Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/664 E. 2019/771 K. 22.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/664 Esas
KARAR NO : 2019/771

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/05/2011
KARAR TARİHİ : 22/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davalı şirket, üzerinde davacı lehine intifa tesis edilmiş bulunan taşınmazın intifa tesis tarihindeki maliki ve bayii olduğu, bu intifa tesis edildiği tarihten sonra davalıya 201.360,00-TL intifa bedelini ödediğini iddia ettiğini, Davalı şirket bedeli peşinen ödenen intifa süresinin tamamını kullanmamış ve intifa rekabet kurulu kararları kapsamında ortaya çıkan geçersizlik ve buna bağlı olarak cezai yaptırıma maruz kalmamak için davacı şirket tarafından tek taraflı olarak terkin edildiği, buna bağlı olarak davacının kullanamadığı bakiye intifa süresinin, kıstelyevm usulü hesabına göre 158.270,62-TL’nin kdv’si ile birlikte iktisap tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ve kdv’sinin davalıdan alınmasını, ilaveten davalı şirketin iktisap sayesinde elde ettiği (yada elde etmesi beklenilen) tüm semerelerin karşılığı olarak da 140.702,58-TL’nin dava tarihi itibariyle değişen oranlarda avans faizi ve kdv’si ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini, Davalıya ödenen 201.360,00 TL intifa bedelinden bakiye intifa süresine isabet eden 158.270.62 TL’nin KDV’si ile birlikte iktisap tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, Aynca söz konusu bedelin (anaparanın) dava tarihine kadar davalı yedinde kaldığı sürede davalının elde ettiği tüm semerelerin karşılığı olarak 140.702,58 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ve KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline, İstasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınırlı olmamak üzere benzeri mütemmim cüz niteliğindeki ödemelerin bakiye süreye isabet eden kısmının dava tarihi itibariyle ÜFE ile uyarianıp amortisman uygulanarak güncellenmiş 129.121,08 TL’nin avans faizi ve KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline, Fazlaya ve hataya ilişkin haklann saklı tutulmasına, dava masraflarıyla vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yapılan dikey anlaşmanın rekabet kurulunun 2002/2 sayılı dikey anlaşmalara ilişkin grup muafiyeti tebliğinin 5.maddesine göre alıcıya getirilen belirsiz süreli ve süresi 5 yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğü için uygulanmaz dediğini buna görede davacının intifa ile 5 yılı aşacak şekilde sözleşmenin zımnen yenilenebileceğini kararlaştırmış olmakla ve bu nedenle rekabet etmeme yükümlülüğü belirsiz süreli olduğunu beyan ettiğini, davacının tek taraflı olarak kalıp çerçevede baksın ve zorlama ile yaptığı sözleşmelerin rekabetin korunması hakkındaki kanunun 4.maddesine aykırı olduğunu ileri sürdüğünü, sebepsiz zenginleşme yönündeki iddiaya ilişkin olarak da 1 yıllık zamanaşımı süresi yönünden red edilmesini ilaveten bayilik sözleşmesinden 3 ay sonra yapılan intifanın da süre bakımından 5 yıllık rekabet yasağı süresini geçemeyeceğini belirtildiğini, davacının intifa için belirlediği bedelin 5 yıllık rekabet süresi için hesaplandığı ancak intifa süresini daha uzun yaptıklarını bunlardan dolayı davacının mal teslimatını nedensiz olarak durdurduğunu bu sebeple davacının talep ettiği hiçbir bedeli kabul etmediklerini, Öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine, olmazsa haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları celbolunan delil ve belgeler incelendiğinde taraflar arasında 19/1/2007 tarihinde 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi imzalanmıştır. bu sözleşme çerçevesinde davacı tarafından davalıya ariyet olarak bir kısım mallar teslim edilmiş ayrıca mülkiyeti… ya ait Konya Sarayönü 3631 parsel sayılı taşınmaz üzerine davacı …Ş Genel Müdürlüğü lehine 19/4/2007 tarihinde 16 yıl süreli intifa hakkı tesis edilmiştir. Bu husus tapu kaydından ve resmi akid tablosundan açıkça anlaşılmaktadır. Davacı bu intifa tesisi nedeniyle peşin ödediği intifa bedelinin rekabet kurulu kararı uyarınca kullanılması mümkün olmayan döneme tekabül eden miktarının tahsilini istemektedir. bu dava 3/5/2011 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi 19/1/2007 tarihinde 5 yıl süreli olamakla sona erme tarihi 19/1/2012 dir. yani rekabet kurulu kararı doğrultusunda 5 yıllık süre henüz dolmamıştır. keza davanın temelini oluşturan yukarıda gösterilen taşınmaz üzerindeki davacı lehine kurulu bulunan intifa hakkı dava açıldığı tarihte ve halen devam etmektedir. yani taraflarca rekabet kurulu kararına dayanarak 5 yıllık sürenin dolmasına bağlı olarak akit feshedilmemiş ve i,ntifa hakkı henüz telkin edilmemiştir. Bu aşamada davacının bu dava yönünden henüz talep hakkı doğmamıştır bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2012/15256 Esas – 2013/13407 Karar sayılı 10.09.2013 tarihli bozma ilamına göre “Taraflar arasında 19.01.2007 tarihli 5 yıl süreli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi yapıldığı ve bu sözleşmeye dayanılarak 19.04.2007 tarihli 855 nolu işlemle 21.09.2023 tarihine kadar 201.360 TL bedelle intifa hakkı tesis edilmiş olduğu dosya içeriği ile sabittir. Bayilik Sözleşmesinin başlangıç tarihi 19.01.2007 tarihi olup, 5 yıllık süre, 19.01.2012 tarihinde dolmaktadır. Davalı yan bu süre dolmadan 03.09.2010 tarihinde… yevmiye nolu ihtarname ile 18.09.2010 tarihinden geçerli olmak üzere sona erdirdiğini bildirerek Bayilik Sözleşmesini feshetmiştir. Bu fesih üzerine davacı sözleşme ilişkisine dayanarak tesis edilen intifa bedelinden kalan bakiye kısmı ile birlikte kullanamadığı, bakiye intifa süresine, kıstelyevm usulü hesaplama sonucu bulduğu bedeli KDV’si ve avans faizi ile semerelerini ve mütemmim cüz niteliğindeki yapılan ödeme kalemlerinden geçersiz kalan süreye isabet eden kısmının davacı tarihi itibariyle ÜFE ile uyarlanıp amortisman uygulanarak güncellenmiş değerini avans faizi ve KDV’si ile birlikte talep etmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece sözleşme ilişkisinin devam etmediği, davalı tarafça sonlandırıldığı ve intifa hakkının halen davacı üzerinde bulunduğu gözetilerek işin esasına girilerek davacı tarafın her bir talebi hakkında ayrı ayrı araştırma yapılarak varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönlerin göz ardı edilerek davanın zamanından önce açıldığı gerekçesiyle reddedilmesinde isabet görülmemiştir. “gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuş, yeni esas alarak yargılamaya devam edilmiştir.
Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat yoluyla bilirkişi raporu aldırılmış, 17/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda ” 1-) Mahkemeniz nezdinde 02/12/2014 tarihinde heyet olarak …Şti.’ nin mahalline gidilerek yapılan keşif ile defter belgelerinin şirket muhasebecisi … olduğu ve ççç adresinde faaliyet gösterdiği ve verilen iletişim bilgileri ile kurulan irtibat doğrultusunda 2007 yılında bu şirketin defterini tutmadığını ve önceki muhasebecide olduğunu, önceki muhasebeci olan … ile yapılan görüşme neticesinde de defterlerin V.U.K.’ na 5 yıl olan zamanaşımı aştığını beyan ederek, defter belgeleri şirket yetkilisini verdiklerini beyan ettiklerinden, tekrar şirket yetkilisi ile yapılan görüşmede ise yine bir sonuç alınamadığından, tutulması zorunlu defter ve belgelere ulaşılamadığı için defter ve belgelerin incelemeleri yapılamadığı, 2-) Dava konusu taşınmazın bulunduğu mevkii, imar durumu, niteliği ve niceliği, emsal değerler, çevresindeki yapılaşmalar, alım- satım rayiçleri dikkate alındığında dava tarihindeki değerinin 1.000.000,00 TL (Bir Milyon Türk Lirası) olduğu, Mahkeme dosyasındaki tüm belgelerin tetkik edilmesinden sonra, dava dosyası yerel mahkeme kararıyla davanın reddine karar verilmiş ardından, davacı tarafından temyiz edilerek Yargıtay intikal ettirilmiş Yargıtayın yerel mahkeminin kararını bozması ile davalı taraf süresinde karar düzeltme talebinde bulunmuş ancak Yargıtay tarafından reddedilerek karar davacı lehine kesinleştiği için yapılan sabit yatırım bedeli için yerinde keşif yapıldığı ve 1.000.000,00 TL (Bir Milyon Türk Lirası) bedelin uygunluğun mahkemeniz tarafından kontrol edileceği” görüşü bildirilmiştir.
Alacağın varlığı ve miktarı yönünden dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 24/04/2017 tarihli raporda”1) Davacı Şirketin incelemeye sunulan 2007-2012 yıllarına ait ticari defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, 2) Davacı şirket lehine tesis olunan intifa hakkının öngörülen tarihten önce sonlanmış olması nedeniyle, davacı yanın intifa ivazının bakiye süreye isabet eden 136.512,40 YTL kadar davalı bayiden alacaklı olduğu, bu tutarın %18 KDV’si 24.522,23 YTL’nin ilavesi ile birlikte toplam alacağının (136.512,40 + 24.522,23 =) 161.034.63 YTL olması gerektiği, 3) Bu tutarın iktisap tarihinden dava tarihi 03.05.2011’e kadar hesaplanan TCMB avans faizinin dava tarihi itibariye 137.563,26 TL olup, davacının anapara ve faiz olmak üzere dava tarihi itıbanyle toplam alacağının (161.034,63 +137 563.26 =} 298.597,89 TL olduğu, 4) Sayın Mahkemece intifa ivaz bedelinin tamamı olan 201.360,00 YTL üzerinden davacı yanın ayrıca faiz alacağının mevcut okluğunun benimsenmesi halinde bu faiz alacağının, Ödeme tarihinden dava tarihi 03.05.2011‘e kadar olan süre için 172.011,06 TL olarak hesaplandığı, ancak davacı yarın talebinin 140.702,58 TL’ olduğu, 5) Davacı tarafın, alacak talepleri abasında İstasyon zemin belorıu, istasyon bina inşaatı ve bunlarla sınrrlı olmamak üzere benzeri mütemmim cüz niteliğindeki ödemelerin bakiye süreye isabet eden kısmının dava tarihi itibariyle ÛFE ile uyarlanıp amortisman uygulanarak güncellenmiş bedeli olarak 129.121,08 TL’mn avans faizi ve KDV’si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, ancak, davacı tarafça İstasyon zemin betonu, istasyon bina inşaatı ve benzeri mütemmim cüz niteliğindeki ödemelere ilişkin fatura ve belge örneklerini dosyaya ve incelemeye sunmadığından davacı yanın 129.121,08 TL alacak taleb- konusunda herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapmak mümkün olmadığı, talimatta aldırılan dosyadaki bilirkişi raporunda sabit yatırım bedeline ilişkin taleplerin değerlendirilmesi yerine hiçbir ayrıntıya girilneksizin “Dava konusu taşınmazın bulunduğu mevki, imar durumu, niteliği ve niceliği, emsai değerler, çevresindeki yapılaşmalar, alım satım rayiçleri dikkate alındığında dava tarihindeki değerinin 1.000.000,00 TL oiduğu* yönünde görüş ve kanaate yer verildiği, ancak, her bir sabit yatırımın işçilik ve malzeme bedellerinin yaklaşık maliyetine göre yapılmış bir değerlemeye yer verilmeksizin sabit kıymetlerin toptan rayiç bedeli olarak belirtilen 1.000.000,00 TL üzerinden davacı yanın bakiye süreye isabet eden alacağının doğru bir şekilde tespitinin mümkün olmayacağı kanaatine varılmakla, takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere, her bir sabit yatınmın işçilik ve malzeme bedellerinin yaklaşık maliyetine göre yapılan değerlemeyi içeren bir ex raporun alınmasından sonra sabit yatırımlardan davacı yanın bakiye süreye isabel eden alacağının sıhhatli bir şekilde hesaplanmasının mümkün olacağı,”görüşü bildirilmiştir.
Sarayönü Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat yoluyla ek bilirkişi raporu aldırılmış, 17/05/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda ” Restoran olarak inşa edilen yapı:Yaklaşık 520 m2 olarak inşa edilen tek katlı yığma yapının malzeme bedelinin:110.000,00 TL, İşçilik bedelinin:30.000,00 TL, yıpranma oranının %35 olup toplam bedeli:91.000,00 TL, WC olarak inşa edilen yapı:Yaklaşık 120 m2 olarak inşa edilen tek katlı yığma yapının malzeme bedelinin:40.000,00 TL, işçilik bedelinin:15.000,00 TL, yıpranma oranının %35 olup toplam bedeli 35.700,00 TL, idari bina ve marketolarak inşa edilen yapı:Yaklaşık 100 m2 olarak inşa edilen tek katlı yığma yapının malzeme bedelinin:40.000,00 TL, işçilik bedelinin: 15.000,00-TL, yıpranma oranının %20 olup toplam bedeli 44.000,00 TL, Lastik tamir binası inşa edilen yapı: Yaklaşık 20 m2 olarak inşa edilen tek katlı yığma yapının malzeme bedelinin:5.000,00-TL işçilik bedelinin 1.000,00 TL, yıpranma oranının %50 olup olup toplam bedeli 3.000,00-TL, taşınmaz üzerindeki tankların bedeli 30.000,00 TL olarak hesap edilmiş olup taşınmaz üzerindeki sabit yatırımların toplam değerinin 203.700,00 TL olduğu hesap edilmiştir.”görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava taraflar arasında akdedilen bayilik sözleşmesi kapsamında Rekabet kurulunun kararı uyarınca davacı tarafça intifa hakkının kullanılmayan süreye tekabül eden kısma ilişkin alacağı, semereleri ve sabit yatırım bedellerinin tahsili istemli alacak davasıdır. Taraflar arasında 19.01.2007 tarihinde istasyonlu bayilik sözleşmesi imzalanmış olup süresi 5 yıldır. Rekabet kurulunun 05.03.2009 tarihli kararı neticesinde 18.09.2005 tarihinden sonra yapılmış sözleşmelerin yapıldıkları tarihten sonraki ilk beş yıl için muafiyetten yararlanma hakkı sağlayacağı, belirtilmiş olduğundan davacının tapuda koydurduğu intifa hakkı yönünden kullanılmadığı kısma isabet edecek alacak talebinde bulunma hakkı vardır. Somut olaya davacı taraf davalıya ait Konya ili Sarayönü ilçesi Ladik Kasabası 3631 parsel sayılı taşınmaz üzerine 19.04.2007 tarihinde intifa hakkı tesis etmiş olup bunun için 237.604,00 TL intifa hakkı bedeli ödemiştir. İntifa terkin tarihi ise 03.08.2012 tarihi olup intifanın tapudaki gerçerlilik tarihi esasen 21.09.2023 tarihidir. İntifa bedelinin kullanılmayan süreye tekabül eden kısıma KDV dahil 161.034,63 TL olup sebepsiz zenginleşmeye konu alacak salt para alacağı olduğundan yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere faizden bir ölçü olarak yararlanılacağı ve buna göre yapılan hesaplama sonucunda ödeme tarihi olan 31.05.2007 tarihinden dava tarihine kadar davacı tarafın talebiyle bağlı kalınarak 140.702,58 TL semere alacağının mevcut olduğu, bu alacağa dava tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de mükerrer olarak faize faiz yürütülmesinin mümkün olmaması nedeniyle bu talebin reddine ayrıca kullanılmayan süreye tekabül eden intifa bedeli için de iktisap tarihinden itibaren davacı tarafça faiz talep edilmiş ise de semere faiz alacağı hesaplanırken iktisap tarihi zaten gözönüne alınmış olduğundan mükerrer olmaması için dava tarihinden itibaren faize hükmetmek gerekmiş, sabit yatırım bedeli talebine gelince talimat yoluyla yaptırılan istasyon üzerindeki bilirkişi incelemesi sonucunda taşınmaz üzerine yaptırılan ve taşınmazın mütemmim cüz’ü niteliğindeki restoran binası, we binası, lastik tamir binası ve tankların toplam bedelinin 203.700,00 TL olduğu, davacnın talebiyle bağlı kalınarak 152.362,87 TL alacağa dava tarihi itibariyle işleyecek faizi ile birlikte hükmedilmesi gerektiği, netice olarak açılan ve ispatlanan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
A)Kullanılmayan süreye tekabül eden intifa bedeli olan 136.512,40 TL alacak ve 24.502,03 TL KDV’si olmak üzere 161.034,63 TL toplan alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
B)Elde edilebilecek Semerelere ilişkin taleple bağlı kalınmak suretiyle 140.702,58 TL faiz alacağının davalıdan tahsiline,
C)Sabit yatırım bedeline ilişkin olarak taleple bağlı kalınarak 129.121,08 TL alacağın 23.241,79 TL KDV’si ile birlikte 152.362,87 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 31.019,58 TL nispi harçtan peşin alınan 6.360,20 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 24.659,38 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 6.576,90 TL ( 18,40 TL başvurma harcı, 6.360,20 TL peşin harç, 2,90 TL vekalet harcı, 195,40 keşif harcı) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 32.114,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 4.020,50 TL, tebligat gideri 662,20 TL toplam 4.682,70 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.444,70 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Reddedilen intifa bedeli üzerinden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Davalının yaptığı tebligat gideri 50 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2,55 TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …