Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/836 E. 2019/198 K. 28.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/836 Esas
KARAR NO : 2019/198 Karar
DAVA : Menfi Tespit, Tazminat
DAVA TARİHİ: 06/10/2008
KARŞI DAVA TARİHİ: 06/11/2008
KARAR TARİHİ: 28/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket (Kiracı) ile davalı…A.Ş. (Kiralayan) arasında,… Hava Limanı Yeni Dış Hatlar Terminal Binası geliş ve gidiş bölümlerinde yer alan yiyecek ve içecek ünitelerinin kiralanması konusunda 07/01/1998 tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, kira sözleşmesinin 4.2. maddesinde, ‘Kira, işbu sözleşmenin imzalanması ile aynı anda Türkiye’deki birinci sınıf bir Türk Bankasından alacağı kesin teminat mektubunu kiralayana verecektir. İki yıl için Teminat Mektubunun miktarı 400.000 ABD Doları olacaktır. Geri kalan yıllarda teminat mektubunun miktarı, bir önceki yılın gerçekleşen aylık ortalama kira bedelinin dört katına eşit olacaktır. Teminat Mektubu süresiz olacak ve bu sözleşme geçerliliğini koruduğu sürece yıllık olarak Ocak ayının 15. gününe kadar yenilenecektir”, yine kira sözleşmesinin 10.4.maddesinde ” Bu sözleşmenin sona ermesi üzerine Kiracı, hiçbir dekorasyonu almaksızın bir hafta içinde kiralanan alanı tahliye edecektir. Kiracının kusuru dışında bir sebepten veya sürenin dolmasından dolayı sözleşmenin sona ermesi durumunda Kiralayan, bölüm 4.2. uyarınca verilen kesin teminat mektubunu derhal iade edecektir. Sözleşmenin 10.1 maddede öngörülen sebepler nedeni ile sona ermesi halinde Kiralayan Kesin Teminat Mektubunu nakde çevirebilir.” hükümlerinin yer aldığını, kira sözleşmesinin 4.2 maddesi uyarınca kira teminatı olarak; …bank T. A. Ş. …Şubesi’nin 06.01.1998 tarih ve … no.lu,…bank T. A. Ş. … Şubesi’nin 28.09.1999 tarih ve … no.lu, …Bankası …Şubesi’nin 17.01.2003 tarih ve … no.lu, … Bankası … Şubesi’nin 13.01.2004 tarih ve … no.lu, … Bankası …Şubesi’nin 17.01.2005 tarih ve … no.lu, … Bankası … Şubesi’nin 24.02.1999 tarih ve … no.lu, banka teminat mektuplarının davalı kiralayana verildiğini, taraflar arasındaki işbu kira sözleşmesinin, davalı Kiralayanın 02.08.2007 tarihli fesih bildirimi sonucunda 13/09/2007 tarihi itibariyle sona erdiğini, müvekkili şirketin tüm ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiğini, 22.10.2007 tarihinde 30.09.2007 tarihi itibariyle Kiralayan ile hesap mutabakatı yapıldığını, daha sonra 31.07.2008 tarihinde müvekkili şirketin Kiralayandan 100.000 ABD Doları alacaklı olduğuna ilişkin hesap mutabakatı yapıldığını, daha sonra müvekkili şirketin 29.02.2008 ve 24.03.2003 tarihli yazılarıyla verilen banka teminat mektuplarının ve 100.000 ABD Doları tutarındaki nakit teminatın iadesinin kiralayan davalıdan talep edildiğini, taleplerinin karşılanmadığı gibi teminat mektuplarının 25.09.2008 günü ilgili bankalara ibraz edilerek tazmininin talep edildiğini öğrendiklerini, bunun üzerine ilgili bankalara faks yazıları gönderilerek kiralayanın müvekkili şirketten herhangi bir alacağının bulunmadığının, teminat mektuplarının nakde çevrilmemesini, aksi takdirde uğrayacakları zarardan bankanın da sorumlu olacağını bildirdiklerini, buna rağmen 2 no.’lu davalı … tarafından 24.02.1999 tarih ve 1698 no.lu teminat mektubunun bedeli 25.000- ABD Dolarının diğer davalıya ödendiğini, Teminat mektuplarının ilgili bankalara ibraz edildiği 25.09.2008 tarihinde, Mahkemeye başvurarak teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, Şişli .. Asliye Hukuk Mahkemesi 26.09.2008 tarihinde … D. İş sayılı dosyadan, açılacak davada verilecek kararın kesinleşmesine kadar teminat mektuplarının ödenmemesi hususunda tedbir kararı verdiğini iddia ederek vaki 22/10/2007 ve 31/07/2008 tarihli mutabakatlar uyarınca, müvekkili şirketin 1 no.lu davalıya 07.01.1998 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığının tespitine, kira sözleşmesinin 4.2. maddesi uyarınca kira teminatı olarak 1 no.lu davalıya verilen; ‘…bank T.A.Ş. … Şubesinin 06.01,1998 tarih ve …no.lu, ‘…bank TAŞ….Şubesinin 28,09 1999 tarih ve … no.lu, … Bankası …Şubesi’nin 17.01.2003 tarih ve … no.lu, …Bankası …Şubesi nin 13.01.2004 tarih ve … no.lu, …Bankası … Şubesi nin 17.01.2005 tarih ve … no.lu, teminat mektuplannın müvekkili şirkete iade edilmesine, davalı banka tarafından diğer davalıya ödenmiş olan 24.02.1999 tarih ve 1698 no.lu teminat mektubunun bedeli olan 25.000- ABD Dolarının davalılardan tahsiline, müvekkili şirketin 100.000 ABD Doları tutarındaki nakit teminat alacağının davalı şirketten tahsiline, Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyadan verilen 26.09.2008 tarihli ihtiyati tedbir kararının, hükmün kesinleşmesine kadar devamına, Mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
2-Davalı karşı davacı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 07/01/1998 tarihinden 13.09.2007 tarihine dek devam eden kira sözleşmesi gereği …’a düzenlenen faturaların, …’ın KDV’den muaf olduğu yönündeki beyanlarına ve ibraz ettiği belgelere binaen KDV’ye tabi tutulmadığını ancak Antalya Kurumlar Vergi dairesince müvekkili şirketin kayıtları üzerinde yapılan incelemede, yapılan kira ödemelerinin KDV’ye tabi olduğu ve kesilen kira faturalarında vergi ziyaı doğduğu sonucuna varıldığını, daha sonra Temmuz/2004 – Mayıs/2006 dönemi için müvekkili şirkete toplam 2.875.946,- YTL KDV ve gecikme cezası çıkarıldığını, nihayetinde uzlaşma yoluyla gecikme faizi ile birlikte toplam 1.283.989,33 YTL ödemesine karar verildiğini, müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı tutarı rücuen ödemesini …’tan defalarca talep etmesine rağmen ödeme yapılmadığını, …’ın kira sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunmadığının tespiti talebinin haksız ve yersiz olduğunu, kira sözleşmesinin 9.4 maddesi gereği, kira sözleşmesi nedeniyle doğabilecek her türlü vergi vs.’nin kiracı …’ın yükümlülüğünde olduğunu, müvekkili ile … arasında TTK mad. 87/2 anlamında bir cari hesap sözleşmesinin söz konusu olmadığını, kaldı ki taraflar arasında karşılıklı bir borç/alacak ilişkisi olmadığını, sadece …’ın müvekkili şirkete kira ödemesinin söz konusu olduğunu, Yargıtay H. G. Krl.’nun kararının bu yönde olduğunu, cari hesabın varlığından söz edilse dahi mutabakat olarak anılan yazılarda vergi borcunun yer almamasının nedeninin “Hesap dışında kalan alacaklar” başlığını taşıyan TK’nun 91 maddesi olduğunu, takası kabil olmayan alacakların BK’nun 123 Maddesinde sayıldığını, buna göre vergi borcunun cari hesaba kaydının hukuken mümkün olmadığını, …’ın verdiği teminat mektuplarının, kira sözleşmesinden doğacak borçların teminatı olduğunu, KDV’nin sorumlusu … olduğundan teminat mektuplarının iadesinin mümkün olmadığını, aradaki ilişkinin cari hesap ilişkisi olmaması nedeniyle …’a 100.000 USD nakit teminat iadesinin söz konusu olamayacağını, …’ın müvekkili şirkete borcu var iken İş Bankasınca 25,000 USD’lik teminat mektubunun çözülmesinden dolayı alacak iddia etmesinin hiçbir dayanağının bulunmadığını, kaldı ki tahsil edilen 25.000 USD’nin karşılığında 30.437,50 TL için mahsuplaşma yapıldığını, Teminat mektupları üzerinde verilen tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, dilekçenin ‘Karşı Dava” başlıklı bölümünde ise özetle, dilekçelerinin ekinde Ek.3 olarak yer alan 14.07.2006 tarihli Hesap Uzmanları Kurulu Vergi İnceleme Raporunda, …’a kesilen kira faturalarına KDV eklenmemiş olması nedeniyle müvekkili şirketin vergi zıyaına yol açtığı sonucuna varıldığını, raporda, Temmuz /2004- Mayıs/2006 döneminin incelenmesi sonucunda toplam 1.166.792,34 YTL’lik KDV’nin ziyaı uğratıldığından bahisle bu bedelin müvekkilinden tahsil edilmesi ve tarh edilecek KDV’nin bir katı kadar vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiğinin belirtildiğini, raporu takiben … Vergi Dairesince düzenlenen 08.08.2008 tarihli vergi/ceza ihbarnameleri ile İstanbul Marmara Vergi Dairesince düzenlenen 28.08.2008 tarihli vergi/ceza ihbarnamelerinin müvekkili şirkete tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin …’ın KDV Kanunu’nun 17/4-0 maddesinde yer alan istisnadan yararlandığına ilişkin beyanlarına ve sunduğu belgelere dayanarak kira faturalarına yansıtmadığını, ancak vergi incelemelerinin başlatılması üzerine müvekkili şirketin …’a gönderdiği 15.09.2006 yazıda, gelişmeleri özetleyip …’tan, …’ın faaliyetlerine ilişkin olarak Maliye Bakanlığına verdiği bilgilerin tam ve doğruluğunun teyidini, kendilerine tebliğ edilen ancak …’ın sorumluluğunda olan vergi/ceza ihbarnamelerine karşı hangi yargı yoluna başvuracakları konusunda bilgi verilmesini, konu ile ilgili savunmalarını oluşturacak her türlü bilgi ve belgelerin kendilerine iletilmesini, maruz kaldıkları yaklaşık 2 milyon YTL’lik vergi cezası riskine karşılık bir banka teminat mektubunun kendilerine verilmesini talep ettiklerini, ayrıca yapmak zorunda kalacakları ödemelerden dolayı …’a rücu edeceklerini ihtaren bildirdiklerini, …’ın bu yükümlülüklerini kabul etmemesi üzerine …’a 05.06.2007 tarihli bir yazı daha göndererek Antalya Vergi Dairesi ile uzlaşma görüşmelerinin başlatılacağını ortak bir çözüm bulmalarının talep edildiğini, …’ın buna yanaşmaması üzerine uzlaşma görüşmelerine katılan müvekkilinin, uzlaşma komisyonunun sunduğu rakamları bildirerek …’tan görüş istediğini, …’ın verdiği cevapta, müvekkili şirkete dava açılması ve kaybedilmesi halinde doğacak yükümlülüklerin üstlenileceğine ilişkin kendilerinden istenen taahhütnameyi koşullu olarak kabul edebileceklerini bildirdiğini, koşul olarak da kira sözleşmesinin bitiminden sonra da hava alanındaki yiyecek-içecek alanlarının yine … tarafından işletilmesine devam garantisi verilmesini istediğini, bunun vergilerden dolayı sorumluluğun ikrarı olduğunu, müvekkili şirketin toplam KDV ve cezasının yarıya indirilmesi için Vergi Daireleri ile uzlaşmaya vardığını, dilekçede dökümüne yer verilen Temmuz/2004-Ağustas/2005 dönemi ile ilgili olarak (faiz dahil) Toplam 1.283.989,33 YTL olarak uzlaşılan vergi ve cezasının … ile ilgili bulunmayan 232.265,00 YTL’sinin çıkarılmasından sonra …’a ait olan miktarın 1.051.724,36 YTL olduğunu, bundan … Bankasından tahsil edilen 30.437,50 YTL’nin düşülmesinden sonra kalan 1.021.286,86 YTL’nin …’tan rücuen alacakları olduğunu, müvekkilinin uzlaşma protokolüne göre …’ın ödemesi gereken vergi borçlarını aylık taksitler halinde ödemekte olduğunu, taksitlerin 31.01.2010 tarihinde tamamlanacağını belirterek mesnetsiz olduğu belirtilen tedbir kararının kaldırılmasına, davanın kötü niyetle açıldığını belirterek reddine, davacı / k.davalının müvekkili şirkete borçlu olduğunun tespiti ile karşı davalarının kabulüne, 1.021.286,86 YTL’nin … tarafından müvekkili şirkete ödenmesine, tüm yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı/ k.davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
3-Davalı …Bankası A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … A.Ş.’nın talebi üzerine verilen 24.02.1999 tarih ve 1698 no.lu, 25.000,00 USD bedelli kesin ve süresiz teminat mektubunun 25.09.2008 tarihinde diğer davalı şirket vekili tarafından tazmini talebinde bulunulduğunu, talep yerinde görülerek 25.09.2008 tarihinde 25.000,- USD karşılığı 30.437,50 YTL’nin muhatabın banka hesabına havale edildiğini, ancak Mahkemenin tedbir kararının teminat mektubu bedelinin ödenmesinden sonra 08.10.2008 tarihinde müvekkili bankaya tebliğ edilmiş olması nedeniyle tedbir kararının yerine getirilemediğini, davacı vekilinin müvekkili bankaya ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili bankanın teminat mektubundan kaynaklanan hukuki sorumluluğunu yerine getirdiğini, Yargıtay İ.B.K.’nun 1969/4 E -1969/6 K.sayılı karannda da belirtildiği üzere, banka teminat mektubunun garanti sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve bankanın teminat mektubu ile bağımsız bir borç yüklendiğini, müvekkili bankanın teminat mektubunda özetle hiçbir şart aranmaksızın ilk talepte nakten ödemeyi taahhüt ettiğini, muhatabın talebini reddetme hakkı bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre müvekkili bankanın lehdara ait defileri muhataba karşı ileri sürmesi mümkün bulunmadığını, müvekkili bankanın lehdar ile muhatap arasındaki ilişkiye taraf olamayacağını savunarak müvekkili banka açısından haksız ve hukuka aykırı sebeplerle açılan davanın reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
4-Davacı vekili 26/10/2017 tarihli dilekçesi ile mahkememiz dosyasında davacı karşı davalı … A.Ş.’nin …’ye devrolunduğunu beyan etmiştir.
5-Davalı / karşı davacı vekili 28.01.2009 havale tarihli dilekçesi ile Şişli … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayısı ile müvekkili aleyhine verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiş, Mahkememizce verilen 17.03.2009 tarihli ara karar ile İhtiyati Tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
6-Mahkememizce verilen 13.12.2010 tarihli ara karar ile İstanbul …Vergi Mahkemesinde görülen … ve diğer dosyaların sonucunun beklenmesine karar verilmiştir.
7-Mahkememizce 24.04.2014 tarihli 2. nolu ara karar ile davalı / karşı davacı … A. Ş.’nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi konusunda Antalya Asliyet Ticaret Mahkemelerine talimat yazılmış, dosyaya ibraz edilen 07.08.2014 tarihli bilirkişi raporunda; Dava dosyası ile davalı … A. Ş.nin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde; Davalı şirketin ticari defterlerine göre, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalı şirketin davacı şirketten bir alacağının olmadığı, Taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davalı şirketin davacı şirket adına KDV’siz olarak düzenlediği faturalara istinaden davalı şirketin bağlı olduğu vergi dairesi toplam 1.051.694,37 TL tutarında KDV cezası ödediği, bu ceza tutarından davalı şirketin teminatın paraya çevrilmesi yoluyla davacıdan tahsil ettiği 30.437,50 TL’sinin, ödenen vergi cezalarından mahsup edilmesi ile davalı şirketin davacı şirket adına ödediği vergi cezasının 1.021.286,86 TL kaldığına dair tespitlerini bildirmiştir.
8-Mahkememizce tüm deliler toplanmış, gerekli araştırmalar yapılmış ve iddia, savunma hudutları doğrultusunda davacının alacağının varlığının ve miktarının belirlenmesi, teminat mektubu üzerindeki ihtilafların tartışılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 28/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; asıl dava yönünden Davacı/karşı davalı …’ın davalı/karşı davacı şirkete 1.051.694,37 TL borçlu olduğunu, bu tutardan İş Bankası’nca nakde çevrilen teminat mektubu bedeli 30,437,50 TL’nin mahsubu neticesinde bakiye miktarı 1.021.286,66 TL olduğunu, davalı/karşı davacı şirket tarafından …’a gönderilen 31.07.2008 tarihli faks yazısında bahsi geçen ve …’ın 100.000,00 USD alacaklı olduğunu belirten mutabakat metninin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek Davacı/karşı davalı lehine alacak olarak değerlendirilmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olmak kaydı ile bu tutarın da …’ın borcundan mahsup edilmesi gerektiği, mahsuplardan sonra kalan borcun USD karşılığı üzerindeki teminat mektuplarının davacı/karşı davalı yana iadesi gerektiğini, tazmin edilen 25.000,- USD’lik teminat mektubundan dolayı, nakde çevrilen tutar davacı/k davalının borcunda düşüleceği cihetle ve nakde çevirme işleminde kusuru bulunmayan, 2 nolu davalı …nden herhangi bir alacağın söz konusu olmadığı, karşı dava yönünden; davalı/karşı davacı şirketin, Vergi Dairesine ödediği KDV ve gecikme faizi nedeniyle 1.021.286,86 TL rücuen alacaklı olduğunu, bu alacaktan takdiri Mahkemeye ait olmak kaydıyla mutabakat yazısına konu 100.000,00 USD karşılığı 151.230,00 TL’nin düşülmesi gerektiğini bildirmiştir.
9-Mahkememizce alınan bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliğe çıkarılmış, taraflarca bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine mahkememiz dosyasında 09/12/2015 tarihli ara karar ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi kurulu 24/06/2016 tarihli ek raporunda, 28/10/2015 tarihli kök bilirkişi raporunda arz edilen görüş ve kanaatilerini değiştirir nitelikte bir hususun söz konusu olmadığı, kök raporda arz edilen görüş ve kanaatlerinin aynen devam ettiği bildirilmiştir.
10-Mahkememizce aldırılan her iki rapora da itirazlarda bulunulmuş ve mahkememiz 24/05/2017 tarihli ara kararı ile davacı yanın itirazlarının değerlendirilmesi ve ayrıntılı olarak tartışılması bakımından bilirkişi heyetinden vergi uzmanı Ercan Altay’ın çıkarılarak yerine gümrük ve gümrük vergileri konusunda uzman liste 6212’de kayıtlı Hilmi Hüseyin Kamburağlu’nun katılımı ile bilirkişi kurulundan ek raporu alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök bilirkişi raporunun “Sonuç” bölümündeki ” karşı dava yönünden” maddesinin dışında kök ve ek raporda arz edilen görüş ve kanaatlerini değiştirir nitelikte bir hususun söz konusu olmadığı, kök raporda arz edilen görüş ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini, kök bilirkişi raporunun “Sonuç” bölümündeki “1) Karşı davacı yönünden“ maddesinin “Davalı/karşı davacı şirketin, Vergi Dairesine ödediği KDV ve gecikme faizi nedeniyle 1.021.286,86 TL rücuen alacaklı olduğunu, bu alacaktan takdiri sayın Mahkemeye ait olmak kaydıyla mutabakat yazısına konu 100.000,00 USD’nin aynen veya iade veya mahsup tarihindeki kur üzerinden TL karşılığının esas alınması” şeklinde değiştirilmesinin uygun olacağını bildirmiş, Gümrük Mevzuatı hususunda uzman bilirkişi ayrıca görüşlerini bildirmiş ve ayrık raporunda özetle ; Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının … A.Ş.’ne yönelik 054987 sayılı, 19.06.2007 tarihli yazısı ve bu yazıya mesnet teşkil eden Gümrük Müsteşarlığının 02,05.2007 tarihli, 13184 sayılı yazısında dikkate alınmak suretiyle,…tarafından … A. Ş.’ne kiralanan … Hava Limanı Dış Hatlar Terminali Çıkış Salonunda bulunan mahallere Gümrük Müsteşarlığı’nın 30.03.1998 tarihinden 02.02.2007 tarihine kadar gümrük hattı dışı eşya satış mağazası yani …statüsü tanındığını, KDV Kanunu’nun 17/4 maddesine eklenen (o) bendi ile 01.01.2004 tarihinden itibaren gümrük antrepolarının kiralaması işlemlerinin KDV’nden istisna edildiğini ve bu konudaki ihtilafın Temmuz 2004 – Mayıs 2006 tarihleri arasındaki döneme ilişkin olduğunu ve bu dönemde anılan mahallerin halen Antrepo statüsünde oldukları da göz önüne alındığında bu yerlerin belirtilen dönemlerdeki kiralanması işlemlerinin KDV’den istisna edilmesi kanaatine varıldığını bildirmiştir.
11-Mahkememiz 05/07/2018 tarihli ara kararı ile bu defa dava konusu olan ödenen KDV ve cezasından davacının sorumlu olup olmadığı ve dava konusu kiralanan yerin KDV’ye tabi olup olmadığı hususunda alınan her iki bilirkişi raporunda farklı görüşler olduğundan çelişkinin giderilmesi hususunda bilirkişi raporu tanzimi istenmiştir.
12-16/07/2018 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; Davalı/Karşı Davacı … A.Ş.nin ek ve kök raporların tamamında belirtildiği üzere vergi dairesine 1.021.286,86.-TL ödediğini, Vergi Dairesine ödenen bu 1.021.286,86 TL’nin aslında Davacı/Karşı Davalı … A.Ş.’den tahsil edilmiş olması gerektiğinden, Davalı/Karşı Davacı … A.Ş.’nin Davacı/Karşı Davalı … A.Ş.’den rücuen 1.021.286,86.-TL alacaklı olduğunu, davalı/Karşı Davacı şirket tarafından …’a gönderilen 31.07.2008 tarihli faks yazısında bahsi geçen ve …’IN 100.000.-USD alacaklı olduğunu belirten mutabakat metninin yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilerek Davacı/Karşı davalı lehine alacak olarak değerlendirilmesi hususunun mahkemenin takdirinde olmak kaydı ile bu tutarın da …’ın borcundan mahsup edilmesi gerektiğini, mahsuplardan sonra kalan borcun USD karşılığı üzerindeki teminat mektuplarının Davacı/Karşı davalı yana iadesi gerektiğini, tazmin edilen 25.000.-USD’lik teminat mektubundan dolayı, nakde çevrilen tutar Davacı/Karşı davalının borcunda düşüleceği cihetle ve nakde çevirme işleminde kusuru bulunmayan 2 nolu davalı …nden herhangi bir alacağın söz konusu olmadığını, izin verilen yerlerin 10.01.2002- 09.02.2007 tarihleri arasındaki statüsünün antrepo olduğunu, ihtilafın söz konusu olduğu Temmuz 2004 – Mayıs 2006 tarihleri arasında olduğunu, kiralayan … A.Ş. ve Kiracı Uçak Servisi A.Ş. (…) 07.01.1998 tarihli kira sözleşmesi Bölüm 2 konu ve teslim konusunda belirtilen işlemlerin, 24.08.1985/18852, resmi gazete. yayınlanan Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Yönetmeliği 12. Maddesi mağazaların faaliyet konusuna uygun olmadığını, daha sonra çıkarılan yönetmeliklerde mağazaların faaliyet konusunun muhafaza edildiğini, kira sözleşmesi ile mağaza faaliyet konusu olan eşyaların 3065 sayılı Katma Değer Kanunun 16/c. Maddesi ve 17/4-0 maddesi uyannca KDV muafiyetinin uygulanabilmesi için izin alınan yerlerin antrepo olmasının yeterli olmadığı, mağazaların faaliyet konusunun da yönetmelikle belirlenen faaliyet konusuna uygun olması gerektiğini, Havalimanı Dış Hatlar Terminali çıkış salonunda bulunan Gümrük Hattı Dışı Eşya Satış Mağazası olarak izin alınmış olan yerlerde, yönetmelikte belirlenen mağaza faaliyetlerine aykırı olarak kafe, restoran ve bar gibi hizmet işletmelerini kiralayanların elde ettikleri kira gelirleri, bu işletmelerde faaliyet gösteren kiracıların verdikleri hizmetler için, 3065 sayılı Katma Değer Kanunun 16/c ve 17/4-0 maddesi uyarınca KDV muafiyetinin uygulanamayacağını davacı …Ş.’nin Gümrük hattı dışı eşya satış mağazası açma ve işletme izni aldığı ancak mağaza faaliyet konusunun o tarihte yürürlükte olan mülga yönetmelik düzenlemelerine aykırı olarak kira sözleşmesi yapıldığını, Gümrükler Genel Müdürlüğünün verdiği izin belgelerinin iptal edilmiş olması dikkate alındığında, KDV cezasından sorumluluğu olduğunu bildirmiştir.
13-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Her ne kadar davacı, taraflar arasındaki 07.01.1988 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklı borcunun olmadığını, sözleşme kapsamında verilen teminat mektuplarının iadesini, paraya çevrilen teminat mektubunun 25.000 ABD dolarının tahsili ile, 100.000 ABD doları nakit alacağının tahsilini talep etmişse de, dava konusu kira sözleşmesini kapsayan mağazalar ve eşyaların 3065 Sayılı Katma Değer Kanunun 16/c ve 17/4-0 bendindeki KDV muafiyetinden faydalanabilmesi için, izin alınan yerlerin antrepo olmasının yanında, mağazaların faaliyet konusununda yönetmelikle belirlenen faaliyet konusuna uygun olması gereklidir. Mahkememizce uzman Vergi Eski müfettişi, Bağımsız Denetçi ve Yeminli Mali Müşavir … ve …’in raporlarının sonuç kısmının 10 numaralı bendinde belirttikleri gibi …nın Dış Hatlar Terminali çıkış salonunda Gümrük Hattı Dışı, Eşya Satış Mağazası olarak izin alınmış yerlerde, yönetmelikte belirlenen mağaza faaliyetlerine aykırı bir şekilde kafe, bar gibi hizmet işlerini kiralayanların elde ettikleri kira gelirleri bu işletmelerde faaliyet gösteren kiracıların verdikleri hizmetler için, 3065 Sayılı yasanın 16/c ve 17/4-0 maddeleri uyarınca KDV uygulanamayacaktır. Ayrıca … dava konusu alan için eşya satış mağazası açma ve işletme izni aldığı, ancak bu iznin ve kira sözleşmenin o tarihte yürülükte bulunan 24.08.1985/18852 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Gümrük Hattı Eşya Satış Mağazaları ve Depoları Yönetmeliğinin 12. Maddesine aykırı olduğu, akabinde Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün verdiği izin belgelerinin de iptal edildiği, bu itibarla KDV borcu ve cezasından sorumlu olduğu anlaşılmakla davacının menfi tespit, teminat mektuplarının iadesi, nakte çevrilen teminat mektubu bedelinin tahsili ve nakdi alacak taplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Karşı davada davacı, Asıl davanın reddi ve 1.021.286,86 TL alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Dava konusu KDV’den karşı davalının sorumlu olduğu ve talep konusu Vergi Cezasıda karşı davalının sorululuğunda kaldığından karşı davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karşı davanın Kabulü ile, asıl dava konusu olan teminat mektuplarıyla tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla 1.021.286,86 TL’nin karşı davalıdan alınarak karşı davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 26.530,90 TL harçtan mahsubu ile artan 26.486,50 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 79.678,68 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Karşı dava yönünden;
1-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 69.764,11 TL karar harcından peşin alınan 13.787,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 55.976,71 TL harcın davacı/karşı davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 54.588,61 TL nispi vekalet ücretinin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı /karşı davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 15.301,40 TL ( 14 TL BH, 13.787,40 TL PH, 1.400 TL bilirkişi ücreti, 100 TL tebligat ve posta gideri ) yargılama giderinin davacı/karşı davalıdan alınarak davalı/karşı davacıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …