Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/370 E. 2020/490 K. 16.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/370
KARAR NO:2020/490

DAVA :Alacak
DAVA TARİHİ:17/09/2014
KARAR TARİHİ:16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçisinde, davalı … Sigorta A.Ş. ile kasko sigortası yaptıklarını, 12.01.2011 tarihinde otomobillerinin çalındığını, otomobilin kasko bedelinin ödenmesi için davalı … şirketine başvuruda bulunduklarında davalı … şirketinin kasko bedelini ödemediğini, bu nedenle otomobilin kasko bedelinin tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, dava konusu otomobille ilgili olarak dava dışı … tarafından çalıntı ihbarı yapıldığını, bu kişinin karakolda verdiği ifadede aracın asıl ve yedek anahtarının kendisinde olduğunu belirttiğini, davaya konu aracın çalındığı iddia edilen sokağın dar bir sokak olduğunu, bu sokağa çekicinin girerek aracı çalmasının mümkün olmadığını, dava dışı …’in karakol ifade tutanağında belirttiği sokak ile olay yeri inceleme tutanağında belirtilen adresin farklı olduğunu, çalınan aracın … model … olduğunu, bu araçların ancak kendi anahtarı ile çalıştırılabildiğini, bu durumda aracın çalındığı iddiasının ispatlanamadığını, dava dışı … ve … hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasından soruşturma açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1401 ve devamı maddelerine göre sigorta sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, polis tutanağını, sigorta poliçesini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, cevap dilekçesinde delil sunmamıştır.
Dava 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1401 ve devamı maddelerine göre sigorta sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Davaya konu sigorta poliçesi dosya içerisine alınarak incelenmiştir. Poliçenin “Anahtar Kullanılarak Araç Çalınması Klozu” başlıklı A4-4 11 maddesinde “Kasko sigortası genel şartları uyarınca sigortalı araç anahtarının kullanılmak suretiyle aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşacak zarar ve hasarlar poliçe teminatı dışındadır.” hükmü getirilmiştir. Meydana gelen hırsızlık olayının çekici yoluyla mı yoksa anahtar kullanılmak yoluyla mı gerçekleşmiş olduğunun tespiti için olay yerinde 6100 sayılı HMK m. 288’e göre keşif yapılmasına karar verilmiştir.
Dosyadaki belgelerde hırsızlık olayının meydana geldiği yer olarak biri … Sokak, diğeri … Sokak olarak iki farklı adres gözükmektedir. Mahkeme heyeti olarak 15.01.2010 tarihinde olay yerine keşif için gidildiğinde öncelikle … Sokak incelenmiş daha sonra … Sokak’ta inceleme yapılmak istenilmiş ancak böyle bir sokak olmadığı anlaşılmış, … Caddesi isminde bir cadde bulunduğu anlaşılarak bu caddeye gidilmiş, bu caddede durmak ve duralamak yasağı olan tabela olduğu görülmüş, çevrede … Sokağı adında başka sokak bulunup bulunmadığının tespiti için … Polis Merkezi Amirliğine gidilerek bilgi alınmış, … Sokağı dik kesen … … Sokak olduğu bu sokağın bir ucunun da … Caddesine çıktığı tespit edilmiş ve bu sokağa da gidilerek keşif yapılmıştır. Keşif sonucunda hazırlanan 20.01.2020 tarihli makine mühendisi ve lojistik taşıma uzmanı bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyeti raporunda … Caddesi ile … … Sokak üzerinde park edilmiş araçların çekici marifetiyle çekilmesinin mümkün olduğu tespit edilmiştir.
Davaya konu … model … marka otomobilin anahtar olmadan çalıştırılabilmesinin mümkün olup olmadığının tespiti için de konusunda uzman ayrı bir makine mühendisinden bilirkişi raporu alınmıştır. Hazırlanan 11.12.2019 tarihli raporda davaya konu aracın anahtarının içinde sadece kapıları açmaya yarayan mekanik anahtar bulunduğu, bu anahtarın sadece araç aküsü bittiğinde aracın kapılarını açmak için kullanıldığını, metal ve L biçimindeki anahtar ile aracı çalıştırmanın mümkün olmadığını, bu metal anahtar söküldüğünde dahi kalan pilli plastik kısım ile aracın çalışabildiğini, bu tip araçlarda araç anahtarının … sanayi sitesinde yedeğinin kolaylıkla yaptırılabildiği, yetkili servislerde de yedek anahtar yaptırılmasının mümkün olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca olay sonrası davaya konu aracın her iki anahtarının davalı … şirketine verilmediği, bir adet anahtar ile bir adet metal L şeklinde metal anahtar teslim edildiği, diğer anahtarın plastik anahtar kısmı ile aracın çalıştırılabileceği ve sigorta şirketine verilmeyen anahtarın plastik kısmının kopyalanmak yoluyla da aracın çalıştırılabileceği tespit edilmiştir.
Keşif sonucunda hazırlanan 20.01.2020 tarihli bilirkişi kurulu raporuna göre olayın olduğu sokakta çekici marifeti ile aracın çalınmasının mümkün olduğu tespit edilmişse de davaya konu aracın asıl ve yedek anahtarının davalı … şirketine verilmemiş olması ve kayıp durumda olan anahtarın plastik kısmı ile aracın çalınmasının mümkün olması, ayrıca karakola hırsızlık bildiriminde bulunan dava dışı …’in olayın yaşandığı sokak hakkında sağlıklı bilgi veremeyişi, bu konuda çelişkili beyanlarının olması, aracın anahtarları ile ilgili olarak dava dışı …’in asıl ve yedek anahtarların kendisinde olduğunu belirtmesine karşın her iki anahtarı da eksiksiz olarak sigorta şirketine sunamamış olmaları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu aracın anahtar kullanılmak yoluyla çalınmış olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Taraflar arasında yapılan sigorta poliçesinin “Anahtar Kullanılarak Araç Çalınması Klozu” başlıklı A4-4 11 maddesinde “Kasko sigortası genel şartları uyarınca sigortalı araç anahtarının kullanılmak suretiyle aracın çalınması veya çalınmaya teşebbüs edilmesi sonucu oluşacak zarar ve hasarlar poliçe teminatı dışındadır.” hükmü getirilmiş olup hırsızlık olayının anahtar kullanılmak yoluyla ve yine poliçedeki istisnalar kapsamına girmeksizin gerçekleştirildiği anlaşılmakla davacının dava konusu aracın kasko bedelini talep etmesinde hukuki yararı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40-TL maktu karar harcından peşin ve ıslah ile alınan toplam 893,80-TL harçtan mahsubu ile artan 839,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.735,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2020

Katip …

Hakim …