Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/375 E. 2018/1060 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/375 Esas
KARAR NO : 2018/1060
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 28/11/2011
KARŞI DAVA TARİHİ: 20/01/2012
KARAR TARİHİ: 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı/ Karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı arasında önce 25.07.2011 tarihli sözleşme yapılarak “… İş Merkezi İksa ve Hafriyat İşleri Anahtar Teslim Sözleşmesi’ imzalandığını, bu sözleşmedeki edimlerini davalı yerine getirmediği için sözleşmenin feshi yoluna gidildiğini, sözleşmenin konusunun madde 3’de belirtildiğini, sözleşmenin 4. maddesinde işin anahtar teslimi yapım süresinin, iş sahasının yükleniciye teslimini müteakip 60 gün olarak belirlendiğini, davalının zamanında iş alanında çalışma ortamına uygun yer teslimi yapmadığını, 31.03.2011 tarihinde yapılan ilk sözleşmeden itibaren 4 ay geçmesine rağmen 25.07.2011 tarihine kadar davalı tarafından inşaat ruhsatının alınmadığını, sözleşmeye göre işin bitirilmesi için öngörülen 60 günlük sürenin 20.08.2011 tarihinde başlaması gerektiğini, yer tesliminin işe başlanması için yeterli olmadığını, fiili çalışma ortamının davalı tarafından sağlanması gerektiği, ancak davalı yanın bu edimini yerine getirmediğini, elektrik enerjisini bağlamadığını, iş güvenliği bakımından çalışma ortamı yaratılmadığını, davalı tarafından yaptırılan sondaj çalışmalarından ve teklif aşamasında taraflarına verilen zemin bilgileri ile sahada uygulama esnasında karşılaşılan zemin şartları arasında çok önemli farklılıklar olduğunu, bu durumun beklenmeyen ve ön görülmeyen zaman kaybına neden olduğunu, müvekkilleri şirket tarafından sözleşmede yer alan iş kalemlerinden 65 cm çaplı fore kazık, mini kazık ve ankraj ve kuşak kirişi iş kalemlerinin %37 mertebesinde olduğunun tespit edildiği ve sözleşmedeki götürü bedel içerisine dahil olmayan birim fiyatlı hafriyat kazısı ve püskürtme beton iş kalemleri de dikkate alındığında tamamlanan kazı miktarının 10.024,46 m3 olduğu, toplam kazı miktarının ise 20.000 m3 olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 120.942,00 TL + KDV olan yoksun kaldıkları karın tazmini ile dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı karşı davacıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesi, faturaya dönüştürülmeyen toplam 417.830,93 TL iş bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı karşı davacından tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep etmek zorunluluğunun doğduğunu belirterek, davalarının kabulü ile sözleşmenin haklı nedenle feshi nedeniyle yoksun kaldıkları kazançların 120.942.00 TL’nin KDV si ile birlikte davalıdan dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yapılmayan imalât nedeniyle cari hesap alacağı olan 180.938,55 TL ve fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla faturaya dönüştürülmeyen 354.178,67 + KDV – 417.830,93 TL iş bedelinin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı karşı davacı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
2-DavaIı/ Karşı davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; 25.07.2011 tarihli sözleşme müvekkilleri şirket tarafından feshedilmiş olduğunu, davacı karşı davalı şirket tarafından keşide edilen herhangi bir fesih ihbarnamesinin bulunmadığını, taraflar arasında geçerli tek sözleşmenin 25.07.2011 tarihli sözleşme olduğunu, 25.07.2011 tarihli sözleşme imzalanırken 15.03.2011 tarihli tutanağa atıf yapan hükmün sehven sözleşmede kaldığını, müvekkili şirket tarafından davacı karşı davalı yana avans ödemesinin sözleşme tarihinden bir gün sonra yani 26.07.2011 tarihinde yapıldığını, davacı karşı davalının kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerden dolayı işin geç başladığını, müvekkilleri şirket tarafından 25.07.2011 tarihli sözleşmenin davacı karşı davalının işi teslimde gecikmesi ve de davacı karşı davalının İşyerini terk etmesi dolayısıyla feshedildiğini, 25.07.2011 tarihli sözleşmenin 20. maddesi uyarınca, müvekkilleri şirketin, işin bitiminde meydana gelen toplam 60 günü geçen gecikme nedeni ile 25.07.2011 tarihli sözleşmeyi … Noterliğinin 01.11.2011 tarih …yevmiye nolu ihtarnamesi ile tek taraflı feshettiğini, davacı karşı davalının işi teslimdeki gecikmesinin Borçlar Kanunu madde 358/I’e açıkça aykırılık teşkil ettiğini, Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile yaptırılan tespitin gerçeği yansıtmadığını, saha içindeki güvenlik tedbirlerinin davacı/karşı davalı tarafından sağlanması gerektiğini, 17.10.2011 tarihinde keşide edilen ihtarnamenin 15.10.2011 tarihli toplantı sonrası tamamen kötü niyetli olarak keşide edildiğini, Zemin ve Iksa işleri ile ilgili tüm sorumluluğun sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca davacı/karşı davalıya ait olduğunu müvekkili şirkete hiçbir sorumluluk affedilemeyeceğini, davacı/karşı davalı yanın müvekkili şirketin bilgisi ve onayı dışında, sözleşmeye aykırı olarak İksa işini sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü tüzel kişilik Masit İnşaat’a vermiş olup, bu durumun 25.07.2011 tarihli sözleşmenin 19. Maddesi uyarınca müvekkili şirkete sözleşmeyi feshetme yetkisi verdiğini, işi alt yükleniciye vermesinin B.K. hükümlerine de aykırılık teşkil etmekte olduğunu, Davacı/karşı davalının sahada meydana geldiğini iddia ettiği kazalardan kendisinin sorumlu olduğunu, Davacı/karşı davalı şirketin yaptığı işleri doğru ve eksiksiz yapmadığını, tamamen tek taraflı olarak kendi hesaplamalarına ve sözleşmeye aykırı olarak talep ettiği %25 kâr bedelinin tümüyle haksız olduğunu, davacı karşı davalının kötü niyetini de ortaya koyduğunu, talep edilen tazminat kalemleri ve miktarlarına peşinen itiraz ettiklerini, davacı karşı davalının cari hesap alacağına ilişkin hiçbir alacağının bulunmadığını, söz konusu cari hesap alacağına ilişkin talebin mükerrer ve hukuka aykırı olduğunu, zira davacı/ karşı davalı tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile cari hesap alacağı olarak 181.830,82 TL için icra takibi yapıldığını, takip konusu borcun dilekçe ekinde sundukları dekont ile icra dosyasına ödendiğini, karşı davada ise; 4 ay önce tamamlanıp, teslim edilmesi gereken işten dolayı, davacı/karşı davalının sebep olduğu gecikmelerden kaynaklanan kira kaybı nedeniyle yoksun kalınan kârın davacı/ karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini, davacı karşı davalının işbu sözleşme gereği üzerine düşen, işe zamanında başlama ve teslim dahil olmak üzere hiçbir yükümlülüğünü kusurlu olarak yerine getirmemiş olması ve sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi sebebiyle müvekkilinin çok büyük zararlara uğradığını, geçen süre içerisinde inşaat malzemelerindeki fiyatlarında fahiş oranda meydana gelen artışlar nedeniyle müvekkilleri şirketin burada hem mevcut İksa işinin tamamlanması, hem de bu işin bitmesine bağlı bina Kaba İnşaat işleriyle ilgili olarak açıkça zarara uğradığını, bu bakımdan müvekkili şirketin inşaat malzemelerinin fiyatlarındaki artış dolayısıyla inşaat maliyeti nedeniyle uğramış olduğu zararların tazminini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, yaraflar arasındaki sözleşmenin 20. maddesine istinaden, tazminat ve gecikmeden kaynaklanan tüm zarar ve kayıpları ile ilgili haklarının saklı kalması kaydı ile gecikme cezasının 30 gün x 5.000,00 TL = 150.000,00 TL olarak hesaplandığını, ancak bu bedel sözleşmenin %5’ini aştığından gecikme cezası 03.11.2011 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen sözleşmedeki işin toplam bedeli olan 1.477.233,69 TL üzerinden hesaplanacağını, dolayısıyla gecikilen günler için tahakkuk eden gecikme cezası, fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 73.861,68 TL olup, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 15.000,00 TL’nin tazminini talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, işbu davada fazlaya dair tüm dava haklarının saklı kalması kaydı ile davacı karşı davalı ile müvekkilleri arasındaki 25.07.2011 tarihli sözleşmenin fesih tarihi olan 02.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte talep ettiklerini belirterek, Davacı/karşı davalının haksız ve hukuka aykırı asıl davasının reddine, belirsiz alacak davalarının kabulü ile, davacı karşı davalının 25.07.2011 tarihli sözleşme gereğince yüklenmiş olduğu işi tamamlamış olması nedeniyle fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tutarındaki müvekkilinin kira kaybı nedeniyle yoksun kalmış olduğu kâr’a ilişkin belirsiz alacağın avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete verilmesine, davacı/ karşı davalının 25.07.2011 tarihli sözleşme gereğince yüklenmiş olduğu işi tamamlamamış olması nedeniyle fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tutarındaki inşaat malzemelerinin fiyatlarındaki artış dolayısıyla inşaat maliyeti nedeniyle müvekkilleri şirketin uğramış olduğu zarara ilişkin belirsiz alacağın avans faizi ile birlikte müvekkilleri şirkete verilmesine, davacı/ karşı davalının 25.07.2011 tarihlî sözleşme gereği yüklendiği işi süresinde tamamlaması sebebiyle 25.07.2011 tarihli sözleşmenin 20. Maddesi gereğince fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL gecikme cezasının sözleşmenin fesih tarihi olan 02.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, asıl dava ile belirsiz alacak davalarına ilişkin yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuş, tespit raporları dosya arasına alınmıştır.
4-Mahkememizce 12.03.2012 tarihli ara karar ile 19.03.2012 tarihinde keşif yapılmasına karar verilmiş, akabinde ibraz edilen 16.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda; “”1. İŞ SAHASINDA YAPILAN KAZI Miktarının TESPİTİ” bölümünde; “……..Proje kapsamında toplam kazı miktarının hesaplanmasında ise işveren tarafından alınan ilk plankote ile tarafımızca 21.03.2012 tarihinde davacı ve davalı tarafların huzurunda NİVO aleti ile nihai kazı kontrolleri yapılmış, kontroller sonucunda, işveren tarafından alınmış plankote değerlerinin doğruluğu tespit edildiğinden yüklenici tarafından alınan nihai kazı plankotesi esas alınmıştır. Dosyada örneği bulunan, yüklenici yetkilisi ile işveren Permak Kavacık iş Merkezi Şantiye yetkilisi tarafından imzalanmış 28 Ekim 2010 Cuma gününe ait “Günlük Faaliyet Raporu”na ve keşif günü yapılan tespite göre proje kapsamında 2301.80 mlik 65’cm likFore Kazık imalatının ve 739.20 mlik 25’lik mini Kazık imalatının tamamının (100.00%) yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Buna göre yapılan hesap lamalar sonucunda; Davacı …Ş. tarafından sözleşme feshi zamanına kadar proje kapsamında yapılan hafriyat miktarı: 9318,78 m3’dür. Proje kapsamında keşif günü olan 19.03.2012 tarihi itibariyle yapılan toplam hafriyat miktarı ise 23.718,02 m3’dür. 65’lik Fore Kazıktan çıkan hafriyat miktarı toplamı: 764.20 m3, 25’lik Fore Kazıktan çıkan hafriyat miktarı toplamı, 38.20 m3, olduğu, Bu durumda yüklenici tarafından yapılmış toplam hafriyat miktarının ise; (9.318,78 m3 + 764,20 m3 +38,20 m39) =10.121.18 m3 olduğu tespit edilmiştir. Sözleşme feshi yapılmamış olsa idi, keşif günü kontrolleri yapılan son kazı kotu değerlerine göre yüklenicinin yapması gereken hafriyat miktarı ise; (23.718,02 m3 – 10.121,18 m3) = 13.596,84 m3″olduğu, ayrıca “2. İŞ SAHASININ GENEL Jeolojik YAPISI”başlığında ise; Üste kalınlığı 0-1.50 m arasında değişen dolgu malzemesi, l,5-4.00m arasında Siltli-Killi Zon, 4.00 m den daha derinlerde Trakya formasyonu olarak isimlendirilen ve çevrenin temel kayası( Ana kayası) olarak tanımlanan … birimi yer aldığı, Yüzeysel suların derinlere doğru nüfuz etmesi neticesinde ana kaya …’ın yer yer bozulduğu (Altere olduğu) dolayısıyla dayanaksız, zayıf bir görünüm aldığı, Zemin Teknik Firması tarafından Yapılan ve dosyada kuyu değerleri bulunan 5 adet temel sondaj ile elde edilen bilgilerin keza dosyada mevcut 15.11.2011 tarihinde bilirkişiler tarafından düzenlenen birikişi raporunda belirtilen jeolojik veriler ile Nihai hafriyat sonucuna göre 21.03.2012 tarihinde gözlenen zemin yapısı ile zemin etüdü maksadı ile yapılan 5 adet sondajda tanımlanan zemin yapısının bir biriyle örtüştüğü ve tanımlamalar arasında bir fark olmadığı görüldüğü,” “3. İNŞAAT (İKSA) İMALATININ İNCELENMESİ “başlığı altında ise; “Genel itibariyle iksa sisteminin kazı alanındaki stabiliteyi koruduğu, ancak bunun tam bir bütünlük içinde gerçekleştirilemediği, uygulamada proje değerlerinden sapmalar olduğu, bazı yerlerde kazıklar arası mesafeler konusunda ölçülere uyulmadığı, B-C kenarı üzerinde B2 den itibaren 8-11 kazıkları bölgesinde yapılan püskürtme betonu imalatında gerekli özenin gösterilmediği, iksa sistemindeki kazıkların İmalatlarında yapım tekniği açısından da toplam inşaat içerisinde 13 noktada donatı bozulması, etriye yığılması, kalitesiz beton dökülmesi, beton alışkanlığının kesintiye uğraması gibi bazı ayıplı imalatlar bulunduğu, bu konuda oluşan risklerin bazı ilave imalatiarla (Demir payanda gibi) karşılandığı,” şeklinde tespitler yapılmıştır.
5-Mahkememizce verilen 02.10.2012 tarihli ara karar ile önceki bilirkişi kuruluna Mali Müşavir … dahil edilerek dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen 08/04/2013 tarihli kök bilirkişi raporunda; Davacı karşı davalı ve davalı karşı davacı ticari defterlerinin tasdiklerinin usulüne uygun oduğu ve ticari defterlerde herhangi borç ve alacak kaydının olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
6-Bilirkişi kurulu 27.09.2013 tarihli ek raporunda ise; Davacı (karşı davalı) …A.Ş.’nin, davalı (karşı davacı) … A.Ş. den dava tarihi itibariyle Toplam KDV dahil 421.012,33 TL alacağının bulunduğu, Davalı (karşı davacı) ……A.Ş.’nin davacı (karşı davalı) …A.Ş. den dava tarihi itibarıyla Toplam KDV hariç 22.715,99 TL alacağının bulunduğu, heyetce düzenlenen 14.03.2013 tarihli kök raporunun sonuç ve kanaat bölümünün bu şekilde düzeltilmesinin gerektiği görüş ve kaanatine varıldığını bildirmişlerdir.
7-Mahkememizce verilen 26.11.2013 tarihli ara karar ile dosya bilirkişiler Prof. Dr. … ve Prof. Dr. …’a tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı müteahhidin, eser sözleşmesini feshetmesi için haklı bir sebep olmadığı; iş sahibinin sorumluluğunda olan elektriğin şantiyeye geç temin edilmesinin süre uzatımını haklı kılan bir sebep olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu takdirde eserin teslim tarihinin ise 20.10.2011 olarak kabul edilmesi gerektiği; müteahhidin işi terketmesi üzerine iş sahibinin 01.11.2011 tarihinde sözleşmeyi haklı olarak feshettiği; Müteahhidin 417.930,83TL tutarında hakediş alacağının olduğu; Dosya kapsamında bu alacak bakımından davalının daha önce ihtar edilip temerrüde düşürülmediği, davalının iş bu dava ile birlikte temerrüde düşürüldüğü (dava dilekçesinin tebliği tarihi 09.12.2011) ve bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizinin söz konusu olduğu; Sözleşmenin haklı olarak iş sahibi tarafından haklı feshi söz konusu olduğu ve sözleşme sona erdiği için, müteahhidin yapılmayan işe karşılık gelen kar kaybı nedeniyle müsbet zarar esasına dayanan tazminat talebinin yerinde olmadığı; Karşı dava yönünden, Müteahhidin geciktiği her bir gün için kararlaştırılan cezai şartın esas itibariyle ifaya ekenen cezai şart olduğu, bu cezai şartın sözleşmenin feshi anına kadar istenebileceği, fesihte sonra istenemeyeceği, hesaplanan bu cezai şart alacağının ise KDV dahil 64.900 TL olduğu; Davalı iş sahibinin hakkı olan 2.410,29 TL nesafet bedelinin davalı iş sahibi tarafından hesaplanarak, 18.11.2011 tarihli ihtarname ile davacı müteahhide bildirildiği; davalı iş sahibinin ayıplı imalat nedeniyle hesaplanan bu nesafet bedelini aşan bir giderinin bulunduğunu ispat etmesi durumunda bu miktarları da isteyebileceği ancak, dosya kapsamında buna ilişkin gider makbuzlarının yer almadığı; 64.900 TL cezai şart alacağı ve 2.410,29 TL nesafet alacağı bakımından davacı müteahhidin 18.11.2011 tarihinde ihtar edildiği ancak, ihtarın tebliğ şerhinin dosya kapsamında bulunmadığı, bu ihtarın tebliğ tarihinden itibaren davacı müteahhidin temerrüde düşmüş sayılacağı; bu tarihten karşı dava tarihi olan 20.01.2012 tarihine kadar ticari temerrüt faizi işletilmesi gerektiği; (Ticari temerrüt faizi oranları 01.01.2011 ila 31.12.201) tarihleri arasında %15; 01.01.2012 ile 31.12.2012 tarihleri arasında% 17,75’tir.), Davalı/karşı davacı iş sahibinin, müteahhidin kusurlu temerrüdü sebebiyle işin geç tamamlanabildiği iddiası ile uğradığı kira kaybını ve malzeme fiyatlarındaki artışlara ilişkin zararını gösteren bir bilgi ve belgeye dosya kapsamında rastlanılmadığı sonuç ve kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
8-Bilirkişiler Prof. Dr…. ve Prof. Dr. … 24.12.2014 tarihli ek raporlarında ise ; Dosya üzerinde yapılan incelemc neticesinde; Davacı/karsı davalı vekilinin itirazlarına ilişkin olarak: Karşı dava yönünden bilirkişiye görev verilmemiş olduğu, dolayısıyla yeni bir incelemeye gerek olmadığı, raporda varılan kanaatin bir önemi olmadığı hususlarının takdirinin Mahkemeye ait olduğu, davalı/karşı davacının nesafet farkı talep etmediği, cezai şart hesabının hatalı olduğu, müvekkilince feshin haklı olduğu, temerrüt ve faizin başlangıcının hatalı olduğu, bu alacağa ticari faiz de işletilemeyeceği, yoksun kaldıkları kar yönünden hesap yapılması gerektiği hususları ile ilgili değişikliği gerektiren bir kanaatin bulunmadığı, Davalı/karsı davacı vekilinin itirazlarına ilskin olarak; Esas dava yönünden, elektriğin şantiye geç getirilmesinin telim süresin uzatılmasını haklı kılmadığı ifade edilmiş ise de; bu hususla ilgili kanaatlerinde bir değişiklik olmadığı, bilirkişilerin 35.842,15TL tutarındaki faturanın alacak hesabı sırasında dosyada yer alamadığı gerekçesiyle dikkate almadıkları, bu hususla ilgili 2 adet faturayı tekrardan dilekçeleri ekinde sundukları ifade edilmiş ise de; bu hususla ilgili incelemenin muhasip bir uzman tarafından yapılması gerektiği, Karşı dava yönünden, sözleşmenin fesih edilmemesi bedeni İle gecikme cezasının istenemeyeceği görüşüne katılmadıkları hususu ile ilgili kanaati değiştirmeği gerektiren bir verinin bulunmadığı, dosyada olmadığı için dikkate alınmayan ayıplı imalatlara ilişkin faturaları yeniden dosyaya sundukları ifade edilmekte ise de; faturalara bakılarak ayıplı imalattan söz edilemeyeceği, ayıplı imalatlar için tutanak, tespit raporu gibi evrakların olması gerektiği, 18.11.2011 tarihli ihtarnamelerinin davacı/karşı davalı tarafından 25.11.2011 tarihinde keşide edildiğine dair evrakı sunduklarını, bu nedenle ticari temerrüt faizinin yeniden hesaplanması gerektiği hususu ile ilgili değerlendirmenin Mahkemenin takdirinde olduğu, geç teslim nedeni ile müvekkili şirketin uğramış oldukları zararlara ilişkin aylık 200.000USD kira kaybı olduğuna dair belgeyi dosyaya yeniden sundukları, geç teslim nedeni ile inşaat maliyetlerindeki artış nedeni İle uğradıkları zararı gösteren fauraları ibraz ettiklerini ifade edilmiş ise de; kira kaybı tazminatı için dosyaya sunulu evrakın yeterli bir belge olmadığı, emlak uzmanı bir bilirkişi ile yerinde yapılacak inceleme ile aydınlanabileceği, inşaat maaliyetlerinden davalının nasıl etkinediğinin analaşılabilmesi davalının sunduğu evraklara hesaplanabilmesinin mümkün olmadığı, teslim edilmesi gereken tarihte yapılan işin yüzdesi ile ilgili bir veri olmadan bu talebin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
9-Davalı karşı davacı vekili 08/04.2015 tarihli dilekçesi ile karşı davasında gecikme cezası talep miktarını 15.000 TL’den 73.861,68 TL çıkartarak harcını yatırmış, makbuzunu dosyaya ibraz etmiştir.
10-Mahkememizce 01.07.2015 tarihli ara karar ile dosyada alınan bilirkişi raporları arasında bulunan çelişkilerin giderilmesi ve tüm dosya kapsamında taraf iddialarının yerindeliği açısından inceleme yapılmak üzere 6 uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen 13.05.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; Asıl dava yönünden: Davalının feshin haklı sebebe dayandığı için davacının kar kaybı talebinin yerinde olmadığı; Fesih ileriye etkili olarak yapıldığında şayet, Zetaş’ın alacağından 34.313,28.-TL % 5 Nefaset Kesintisi yapılırsa alacağı (686*265,55- 34.313,28) = 651.952,27 TL kabul edileceğinden, Zetaş’ın bakiye alacağının (651.952,27-649.161,75 )= 2.790,52 TL olacağı; Karşı Dava yönünden: Karşı Davacının cezai şart talebinin haklı görülebileceği; 28 Gün x 5.000.-TL/Gün = 140.000.-olarak hesaplandığı, diğer taleplerinin hem menfi zarar kalemi olmaması hem de zararla sözleşmeye aykırılık arasında doğrudan illiyet bağı kurulamaması nedeniyle talep edilemeyeceği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
11-Bilirkişi kurulu 05.30.2017 tarihli ek raporunda ise; Asıl dava yönünden davacı/k.davalı …Ş.’nin nihai alacağının, yapılan ödemeler toplamı 555.080,33 TL ile 34.313,28 TL nefaset kesintisi ve ayıpların giderilmesi için yapılan onarım giderleri 35.922,15 TL düşüldüğünde (809.793,35- 555.080,30- 34.313.28- 35.922,15=) 184.477,62 TL olması gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
12-Bilirkişi kurulu 27/02/2018 tarihli 2. Ek raporunda ise; Asıl davada. Sözleşme eki Tablo 2’ye göre hesaplanan 686.265,55 TL+KDV’lik tutara (Davacı/k.davalı …Ş.tarafmdan 273,271.86 TL+KDV tutarında fatura düzenlenmek kaydıyla) hafriyat imalati toplamı olan 10.121.18 m3 * 27 TL/m3 = 273,271.86 TL+KDV’nin ilave edilmesi ile …A.Ş.’nin toplam alacağının (686.265,55 *1.18=) 809.793.35 TL+ (273.271,86 *1.18=) 322.460.79 TL = 1.132.254,14 TL olması gerektiği, bu tutardan %5 nefaset kesintisi tutarı (959.537,41 *0,05=) 47.976,87 TL ve davalı/k. davacı yandan yapılan toplam ödeme tutarı 555.060,33 TL indirildiğinde, davacı/k.davalı …Ş.’nin bakiye alacağının (1.132.254,14 – 47.976,87- 555.080,33=) 529.196,94 TL olacağı, Karşı davada davalı/k.davacı yanın gecikme cezası alacağının 73.861,68 TL olması gerektiği, mahrum kalınan kira bedeli ve munzam zararların menfi zarar olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından ve zarar ile sözleşmeye aykırılık arasında doğrudan illiyet bağı kurulamaması nedeniyle bu zararların talep edilemeyeceği, ancak Mahkemenin görüşünün aksi yönde olması halinde, davalı/k.davacı yanın sunacağı somut ve haklı delillere göre bu konuda bilirkişi kurulunca ayrı bir inceleme yapılmasının mümkün olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
13-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl davada, davacı, …A. Ş. Davalı … A. Ş. ile aralarında 25.07.2011 tarihli “…İş Merkezi İksa ve Hafriyat İşleri Anahtar Teslim Sözleşmesi” imzalandığını, davalıya çektiği ihtara rağmen davalının sözleşmeye aykırı hareket ettiğini ve sözleşmeyi haklı nedenle feshettiklerini ve bu fesih sebebiyle yoksun kalınan kar, cari hesap ve imalattan kaynaklanan alacak talep etttiği, Karşı davada davacı …A. Ş. Taraflar arasındaki 25.07.2011 tarihli sözleşmedeki işlemi davalı … A. Ş. Süresinde tamamlamadığından kira kaybı ve zarar tazminini talep etmiştir.
Asıl davanın konusu, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğinin tespiti, yoksun kalınan kar, cari hesap ve imalattan kaynaklı alacak talebi, karşı davanın konusu ise, sözleşmedeki edimin süresinde ifa edilmemesinden kaynaklı, kira kaybı alacağı ve zarar tazmini talebidir.
Dava konusu eser sözleşmesinde işin geç teslimindeki sebep iş yerine, elektiriğin geç temin edilmesidir. İş yerine elektiriği temin etmekle yükümlü olan iş sahibi yani davalı-karşı davacıdır. Elektrik teminine kadar, geçen sürenin iş süresine eklenmesi hakkaniyet gereğidir.
Davalı, bilirkişi tespitlerinde de belirtildiği üzere zemin etütlerinin farklı çıkması işin uzamasının sebebi olarak öne sürülmesi sebebiyle, işin uzatılması talebi eser sözleşmesi, işin niteliği ve zemin zorluğunun ön görülmesi sebebiyle haklı değildir. Yine güvenlik sebebiyle süre uzatımda haklı değildir, zaten ” İş Güvenliği ” her işin olmazsa olmazıdır.
Tüm bu sebeplerle iş sahibinin sorumluluğunda olan elektriğin şantiyeye geç temin edilmesinin süre uzatılmasını haklı sebep olarak değerlendirmek gerektiğinden, inşaatın teslim tarihinin bu süreler ilave edilerek 20.10.2011 olarak teslimi gerekir. Ancak, davacının sözleşmenin haklı olarak feshi için ileri sürdüğü zeminin zorluğu, iş güvenliği sorunları vs. yüklenici müteahhit açısından Mahkememizce haklı sebep olarak değerlendirilmemiştir. Davacı – karşı davalı müteahhit işi terkettiğinden iş sahibinin 01.11.2011 tarihli feshi haklı fesih olarak değerlendirilmiştir. İş sahibi, yani davalı – karşı davacı, sözleşmeyi haklı sebebe dayanarak ( Davacı müteahhidin iş yerini terketmesi ) feshettiğinden davacı, müteahhit yoksun kaldığı karı isteyemeyecektir. Ancak hakediş ve cari hesap alacaklarını isteyebilecektir.
Karşı dava yönünden ise, karşı davacı sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinden, karşı davalı kusurlu olduğundan cezai şart talep edebilecektir. Yine dosyada karşı davacı kira zararı ve maluliyet artışı zararını ispatlayamadığından karşı davalının sözleşmeye aykırılığıyla da doğrudan ilişki kurulamadığından bu talepler de mahkememizce kabul görmemiştir.
Mahkememizce dava konusu eser sözleşmesinde yapılan işlemin tespiti, hakedişler, ticari defter belgelerin incelenmesi açısından teknik heyete inceleme yaptırılmış, rapor ve ek raporlar alınmış, tarafların hesaplarına ilişkin itirazlarıda Mahkememizce kabul edilerek, son olarak bilirkişi heyetinden 27/02/2018 tarihli rapor alınmış, tarafların itirazları giderilerek denetime elverişli rapor alınmış, Mahkememizce de bu rapordaki teknik inceleme hesaplama kabul edilerek asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava açısından
a)Davacının yoksun kalınan kar talebinin reddine,
b)Davacının 180.938,55 TL cari hesap talebinin dava devam ederken icra marifetiyle ödendiğinden konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
c)Davacının imalattan kaynaklı alacağı, taleple bağlı kalınarak kabulüyle 417.830,93 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karşı dava açısından;
a)Kira alacağı talebinin reddine,
b)Maliyet artışı sebebiyle tazminat talebinin reddine,
c)Karşı davacının cezai şart talebinin kabulüyle 78.861,68 TL’nin fesihin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte karşı davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Asıl dava yönünden;
1)Alınması gereken 28.577,93 TL harçtan peşin alınan 8.002,30 TL nin mahsubu ile eksik kalan 20.575,63 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 8.023,60 TL ( 18,40 TL BH, 8.002,30 TL PH, 2,90 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3)Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 10.450,00 TL, tebligat gideri 573,00 TL toplam 11.023,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 8.547,01 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 37.900,78 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5)Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 12.433,35 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Karşı dava yönünden;
1-Alınması gereken 5.387,04 TL harçtan peşin alınan 1.262,25 TL nin mahsubu ile eksik kalan 4.124,79 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
2-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.286,70 TL ( 21,15 TL BH, 1.262,25 TL PH, 3,30 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 3.500 TL, tebligat gideri 380,00 TL toplam 3.880,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.443,37 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.024,78 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Tarflarca yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …