050,35TL,
21/02/2013 tarihli 2.335,66TL, olmak üzere toplam 285.520,13TL tahsilatın infaz aşamasında icra müdürlüğünce değerlendirilmesine,
3-…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapılan tahsilatların infaz aşamasında değerlendirilmesine,
4-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında yapılan tahsilatların infaz aşamasında değerlendirilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 10.795,62TL harçtan peşin alınan 2.429,45TL’nin mahsubu ile eksik 8.366,17TL harcın davalılar … ve …’ten tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
6-Davacı tarafından yatırılan toplam 2.453,90TL (21,15TL BH, 2.429,45TL PH, 3,30TL VSH, ) harcın davalılar … ve …’ten alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 3.926,60TL (3.600,00TL bilirkişi ücreti, 955,50TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 2.516,08TL’sinin davalılar … ve …’ten alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 18.963,67TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ten alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalılar … ve … tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 3.600,00TL yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 1.293,20TL’sinin davacıdan alınarak davalılar … VE …’ E VERİLMESİNE;
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 25.714,48TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALI … … VERİLMESİNE,
11-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır