Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/825 E. 2018/1091 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/825 Esas
KARAR NO : 2018/1091
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 24/02/2014
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ile davalı arasında ticari faaliyet olduğunu, cari hesap mutabakatı gereğince davalı aleyhine takip yapıldığını, takibe itiraz olunduğunu, takip dosyasında mutabakat mektubuna dayanıldığını, bu nedenlerle B. Çekmece .. İcra Müdüdüğü’nün… E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
2-Davalı vekilinin süre uzatım talebinde bulunduğu, bu talebinin kabul edildiği, davalının süresi içinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile taraflar arasında yetki sözleşmesi olduğu, bu nedenle dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiği, ikame olunan davada davacının hukuki yararının bulunmadığını, zira icra dosyasına da beyan ettikleri üzere müvekkili şirketin davacıdan 344.773,40 TL alacaklı olduğunu, davacının iddialarının hukuki dayanağının bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasında akdedilmiş taşeron sözleşmesinin 2012 yılı Temmuz ayı içersinde karşılıklı feshedildiğini, fesih surecinde davacı şirket yetkilileri ile mutabakata varıldığını, Mutabakatta davacı şirket yetkililerinin kabul imzalarının bulunduğunu, maden şantiye alanında bırakılan menkulleri gösteren üstelerde yer alan müvekkili şirkete ait, davacı şirkete teslim edilmiş çeşitli yedek parça, avadanlık, bakım onarım setleri, personel ve araç ihtiyaç maddeleri vb. malzemelerin kıymeti karşılığı tanzim edilmiş olan 05.09.2012 gün ve … no.lu (KDV dahil olmak üzere) 270.030,39 TL toplam meblağlı fatura düzenlendiğini, yine sahada bırakılmış madencilik sektöründe “…” olarak tanınan maden üretim materyalinin, topografık ve mekanik metrik ölçümleri yapılmış miktar üzerinden 144.500 tan cevherin işletme sahasını terk etmesi sebebiyle …Şti/ne teslimi nedeniyle 05.09.2012 gün ve 235762 no.lu (KDV dahil olmak üzere) 504 709,60 TL toplam meblağlı faturanın tanzim edildiğini, Takip eden süreçte ticari mutabakat mektuplannın davacı şirketin işyeri adresine gönderildiğini, bunlann davacı şirket yetkililerince tebellüğ edildiğini, sonuç olarak müvekkili şirketin davacı yana hiçbir borcunun bulunmadığını ve yapılan takibin ve açılan huzurdaki davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek dava şartları yerine gelmemiş olduğundan davanın usulden reddine, bu talepleri kabul edilmediği takdirde davanın esastan reddine, davacının haksiz takibi nedeniyle %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3-Dosyamız davacısının, aynı zamanda takip alacaklısının …Şti. olduğu, dayanak vekaletname gözetildiğinde şirketin tam adının …Şti. olduğu, vekaletname içeriği ile davacı ünvanında hata yapıldığı, dayanak vekaletname sunulmak sureti ile şirket ünvanında maddi hata olduğunun açık olduğu, nitekim gelen sicil kaydında da vekaletnamede adı belirtilen şirketin ünvanının gönderildiği, zaten davalı vekilinin cevap süresinin uzatımına dair dilekçesinde de davacı şirketin gerek vekaletnameye, gerek sicil kaydına uygun olan ünvanının açıkça yazıldığı, bu yönü itibari ile davacı vekilinin ünvanda açık hata yaptığı, yine davacı vekilinin de 19/03/2014 tarihli dilekçesinde, şirketin eski ünvanını mevcut kayıtlara uygun olarak “…Şti.”olarak açıkladığı anlaşılmaktadır.
4-Dosya Mahkememize Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı, 12.06.2014 tarihli yetkisizlik kararıyla gönderilmiş, Mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydı yapılmıştır.
5-Dava İ.İ.K nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
6-Taraf vekilllerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
7-Alacaklı vekili, davalı … Şti. aleyhine B. Çekmece … İcra Müdüdüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 27.09.2012 tarihinde başlattığı ilamsız icra takibinde, 06.09.2012 tarihli cari hesap mutabakat mektubuna dayalı olarak; 429.965,59 TL Asıl alacak, 836.37 TL işlemiş faiz olmak üzere, 430.801,96 TL Toplam alacağın, icsa gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa işleyecek ytllık %17 75 ve değişen oranlardaki ticari faizi ile birlikte, fazlaya dair haklar saklı tutularak BK mad. 100 uygulanarak tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı yana 18.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, itirazın 22102012 tarihinde yapıldığı, davanın 24/02/2014 tarihinde İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
8-Taraf iddialarının yerindeliği bakımından inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davalı şirketin incelemeye sunutan 2010-2011-2012 yıllarına ait ticarı defterlerin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi 27.09.2012 itibariyle davacı yandan 120.10.113 kod.lu alıcılar hesabında yer alan 344.773,40 TL tutarında alacaklı olduğu, ancak, davalı yanın söz konusu 344.773,40 TL tutarındaki alacağının, davalı şirket tarafından davacı yana düzenlenen, 05.09.2012 tarihli, … no.lu 504,709,60 TL tutarlı ve 05,09.2012 tarihli, … no.lu 270030.39 TL tutarlı toplam 774.739,99 TL tutarındaki faturalardan ileri geldiği, davacı şirketin ticari defterleri incelenemediğinden, söz konusu toplam 774.739.99 TL tutarındaki iki adet faturanın davacı tarafça kabul edilip kayıtlara alındığının tespit edilemediği, diğer taraftan söz konusu 2 adet faturayı geçerli kılacak hususların kanıtlanmadığı, arzedilen nedenlerle, söz konusu 2 adet faturanın davacı şirket kayıtlarından teyidi tespit edilinceye ve bu faturaları geçerli kılacak gerekçelerin ve dayanak belgelerin ortaya konulmasına kadar 2 adet fatura bedeli toplam 774.739,99 TL’nin davalı yanın alacağı olarak değerlendirilmesinin mümkün olmayıp, bu durumda davalı yanın ticari defterlerinde gözüken davacı yandan 344.773,40 TL alacak tutarına itibar edilemeyeceği, bunun yanında davacı tarafın da usulüne uygun tutulmuş ticari defter kayıtları ile alacağını kanıtlayamadığı sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
9-Bilirkişi taraflara tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora beyanlarını sunmuş ve müvekkili şirketin defterlerininde incelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
10-Davacı tarafın defterlerinin incelenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 2010 ve 2011 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmadığı, 2012 yılına ait ticari defterterin İse usulüne uygun tutulmuş olduğu, Davacı şirketin ticari defter kayıtlanna göre icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 429.965,59 TL alacaklı olduğu, 29.06.2015 tarihli kök raporda açıklandığı üzere, davalı şirketin ticari defter kayıtlannda takip tarihi 27.09.2012 itibariyle davalı şirket davacı yandan 120.10.113 kod.lu alıcılar hesabında yer atan 344.773,40 TL tutarında alacaklı göründüğü, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında takip tarihi 27.09.2012 itibariyle davacı şirket davalı yandan (430.605,92- 640,33) 429.965,59 TL alacaklı göründüğü, her iki tarafın defter kayıtları arasında (344.773,40 + 429.965,59=) 774.738,99 TL fark meydana geldiği, bu farkın 1,00 TL’lik sapma ile davalı şirket tarafından davacı yana düzenlenen ve toplam tutarı 774.739,99 TL olan; “Satış yapılan malzemelerin baypas bedeli olarak düzenlenen 05.09.2012 tarihli, 235782 no.lu toplam 504.709,60 TL tutarlı fatura ile, “08.06.2012 …Şantiyesine teslim edilen muhtelif malzeme bedelleri olarak düzenlenen 05.09.2012 tarihli, … no.lu toplam 270.030,39 TL tutarlı faturanın, davacı şirket tarafından kabul edilmeyerek kayıtlara alınmamış olmasından kaynaklandığı, 29.06.2015 tarihli kök raporun içersinde ve “Sonuç” bölümünün 3. maddesinde, davalı yanın söz konusu 344.773,40 TL tutanndaki alacağının davalı şirket tarafından davaa yana düzenlenen, 05.09.2012 tarihti, …no.lu 504.709,60 TL tutariı ve 05.09.2012 tarihli, 235784 no.lu 270.030,39 TL tutarlı toplam 774.739,99 TL tutarındaki iki faturalardan ileri geldiği, davacı şirketin ticari defterleri incelenemediğinden, söz konusu toplam 774.739,99 TL tutanndaki iki adet faturanın davacı tarafça kabul edilip kayıtlara alındığının tespit edilemediği, diğer taraftan söz konusu 2 adet faturayı geçerli kılacak hususların kanıtlanmadığı ifade edilmiş olup, bu defa davacı şirketin ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, farkı oluşturan söz konusu 2 faturanın düzenlendiği 2012 yılına ait davacı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı defterleri ile aynı kuvvette sahibi lehine delil olma kabiliyetinin bulunduğu, ancak davalının söz konusu 2 adet faturasının davacı tarafça kabul edilmeyerek ticari defter kayıtlarına alınmadığı hususunun sabit olduğu, bu durumda davalı yanı takip tarihi itibariyle 344.773,40 TL alacaklı duruma getiren söz konusu 05.09.2012 tarihli, … no.lu, 504.709,60 TL tutarlı fatura ile 05.09.2012 tarihli, … no.lu, 270.030,39 TL badelli faturaları geçerli kılacak gerekçeler ve dayanak belgeler davalı tarafça ortaya konulmadığından, davalı tarafın davacı yandan alacaklı durumda olamayacağı sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
11-Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora beyan ve itirazları dosyaya sunulmuştur.
12-Tarafların itirazlarının değerlendirilerek somut denetime elverişli rapor tanzimi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi 2. ek raporunda; Davacı yanın 06/09/2012 tarihli mutabakat mektubu ve posta tebliğ belgesi örnekleri değerlendirildiğinde, davacı yanın 31/06/2012 târihi itibariyle 429.965,59 TL alacak iddiasının davalı tarafça teyit edilmediği, davalı şirket tarafından davacı yana düzenlenen 05.09.2012 tarihli, 235762 no.lu 504.709,60 TL faturasına dayanak olan alacağın teyit edilmiş olduğu, bu durumda davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihli 27.09.2012 itibariyle gözüken 429.965,59 TL alacağından 504.709,60 TL mahsup edildiğinde takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı tarafa 504.709,60-429.965,59 = 74.744,01 TL borçtu olduğu, dolaysıyla icra takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan herhangi bir atacağının mevcut olmadığı, davalı tarafça davacı yana düzenlenen ve davacı şirketin adresine gönderilen 05.09.2012 tarihli, 235782 no.lu 504.709,60 TL tutarlı ve 05.09.2012 tarihli, 235764 no.lu 270.030,39 TL tutartı iki adet faturanın dava dışı …Şti.’ne tebliğ edilmiş olmasının fiilen mümkün görülemeyeceği, söz konusu 2 adet davalı faturasının davacı şirket tarafından tebellüğ edilmiş sayılması ve bu faturalara itiraz edilmemiş ve iade edilmemiş olması hususunun değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu kanaatine vardıklarını belirtmiştir.
13-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, davalı ile aralarındaki ticari – cari hesap ilişkisine, aralarında tutulan 06.09.2012 tarihli mutabakata istinaden davalıdan 430.801,96 TL alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi yapmış, davalılar, takibe ve borca itiraz etmiş, icra takibinin durması üzerine davacı, itirazın iptalini talep etmiştir.
Davamızın konusunun icra takibine itirazın iptali olduğu açıktır.
Tarafların ticari defterleri, faturalar, dosyadaki belgeler ve Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 29.06.2015, 25.04.2016 ve 05.04.2018 tarihli rapor etmişlerdir. Anılan bilirkişi raporları denetime elverişli olduğundan Mahkememizce kabul edilmiştir.
Bilirkişi raporları ve dosyadaki belgeler incelendiğinde, taraflar tarafından imzalanmış ve borç ikrarı olarak nitelendirilecek bir mutabakat metninin dosyada olmadığı, davacının ticari defterlerinin TTK ve ilgili mevzuata uygun bir şekilde tutulmadığı ve davalının deferleriyle örtüşmediği böylece davacının defterlerinin lehine delil teşkil edemeyeceği, davalının tebliğ alıp içeriğine itiraz etmediği cari hesap veya faturaların dosyamız açısından söz konusu olmadığı, davalının ticari defterlerinde davalının davacıdan alacaklı gözüktüğü bu itibarla davacı alacağını somut bir şekilde ispat edemediğinden davanın reddine, ayrıca davacının kötü niyetli olduğu açık bir şekilde ispat edilemeyip, dosyada da bunu tevsik eden bir delilde olmadığından davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 5.203,05 TL harçtan mahsubu ile artan 5.167,15 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 31.182,08 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
6-Davalı tarafından yapılan toplam 600 TL bilirkişi ücreti ve 45,00 TL tebligat ve posta olmak üzere 645 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …