Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/725 E. 2019/627 K. 15.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2014/725
KARAR NO: 2019/627

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 12/02/2007
KARAR TARİHİ: 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili mahkemeye hitaben veriği dava dilekçesinde özetle; … uçağıyla taşınıp… havalımanında … müdürlüğü kontrolünde çalışan davalı…A:Ş. ye ait antrepoya taşındıktan sonra burada süre tahtidi olmaksızın kalmasının temin edildiği, daha sonra bu malların müvekili şirketin teslini istenilmesine rağmen davalı şirket tarafından teslininin yapılmadığını beyanla, diğer tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 120.000.USD karşılığı 171.852.TL nin banka reeskont faizi ile birlikte davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Cevap dilekçesi üzerine verdiği replik dilekçesinde de malların davalının uhdesinde iken yani ona teslim edildikten sonra hasarın gerçekleştiğini, dolayısıyla bu hasardan malların muhafazası için gerekli önlemleri almayan davalıya ait olduğunu, zira davalının kendisine teslim edilen bu malların muhafazası için sigorta ettirmek gibi her türlü önlemi ve güvenceyi sağlaması gerektiğini bildirmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili aracağılıyla cevap dilekçesinde ve davalı şirketin… Havalimanı Kargo C terminalinde ticari faaliyet gösteren genel entreponun işletmecisi olduğunu, konumu itibarı ile taşıyıcıların ifa yardımcısı durumunda olduğunu, davaya konu edilen malların yurt dışından getirilmiş olup, gümrük vesair işlemlerin ifasına imkan vermek amacıyla taşıyıcı adına muhafaza etmekle yükümlü olan davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olamayacağını, öncelikle davacı ile davalı arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığnı bildirmiştir. Davacı talebine konu olan malların bilindiği üzere… havallimanında meydana gelen yangının kendi sorumluluklarındaki antrepoyada sıçraması sonucu hasarlandığını, beyanla kendilerini haksız fiil yönünden sorumluluklarının bulunmadığını, yagın olayının haksız fiil olarak değerlendirilmesi halinde sorumluluklarının söz konusu olamayacalarının zira yangının DHMİ nin sorumluluğundaki sundurmada çıkmış olup, uygun müdahalenin yapılamaması ve çatı yetersizliği nedeniyle büyüyerek önlenemeyecek boyuta ulaştığını, davalı şirketin bu alandaki belirli bir bölümüne kiracısı konumunda olduğunu, kiracı sıfatı ile üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, yasal prosedürleri yerine getirip, antrepoculuk işi ile iştigal etmekte iken yetkili kurumlarca yapılan sıkı denetimlerden de görüleceği üzere kendilerinin Hiçbir yasal ve fiili eksik ve aksaklıklarının bulunmadığını, sonuç itibarı ile DHMİ nin sorumluluğundaki bir bölümde meydana gelen yangının kendilerince kiracı olarak işletilen bölüme sıçramasında ve bu malların hasarlanmasındak kendilerine atif kadil bir kusur bulunmadığını, zira vaki yangın nedeniyle bakırköy cumhuriyet başsavcılığınc yürütlen… sayılı soruşturma kapsamında da kendilerinden kaynaklanan bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığnı açıkça teslim edildiğini, bildirerek haksız fiile dayalı bir sorumluluklarının olamayacağını; kendilerine sözleşmesel bir sorumluluğununda yüklenemeyeceğini, zira olayda kendilerinin herhangi bir şekilde akde muhalif davranışlarının söz konusu olamayacağının muhafazalarında bulunan malın güvenliği için her türlü rizikoya karşı önlem alındığını, vaki yangının kendilerinden kaynaklanan bir nedene dayanmadığı gibi akdi çerçevede bu yangının kendi bölümlerinde sirayatinde herhangi bir kusur ve ihmalin söz konusu olamayacağını, davalı şirketin akdi çerçevede ifa yardımcısı konumunda olup, boçlar kanunu madde 100 kapsamında herhangi bir kusurlu fiillerinin dahi söz konusu olmadığını, sorumluluğunn borçlar kanunun 55 ve 58 maddeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, öz itibarı ile somut olayda kendilerine akdi ilişki yönünden veya haksız fiil yönünden sorumluluklarını gerektirecek Hiçbir kusur ve hukuki cihet yöneltilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 474’e göre ardiye sahibinin sorumluluğundan kaynaklı tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Müdahale talebinde bulunan… Müdürlüğü vekili, müdahale talepli dilekçesinde özetle; dava konusu yangın mahallinde mevcut antrepo ve geçici depolama alanlarının sırasıyla …, … ve …tarafından gümrük idaresinin kontrolünde işletilmekte olup, havaalanı işletmecisi sıfatıyla (malik sıfatıyla değil) Müdürlük tarafından söz konusu firmalara kiralanmış olduğunu; bu yangın olayıyla ilgili olarak açılmış olan davalarda ileri sürülen iddiaların aksine, müvekkilinin bina sahibi olmadığının ortaya konmuş ve olay neticesinde Bakırköy… Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde açılmış olan …E. sayılı ceza davasında müvekkilin X-Ray elemanlarının beraatlerine karar verilmiş olduğunu; binanın yangından korunma standartlarına uygun olmadığı ve oluşan zararın binanın mevcut durumundan kaynaklandığı yönündeki iddianın kabulünün mümkün olmadığını; davalının davayı müvekkiline rücu edeceğini iddia etmesi karşısında, maddi gerçeklerin ortaya çıkması açısından ve mahkemelerin yeknesak deliller ve bilgilerle karar vermesini sağlamak amacıyla işbu davaya katılmak zorunluluğunun hasıl olduğunu ileri sürerek, müvekkili Müdürlüğün HUMK m. 49 vd. uyarınca davalı taraf yanında fer’i müdahil olarak davaya katılmasına karar verilmesini istemiştir.
Müdahale talebinde bulunan …A.Ş. vekili, müdahale talepli dilekçesinde özetle; dava konusu yangının çıktığı mahal olan sundurmanın …Müdürlüğü’ne ait olup, esasen Gümrük Müdürlüğü’nün kontrolünde, mal giriş ve çıkışları gümrük görevlilerinin onayına tabi ve gerektiğinde dava dışı … ve müvekkili şirket tarafından yolcu beraberinde sayılan büyük ebattaki eşyanın geçici olarak istiflendiği bir yer olduğunu; müvekkili …’ın işlettiği antrepo bölümünün ise, yangının başlamış olduğu sundurmanın yan bölümünde olup, oradaki eşyaların, tesisat ve malzemelerin bile sundurmada meydana gelen yangın sonucunda tamamen yandığını ve zayi olduğunu; müvekkili şirketin, söz konusu yangının oluşumuna veya gelişmesine yol açan ve zararla illiyet bağı kuran hiçbir fiilinin bulunmaması sebebiyle, herhangi bir sorumluluğunun da söz konusu olamayacağını; böyle olmakla birlikte, gerek davacı gerekse davalı tarafça ortaya atılan ve/veya atılması mümkün olan müvekkili şirketin dava konusu olayda kusuru olduğu şeklindeki yersiz, dayanaksız ve yasa ve usule aykırı iddialarına karşı savunmada bulunmak amacıyla davalı yanında işbu davaya dahil olma zorunluluğunun hasıl olduğunu belirterek, müvekkilinin HUMK m.49, f.l, aynı Kanun m. 53 vd. uyarınca davaya davalı yanında müdahil sıfatıyla kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, doğrultusunda dayandıkları deliller ve mahkememizce reesen toplanması gereken deliler toplanmış, dava konusu yapılan hasarın meydana geldiği, … havalimanında bilirkişiler marifeti ile keşfen inceleme yapılmış, ayrıca 6 kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak dosya tüm ekleri ile birlikte ayrıca davanın dayanağını teşkil eden vaki yangına ilişkin cezai soruşturma evrak ve dosyalarıda değerlendirilmek suretiyle teknik ve hukuki yönden inceleme yapılıp rapor düzenlenmesi sağlanmıştır.
Yapılan keşif vaki yangın üzerine yapılan hukuki vecazai soruşturma ve incelemeler tarafların dayandıkları delil ve belgeler ve mahkememizce toplanılan tüm deliler değerlendirildiğinde kamuoyunda bilinen ve…Havalimanında 24.05.2006 tarihinde meydana gelen yangında davacı şirkete ait olup, kargo uçağı ile… havalimanına nakledilip davalı şirketin sorumluluğundaki antrepoya konan mallarında hasar gördüğü bilinmektedir. Davacı şirket kendisine ait olup, davalı şirketin antreposuna bırakılan bu mallarda meydana gelen hasardan davalı şirketi sorumlu tutarak tazminini istemektedir.
Alınan bilirkişi heyeti raporu, yapılan keşif inceleme ve tüm deliller kapsamında açıkça görülecektir ki vaki yangın davalı şirketin sorumluluğundaki antrepoya oldukça uzak bir bölgede DHMİ nin sorumluluğundaki sundurmada meydana gelmiş dış etkenlerin rolü ile ve zamanında yeterli müdahalenin yapılamamasında hızla yayılmış, sonuçta davalı şirket tarafından işletilen antrepoyada sıçramıştır. Yapılan tüm incelemeler yangın raporları, mahkememizce yapılan keşif ceazi soruşturma evrakı kapsamında değerlendirldiğinde yagnının kesin çıkış nedeni tespit edilememiştir. Ancak gerek yangının meydana geldiği binadaki teknik yetersizlik ve uygunsuzluklar, gerek istifleme hataları gerek yangına ve diğer tehditlere karşı yeterli önlemlerin alınamamış olması nedeniyle sundurmada meydana gelen yangının kısa sürede kontrol edilemez boyuta ulaştığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi heyeti raporunda yangının meydana geldiği binanın fiziki yapısı yangın talimatnamelerine uygunluğu, yangın ve benzeri rizikolara karşı alınması gereken önlemlerin bulunup bulunmadığı yönünde ayrıntılı olarak incelenmiş, ve bilirkişi heyeti genel olarak binanın fiziki koşullarının yangın ve benzeri rizikoların gerçekleşmemesini ve gerçekleştikten sonra önlenebilmesi yönünde yeterli yapılanmaya sahip olmadığını, keza işletem biçimi bakımından da istifleme nakliye ve benzeri faaliyetlerin yine rizikolara karşı yeterince güvenli olmadığı, yangın sonrası uyarı ve alarm sistemleri ile yangını kesici önlemlerinde yeterince alınmadığı bilirkişiler tarafından tespit edilmiştir. Bilirkişi heyeti ayrıntılı inceleme ve değerlendirme sonucunda düzenledikleri raporlarında hukuki ve fiili yönden davalı … A.Ş.’nin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini mütalaa etmişlerdir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda toplanıp değerlendirilen deliller, yangın mahallinde yapılan inceleme, bu konuda yapılan cezai soruşturma evrakı ksapsamı ile alınan ayrıntılı oluş delil ve belgelere uygun, teknik ve hukuki yönden tatmin edici açıklığa sahip denetime elverişli bilirkişi roporu topluca değerlendirildiğinde hasarın meydana gelmesine yol açan yangının DHMİ nin sorumluluğundaki gümrük antrepolarının bulunduğu binada sundurma bölümünde meydana geldiği, oradan kısa zamanda yayılarak davalı şirketin işletmesinde bulunan depoyada sirayet ettiği ve davacıya ait malların burada hasarlandığı görülmüştür. Dosya kapsamı ve bilirkişi raporu değerlendirildiğinde bu yangının gerek çıkışı, gerek hızla yayılıp geniş bir alana sirayet edişinde davalı şirketin hukuki ve fiili sorumluluğundan bahsetmek mümkün görülmemiştir. Zira davalı şirket sorumluluğunda olan malların güvenliğini sağlamak yönünden her türlü önlemi almış, herhangi bir kusur ve ihmaline rastlanmamış ancak davalının sorumluluk ve müdahale alanı dışında kalan bir bölümde yine davalıya atfi kabil herhangi bir kusur bulunmaksızın çıkan yangının bilirkişi heyeti raporunda da açıkça belirtildiği üzere kısa zamanda hızla büyüyüp kontrol edilemez boyuta ulaşmasında davalı şirketin herhangi bir kusur ve ihmalinde söz edilemeyeceği açıkça görülmekle davalının gerek haksız fiil yönünden sorumluluğunu gerektirecek bir kusuru gerek akdi ilişki yönünden yine sorumluluğun gerektirecek herhangi kusur ve akde muhalefetinin söz konusu olmadığını düşünen mahkememiz davanın reddine yönelik hüküm kurmuştur.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİNİN BOZMA KARARI:
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, “Davalı vekili cevap dilekçesinde, taşıyıcı havayolu şirketlerine antrepo hizmeti verdiğini, taşıyıcının ifa yardımcısı olduğunu savunmuştur. Ancak, mahkemece hükme esas alınan raporda bu savunma üzerinde hiç durulmamış, yalnızca haksız fiil sorumluluğunun koşulları tartışılarak davalının haksız fiil hükümlerine göre zarardan sorumlu olmadığı açıklanmıştır. Davalının ardiye işleticisi olduğu konusunda bir tartışma bulunmamaktadır. Ardiye sahibinin Borçlar Kanunu’nun 474. maddesi gereğince kendisine muhafaza edilmek üzere teslim edilen emtiayı özenle koruma borcu bulunmaktadır. Bu bağlamda DHMİ sundurmasında meydana gelip, davalı antreposuna sirayet ettiği iddia edilen yangınla ilgili olarak, davalı ardiye sahibinin, davacıya ait malların yangından zarar görmesini önleyici ne gibi tedbirler alabileceği, yangın aşamasında malları kurtarmak bakımından gerekli her türlü özeni gösterip göstermediği hususları incelenmemiştir. Bu itibarla, mahkemece, içinde hava taşıma hukuku konusunda uzmanlığı bulunan bir bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten, tarafların iddia ve savunmaları ile alınan bilirkişi raporuna karşı davacı tarafın yaptığı itirazları değerlendiren, buna göre davalının hukuki durumu ile oluşan hasardan dolayı sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarının ne olduğunu belirleyen rapor alınmak suretiyle, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş ve yeniden yargılama yapılamak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.

YENİDEN YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇESİ:
Yargıtay 11. HD’nin bozma kararına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra bozma kararına uyulması yönünde ara karar oluşturulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay’ın içtihadı doğrultusunda dosya bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda gümrük mevzuatına göre davalının deposunun standart A tipi genel antrepo olduğu, bu nedenle de antrepo alanının özel tertibat ya da özel düzenek gerektirmeyen antrepolardan olduğu, bu nedenle de yanıcı, parlayıcı eşyaların depolandığı özel tertibat gerektiren antrepo tiplerinden olmadığı ve yangında hasar gördüğü ileri sürülen malların zarar görmesinden davalının kusurunun olmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak davalının TBK m. 474’e göre ardiye sahibi olan davalının emtiayı özenle koruma borcuna ve zararı önlemek için uygun davranıp davranmadığına ilişkin olarak gerekli bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Ancak aynı raporda Yargıtay’ın bozma kararı öncesinde mahkememizce yapılmamış başka tespitlerde de bulunulmuştur.
Aynı raporda davalının iki deposu bulunduğu bu depolardan birinin yanan… Limanı C terminal alanındaki A – 340000191 kodlu depo olduğu, diğerinin ise ikitelli adresindeki… kodlu depo olduğu, dosyaya ibraz edilen gümrük beyannameleri olan antrepo beyannamesi ve serbest dolaşıma giriş beyannamesi incelendiğinde dava konusu malların yanan depoya hiç girişinin yapılmadığı, davalıya ait ikitelli adresindeki …kodlu depoya girişinin yapıldığı, dava konusu mallardan 4 kap 444,50 kg ve 30.000,00 USD tutarlı olanın eşya sahibi davacı tarafından 24.04.2006 tarihinde çıkan yangından sonra 06.06.2006 tarihinde … sayılı Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile serbest dolaşıma girdiği, kalan 12 kap eşyanın da halen davalıya ait ikitelli de ki depoda bulunduğu, eşyaların yangın günü yanan antrepoda bulunmadığı, davalıya ait ikitelli de ki depoda gözükmekte olan 12 kap eşyanın değerinin ise 90.000,00 USD olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan bilirkişi raporunun taraflara tebliğinden sonra mahkememizce davaya konu malların kendilerine ait hangi depoya konulduğu davalı taraftan sorulmuş ve davalı taraf 25.02.2106 tarihli cevap yazısı ile malların yanan depoya konulduğunu, antrepo beyannamesine de eşya sahibi tarafından hatalı olarak ikitelli de ki deponun kodunun yazıldığını belirtmiştir.
Gelen yazı cevabından sonra dosya iki defa daha bilirkişi incelemesine gönderilmiş ve 22.03.2016 tarihli bilirkişi raporunda yer kodunun hatalı girilmesinin normal olduğu, ancak davalının kusursuz sorumluluğunun bulunduğu tespiti yapılmıştır. 30.10.2017 tarihli son raporda da davalının kusuru bulunmasa da sorumluluğunun bulunduğu ve meydana gelen zararı karşılaması gerektiği tespitinde bulunulmuştur.
Davacı taraf davasını açarken mallarının davalının antreposuna konulduğu halde kendisine davanın açıldığı güne kadar teslim edilmediğini gerekçe göstererek malların bedelinin verilmesini talep etmiştir. Dava konusu malların … Limanında çıkan yangının davalının antreposuna sıçraması sonucunda yandığı iddiası ise davacıya değil davalıya aittir. Dolayısıyla dava konusu malların antrepo içinde yandığını ispat yükümlülüğü davalı üzerindedir.
Mahkememizce yapılan önceki yargılamada davalının bu ispat yükünü yerine getirdiği ve çıkan yangından sorumlu olmadığı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiş, Yargıtay ise 6098 sayılı TBK m. 474’e göre antrepo işleticisinin emtiayı özenle koruma borcunu yerine getirip getirmediğinin araştırılarak yeniden hüküm kurulması gerekirken bunun yapılmamış olması nedeniyle mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir. Davalı antrepo işleticisinin TBK m. 474’e göre sorumluluk durumunun araştırılması için yapılan bilirkişi incelemesi esnasında malların antrepo beyannamesi ve serbest dolaşıma giriş beyannamelerinin incelenmesi sonucunda davalıya ait yanan depoya hiç girmediği tespit edilmiştir.
Davalı taraf bu duruma davacının kendisinin antrepo beyannamesine hatalı olarak ikitelli de ki deponun kodunu yazmasının neden olduğunu belirtmiştir. Davacının hatalı olarak/yanılarak antrepo beyannamesine ikitelli de ki deponun kodunu yazdığını ispat yükü 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre davalı üzerindedir. Davalı taraf davacının hatalı olarak/yanılarak antrepo beyannamesine ikitelli de ki deponun kodunu yazdığını kanıtlayacak bir delili dosyaya sunamamıştır. Bu nedenle antrepo beyannamesindeki davalıya ait ikitelli de ki deponun kodunun doğru olarak yazıldığı mahkememizce kabul edilmiştir.
Dava konusu mallardan 4 kap 444,50 kg ve 30.000,00 USD tutarlı olanın eşya sahibi davacı tarafından 24.04.2006 tarihinde çıkan yangından sonra 06.06.2006 tarihinde …sayılı Serbest Dolaşıma Giriş Beyannamesi ile beyanname verildiği, gümrük idaresince fiziken kontrolünün sağlanması için “Kırmızı Hat” kontrolüne sevk edildiği, eşyanın ikitelli de ki antrepoda bulunması nedeniyle gümrük memuru havalesinin ikitelli de ki gümrük memuruna yapıldığı, ikitelli de ki muayene memurunun da eşyaları muayene ederek “Eşyanın Kısmen Kontrolü Yapılmıştır” şeklinde gümrük sistemine şerh düştüğü ve serbest dolaşıma giriş beyannamesini 15.06.2015 tarihinde ikitelli antrepo yerleşkesinde kapattığı yine 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporuyla tespit edilmiştir. Dolayısıyla dava konusu malların yanan depoda değil davalıya ait diğer depo olan ikitelli de ki depoda bulunduğu resmi belgelerle de tespit edilmektedir. Bu durumda antrepo beyannamesine hatalı olarak ikitelli de ki antreponun kodunun yazıldığına ilişkin davalı iddiasının hukuki dayanağı kalmamaktadır.
Her ne kadar Yargıtay bozma kararında 6098 sayılı TBK m. 474’e göre ardiye sahibinin emtiayı özenle koruma borcuna ilişkin ve zararı önlemek için ne yaptığı konusunda araştırma yapılması konusunda bilirkişi raporu alınması belirtilmişse de Yargıtay’ın bozma kararına uygun olarak davalıya ait yanan antreponun gümrük mevzuatına göre hukuki niteliği ve çıkan yangında davalının kusur durumu ile ilgi sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin alınacak raporun dava konusu malların davalıya ait ikitelli de ki depoda bulunduğunun resmi belgelerle tespit edilmesi nedeniyle hukuken bir önemi kalmamıştır.
Davalıya ait ikitelli de ki antrepodan davacı tarafından alınarak serbest dolaşıma sunulan 4 kap eşyanın dışında kalan dava konusu 12 kap eşyanın halen davalıya ait ikitelli de ki antrepoda bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının da malların yandığı ve zarara uğradığı yönünde bir iddiası bulunmamakta, malların sadece taraflarına teslim edilmediği iddiası bulunmaktadır. Halen davalıya ait ikitelli de ki depoda gözüken 12 kap eşyanın değeri ise 90.000,00 USD olup davalı bu malların değerini 1 USD = 1,4321 TL üzerinden 128.889,00 TL olarak belirtmiştir. Bu gerekçelerle Yargıtay’ın bozma kararından sonra hazırlanan ilk rapor olan 02.11.2015 tarihli rapor hükme elverişli kabul edilerek davanın kısmen kabulüne yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim Bülent Nuri Kurdoğlu tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davacının 90.000 USD karşılığı olarak dava tarihinde USD’nin Türk Lirası karşılığı olarak gösterdiği 1.4321 TL üzerinden 128.889,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleycek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 8.804,41-TL nispi karar harcının peşin alınan 2.320,10-TL harçtan mahsubu ile eksik 6.484,31-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 9.300,00-TL ( 8.700,00-TL BK ücreti, 600,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 6.975,00-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 2.235,40-TL ( 13,10-TL BH, 2.320,10-TL PH, 2,20-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.061,12-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 4.800,00-TL (bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 1.200,00-TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.075,93-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı vekili Av…. ve Davalı… Lojistik vekili Av…. ile Ferri Müdahil… vekili Av. …’un yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır