Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1585 E. 2018/99 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1585 Esas
KARAR NO : 2018/99 Karar
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/12/2014
KARAR TARİHİ : 20/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekilinin Dava Dilekçesinde Özetle;18.08.2014 günü … yönetimindeki … plakalı aracın sağa dönüş kurallarına uymayarak davacının kullandığı … plakalı araçla çarpışması sonucu davacıların yaralanarak beden gücü kaybına uğradıklarım, kolluk Kuvvetleri tarafından olay yerinde tutulan tutanağa göre … plakalı araç sürücüsü …’nin sağa dönüş kurallarına uymadığından tam kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, Kazada ağır yaralanarak sakat kalan davacıların beden gücü kayıplarının tespit edilmesini İstediklerini, davacıların maddi sıkıntı içine girdiklerini, trafik kazasının ve kalıcı sakatlığın neden olduğu olumsuzluklar nedeniyle davalının kusur durumu, araç sürmedeki özensizliği, davacıların kusursuz oluşu gözetilerek her bir davacı için 100.000-TL olmak üzere toplam 200.000-TL manevi tazminat istediklerini, davalı işletene ait … plakalı aracın … Sigortacısının davalı …Ş. olduğunu, bu şirketten temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tazminat talep ettiklerini, sonuç olarak trafik kazasında davacıların zarara uğraması nedeniyle şimdilik her bir davacı için 1000-TL’den toplam 2000-TL maddi ve toplam 200.000-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … ve …Şirketi Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; davacıların olayda davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu ileri sürdüklerini ancak bu konuda henüz değerlendirme yapılmadığını, davacıların da olayda kusurlu olduklarını, davada davalı sürücünün … sokaktan … caddesine girmeden önce sağını solunu kontrol ettiğini, davacı yönetimindeki motosikletin hızla gelip davalının aracına soldan çarptığını, davalının olayın şoku ile sol şeride geçemeden karşı yolda bulunan girişin yasak olduğu … sokağa girdiğini, davalı sürücünün patlamanın ve cam kırıklarının etkisiyle girilmez olan sokağa girdiğini ve durduğunu, kaza tutanağında sanki davalının girilmesi yasak olan sokağa girmiş gibi değerlendirme yapıldığını, kavşağın kontrolsüz kavşak olduğunu, sürücülerin yola geçişini engelleyen levhanın olmadığını, davalının kaza anında girilmez sokağa girme nedeninin kazayı önleme içgüdüsü olduğunu, ayrıca davalıda camın ve hava yastığının patlaması sonucu sol tarafından yaralandığını, sokaktaki dükkandan yaralılar için ambulans çağırmalarını istediğini, davalının kontrolsüz kavşağa temkinli girdiğini, ancak davacının kavşağa yaklaşırken yavaşlamadığını, kazaya neden olduğunu, otomobilin sol tarafının büyük hasar gördüğünü, bunun da motosikletin süratli olduğunu gösterdiğini, bu hususlara değinmeyen tutanağı kabul etmediklerini, bir diğer hususun da sepetli motosiklet olan ve köfte servisi yapan … plakalı motosikletin arkasına yolcu aldığını, sepetli motosikletlerin arkasına yolcu almasının yasak olduğunu, davacıların kask takma durumunun da alenen tutanağa yanlış geçirildiğini, olay anında sadece davacı …’da kask takılı olduğunu, ancak tutanakta her ikisinde de kask olduğunun yazıldığını, kafasından yaralandığı belirtilen davacıların kask takmamasının olayda etkili olduğunu, davacının …’da motosikletli servis elemanı olduğunu ve kaza anında patronlarının gelerek tutanağa müdahale ettiklerini, sadece tutanakla bağlı kalınmayıp ceza davası dosyasındaki belgelerin ve kayıt görüntülerinin de incelenmesi gerektiğini, olay yerinde keşif yapılıp kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davacıların kask takmayarak kendi yaralanmalarında kusurlu olduklarını, maddi tazminata ilişkin olarak aylık kazançlarını beyan etmediklerini, kendisine SGK tarafından ödeme yapılmışsa bunun da belirtilmesi gerektiğini, manevi tazminat talebinin çok yüksek olduğunu, bir zenginleşme aracı olmadığını belirtmiştir.
Davalı … … Şirketi Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; … plakalı aracın 20.08.2013/2014 vadeli ve … no.lu … poliçesi ile kendilerine sigortalı olduğunu, plakanın … olarak beyan edildiğini, ancak plakanın … olduğunun tespit edildiğini, sorumluluklarının sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, tazminat taleplerinin hukuki nedenlerini içerir beyan alınması gerektiğini, davacı yanın kazaya ilişkin maluliyetinin Adli Tıp Kurumu tarafından tespit edilmesi gerektiğini, aktüer bilirkişiden hesaplama yapılmasını istediklerini, davacıların SGK’dan geçici iş göremezlik veya tazminat alıp almadıklarının araştırılması gerektiğini, tüm belgeler toplanmadan temerrüde düşmediklerini, Yargıtay … HD …-E ve …-K sayılı 11.05.2012 tarihli ilamında da belirtildiği üzere aracın ticari nitelikli olmaması nedeniyle avans faizine yönelik taleplerinin reddinin gerektiğini belirtmiş ve davanın reddini istemiştir.
Dosya kapsamında davalıların maluliyet durumularının tespiti için ATK’dan, tarafların kusur durumunun tespitine ilişkin kusur bilirkişisinden ve tazminat hesabı bakımından aktüer bilirkişisinden raporlar alınmıştır. Alınan raporlar dosya kapsamına ve oluşa uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamında Yapılan İnceleme Neticesinde;
Dava, tarafik kazasından kaynaklanan maluliyet durumunun tespiti, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Maddi Tazminat Yönünden Yapılan İnceleme Sonucunda:
Davacılar vekilinin mahkememizin 26/09/2017 tarihli celsesinde “Maddi tazminat talebimiz yargılama sırasında karşılaşnmıştır, bu yönde bir talebimiz olmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini, manevi tazminat taleplerimiz yönünden hüküm kurulmasını talep ederiz.” şeklinde beyanda bulunduğu, dosyaya ibraz edilen 15/05/2017 tarihli “İbraname ve Sulh anlaşması” başlıklı belgenin incelenmesinde davacıların tüm davalıları ibra ederek mahkememiz davasından feragat ettiklerini ve yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Davadan feragat 6100 Sayılı HMK’nın 307. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. 6100 Sayılı HMK’nın 311. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Bu yasal nedenlerle maddi tazminat davası bakımından davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiş ve yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda taraflar aleyhine hüküm kurulmamıştır.
Manevi Tazminat Yönünden Yapılan İnceleme Sonucunda:
Davalı … Şirketi’ye ait … plakalı aracı kullanan davalı …’nin %75 kusurlu davranışıyla motosikletli davacı …’ye çarptığı, …’nin %25 oranında kusurlu olduğu, davalı …’nin kullandığı motosiklette yolcu olarak bulunan Davacı …(…) nın kusurunun bulunmadığı, davacı …’nin ATK raporunda tespit edildiği üzere %15 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, 4 Ay süreli geçici iş göremezlik durumunun oluştuğu, diğer davacı …(…) nın %7,1 oranında sürekli maluliyetinin bulunduğu, 4 Ay süreli geçici iş göremezlik durumunun oluştuğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Haksız fiil ayrımında yer alan Manevi tazminat başlıklı 56. maddesi; ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlemiştir.
Davacı …(…)nın, oluşan kazadan dolayı %7,1 oranında sürekli maluliyetinin mevcut olduğu değerlendirildiğinde, olayın davacıda yaratacağı elem ve üzüntünün derecesi, tarafların ekonomik sosyal durumları, paranın satın alma gücü, tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilecek olması, hukuka aykırılığın meydana geliş şekli, olaydaki tarafların kusur durumu, hükmedilecek tazminat miktarının manevi tazminat talep edenin zenginleşmesine sebebiyet vermemesi gerektiği gibi, tazminat ödeyecek kişinin de fakirleşmesine sebebiyet vermeyecek nitelikte olması gerektiğinden, istenilen manevi tazminat miktarının da fazla olduğu kanaati oluştuğundan, manevi tazmiat talebinin kısmen kabulü ile davacı yararna 7.500,00-TL manevi tazminat takdir edilmiş, oluşan bu zarardan davalı araç maliki … Şirketi ve davalı …’nin müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Her ne kadar hüküm kısmının 3 numaralı bendinde “… yönünden manevi tazminat talebinın kısmen kabulü ile 7.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuşsa da bu bentte yer alan “…’ye verilmesine” ibaresinin sehven yazıldığı, olması gereken doğru ibarenin “…’ya verilmesine” şeklinde olduğu anlaşılmış, hüküm kısmı ile gerekçe kısmı arasında çelişki olmaması bakımından hüküm kısmındaki bu husus düzeltilmemiş, gerekçeli kararda açıklanması uygun görülmüştür.
Davacı …’nin, oluşan kazadan dolayı %15 oranında sürekli maluliyetinin mevcut olduğu değerlendirildiğinde, olayın davacıda yaratacağı elem ve üzüntünün derecesi, tarafların ekonomik sosyal durumları, paranın satın alma gücü, tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilecek olması, hukuka aykırılığın meydana geliş şekli, olaydaki tarafların kusur durumu, hükmedilecek tazminat miktarının manevi tazminat talep edenin zenginleşmesine sebebiyet vermemesi gerektiği gibi, tazminat ödeyecek kişinin de fakirleşmesine sebebiyet vermeyecek nitelikte olması gerektiğinden, istenilen manevi tazminat miktarının da fazla olduğu kanaati oluştuğundan, manevi tazmiat talebinin kısmen kabulü ile davacı yararına 15.000,00-TL manevi tazminat takdir edilmiş, oluşan bu zarardan davalı araç maliki …Şirketi ve davalı …’nin müteselsilen sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Maddi tazminat talebi bakımından davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-… yönünden manevi tazminat talebinın kısmen kabulü ile 15.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-… yönünden manevi tazminat talebinın kısmen kabulü ile 7.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketi dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 1.536,98-TL karar harcının, peşin alınan 689,94-TL harçtan mahsubu ile eksik 847,04-TL harcın davalılar … ve …Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacılar tarafından dava açılırken yatırılan 718,94-TL ( 25,20-TL BH, 689,94-TL PH, 3,80-TL VH ) harcın davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
6-Davacıların yaptığı, toplam 1.687,00-TL’nin (Bilirkişi Ücreti 1.300,00-TL, Tebligat Gideri 387,00-TL) red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 189,79-TL’nin davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
7-a-Maddi tazminat davası bakımından vekalet ücreti: Davalı … şirketi ve diğer davalılar kendilerine karşı dava açılmasına sebebiyet verdiklerinden feragat nedeniyle reddedilen maddi tazminat davası bakımından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
b-Manevi tazminat davası bakımından vekalet ücreti: Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden davacı … için manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.180,00-TL, Davcı …(Kavi) için hesaplanan 2.180,00-TL ücreti vekaletin davalılar … ve … Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
8-Davalı… ve … Şirketi tarafından yapılan 75,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 66,56-TL’nin davacılardan alınarak bu davalılara verilmesine,
9-Davalılar … ve … Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT’nin 3/2 ve 10/2 maddesi gereğince 2.180,00-TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak bu DAVALILARA VERİLMESİNE,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …