Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/188 E. 2021/403 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/188 Esas
KARAR NO:2021/403

DAVA :Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:28/05/2014
KARAR TARİHİ:29/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; …’nin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, inşaatlarını yaptığını taahhüt eden taşeron firma davalı … İnşaat Taah. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından iflas erteleme talebinde bulunduğunu, işbu firmayla olan sözleşme, taahhütlerini ihlal ettiği ve aciz halinde bulunması vs. sebebiyle feshedildiğini, kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını, icra takibine konu olan senetlerin ve ciroların şahsının ve ikinci başkanının eli ürünü olmadığını, kooperatif kayıtlarında böyle senetler bulunmadığını, … Bankası …Bilgi alma talebinde bulunduğunu, … Bankası … tarafından gönderilen listede protesto aşamasında olan 10.04.2013 vadeli, 187.500,00 TL tutarlı, 22.02.2014 vadeli 135.000,00 TL tutarlı, 07.03.2014 vadeli 115.000,00 TL tutarlı, 22.03.2014 vadeli 135.000 TL tutarlı, 24.04.2014 vadeli 135.000,00 TL tutarlı senetlerin görüldüğünü, senetlerin kendisi tarafından düzenlenmediğini, imzalanmadığını ve keşide edilmediğini belirterek dava konusu senetlerin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın … şubesi ile diğer davalı … İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. akdedilen kredi Sözleşmesi kapsamında davalı şirkete krediler kullandırıldığını, kredinin teminatı olarak müvekkili Bankaya dava konusu uyuşmazlığa konu 24.04.2014 vadeli 135.000,00-TL bedelli, 22.03.2014 vade tarihli 135,000,00-TL bedelli, 22.02.2014 vade tarihli 135.000,00-TL bedelli ve 07.03.2014 vade tarihli 115.000,00-TL bedelli senetlerde dahil olmak üzere senetler ibraz ibraz edildiğini, Müvekkili Banka davaya konu senetlerin yetkili hamili olup, söz konusu senetlerden kaynaklanan kambiyo hukukuna ilişkin her türlü hakka sahip olduğunu, cirosu kabil bir senedi elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayıldığını, davacı taraf söz konusu senetlerin kendisinin haberi dışında doldurulduğu imzanın kendisine ait olmadığı iddia ederken bunu herhangi bir belge ve delile dayandırmadığını, Müvekkili banka yetkili hamil olmasına karşılık teminata konu senetler hakkında herhangi bir icra: takip işlemine henüz geçmediğini, açılan davanın reddi ile talebimiz yönünde karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde … İnşaat Taah. İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Davacı vekili sunduğu 17.11.2014 tarihli beyan dilekçesinde talep ettiği ve borçlu olmadığı iddiasında bulunduğu senetleri açıklamış “10.04.2013 tarihli 187.500 TL tutarlı, 22.02.2014 vadeli, 135.000 TL bedelli, 07.03.2014 vadeli 115.000 TL bedelli, 22.03.2014 vadeli 135.00 TL bedelli, 24.04.2014 vadeli 135.000 TL bedelli” senetlerin toplam değerinin 707.500 TL olup bu bedel üzerinden harcı tamamlanması istenmiş ve davacı tarafça harç miktarı yatırılmıştır.
Talep konusu senet asılları bilirkişi incelemesine konu edilebileceğinden asılları bulunmaya çalışılmış, … tarafından ibraz edilen ve ayrıca … CBS soruşturma dosyasında temin edilen 10.04.2013 tarihli 187.500 TL bedelli senet haricindeki senet asılları mahkememiz kasasına alınmış, 10.04.2013 tarihli senet yönünden ise … Teftiş Kurulu senedin, 10.12.2014 tarihli cevabi yazısında “10.04.2013 tarihli senedin, 13.09.2012 tarihinde teminata alındığı, ilgili senedin firmanın 11.04.2013 tarihli talimatına istinaden teminattan çıkışının yapıldığı ve 14.05.2013 talimata istinaden firma çalışanı …’a teslim edildiği’nin bildirildiği, talimat yazıları ve teslim tutanaklarının dosyaya ibraz edilmiş olduğu, bunun üzerine mahkememizce …’a tebligat çıkarıldığı fakat firma çalışanı …’ın yazılı beyanına göre senedin şirkete teslim edilmiş olduğu, o tarih itibariyle şirket kayyımlarından alınan yazılı ifade tutanaklarına göre senedin şirketçe teslim alınmadığı anlaşılmıştır. Bunun üzerine davalı şirketin iflas tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü …. İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılmış İflas İdaresine de senedin teslim edilmediği anlaşıldıktan sonra …. Ağır Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak şirket yetkilisi Mustafa İlhami Hotamış’ın kimlik bilgileri alınarak tebligat çıkartılmış ama herhangi bir cevap alınamamıştır.
Taraflarca gösteriler deliller toplanmış, …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası, … cevabi yazısı, …. İlçe Seçim Kurulu cevabi yazısı, …. Noterliği cevabi yazısı, … Bankası … şubesi cevabi yazısı, … Bankası cevabi yazısı, …. Noterliği cevabi yazısı, …. İflas Müdürlüğü … İflas sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, … CBS cevabi yazısı, …. İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası cevabi yazısı, … Teftiş Kurulu Başkanlığı cevabi yazısı, … İlçe Emniyet Müdürlüğü cevabi yazısı, …. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı cevabi yazısı, … cevabi yazısı celp edilmiş, dava konusu senetlerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişiden 16/05/2016 tarihli rapor alınmıştır.
Bilirkişi 16/05/2016 tarihli raporunda “İnceleme konusu senetlerdeki imzalar ile …’e ait karşılaştırma belgelerindeki imzalar arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından saptanan önemli derecedeki uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile, 22.02.2014, 22.03.2014 ve 24.04,2014 vade tarihli 3 adet senetteki borçlu imzalarının, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …’in eli ürünü olmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava, icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Davacı tarafın dava dilekçesi ve talebini açıklayan 17.11.2014 tarihli beyan dilekçesi incelendiğinde 10.04.2013 tarihli 187.500,00 TL bedelli, 22.02.2014 tarihli 135.000,00 TL bedelli, 07.03.2014 tarihli 115.000 TL bedelli, 22.03.2014 tarihli 135.000,00 TL bedelli ve 24.04.2014 tarihli 135.000 TL bedelli 5 adet senetten dolayı borçlu olmadığını, senetlerin ne düzenleyenin, ne lehdarının, ne cirantasının kendileri olmadığını, senetlerden hiçbir şekilde haberdar olmadıklarını ve senetlerin sahte olduklarını iddia ettikleri anlaşılmaktadır. Davalı banka, kendilerinin meşru ve yetkili hamil olup kişisel defilerin kendilerine karşı ileri sürülmesinin TTK hükümleri kapsamında mümkün olmadığını savunmuşlardır. TTK 686 Md. Uyarınca “Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır” ifadesinde yer bulmakta devamla TTK 687 Md. Uyarınca “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya varolan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremez meğer ki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun” ifadesiyle defilere yer verilmiştir. Davaya konu senetlerin hepsinde davacı … keşideci ve davacının yetkilisi olduğu … Yapı Koop’nin lehdar olduğu, davalı müflis şirketin ciranta olup davalı bankanın yetkili hamil sıfatına haiz olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafça ileri sürülen defi senetlerin sahteliği olup sahteciliğe ilişkin defi TTK 687 Md. Kapsamındaki kişisel defilerden değil, herkese karşı ileri sürülebilecek olan mutlak defilerdendir. Bu nedenle davacı her iki davalıya karşı da dava açmakta haklı olup sahtecilik definin incelenmesi için toplanan tüm deliller değerlendirildiğinde öncelikle 10.04.2013 tarihli 187.500 TL senet haricinde kalan tüm senetler yönünden davacının imzasının kendi el ürünü olmayıp sahte olduğu ayrıca … Teftiş Kurulu Başkanlığının 21.04.2014 tarih ve 10/2 sayılı raporunda da “Sahte olduğu iddia edilen senetlerin incelenmesi neticesinde senedin üzerinde yer olan boşlukların bilgisayar da doldurulduğu …. Hiçbir senedin borçlusu tarafından ödenmediği, çoğunluğunun … İnş. Firması çalışanı veya firma ile ilgili şahıslar tarafından ödendiği …. …’in ise sirkülerde dikey bir şekilde atıldığı ancak sahte olduğu iddia edilen senetlerin bir kısmında yatay bir şekilde atıldığı …. Yapılan değerlendirmeler sonucunda …’in imzası ile senet formatındaki boşlukların elle veya bilgisayarla doldurulması ve kaşedeki farklılık nedeniyle sahte olabileceği kanaatine varılmıştır ” ifadesine ve tespitlerine yer verilmiş olup ayrıca 22.02.2014 tarihli, 22.03.2014 tarihli, 07.03.2014 tarihli ve 24.04.2014 tarihli davaya konu senetlerin protestolu olarak banka kayıtlarında varolup takibe geçilmemiş olduğu anlaşıldığından davaya konu sahteliği anlaşılan 4 senet yönünden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş fakat 10.04.2013 tarihli 187.500 TL bedelli senet yönünden ise … cevabi yazıları ile sabit olduğu üzere senedin 13.09.2012 tarihinde teminata alındığı, 11.04.2013 tarihli talimata istinaden teminattan çıkışının yapıldığı ve 14.05.2013 tarihinde firma çalışanı …’a senedin teslim edildiği gerek talimat yazısı ve teslim tutanaklarından gereksi … teftiş raporundan açıkça anlaşılmakta olup 10.04.2013 tarihli senedin banka kayıtlarından ve teminattan çıkarıldığı, fakat bu aşamadan sonra senedin nerede olduğu hususunun mahkememizce yapılan tüm araştırma ve yazışmalara rağmen tespit edilemediği, varlığı ispat edilemeyen senet yönünden ispat yükünün davacı da olup bu husus kanıtlanmadığından bu senet yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜNE,
Davacı …’in 22/02/2014 Vade tarihli, 135.000-TL bedelli, 07/03/2014 Vade tarihli 115.000-TL bedelli, 22/03/2014 Vade tarihli 135.000-TL bedelli, 24/04/2014 Vade tarihli 135.000-TL bedelli senetler yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
10/04/2013 Vade tarihli 187.500,00-TL bedelli senet yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 35.521,20 TL nispi harçtan peşin ve tamamlama ile alınan 12.082,35 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23.438,85-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 12.111,35 TL ( 25,20 TL Başvurma Harcı, 853,90 TL Peşin Harç, 11.228,45 TL Tamamlama Harcı, 3,80 TL Vekalet Harcı) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 500,00 TL, tebligat gideri 659,50 TL toplam 1.159,50 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 852,21-TL’nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı … Bankası …’nun yaptığı 100 TL TL tebligat gideri’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26,50 TL’nin davacıdan alınarak DAVALI … BANKASI …’YA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 43.050,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 21.575,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/04/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …