Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/260 E. 2018/962 K. 03.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/260
KARAR NO : 2018/962
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 24/07/2014
KARAR TARİHİ: 03/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkil firma aleyhine 20/05/2013 tanzim tarihli düzenleyeni müvekkil şirket ve lehtarı davalı şirket olan 20/06/2013 vade tarihli 107.313,26TL bedelli senet ile ilgili olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkmesinin 24/01/2014 tarih ve… D.İş sayılı İhtiyati Haciz kararına istinaden ve talebe binaen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, müvekkile kambiyo senetlerine müstenit örnek 10 ödeme emri tebliğe çıkarıldığını takip tebligat kanunu 35.maddeye göre kesinleştiğini, müvekkil firmanın davalı şirketten herhangi bir sebeple senetten doğan hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkil firmanın…adresinde plastik ve kauçuk alanında faaliyet gösteren uluslararası çapta bir şirket olduğunu, şirketin ortaklarının …, … ve … adlı şahısların olduğunu, takibe konu senedin düzenlendiği tarihte ortaklardan …’in aynı zamanda 20/01/2011 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle münferiden imza yetkisi bulunan müdür olduğunu, …’in müvekkil firma adına daha bir çok işleme imza attığını, …’in yetkisini kötüye kullanarak müvekkil firma adına yapılan işlemler karşılığında tahsil etmiş olduğu paraları müvekkil firmanın hesabına değil yetkisi bulunduğu davalı … Şirketi hesaplarına aktardığını, …Bankası … Şubesinden şirket adına Pos cihazı aldığını ve muhtelif tarihlerde kendisine ait kendi kartlarından peşin satış işlemlerini gerçekleştirerek müvekkil firmayı zarara uğrattığını, … adlı şahsın yapmış olduğu hukuka aykırı işlemlerin fark edilmesi üzerine müvekkil firmanın Büyükçekmece…Noterliğinin 13/12/2012 tarih ve … yevmiye sayılı vekaletname ile …’in münferiden imza yetkisini kaldırarak şirket adına yapılacak işlemlerde … ile birlikte ortaklardan …’in müştereken tevkil ettiğini, yani yapılacak işlemlerde 2 kişinin imzasının şart kılındığını, dolayısıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü dosyasında takibe konu senette atılan imzanın …’e ait olduğuu, …’in de şirketi boçlandırma yetkisi bulunmadığını, takibe konu senetle ilgili müvekkil tarafından alınmış herhangi bir para mal ve hizmet bulunmadığını, tarafların ticari defterlerinde böyle bir senet kaydı olmadığı gibi kesilmiş bir faturada bulunmadığını, bu nedenlerle müvekilin İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitini, dosyaya ilişkin icra takibinin iptalini, icra takibinin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, haksız takip nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak müvekkile verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket iddialarının müvekkil şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığını, davacınının dediği evraktaki imzaya icra takibi başlattığını, ödemeden kaçındığını, müvekkil şirketin tahsilatını zorlaştırmak ve sürünücemede bırakmak için elinden gelen tüm gayret sarf ettiğini, müvekkilinin takibin dayanağı olan bono nedeniyle davacıdan alacaklı olduğunun kesin olduğunu, davacının huzurdaki davayı açmaktaki amacını anlamanın müvekkil şirket açısından mümkün olmadığını, diğer davalarda olduğu gibi huzurdaki davada da aslı astarı olmayan ve ayrıca yasal bir değeri de olmayan anı iddiaların tekrarlanıp durulduğunu, davacının hangi tarihte ve kim tarafından temsil olunduğu yetkisinin kim olduğunun ticaret sicil kayıtlarında açıkça görüldüğünü, takibin dayanağı olan bononun tanzim tarihinin de ortada olduğunu, müvekkilin davacı nezdinde işbu bono alacağının dışında cari hesap ilişkisinden kaynaklanan hatırı sayılır düzeyde bir alacağı bulunduğunu, davacının uluslararası bir düzeyde şirket olduğunu iddia ettiğini, huzurdaki davanın kesin olarak reddinin gerektiğini, bu konuda İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı sunmuş olduğu cevap layihalarının bir örneğinin Mahkemeye sunulduğunu, imza inkarı dışındaki tüm iddiaların aynı olduğunu, davacı borçlu şirketin tüm talepleri yönünden davasının reddini, kötüniyetli itirazı davası nedeniyle asıl alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacı borçlu şirketin üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
3.Taraf vekillerince davaya ilişkin delil ve belgeleri dosyaya sunulmuş, davacı şirket temsilcisinin imza örnekleri alınmış, tatbike yarar ıslak imzalı belgeleri ilgili kuruluşlardan celp edilmiştir.
4.Dava konusu senetle ilgili İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olup, alınan bilirkişi raporunda özetle; grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda borçlusu … Şti., alacaklısı …Şti. 11/06/2013 vade tarihli 146.000TL tutarlı çek aslındaki keşideci imzasının şirket yetkilisi …’e ait imzalar arasında uygunluk ve benzerlik saptandığını, borçlu imzasının şriket yetkilisi …’in eli ürünü olduğu belirlenmiştir.
5-Dava konusu senetteki imzanın incelenmesi için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, Adli Tıp Kurumunun… sayılı raporunda inceleme konusu senette borçlu imzası ile …’in mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygnluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
6.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı şirket, dava konusu 20.06.2013 vade tarihli 107.313,26 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığını, bu bonoya dayanarak yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davacı şirket, dava konusu borcu ve bonodaki imzaların şirket yetkililerince atılmadığını idda ettiğinden, dava konusu bono üzerinde ATK Fizik ve İhtisas Dairesinde imza incelemesi yapılmış, Fizik İhtisas Dairesinin 05.06.2018 tarihli raporunda, bonodaki imzanın şirket yetkilisi …’e ait olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, şirket yetkilisi …’in imza yetkilerinin kaldırıldığını, bu itibarla dava konusu bonodan dolayı borçlu olmadığını belirtmişsede, bononun düzenleme tarihi itibariyle, … davacı şirketin yetkilisi olduğundan ve bonodaki imza …’in eli ürünü olduğundan davanın reddine ve davacı tarafından kötü niyetli olduğuna dair dosyada somut bir delil olmadığından, davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Kötü niyet tazminatı koşulları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 2.002,80TL harçtan mahsubu ile artan 1.966,90TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 12.132,09TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …