Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/755 E. 2020/854 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/755
KARAR NO :2020/85İ

DAVA: Tazminat
DAVA TARİHİ: 17/09/2014
KARAR TARİHİ: 09/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacılar …, … ve … vekili verdiği dava dilekçesinde, sürücüsü davalı … olan, sigortalayanı ise diğer davalı … Sigorta A.Ş. olan … plakalı aracın …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, davalı …’ın olay esnasında alkollü olduğunu kabul ettiğini, kendilerinin ölenin yasal mirasçısı ve aynı zamanda destekten yoksun kalan üçüncü kişi durumunda olduklarını, destekten yoksun kalma tazminatlarının hesaplanarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini, davacı … için 30.000,00 TL, … ve … için de 10.000,00’er TL manevi tazminat talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:

Davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacıların kaza sonrasında başvurmaları üzerine davacılar vekili Av. …’ye 11.07.2014 tarihinde 31.161,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin davacıların zararını karşılaması için yeterli olduğunu, yargılamada ölen …’ın kusurunun dikkate alınması gerektiğini, sorumluluklarının teminat limiti ile sınırlı olduğunu belirtmiştir.

Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde öncelikle yetki itirazında bulunmuş ve Lüleburgaz mahkemelerinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Davanın esasına ilişkin olarak da meydana gelen trafik kazasında kendisinin kusurlu olmadığını, talep edilen maddi ve manevi tazminatın da fahiş olduğunu belirtmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava gerçek kişilere karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 53’e göre haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

Davacı taraf, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasını, poliçe örneğini, tanık beyanlarını, yemin delilini, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı … Sigorta A.Ş., sigorta poliçesini, hasar dosyasını, kaza tespit tutanağını, tanık beyanlarını ve yemin delilini, delil olarak sunmuştur.

Davalı …, …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasını, tanık beyanlarını, keşif ve yemin delilini delil olarak sunmuştur.

Dava gerçek kişilere karşı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49 ve 53’e göre haksız fiile dayalı destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminat ve madde 56’ya göre haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat; sigortaya karşı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 91 ve devamı maddelerine göre mali sorumluluk sigortası nedeniyle maddi tazminat davasıdır.

Davalı … verdiği cevap dilekçesinde öncelikle yetkisizlik itirazında bulunmuştur. 6100 sayılı HMK m. 6’ya göre davalının bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup 6100 sayılı HMK m. 16’da da; “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” düzenlemesi getirilerek davacıya seçimlik hak tanınmıştır. Davalılardan … Sigorta A.Ş.’nin yerleşim yerinin İstanbul olması nedeniyle mahkememiz yetkili bulunduğundan davalı …’ın yetkisizlik itirazı reddedilmiştir.

Davacılar 6098 sayılı TBK m. 53’e göre ortak murislerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 92’de mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kalan durumlar sayılmış olup bunların içinde destekten yoksun kalma tazminatı bulunmamaktadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “Tanımlar” başlıklı A.2 maddesinin (d) bendinde; “Zarar: Motorlu bir aracın işletilmesi ile oluşan bir trafik kazası sonucunda üçüncü şahısların ekonomik değeri olan mal varlığında doğrudan azalma olmasına veya vücut bütünlüğünde eksilmeye, sürekli sakatlığa veya ölümüne sebebiyet verilmesi nedeniyle ilgililerin uğradıkları bu Genel Şartlar ile içeriği belirlenen maddi kayıpları,” şeklinde tanımlanmış; “Kapsama Giren Teminat Türleri” başlıklı A.5 maddesinde de “Destekten Yoksun Kalma (Ölüm) Teminatı: Üçüncü kişinin ölümü dolayısıyla ölenin desteğinden yoksun kalanların destek zararlarını karşılamak üzere bu genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirlenecek tazminattır. Söz konusu tazminat miktarının tespitinde ölen kişi esas alınır.” hükmü getirilmiştir. Bu nedenle davalı sigorta şirketi poliçe limiti dahilinde davacıların destekten yoksun kalma tazminatını karşılamakla yükümlüdür.

Davacılar davalı … A.Ş.’ye tazminat ödemesi yapılması için başvuruda bulunmuş başvuru dilekçesi sonucunda davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde hasar dosyası açılmıştır.

Her iki davalı da meydana gelen kazada kusur durumunun araştırılmasını talep etmiştir. Bu nedenle dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve kusur incelemesi yaptırılmıştır. Hazırlanan 17.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın % 40 oranında kusurlu olduğu, kazada ölen …’ın ise % 60 oranında kusurlu olduğu, bu kusur oranlarına göre de ölenin eşi davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 68.526,11 TL, davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatının 10.532,04 TL ve davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatının 9.276,16 TL olduğu tespit edilmiştir.

Bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra davacı vekili 07.03.2016 tarihinde 6100 sayılı HMK m. 107/II’ye göre bedel arttırım dilekçesi vermiş ve talebini 17.02.2016 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen tazminat miktarına çıkartmıştır.

Tarafların itirazı üzerine alınan 06.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda da tazminat miktarları konusunda bir değişiklik olmamıştır.

Mahkememiz dosyasına 10.01.2018 tarihinde üçüncü bir rapor daha sunulmuş ancak bu raporun mahkememizin … Esas sayılı dosyasına sunulacakken yanlışlıkla bu dosyaya sunulduğu anlaşıldığından hükme esas alınmamıştır. Ancak davacı vekili yanlışlıkla mahkememiz dosyasına sunulan 10.01.2018 tarihli bilirkişi raporuna dayanarak 25.04.2018 tarihinde 6100 sayılı HMK m. 176’ya göre ıslah dilekçesi vermiş ve yeniden bedel arttırımında bulunmuştur. Davacı tarafın 6100 sayılı HMK m. 176’ya göre ıslah talebinin mahkememiz dosyasına yanlışlıkla giren 10.01.2018 tarihli bilirkişi raporundan kaynaklandığı anlaşılmakla 22.10.2020 tarihli duruşmada 10.01.2018 tarihinde dosyaya hatalı olarak bilirkişi raporu girdiği, 16.04.2018 tarihinde mahkememizce ara karar kurularak bu hatalı raporun mahkememizin bir başka dosyası olan … Esas sayılı dosyasına sunulacak iken bilirkişi tarafından yanlışlıkla bu dosyaya sunulduğu ve değerlendirmeye alınmamasına karar verildiği, bu ara kararında 17.04.2018 tarihinde taraflara tebliğe çıkartıldığı, ara karar tebliğe çıkartıldıktan sonra davacı vekilinin ara karardan haberdar olmadan önce 24.04.2018 tarihinde ıslah dilekçesi vererek dosyamızda ilgili olmayan hatalı 10.01.2018 tarihli bilirkişi raporuna dayanarak ıslah yaptığı, daha sonra mahkememizin ara kararını 10.05.2018 tarihinde tebellüğ ettiği anlaşılmakla, davacı vekilinin ıslah dilekçesi vermesine neden olan hatalı bilirkişi raporuna ilişkin mahkememiz ara kararının ıslah dilekçesinden daha sonra tebellüğ ettiği anlaşılmakla, davacı tarafın ıslah hakkını kullanmamış sayılmasına ve davacı tarafa ıslah için yeniden süre verilmesine ilişkin ara karar oluşturulmuştur.

Davacının ıslah dilekçesinden sonra 11.05.2018 tarihinde davalı sigorta şirketi ıslah zamanaşımı definde bulunmuştur.

Davacı taraf davasını 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre belirsiz alacak davası olarak açmıştır. Mahkememize verdiği bedel arttırım dilekçesini de dava değerinin ıslahı olarak değil, HMK m. 107’ye göre belirsiz alacak talebinin belirli hale gelmesi nedeniyle bedel arttırım dilekçesi olarak vermiştir. Belirsiz alacak davalarında zamanaşımı süresi davanın ilk açıldığı andan itibaren dava değerinin tamamı için kesileceğinden davalı tarafın ıslah zamanaşımı definin reddine karar verilmiştir.

Dosya tazminat hesabının yapılması için tekrar bilirkişiye verilmiş ve hazırlanan 28.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda ölenin eşi davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 54.680,70 TL, davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatının 12.613,00 TL ve davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatının ise 11.076,07 TL olduğu tespit edilmiştir.

Her iki davalıda davacılardan ölenin eşi …’ın yargılama devam ederken 12.11.2015 tarihinde yeniden evlenmiş olması nedeniyle tazminat hesabının davacının kişisel durum sicilindeki bu değişiklik dikkate alınarak tekrar yapılmasını talep etmeleri üzerine dosya yeniden aktüerya bilirkişisine verilmiştir. Hazırlanan 16.07.2020 tarihli aktüerya bilirkişi raporunda ölenin eşi davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatının 2.240,34 TL olduğu ancak davalı sigorta şirketinin davacı …’a 23.509,78 TL ödeme yaptığı bu nedenle de davacı …’ın zararının karşılanmış olması nedeniyle tazminat alacağının bulunmadığı, davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatının 17.214,40 TL ve davacı …’un destekten yoksun kalma tazminatının ise 13.025,92 TL olduğu tespit edilmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 53’de; “Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır: 1. Cenaze giderleri. 2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar.” düzenlemesi getirilmiştir. Davacılar ölenin desteğinden yoksun kalmaları nedeniyle uğradığı kayıpları bu madde kapsamında tazminat olarak talep etmektedir.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile alınan kusur raporunda meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketinin sigortalısının olayın meydana gelmesinde % 40 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle 6098 sayılı TBK m. 53’e göre, 2918 sayılı KTK m. 97’ye göre ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5 maddesine göre davacıların zararını gidermekle yükümlüdür.

Bu gerekçelerle davacı … yönünden maddi tazminat talebinin reddine, diğer iki davacı yönünden ise 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre; davacı Salim Aslan için 10.532,04 TL, davacı … içinse 9.276,16 TL destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmiştir.

Hükmedilen tazminatın faiz başlangıç tarihi olarak davalı … Sigorta A.Ş.’ye davacıların yaptığı 06.06.2014 tarihli başvurudan sonraki 8’inci iş günü olan 14.06.2014 tarihi alınmıştır. Diğer davalı yönünden ise kaza tarihi olan 23.05.2014 tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.

Meydana gelen trafik kazası nedeniyle davalı …’ın % 40 oranında kusurlu olduğu hazırlanan bilirkişi raporu ile sabittir. 6098 sayılı TBK m. 49’a göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Davalı …’ın kusurlu olduğu hazırlanan raporla sabit bulunduğundan davalının kusurlu hareketi nedeniyle davacıların uğradığı manevi zararlarının giderilmesini de talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Aynı yasanın 56’ncı maddesinin ikinci fıkrası; “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü içermektedir. Bu maddeye göre haksız fiil sonucunda yakını ölen kişi de manevi tazminat talep etme hakkına da sahiptir.

Davacılardan … eşini, hayat arkadaşını kaybetmiş, diğer davacılar ise çocuklarını kaybetmişlerdir. Bu nedenle çok büyük bir üzüntü ve ızdırap yaşadıkları açıktır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 56/II’ye göre davalılardan …’ın manevi tazminattan sorumlu olduğu kanaatine varılarak belli bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekecektir. Davalı … aracı kullanan ve haksız fiile neden olan kişi olarak manevi tazminattan hukuken sorumludur.

Manevi tazminatın kişide zenginleşmeye neden olmayacak derecede ve aleyhine hükmedilecek kişi yönünden ise fakirleşmeye neden olmayacak derecede olması gerekmektedir. Bu amaçla tarafların sosyoekonomik durum araştırması yaptırılmış ve dosya içerisine alınmıştır.

Meydana gelen olay trafik kazası nedeniyle haksız fiildir. Davacıların birinci dereceden yakınlarını kaybettikleri sabittir. Bu durumun kendilerinde manevi bir ızdırap yaratmış olduğu, davacılar lehine manevi tazminat şartlarının gerçekleştiği, manevi tazminat miktarı belirlenirken Yargıtay kararlarında belirtilen ilkelere göre belirleme yapılmaya çalışıldığı, manevi tazminatın zarara uğrayanlarda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşıdığı, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmediği, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olması gerektiği, 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartların açıkça gösterilmesi gerektiği, her olaya göre değişebileceği, hakimin bu konuda takdir hakkını kullanırken, ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermesi gerektiği, (4 HD 23.10.2008 Tarih, 2008/2920 E.-2008/12633 K.) manevi tazminat miktarı belirlenirken olayın oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, manevi tazminatın zenginleşmeye neden olmaması ilkeleri, hak ve nesafet ölçüleri nazara alınmak durumundadır.

Bu gerekçelerle davacılardan …’ın eşini kaybetmiş olması, yeniden evlenmek zorunda kalmış olması nedeniyle 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacı …’a verilmesine; diğer davacılar içinse, ölenin çocukları olması, başka çocuklarının bulunmaması dikkate alınarak her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davalı tarafın yetki itirazının 6100 sayılı HMK madde 6’ya göre REDDİNE,
2-Davacı … yönünden maddi tazminat talebinin REDDİNE,
3-Davacı … yönünden 6100 sayılı HMK madde 26 taleple bağlılık ilkesine göre 12.435,19-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş yönünden davacının davalı sigorta şirketine yaptığı 06/06/2014 tarihli başvurudan sonraki 8. İş günü olan 14/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … yönünden ise, kaza tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
4-Davacı … yönünden 6100 sayılı HMK madde 26 taleple bağlılık ilkesine göre 10.452,05-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … A.Ş yönünden davacının davalı sigorta şirketine yaptığı 06/06/2014 tarihli başvurudan sonraki 8. İş günü olan 14/06/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … yönünden ise, kaza tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine,
5-Davalı tarafın ıslah zamanaşımı definin REDDİNE,
6-Davacıların manevi tazminat davalarının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
A-15.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’tan alınarak davacı …’a kaza tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesine,
B-5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’tan alınarak davacı …’tan kaza tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesine,
C-5.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’tan alınarak davacı …’tan kaza tarihi olan 23/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesine,

7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.271,18-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harçları ile alınan toplam 3.049,45-TL harçtan mahsubu ile eksik 221,73-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Davacılar … ve …’un kabul edilen maddi tazminat yönünden tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 2.312,60-TL (1.950,00-TL BK ücreti, 362,60-TL tebliğler ve posta ) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak adı geçen DAVACILARA VERİLMESİNE,
9-Ayrıca dava açılırken yatırılan toplam 3.078,45-TL ( 25,20-TL BH, 973,45-TL PH, 2.076,00-TL IH, 3.80-TL VH ) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILAR … VE …’A VERİLMESİNE,
10-Davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
11-Davacı … yönünden kabul edilen maddi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
12-Davacı … yönünden reddedilen maddi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesinin 13/4 maddesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
13-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
14-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak DAVACI …’A VERİLMESİNE,
15-Davacı … yönünden kabul edilen manevi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak DAVACI … VERİLMESİNE,
16-Davacı … yönünden reddedilen manevi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak DAVALI …’A VERİLMESİNE,
17-Davacı … yönünden reddedilen manevi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak DAVALI …’A VERİLMESİNE,
18-Davacı … yönünden reddedilen manevi tazminatın karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesinin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak DAVALI …’A VERİLMESİNE,

19-Davacı … yönünden reddedilen maddi tazminatın, davalı … A.Ş tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 250,00-TL (tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki davacı …’dan alınarak DAVALI … A.Ş’YE VERİLMESİNE,
20-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.09/12/2020

Katip
¸

Hakim
¸