Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/360 E. 2020/712 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/360
KARAR NO : 2020/712

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı … Ltd. Şti. ile 29.04.2009 tarihinde servis garanti sözleşmesi yaptıklarını, bu sözleşmeye göre … Tersanesi Komutanlığı Personel Devam Kontrol ve Güvenlik Sisteminin yazılım, bakım ve onarımının sağlanması konusunda anlaştıklarını, davalı ile yaptıkları bu sözleşmeye göre davalının donanım ve servis garantisi verdiğini, arızaları 48 saat içinde bildirme ve güncelleme yükümlülüğü altına girdiğini, sözleşme konusu sistemle ilgili olarak proje sahibi idarenin 17.08.2010 tarihinde arıza bildirim listesi verdiğini, bu listenin davalıya iletilmesine karşın davalının arızaları giderme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu nedenle davalı tarafa … 29. Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının bu ihtarnameye … 10. Noterliğinin… tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile cevap vererek arızanın giderileceğini bildirdiğini, bunun üzerine proje sahibi idarenin kendilerine gönderdiği arıza bildirim listesini bir kez daha … 29. Noterliğinin …tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile davalı tarafa gönderdiklerini ve 48 saat içinde arızanın giderilmesini istediklerini, davalı ile yaptıkları sözleşmeye göre davalının kendilerine sistemle ilgili olarak CD içinde “…” verdiğini ancak CD içinde yapılan inceleme sonucunda kodların CD içinde olmadığının tespit edildiğini, … 17. Noterliğinin … tarih ve … sayılı ihtarnamesi ile arızalı sistemin bir başka firma tarafından onarılabilmesi için ilgili kod ve şifrelerin kendilerine verilmesinin talep edildiğini, davalı tarafından kodların verilmediğini ve arızaların da giderilmediğini, bu nedenle de proje sahibi idarenin 19.01.2011 tarihinde ihale sözleşmesini feshettiğini ve teminat mektubunu irat kaydettiğini, bundan sonraki Milli Savunma İhalelerinden de men edilmesi için talepte bulunduklarını, davalının sözleşmeye açık aykırı davranışı nedeniyle zarar gördüklerini, teminat mektubunun irat kaydedilmesi nedeniyle gördükleri zarar karşılığı olarak 35.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikte taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Ltd. Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı ile 21.09.2007 tarihli taşeron sözleşmesi ve 29.09.2009 tarihli servis garanti sözleşmesi yaptıklarını, davaya konu sözleşmeye göre … Tersanesi Komutanlığı Personel Devam Kontrol ve Güvenlik Sisteminin başarıyla kurulduğunu ve çalışır hale getirildiğini, kesin kabulün de yapıldığını, ancak davacı şirketin ihale bedelini almasına karşın kendilerine yapması gereken ödemeyi yapmadığını, kendilerinin buna karşın servis garanti sözleşmesini de imzaladığını, davacının arıza olarak belirttiği konuların yazılım güncellemesi olduğunu ve … Tersanesi Komutanlığı ihale şartnamesinin 50’nci maddesinde belirtilen arıza bildirim listesinin 2’nci maddesindeki konuların kesin kabulden sonraki üç yılık süre içinde sistemde yapılacak geliştirmelerle ilgili olduğunu, bu nedenle de kendilerinin yazılım güncelleme yükümlülüklerinin bulunmadığını, arızanın giderilmesi talebi olarak yönelttikleri taleplerin sözleşme dışı yeni talepler olduğunu, bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve davamı maddelerine göre vekâlet ve iş görme sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, taraflar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesini, ihtarnameleri, … Tersanesi Komutanlığı ihalenin feshi yazısını, … Tersanesi Komutanlığı idari şartnamesini, arıza takip formlarını delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, taraflar arasında yapılan 21.09.2007 tarihli taşeron sözleşmesini, 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesini, ihtarnameleri, … Tersanesi Komutanlığı idari şartnamesini, arıza takip formlarını, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
6098 sayılı TBK m. 470’e göre; “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında 21.09.2007 tarihli taşeron sözleşmesi ve 29.09.2009 tarihli servis garanti sözleşmesi olmak üzere iki sözleşme yapılmıştır. Taraflar arasında yapılan 21.09.2007 tarihli taşeron sözleşmesinin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3.a maddesinde “27.08.2007 tarihinde … Tersanesi Komutanlığında ihalesi yapılan … sayılı Personel Devam Kontrol ve Güvenlik Sisteminin yapım işi” olduğu yazılıdır. Dolayısıyla davacı ile davalı arasında ki bu sözleşme eser sözleşmesi niteliğindedir. Bu sözleşmenin konusu olan Personel Devam Kontrol ve Güvenlik Sisteminin yapım işinin tamamlandığı konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.
6098 sayılı TBK m. 502’ye göre; “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir. Vekâlete ilişkin hükümler, niteliklerine uygun düştükleri ölçüde, bu Kanunda düzenlenmemiş olan işgörme sözleşmelerine de uygulanır.” Taraflar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesinin “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3.a maddesinde “27.08.2007 tarihinde … Tersanesi Komutanlığında ihalesi yapılan … sayılı Personel Devam Kontrol ve Güvenlik Sisteminin garanti hizmetinin verilmesi işi” olduğu yazılıdır. Dolayısıyla davacı ile davalı arasında ki bu sözleşme vekâlet ve iş görme sözleşmesi niteliğindedir.
Taraflar arasındaki anlaşmazlık … Tersanesi Komutanlığının davacıya bildirdiği arızaların taraflar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesi kapsamında davalı tarafın yükümlülükleri kapsamına girip girmediği konusundadır. Bu nedenle taraflar arasındaki dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve davamı maddelerine göre vekâlet ve iş görme sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır.
Yargılama devam ederken davacı vekili … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasından … kendileri aleyhine davaya konu arızaların giderilmemiş olması nedeniyle 395.000,00 TL bedelli alacak davası açtığını bildirmiştir. Bu mahkemenin gerekçeli kararı dosyamız içerisine alınmıştır. Kararda sözleşmenin haklı nedenlerle feshedildiğinin tespitine, sözleşmeye konu ekipmanların iadesine ve 210.662,00 TL’nin de Milli Savunma Bakanlığına verilmesine karar verilmiştir. Söz konusu karar Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşmiştir.
Davacının tazminat talebinin dava dilekçesinde dava dışı … sözleşmeyi feshetmesinden kaynaklı zarar mı olduğu yoksa … verilen teminatın nakde çevrilmesinden kaynaklı zarar mı olduğunun anlaşılamaması üzerine 6100 sayılı HMK m. 119’a göre davacı vekilinden talep sonucunu açıklaması istenilmiştir. Davacı vekili mahkememize verdiği 05.12.2019 tarihli dilekçesinde davalı ile yaptıkları 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesine göre davalının kendilerine … Bankasının 05.02.2012 düzenleme tarihli 35.000,00 TL bedelli teminat çeki verdiğini, davalının sözleşme yükümlülüklerine aykırı davranması durumunda bu teminat çekinin irat kaydedileceğinin sözleşmede yazılı olduğunu, ancak dava dışı …’nın kendi teminatlarını irat kaydetme işlemini 19.01.2019 tarihinde yapması nedeniyle davalının verdiği teminat çekinin tahsili olanağının kalmadığını, sözleşmedeki sözleşmeye aykırılık nedeniyle teminat çekinin irat kaydedilmesi hükmüne göre teminat çeki bedeli olan 35.000,00 TL’nin taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü için öncelikle taraflar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesine göre davalı tarafın yükümlülüklerinin tespitinin yapılması gerekmektedir. Taraflar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesinin “Yüklenicinin Yapacağı İşler (Yükümlülükler)” başlıklı 3.c maddesinde “Yüklenici işin yapımında kullanılan Access Kontrol Terminallerine, Mifare Kart Okuyucularına, Ekranlı PKDS Terminallerine, Sistem Bilgisayarlarına, El Terminallerine, Kart Baskı Yazıcısından oluşan sistem bileşenleri, kabul tarihinden itibaren şirketin idareye karşı olan yasal sorumluluğunun bittiği tarihe kadar donanım garantisi verecektir. Arıza durumunda sistem en geç 48 saat içinde çalışır hale getirilecektir. Garanti süresi sona ermeden yükleniciden kaynaklanan ve firmayı idare karşısında ihale şartlarını yerine getiremez, idari ya da mali cezalı duruma sokan ve yüklenicinin yükümlülükleri içine giren konulardan doğacak sorunların oluşması durumunda idare tarafından şirkete uygulanacak her tür ceza, tazminat, kesinti yükleniciye rücu edilecektir. Yüklenici kendi hazırlamış olduğu PDKS yazılımına ve ofis içi yazılımına kabul tarihinden itibaren şirketin idareye karşı olan yasal sorumluluğunun bittiği tarihe kadar hatasız çalışmasını sağlayacak ve sözleşme gereği ücretsiz idarenin istediği şekilde ek ve güncelleme yapacaktır. (…) Yüklenici garanti süresi içerisinde sistemin arıza yapması durumunda şirketin yükleniciye faks, telefon veya yazı ile bildirmesinden itibaren 48 saat içinde arızaya müdahale edecek ve sistemi faal hale getirecektir.” düzenlemesi getirilmiştir. Sözleşmedeki bu maddeye göre arızaların 48 saat içinde giderilmesi ve güncelleme yapılması davalı tarafın yükümlülüğündedir.
Tarafların yaptıkları sözleşmenin konusunun bilgisayar programcılığı gibi teknik bir konu olması nedeniyle 26.11.2019 tarihli duruşmada alınan ara kararla 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre dosyanın bilgisayar mühendisi bilirkişiye verilerek; tarafların “Arıza” ve “Yazılım Geliştirme” olarak ifade ettikleri durumların taraflar arasındaki sözleşmeye göre davalı tarafın yükümlülüğünde olup olmadığının, “Arıza” ve “Yazılım Geliştirme” olarak ifade edilen durumların ayıp niteliğinde olup olmadığının, Gölcük Tershane Komutanlığı’nın bildirdiği arıza kayıtlarının giderilmesinin davalı tarafın sorumluluğunda olup olmadığının tespitinin yapılması istenilmiştir.
Hazırlanan 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda “Arıza” ve “Yazılım Geliştirme” olarak ifade edilen durumların her ikisinin de sözleşmeye göre davalının sorumluluğunda olduğu, arıza olarak bildirilen durumların ayıp niteliğinde olduğu, yazılım geliştirmenin ise ayıp niteliğinde olmadığı, Gölcük Tershane Komutanlığı’nın bildirdiği arıza kayıtlarının giderilmesinin davalı tarafın sorumluluğunda olduğu, davalının donanım ve yazılım arızalarını gidermekle yükümlü olduğu tespit edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile sözleşme hükümleri ve hazırlanan 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davacının sözleşmeyi feshetmesinin haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defterleri üzerinde de mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yapılmasına karar verilmiş ve mali müşavir bilirkişiden; davalı tarafın davacı taraftan hak ediş alacağının kalıp kalmadığının tespiti, davacı tarafın Gölcük Tershane Komutanlığı tarafında teminat mektuplarının nakde çevrilip çevrilmediğinin tespiti ve tarafların birbirine karşı alacaklı ve borçlu bulunup bulunmadığının tespiti istenilmiştir.
Hazırlanan 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin defterlerinin kapanış onaylarının olmadığı, davacının davalıdan 24.02.2011 tarihine göre 295,18 TL alacaklı olduğu, fesih tarihinden sözleşmenin olağan bitim tarihine kadar yoksun kaldığı kârın 17.617,00 TL olduğu, davacının dava dışı Milli Savunma Bakanlığına verdiği teminat mektubunun süresinin 24.02.2011 tarihinde dolması nedeniyle nakde çevrilemediği tespit edilmiştir.
Hazırlanan 07.09.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacının dava dışı Milli Savunma Bakanlığına verdiği teminat mektubunun süresinin 24.02.2011 tarihinde dolması nedeniyle nakde çevrilemediği tespit edildiğinden davacının davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle teminat mektuplarının nakde çevrildiği ve bu nedenle zarara uğradıkları iddiasının doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının davalı taraftan aldığı ancak vade tarihinin geçmiş olması nedeniyle tahsil edemediği teminat çekinin bedeline ilişkin talebinin taraflar arasında yapılan sözleşme hükümlerine göre incelenmesi gerekmektedir.
Taraflar arasında yapılan 29.04.2009 tarihli servis garanti sözleşmesinin “Teminat ile İlgili Hükümler” başlıklı kısmında; “Şirketin bu konuyla ilgili olarak taşıdığı riskler ve idaredeki teminat mektubu göz önüne alınarak yüklenici 35.000,00 TL tutarında 05.02.2012 tarihli firma çekini şirkete teminat olarak verecektir. (…) Garanti süresi sona ermeden yükleniciden kaynaklanan ve firmayı idare karşısında ihale şartlarını yerine getiremez, idari ya da mali cezalı duruma sokan ve yüklenicinin yükümlülükleri içine giren konularda doğacak sorunların (arızayı zamanında gidermemek, arızayı tamamen yapmamak, yedek parça teminini yapmamak veya geç yapmak, idare tarafından istenen ek yazılım isteklerini yapmamak) oluşması durumunda, ceza oranı ne olursa olsun teminat çeki şirket tarafından irat kaydedilecektir. (…) Yüklenici sistemin garanti süresince şirketinde idareye karşı taahhütlerini korumak amacıyla yazılımın source code’larını (kaynak kodlarını) şirkete bir CD içinde verecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Sözleşmedeki bu maddeden 35.000,00 TL tutarlı çekin sözleşmede yer alan yükümlülüklerin davalı tarafından yerine getirilmemesi durumunda 6098 sayılı TBK m. 179’a göre ceza koşulu hükmünde olduğu anlaşılmaktadır. Davalıdan çek alınmasının ise ceza koşulunun ödenmesini gerektiren durumların ortaya çıkması durumunda tahsil kolaylığının sağlanması için olduğu anlaşılmaktadır. Bu maddeye göre davacı tarafın davalının eylemleri ile ihale koşullarını yerine getiremez hale gelmesi, dava dışı idare tarafından yaptırıma uğraması, işle ilgili arızaların giderilmemesi ve güncellenmelerin yapılmaması ceza koşulunun davacı tarafından talep edilmesi sonucunu doğuracaktır. Ancak ceza koşuluna teminat olarak alınan çekin vade tarihinin geçmiş olması ve artık gerek 6102 sayılı TTK gerekse 5941 sayılı Çek Kanunu hükümlerine göre çek bedelinin tahsil edilememesi nedeniyle sözleşmede belirlenen bedel üzerinden ceza koşulunu dava yoluyla talep etmektedir.
Hazırlanan 21.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda “Arıza” ve “Yazılım Geliştirme” olarak ifade edilen durumların her ikisinin de sözleşmeye göre davalının sorumluluğunda olduğu, Gölcük Tershane Komutanlığı’nın bildirdiği arıza kayıtlarının giderilmesinin davalı tarafın sorumluluğunda olduğu, davalının donanım ve yazılım arızalarını gidermekle yükümlü olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda davalı tarafın üzerine düşen arızaları giderme yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmakla davacının sözleşmeyi feshetmekte ve yukarıda hukuki değerlendirmesini yaptığımız sözleşmenin teminata ilişkin maddesinde yazılı olan ceza koşulunu talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Davalının sözleşmeden kaynaklanan arızaları giderme yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının dava dışı … ile yaptığı sözleşmenin de feshedildiği ve … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında da bu gerekçelerle 210.662,00 TL’nin davamız davacısından alınarak … verilmesine karar verildiği dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin teminata ilişkin maddesinde yazılı olan ceza koşulunu talep etme koşullarından yükleniciden kaynaklanan ve firmayı idare karşısında ihale şartlarını yerine getiremez, idari ya da mali cezalı duruma sokma koşulunun da ortaya çıktığı anlaşılmakla davacının ceza koşulunu bu nedenle de istemekte hukuki yararı bulunmaktadır.
Davacı taraf sözleşmeye konu yazılım source code’larının (kaynak kodları) bir CD içinde kendilerine verilmesi gerekirken davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini ve bu durumunda ceza koşulunu talep etme hakkı verdiğini belirtmiştir. Yukarıda hukuki değerlendirmesini yaptığımız sözleşmenin teminata ilişkin maddesinde “Yüklenici sistemin garanti süresince şirketinde idareye karşı taahhütlerini korumak amacıyla yazılımın source code’larını (kaynak kodlarını) şirkete bir CD içinde verecektir.” düzenlemesi yer almasına karşılık bu düzenleme sözleşmenin bu maddesinde teminat olarak alınan ve ceza koşuluna ilişkin durumların gerçekleşmesi durumunda irat kaydedilmesi kararlaştırılan 35.000,00 TL tutarlı çekin irat kaydedilmesi nedenleri içinde sayılmamıştır. Ancak bu kodların verilmemesinin davacının dava dışı idareye verdiği hizmetin aksamadan yürütülmesi için zorunlu unsur olduğu anlaşıldığından bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi de davacının dava dışı idare karşısında ihale şartlarını yerine getiremez duruma getireceğinden davacının ceza koşulunu bu nedenle de istemekte hukuki yararı bulunmaktadır. Bu nedenle davalının sözleşmede yazılı olan kaynak kodlarını davacıya verip vermediğinin tespiti için ayrı bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmekte ise de davalının sözleşmedeki diğer yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması nedeniyle davacının ceza koşulunu talep etme hakkı doğduğundan 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi ilkesi uyarınca bu konuda ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Davacı taraf faiz başlangıç tarihi olarak dava dilekçesinde talepte bulunmamış, davalı tarafa gönderdiği ihtarnamelerde de ceza koşulunun tarafına ödenmesi ihtarında bulunmamıştır. Bu nedenle davalının dava tarihi ile temerrüte düştüğü ve faizin de dava tarihinden itibaren işletilmesine karar verilmiştir. Davacı taraf taraflar arasında ticari ilişki olmasına karşın yasal faiz talebinde bulunmuş olup 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre yasal faize hükmedilmiştir. Bu gerekçelerle 35.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-35.000,00-TL teminat bedelini dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.390,85-TL nispi karar harcından peşin alınan 519,75-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.871,10-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.250,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 2.795,05-TL’nin ( 18,40-TL BVH, 2,90-TL VH, 519,75-TL Peşin Harç, 2.150,00-TL BK, 104,00-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸