Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/152 E. 2021/532 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/152
KARAR NO:2021/532

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:09/01/2013
KARAR TARİHİ:17/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği 09/01/2013 tarihli dava dilekçesinde; 22/11/2012 günü sürücüsü davalılardan… olan … palakıl aracın kendi şeridini ihlal edip müvekkillerinden …’in kullandığı … plakalı aracın şeridine geçtiğini ve müvekkilinin kullandığı aracın ön tarafına çarptığını, davalı…’ın KTK 84.maddesi gereğince asli kusurlu olduğunu, müvekkili …’in kendi şeridinde ilerlediğinden dolayı hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin kazadan sonra bilinci kapalı şekilde hastaneye kaldırıldığını, belden aşağısının komple kırıklar içinde kaldığını, yapılan uzun tedavi ve ameliyatlardan sonra müvekkilinin yatalak pozisyonda ve kendi ihtiyaçlarını karşılamayacak vaziyette olduğunu, müvekkili …’nın yaralandığını ve tedavisinin halen sürdüğünü, kazaya sebebiye veren … plakalı sayılı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … şirketi tarafından sigortalanmış olduğunu belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre müvekkilleri için ayrı ayrı belirlenecek maddi tazminat ile güç kaybı tazminatının ve tedavi giderlerinin hesaplattırılarak araç sahibi ve araç sürücüsü yönünden olay tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden dava tarihiden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte (sigorta şirket yönünden sigorta limitini aşmamak üzere) yargılama gideri ve avukatlık ücreti ile birlikte müşterek sorumluluk esasına göre tahsili ile, zararın kapsamı belli olduktan sonra her bir müvekkili için ayrı ayrı miktarı açıklanacak manevi tazminat talebinin olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir .
Davalı … Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi vekili mahkememize verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği cevap dilekçesinde; müvekkilinin maliki bulunduğu … plakalı sayılı aracın müvekkili şirket çalışanı davalı… sevk ve idaresinde iken 22/11/2012 tarihinden davacının kullandığı … plakalı araçla çarpışması sonucu meydana gelen kazada müvekkili şirket çalışanı davalı…’ın öldüğünü ve müvekkil şirket aracının pert olduğunu, davacıların ilgili trafik ekiplerine vermiş oldukları yanıltıcı beyanların hazırlanan trafik tespit tutanağının hazırlanmasında esas alındığını, kazanın her ne kadar müvekkil şirket çalışanının şerit ihlali sonucu meydana geldiği iddia edilsede şerit ihlaline sebebiyet verenin davacı …’in hatalı sollama yapması sonucu karşı şeride geçmesi ve hız sınırını aşması olduğunu, ….Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında toplanan deliler incelendiğinde davacının şerit ihlali yapmak sureti ile sollama yaptığını, müvekkil şirket çalışanı davalı…’ın davacıya çarpmamak için şerit değiştirmeye çalıştığını ve tekrar kendi şeridine geçtiğinin tespit edildiğini, müvekkiline ait araçlarının tamamının hız takiplerinin …. … Ticaret A.Ş tarafından yapıldığını, müvekkiline ait kazaya karışan aracı kullanan davalı…’ın hız sınırını aşmadığının tespit edildiğini, davacıların tazminat taleplerinin kabulünün kusurun tespitine bağlı olduğunu, müvekkilinin çalışanı davalı…’ın olayın oluşumda kusuru bulunmadığından tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, davacıların iş gücü kayıplarının olması durumunda sigortadan tazminat alıp alamadığının, aylık bağlanıp bağlanmadığının hususlarının ilgili sigortadan sorulmasının gerektiğini, davacının hastane masraflarının … tarafından karşılanmış olması sebebi ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili mahkememize verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği cevap dilekçesinde; davacıların talebine konu tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatından 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen KTK 98. Maddesindeki düzenleme gereği müvekkili sigorta şirketinin değil, Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, kaza sonucu üçüncü kişilerin malul kalması söz konusu olduğu takdirde, sigortacı sigorta poliçesindeki belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında malul kalanlara tazminat ödemekle yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacının maluliyet oranının tespit edilmesinin gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketinin kusurunun tespitinin gerektiğini, davacıların faiz taleplerinin mesnetsiz olduğunu, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, huzurdaki davaya ilişkin yargılama giderleri ile vekalet ücretinden ve manevi tazminat taleplerine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretinden müvekkili şirketinin sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, 6111 sayılı yasa kapsamında müvekkil şirketin sorumluluğu kalmadığından tedavi giderlerinin reddini, davanın tedavi giderleri bakımından dava dışı …’na ihbar edilmesini, avans faiz taleplerinin reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karış tarafa tahmili ile manevi tazminatla ilgili doğacak yargılama giderleri ve vekalet ücretindende müvekkil sigorta şirketinin sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
İş bu esas sayılı dosya önce … AHM’nin … E.sayılı dosyasında görülmekte iken 12/11/2013 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, dosya mahkememize tevzi edilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, … hasar dosyası, ….Ağır Ceza Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası, …. Noterliği’nin Mirasçılık belgesi, …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … başkanlığı cevabi yazısı, … Sosyal Güvenlik Merkezi Cevabi yazısı, … Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısı, …Üniversitesinden hastane kayıtları celp edilmiş, …’in trafik kazası nedeniyle maluliyet oranı yönünde …. Adli Tıp İhtisas Dairesinden alınan 06/05/2016 tarihli raporda ” … oğlu, 1981 doğumlu …’in 22/11/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası kazasına bağlı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (22Ha…………15)A %19, Gr1 XII (27Ca…………7)A %11, Baltazard formulüne göre %27,91, E cetveline göre %25.2 (yüzdeyirmibeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği”görüşü bildirilmiştir.
…’nın trafik kazası nedeniyle maluliyet oranı yönünde …. Adli Tıp İhtisas Dairesinden alınan 06/05/2016 tarihli raporda ” … oğlu, 1988 doğumlu …’nın 22/11/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında malüliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3(üç) hafta kadar uzayabileceği” görüşü bildirilmiştir
Tazminatın varlığı ve miktarının belirlenmesi, davalıların sorumluluklarınnı belirlenmesi için bilirkişi heyetinden rapor alınmış, alınan 27/09/2016 tarihli raporunda ” a) Olayın meydana gelmesinde davacının kusuru söz konusu olmayıp, davalı … A.Ş.’ye sigortalı (…) Plakalı araç sürücüsü olan ve aynı olayda vefat eden …’ın tamamen ve %100 kusurlu olması hasebiyle davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir İndirim yapılmayacaktır. Diğer yandan; b) Davalı Sigorta Şirketi tarafından Trafik Sigortasından davacıya ödeme yapıldığına dair bilgi ve belge mevcut olmadığından davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapıtmayacaktır.öte yandan; c) Davacı …’in indirime tabi tutulmayan Maddi zararı = 237.110,22 TL, d) Yukarıda belirtildiği üzere işbu olay 5510 sayılı yasanın 13.Maddesinde açıklanan tarife uygun bir İş kazası olduğu sonucuna varılmiştır.Bu duruma göre; c) Sayın mahkemece …’ya müzekkere yazılarak dava konusu olay sebebiyle İş kazasıyla İlgili işlem yapılıp yapılmadığının ve davacıya İş kazası geliri bağlanıp bağlanmadığının bağlanmış ise Rücuya tabi bağlanan İş kazası gelirinin İlk Peşin Sermaye değerinin sorulması ve bildirilecek İlk Peşin Sermaye değerinin 5510 sayılı yasanın 21.Maddesine göre 1/2 tutarı (Yarısı) davacının yukarıda tesbit ve hesaplanan (237.110,22)TL’den tenzilinden sonra kalacak olan miktar davacının Nihai ve Gerçek Maddi zararını teşkil edecektir.
a) Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tic. Ve San. Ltd. Şti.ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.140-2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, za&nılan Poliçede sakatlık halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00)TL’dir. b) Davacının yukarıda tesbit ve hesaplanan ve İndirime tabi tutulmayan Maddi zararı (237.110,22 TL) olup. Poliçede belirlenen (225.000,00)TL tutarındaki Teminat limitini aşmaktadır.Bu duruma göre; c) Davalı Sigorta Şirketi Poliçede belirlenen (225.000,00)TL. tutarındaki Teminat limiti ile sınırlı olarak davacıya karşı sorumludur. III) Davacı … Bakımından Yapılan Değerlendirme;A-a) 10.08.1988 D.lu olan davacı … 22.11.2012 kaza tarihi itibariyle (24) yıl (03) ay (12) günlük olııp, (24) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 İşaretli yaşama tablosuna güre muhtemel bakiye Ömrü (42) yıl ve muhtemelen (66) yaşına kadar yaşayacaktır. b) …- … faaliyet gösteren… İnş. Oto San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının 2012 yılında anılan İşyerinde Vidanjör Şoförü olarak (1.150,00)TL. Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden buna göre değerlendirme yapılacaktır, c) Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu İtibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle (31) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye Aktif Devresi (29) yıldır d) Davacının (60-66) yaşları arası zarar gördüğü Pasif Devresi (6) yıldır. B) Davacının Geçici Ve Sürekli İşgücü Kaybı Ve Maluliyet Durumu: a) Dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kururiunun 06.05.2016 tarihli raporunda kazalı davacı …’nın geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma gücü kaybı oranı Tesbit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında Maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli Maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (Geçici İş göremezlilik) Süresinin olay tarihinden itibaren (3) Hafta kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu duruma göre; b) 22.11.2012-13.12.2012 tarihleri arası geçen (3) Hafta, yani (21) günlük İşgöremezlik döneminde çalışamadığı ve Mesleğini İcra edemediği kabul edilerek anılan (21) günlük Geçici İşgöremezlik dönemi için %100 kazanç kaybı sebebiyle Maddi zararı tesbit ve hesaplanacaktır. C) Kazanç Durumu Ve (21) Günlük Kazanç Kaybı Sebebiyle Maddi Zararı: a) … faaliyet gösteren… lnş. Oto San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının 2012 yılında anılan İşyerinde Vidanjö Şoförü olarak (1.150,00)TL.Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden anılan Net Aylık ücret hesaba esas alınacaktır.Bu duruma göre;b) Davacının 21 günlük kazanç kaybı ve Maddi zararı aşağıdadır. 22.11.2012-13.12.2012 = 1.150,00 TL x 21/30 Gün = 805.00 TL, D) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat Limiti Tutarı; a) Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tlc. Ve San.Ltd.Şti’.ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.140.2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.’ye Sigortalı olup, za&nılan Poliçede sakatlık halinde kışı başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00) TL’dir. b) Davacının yukarıda tasbit ve hesaplanan ve indirime tabi tutulmayan Maddi zararı (805,00)TL olup. Poliçede belirlenen (225.000,00)TL tutarındaki Teminat Limitinin altında kalmaktadır. E) Tedavi Gideri Talebi: a) Davacılar tarafından yapılan Tedavi giderlerine alt dava dosyasında sarf ve Tediye bebesine rastlanmamıştır. Diğer yandan;b) 6111 Sayılı Yasaya göre Tedavi giderlerinin… kurumu tarafından karşılanması gerekmektedir.Diğer yandan; b) Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılanan dışında karşılanmayan ve belgelenmeyen Tedavi giderlerinin Doktor Bilirkişi tarafından tesbltl gerektiğinden bu hususta tarafımızdan değerlendirme yapılamamıştır. G) Temerrüt Tarihi: a) Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “„„MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağım veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten İtibaren sekiz iş günü İçinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırlan içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar..,.” demektedir. b) Dava dilekçesinde davalı Sigorta Şirketi bakımından dava tarihinden İtibaren, diğer davalı bakımından olay talihinden itibaren faiz talep edilmektedir. 22.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %25.2 oranında malul kalan davacı … İle (3) Hafta Geçici İşgöremezlik durumunda kalan davacı …’nın Maddi zararının hesabına ilişkin müştereken tarafımızdan tanzim olunan işbu raporu sayın mahkemenin takdirlerine ” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 10/01/2017 tarihli talep arttırım ve bedellerin belirli hale getirilmesi için dilekçe ibraz etmiş, ıslah harcı tamamlanarak dilekçe davalılara tebliğ edilmiştir.
Davacının maddi zararının hesabı ve itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, alınan 05/10/2017 tarihli raporda ” E)Davacı …’in Nihai Ve Gerçek Maddi Zararı: a) Olayın meydana gelmesinde davacının kusuru söz konusu olmayıp, davalı … A.Ş. (…) Plakalı araç sürücüsü olan ve aynı olayda vefat eden …’ın tamamen ve %100 hasebiyle davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacaktır, Diğer yandan; b) Davalı Sigorta Şirketi tarafından Trafik Sigortasından davacıya ödeme yapıldığına dair bilgi ve belge mevcut olmadığından davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. Bu duruma göre; 1) l.Seçenekte %31,2 Maluliyete göre İndirimsiz Maddi zararı = 188.723,60 TL, 2) .Seçenekte %25,2 Maluliyete göre indirimsiz Maddi zararı= 153.774,27 TL, c) önceki kök raporda belirtildiği üzere işbu olay 5510 sayılı yasanın l3.Maddesinde açıklanan tarife uygun bir İş kazası olduğu sonucuna varılmıştır. d) …. tarafından da işbu olay 1iş kazası olarak kabul edilmiş ve dosyada … Sosyal Güvenlik … … Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.04.2017 tarihli cevap yazısında ve anılan yazıya ekli Sürekli İşgöremezlik Derecesi Tespitine İlişkin Sağlık Kurulu Kararında davacının Sürekli İşgücü kaybı ve maluliyet oranı %31.2 olarak tespit edildiği ve Kontrolünün gerekmediği ve yardıma muhtaç durumda olmadığı ve kendisine iş kazası geliri bağlandığı ve aynca (20.189,20)TL Geçici İşgöremezlik ödemesi yapıldığı belirtilmiş, ancak bağlanan gelirin ilk Peşin Sermaye değeri bildirilmemiştir. Bu duruma göre; e) … Tarafından iş kazası sebebiyle bağlanan gelirler rücuya tabi olduğundan Sayın mahkemece …’ya yeniden müzekkere yazılarak davacıya bağlanan iş kazası gelirinin ilk Peşin Sermaye değerinin bildirilmesinin istenmesi bildirilecek ilk peşin sermaye değeri ile ödenen (20.189,20)TL Geçici İşgöremezlik ödeneğinin 5510 sayılı yasanın 21.Maddesine göre 1/2 tutarı (Yarısı) davacının yukarıda her iki seçenekte tesbit ve hesaplanan Maddi Tazminat tenzilinden sonra kalacak olan miktar davacının Nihai ve Gerçek Maddi zararını teşkil edecektir. F) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat Limiti Tutarı: a) Davalı Sigorta şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tic. ve San. Ltd.Şti’ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihin de kapsayan dosyada mevcut 07.140.2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mail Sorumluluk Sigorta Poliçesi İle davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, za&nılan Poliçede sakatlık halinde kişi başına Teminat limiti tutarı (225.000,00)TL’dir. B) Davacının yukarıda her iki seçenekteki Maluliyete göre tespit ve hesaplanan ve indirime tabi tutulmayan Maddi zararı Poliçede belirlenen (225.000,00)TL. tutarındaki Teminat Limitinin altında kalmaktadır ;III) Davacı … Bakımından Yapılan Değerlendirme: A-a) 10.08.1988 D.lu olan davacı … 22.11.2012 kaza tarihi itibariyle (24) yıl (03) ay (12) günlük olup, (24) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretti yaşama tablosuna gâre muhtemel bakiye ömrü (42) yıl ve muhtemelen (66) yaşına kadar yaşayacaktır. B)… faaliyet gösteren… Inş. Oto. San.ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının 2012 yılında anılan işyerinde Vidanjör Şoförü olarak (1.150,00)TL Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden buna göre değerlendirme yapılacaktır. c)Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş İçtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle (31) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye Aktif Devresi (29) yıldır. d) Davacının (60-66) yaşları arası zarar gördüğü Pasif Devresi (6) yıldır. B) Davacının Geçici Ve Sürekli İşgücü Kaybı Ve Maluliyet Durumu: a) Dosyada mevcut Adil Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 06.05.2016 tarihli raporunda kazalı davacı …’nın geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma gücü kaybı oranı Tesbit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında Maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli Maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (Geçici İşgöremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren (3) Hafta kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu duruma göre; b) 22.11.2012-13.12.2012 tarihleri arası geçen (3) Hafta, yani (21) günlük Işgöremezlik döneminde çalışamadığı ve Mesleğini icra edemediği kabul edilerek anılan (21) günlük Geçici İşgöremezlik dönemi için %100 kazanç kaybı sebebiyle Maddi zararı tesbit ve hesaplanacaktır. C) Kazanç Durumu Ve (21) Günlük Kazanç Kaybı Sebebiyle Maddi Zararı: a) Istanbul – Halkalı’da faaliyet gösteren… İnş. Oto. San. ve Tic.l Ltd. Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının İşyerinde Vidanjör Şoförü olarak çalışmakta olduğu belirtildiğinden anılan buna göre değerlendirme yapılacaktır.b) Dosyada mevcut davacıya ait Sigortalı Hizmet Dökümü Üstesinde davacının kaza tarihi tibacriyle Aylık Brüt ücreti (940,50)TL Aylık Brüt Yasal Asgari ücrete göre …’ya bildirildiği anlaşılmıştır. Bu duruma göre; c) Asgari >Geçim İndirimi de dikkate alınarak anılan Aylık Brüt Yasal Asgari ücretten %15 … Primi, vergi matrahından %15 Gelir Vergisi ve o/oo7.59 Damga resmi tenzilminden sonra kalan (739,80)TL Net Aylık Yasal Asgari ücret hesaba esas alınacaktır. Bu duruma göre; d) Davacının (21) Günlük kazanç kaybı sebebiyle Nihai ve Maddi zararı aşağıdadır. 22.11.2012-13.12.2012 – 739,80 TL. x 21/30 Gün = 517,86 TL, D) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat limiti Tutarı: a)Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tic. Ve San. Ltd. Şti.ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.140.2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, za&nılan Poliçede sakatlık halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00)TL.dir. B) Davacının yukarıda tesbit ve hesaplanan ve indirime tabi tutulmayan Maddi zararı (517,86)TL olup. Poliçede belirlenen (225.000,00)TL. tutarındaki Teminat Limitinin altında kalmaktadır. E) Tedavi Gideri Talebi: a)Davacılar tarafından yapılan tedavi giderlerine alt dava dosyasında sarf ve Tediye belgesine rastlanmamıştır. Diğer yandan; b) 6111 Sayılı Yasaya göre Tedavi giderlerinin… kurumu tarafından karşılanması gerekmektedir.Diğer yandan; b)Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılanan dışında karşılanmayan ve belgelenmeyen Tedavi giderlerinin Doktor Bilirkişi tarafından tesbiti gerektiğinden bu hususta tarafımızdan değerlendirme yapılamamıştır, G) Temerrüt Tarihi: a) Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesinde; “….MADDE 99- Sigortalar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mail sorumluluk sigorta sınırlan içinde kalan mlktartan hak sahibine ödemek zorundadırlar..*.*” demektedir. B)Dava dilekçesinde davalı Sigorta Şirketi bakımından dava tarihinden itibaren, diğer davalı bakımından olay tarihinden itibaren faiz talep edilmektedir. 22.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu malul kalan davacı … İla (3) Hafta Geçici İşgöremezlik durumunda kalan davacı …’nın Maddi zararının hesabına İlişkin müştereken tarafımızdan tanzim olunan İşbu raporu Sayın Mahkemenin takdirlerine,”görüşü bildirilmiştir.
ATK tarafından maluliyet oranı % 25,2 olarak belirlemiş ise de … tarafından kazanın iş kazası olarak kabul edilip maluliyet oranının % 31,2 tespit edilmiş olması nedeniyle aradaki çelişkinin giderilmesi için dosya ATK Üst Kuruluna tevdii edilmiş, Adli Tıp … Üst Kurulundan rapor alınmış, alınan 06.09.2019 tarihli raporda ” … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bildirilen veriler İkinci Üst Kurulca tekrar değerlendirildiğinde;… oğlu 1981 doğumlu …’in 22/11/2012 tarihinde maruz kaldığı iş (trafik) kazasına bağlı; 1-) Sağ femur, sol tibia plato, sağ ayak bilek kırığı yaralanması nedeniyle; a) İyileşme (iş göremezlik / iş ve güçten kalma) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği, kesin işgöremezlik süresinin kişinin tedavi ve takibini yapan hekimler (sağlık kuruluşu) tarafından düzenlenmiş istirahat veya çalışabilir raporu ile belirlenebileceği, b) İyileşme süresi içerisinde 1(bir) ay süreyle başka birisinin yardımına gereksinim duyabileceği, 2-) Geçici işgöremezlik süresi sonundan itibaren mevcut bulgulara göre diz hareket kısıtlılğı ve tibia kırığı arızası nedeniyle, a)Olay tarihinde yürürlükte olan 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup41 olarak bildirilmekle: Gr41 XII (22Ha———15)C %23, Gr41 XII (32a————1)C %9, Balthazard formülüne göre: 29,93, E cetveline (Kurumumuz son muayene tarihindeki yaşına) göre %30,0(yüzdeotuz virgülsıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, b) Aynı yönetmelik çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, 3-)Kişinin Kurumumuzca yapılan muayenesinde ayak bilek ve kalça eklemlerinde kısıtlılık saptanmadığı ayrıca yapılan dosya tetkikinde meslek grup numarasının 41 olduğunun anlaşıldığı, Sosyal Güvenlik Kurumunun kararında ve Adli Tıp Kurumu Üçüncü Adli Tıp İhtisas Kurulunun 06/05/2016 tarih 9452-B karar sayılı mütlaasında belirlenen oran ile aradaki farkın bunlardan kaynaklandığı” görüşü bildirilmiştir.Alınan ATK raporuna göre yeniden aktüerya hesabı yapılması için aktüerya bilirkişiden ek rapor alınmış, alınan 10/02/2020 tarihli raporda ” E)Davacı …’in Nihai Ve Gerçek Maddi Zararın: a) Olayın meydana gelmesinde davacının kusuru söz konusu olmayıp, davalı … A.Ş.ye sigortalı (…) Plakalı araç sürücüsü olan ve aynı olayda vefat eden …’ın tamamen ve %100 kusurlu olması hasebiyle davacının hesaplanan Maddi Tarminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. Diğer yandan; b) Davalı Sigorta Şirketi tarafından Trafik Sigortasından davacıya ödeme yapıldığıona dair bilgi ve belge mevcut olmadığından davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. Bu duruma göre; 1)Bakıcı Giderinden Nihai Ve Gerçek Maddi Zararı: İndirime tabi tutulmayan Bakıcı giderinden Maddi zararı = 940,50 TL, 2) Maluliyet Sebebiyle Nihai Ve Gerçek Maddi Zararı: a) İndirime tabi tutulmayan Maddi zararı = 281.228,42 TL, b) …, tarafından ödenen Geçici İşgöremezlik ödeneğinin l/2 tutarı tenzil = 20.189,20 TL. x l/2 -10.094,60 TL, c) Davacının kalan Maddi zararı = 271.133,82 TL, d) Önceki kök raporda belirtildiği üzere işbu olay 5510 sayılı yasanın 13.Maddesinde açıklanan tarife uygun bir İş kazası olduğu sonucuna varılmıştır. e) …. Tarafından da işbu olay iş kazası olarak kabul edilmiş ve dosyada … Sosyal Güvenlik … … Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.04.2017 tarihli cevap yazısında ve anılan yazıya ekli Sürekli işgöremezlik Derecesi Tespitine ilişkin Sağlık Kurulu Kararında davacının Sürekli İşgücü kaybı ve Maluliyet oranı %31.2 olarak tespit edildiği ve Kontrolünün gerekmediği ve yardıma Muhtaç durumda olmadığı ve kendisine İş kazası geliri bağlandığı ve ayrıca (20.189,20)TL. Geçici İşgöremezlik ödemesi yapıldığı belirtilmiş, ancak bağlanan gelirin ilk Peşin Sermaye değeri bildirilmemiştir. Bu duruma göre; f) …. Tarafından İş kazası sebebiyle bağlanan gelirler rücuya tabi olduğundan Sayın mahkemece …’ya yeniden müzekkere yazılarak davacıya bağlanan İş kazası gelirinin ilk Peşin Sermaye değerinin bildirilmesinin istenmesi bildirilecek ilk Peşin Sermaye değeri 5510 sayılı yasanın 2l.Maddesine göre 1/2 tutarı (Yarısı) davacının yukarıda tesbit ve hesaplanan Maddi Tazminat tenzilinden sonra kalacak olan miktar davacının Nihal ve Gerçek Maddi zararını teşkil edecektir, F) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat Lîmiti Tutarı: a) Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tic. Ve San. Ltd. Şti.ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.140.2012-07-10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ite davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, anılan Poliçede sakatlık halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00)TL.dir. b)…. Tahsisi tenzilinden sonra davacının kalan Nihai ve Gerçek Maddi zararı Poliçede belirlenen (225.000,00) TL tutarındaki Teminat Limitini aşması halinde o takdirde davalı Sigorta Şirketi Poliçede belirlenen (225.000,00)TL. tutarındaki Teminat Limiti ile sınırlı olarak davacıya karşı sorumlu olacaktır.III)Davacı … Bakımından Yapılan Değerlendirme: A-a) 10.08.1988 D.lu olan davacı … 22.11.2012 kaza tarihi itibariyle (24) yıl (03) ay (12) günlük olup, (24) yadında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (42) yıl ve muhtemelen (66) yaşına kadar yaşayacaktır. B) … faaliyet gösteren… inş.Oto.San.ve Tic.Ltd.şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yansında davacının 2012 yılında anılan işyerinde Vidanjör Şoförü olarak (1.150.00)TL Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden buna göre değerlendirme yapılacaktır. c) Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadın-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi itibariyle (31) yaşından itibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye Aktif Devresi (29) yıldır. D) Davacının (60-66) yaşları arası zarar gördüğü Pasif Devresi (6) yıldır. B)Davacının Geçici Ve Sürekli İşgücü Kaybı Ve Maluliyet Durumu: a) Dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp ihtisas Kurulunun 06.05.2016 tarihli raporunda kazalı davacı …’nın geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma gücü kaybı oranı Tesbit işlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında Maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli Maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (Geçici İşgöremezlik Süresinin olay tarihinden itibaren (3) Hafta kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Bu duruma göre; b)22.11.2012-13.12.2012 tarihleri arası geçen (3) Hafta, yani (21) günlük İşgöremezlik döneminde çalışamadığı ve Mesleğini icra ödemediği kabul edilerek anılan (21) günlük Geçici İşgöemezlik dönemi için %100 kazanç kaybı sebebiyle Maddi zararı tesbit ve hesaplanacaktır, C) Kazanç Durumu Ve (21) Günlük Kazanç Kaybı Sebebiyle Maddi Zararı: a) İstanbul-Halkalı’da faaliyet gösteren… İnş.Oto.San.ve Tic.Ltd.Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının 2012 yılında anılan işyerinde Vidanjör Şoförü olarak (1.150.00)TL Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden anılan Net Aylık ücret hesaba esas alınacaktır. Bu duruma göre; b) Davacının 21) günlük kazanç kaybı ve Maddi zararı aşağıdadır, 22.11.2012-13.12.2012 = 1.150,00 TL. x 21/30 Gün = 805.00 TL D) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat Limiti Tutarı: a) Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tic. Ve San.ltd.Şti.ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.14.2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, za&nılan Poliçede sakatlık halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00)TL.dir. b) Davacının yukarıda tesbit ve hesaplanan ve İndirime tabi tutulmayan Maddi zararı (805,00)TL. olup, Poliçede belirlenen (225.000,00)TL, tutarındaki Teminat Limitinin altında kalmaktadır. E) Tedavi Gideri Talebi: a) Davacılar tarafından yapılan Tedavi giderlerine ait dava dosyasında sarf ve Tediye belgesine rastlanmamıştır.Diğer yandan, b) 6111 Sayılı Yasaya göre Tedavi giderlerinin… kurumu tarafından karşılanması gerekmektedir. Diğer yandan; b) Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılanan dışında karşılanmayan ve belgelenmeyen Tedavi giderlerinin Doktor Bilirkişi tarafından tesbiti gerektiğinden bu hususta tarafımızdan değerlendirme yapılamamıştır. G) Temerrüt Tarihi: a)Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine İlettiği tarihten itibaren sekiz İş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar” demektedir b) Dava dilekçesinde davalı Sigorta Şirketi bakımından dava tarihinden itibaren, diğer davalı bakımından olay tarihinden itibaren faiz talep edilmektedir. 22.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %30 oranında malul kalan davacı … ile (3) Hafta Geçici İşgöremezlik durumunda kalan davacı …’nın Maddi zararının hesabına ilişkin tarafımdan tanzim olunan işbu raporu ” görüşü bildirilmiştir.
…’dan gelen peşin sermaye değeri gözetilerek ek rapor alınmış, alınan 01/03/2021 tarihli ek raporda ” E)Davacı …’in Nihai Ve Gerçek Maddi Zararın: a)Olayın meydana gelmesinde davacının kusuru söz konusu olmayıp, davalı … A.Ş.ye sigortalı (…) Plakalı araç sürücüsü olan ve aynı olayda vefat eden …’ın tamamen ve %100 kusurlu olması hasebiyle davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. Diğer yandan; b) Davalı Sigorta Şirketi tarafından Trafik Sigortasından davacıya ödeme yapıldığına dair bilgi ve belge mevcut olmadığından davacının hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. Bu duruma göre; 1) Bakıcı Giderinden Nihai Ve Gerçek Maddi Zararı: İndirime tabi tutulmayan Bakıcı giderinden Maddi zararı = 940,50 TL 2) Maluliyet Sebebiyle Nihai Ve Gerçek Maddi Zararı; a) … tarafından 506 Sayılı Yasanın 26’ncı veya 5510 Sayılı Yasanın 2l’nci maddesine göre açılan rücu davalarında sigortalının halefi sıfatıyla… Kurumu 1. kişi, işveren 2. kişi, bunun dışında kalanlar ise “3.kişi” olarak tanımlanmaktadır. b) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunun 21/4’ncü maddesi ile “İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişsee. sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.” c) Yüksek Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin bu konudaki oturmuş ve yerleşmiş son içtihatlarında, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 21/1. maddesinde işverenlerin rücu sorumluluğu sigortalı veya hak sahiplerinin isteyebilecekleri maddi zarar (dış tavan) ile sınırlandırılmış ise de, “Üçüncü kişinin sorumluluğuna ilişkin” 21/4. maddesinde davacı Kurumun rücu alacağı sigortalı veya hak sahiplerinin isteyebileceği maddi zarar miktarı (dış tavan) ile sınırlandırmadığından, 5510 Sayılı Yasanın 21/4. maddesine göre acılan rücu davalarında Tavan Hesaplanması Gerekmediği: diğer yandan, 21/4. maddesinde 3. kişilerin rücu sorumluluğu ilk peşin değerli gelirin yarısı (1/2’si ya da %50’si) ile sınırlandırıldığı (yarısının kusur karşılığı ile sınırlandırıldığı) halde gerek geçici işgöremezlik ödeneğine ve gerekse tedavi giderlerine ilişkin olarak böyle bir düzenleme bulunmadığından, geçici işgöremezlik ödeneği ve tedavi giderlerinin yarısı kadar değil tamamının kusur karşılığı kadar sorumlu olacakları belirtilmiştir (Y, 10.HD.08.07.2014 gün, 2014/10546 E. ve 2014/16615 K.). Bu duruma göre; d) …. Tarafından da işbu olay iş kazası olarak kabul edilmiş ve dosyada … … İl Müdürlüğü … Sosyal Güvenlik Merkezinin 12.04.2017 tarihli cevap yazısında ve anılan yazıya ekli Sürekli İşgöremezlik Derecesi Tespitine İlişkin Sağlık Kurulu Kararında davacının Sürekli işgücü kaybı ve Maluliyet oranı %31.2 olarak tespit edildiği ve Kontrolünün gerekmediği ve yadıma Muhtaç durumda olmadığı ve kendisine iş kazası geliri bağlandığı ve Sayın Mahkemenin müzekkeresine cevaben 12.04.2018 tarihli yazısında 17.792,90 TL geçici işgöremezlik ödemesi yapıldığı belirtilmiş, Son olarak Sayın Mahkemenin 21.11.2020 tarihili müzekkeresine 30.12.2020 tarihli cevabında Sürekli İşgöremezlik iş Kazası Gelirinin İlk Peşin Sermaye değerinin 37.971,98 TL olduğu bildirilmiştir. Bu duruma göre; e) Yukarıda yapılan açıklamalara ve Yargıtay İçtihatlarına göre; …. Tarafından iş kazası sebebiyle bağlanan gelirler rücuya tabi olduğundan Sayın mahkemece …’ya yazılan müzekkerelere verilen cevap yazılarında bildirilen Geçici İşgöremezlik ödemesinin Peşin Sermaye değerinin tamamı, Sürekli işgöremezlik İş kazası gelirinin Peşin Sermaye Değerinin 1/2 tutarı (Yarısı) davacının yukarıda tespit ve hesaplanan Maddi Tazminat tenzilinden sonra kalacak olan miktar davacının Nihai ve Gerçek Maddi zararını teşkil edecektir. a) Davacı…’in Maluliyet Nedeniyle indirime Tabi Tutulmayan Maddi zararı = 331.986,88 TL, b) …. tarafından ödenen Geçici İşgöremezlik ödeneğinin tenzil – 17.792,90 TL, c) …. tarafından ödenen Geçici işgöremezlik ödeneğinin tenzil = 37.971,98 TL. X 1/2 – 18.985,99 TL, d) Davacının Maluliyet Sebebiyle Maddi zararı = 295.207,99 TL, F) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat Limiti Tutarı: a) Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tîc. Ve San. Ltd. Şti.’ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.140.2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, anılan Poliçede sakatlık halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00)TL.dir. b) …. Tahsisi tenzilinden sonra davacınrn kalan Nihai ve Gerçek Maddi zararı (295.207,99) TL. olup, Poliçede belirlenen (225.000,00)TL. tutarındaki Teminat Limitini aşmaktadır ve davalı Sigorta Şirketi Poliçede belirlenen (225.000.00)TL. tutarındaki Teminat Limiti ile sınırlı olarak davacıya karşı sorumludur. c) Davacının bakıcı gideri nedeniyell Maddi Zararı (940,50)TL. olup Poliçede belirlenen (225.000.00)TL. tutarındaki Teminat Limitinin altında kalmaktadır. III) Davacı … Bakımından Yapılan Değerlendirme: A-a) 10.08.1988 D.lu olan davacı … 22.11.2012 kaza tarihi itibariyle (24) yıl (03) ay (12) günlük olup, (24) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (42) yıl ve muhtemelen (66) yaşma kadar yaşayacaktır. b) İstanbul-Halkalı’da faaliyet gösteren… inş. Oto. San.ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının 2012 yılında anılan işyerinde Vidanjör Şoförü olarak (1.150,00)TL Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden buna göre değerlendirme yapılacaktır. c) Yüksek Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre, kadm-erkek ayırımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmektedir. Bu itibarla, davacının aktif çalışmasını (60) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek, kaza tarihi İtibariyle (31) yaşından İtibaren, (60) yaşına kadar zarar gördüğü bakiye Aktif Devresi (29) yıldır. d)Davacının (60-66) yaşları arası zarar gördüğü Pasif Devresi (6) yıldır. B) Davacının Geçici Ve Sürekli İşgücü Kaybı Ve Maluliyet Durumu: a) Dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 06.05.2016 tarihli raporunda kazalı davacı …’nın geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı olarak Çalışma Gücü ve Meslekte kazanma gücü kaybı oranı Tesblt İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında Maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli Maluliyet tayinine mahal olmadığı, İyileşme (Geçici İşgöremezlik) Süresinin olay tarihinden itibaren (3) Hafta kadar uzayabileceği belirtilmiştir.Bu duruma göre; b) 22.11.2012-13.12.2012 tarihleri arası geçen (3) Hafta, yani (21) günlük İşgöremezlik döneminde çalışamadığı ve Mesleğini icra edemediği kabul edilerek anılan (21) günlük Geçici İşgöremezlik dönemi İçin %100 kazanç kaybı sebebiyle Maddi zararı tesbit ve hesaplanacaktır. C) Kazanç Durumu Ve (21) Günlük Kazanç Kaybı Sebebiyle Maddi Zararı: a) … faaliyet gösteren… İnş. Oto. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tanzimli 08.09.2015 tarihli cevap yazısında davacının 2012 yılında anılan işyerinde Vidanjör Şoförü olarak (1.150,00)TL Net ücretle çalışmakta olduğu belirtildiğinden anılan Net Aylık ücret hesaba esas alınacaktır.Bu duruma göre; b) Davacının (21) günlük kazanç kaybı ve Maddi zararı aşağıdadır. 22.11.2012-13.12.2012 = 1.150,00 TL. x 21/30 Gün = 805.00 TL. D) Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Teminat Limiti Tutarı: a) Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti davalı … Tic.. Ve San. Ltd. Şti.ne ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 07.140.2012-07.10.2013 tarihleri arası geçerli otan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … A.Ş.ye Sigortalı olup, anılan Poliçede sakattık halinde kişi başına Teminat Limiti tutarı (225.000,00)TL’dir. b) Davacının yukarıda tesbit ve hesaplanan ve indirime tabi tutulmayan Maddi zararı (805,00)TL olup, Poliçede belirlenen (225.000,00)TL tutarındaki Teminat Limitinin altında kalmaktadır. E) Tedavi Gideri Talebi: a) Davacılar tarafından yapılan Tedavi giderlerine ait dava dosyasında sarf ve Tediye belgesine rastlanmamıştır. Diğer yandan; b)6111 Sayılı Yasaya göre Tedavi giderlerinin… kurumu tarafından karşılanması gerekmektedir.Diğer yandan; c) Sosyal Güvenlik kurumu tarafından karşılanan dışında karşılanmayan ve belgelenmeyen Tedavi giderlerinin Doktor Bilirkişi tarafından tesbiti gerektiğinden bu hususta tarafımızdan değerlendirme yapılamamıştır. F)Temerrüt Tarihi: a)Karayolları Trafik Kanunun 99. maddesinde; “….MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten İtibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mati sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…..” demektedir. b) Dava dilekçesinde davalı Sigorta Şirketi bakımından dava tarihinden itibaren, diğer davalı bakımından olay tarihinden itibaren faiz talep edilmektedir. 22.11.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu %30 oranında malul kalan davacı … ile (3) Hafta Geçici işgöremezlik durumunda kalan davacı …’nın Maddi zararının hesabına ilişkin ” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekili 11/03/2021 tarihli 2.talep artırım dilekçesini ibraz ederek talep miktarını arttırmış, harç tamamlanarak dilekçe davalı taraflara tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava,trafik kazasına dayalı işgöremezlik tazminatı ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. 22/11/2012 tarihinde meydana gelen kazada transmikseri yani beton mikserini kullanan şöför…, aracın maliki … Tic.ve San.Ltd.Şti, ZMMS sigortacısı … olup iş bu davanın davalılarıdır. Beton mikserinin şerit ihlali yaparak kafa kafaya çarpması sonucu yaralanan kamyonun şöförü … ve muavin şöför … ise iş bu davanın davacılarıdır. Beton mikserini kulanan…’ın 21/12/2012 tarihinde ölmüş olması nedeniyle ….Asliye Ceza Mahkemesi ‘nin … E.sayılı dosyasında taksirle ölüme neden olmadan dolayı davacı … yargılanmış, ceza dosyasında ATK ‘an alınan 26/08/2014 tarihli raporda …’in kusursuz, Veysi Bakır’ın ise asli kusurlu olduğu belirtilmiş, yapılan yargılama sonucu … yönünden beraat kararı verilmiş ve Yargıtay tarafından karar onanmış olup her nekadar TBK 74 mad.hükmü gereği mahkememiz bu beraat kararı ile bağlı değil ise de tespit olunan maddi vakalar yönünden kesin hüküm teşkil ettiğinden alınan ATK kusur raporu hükme esas alınmıştır. Her iki davacı yönünden de dosya ATK ‘ye sevk edilerek maluliyet raporları alınmış davacı … yönünden kalıcı maluliyetin olmadığı ve geçici iş göremezlik süresinin 3 hafta olduğu tespit edilmiş fakat davacı … yönünden ilk önce kalıcı maluliyeti % 25,2 oranında tespit edilmiş ise de … ‘dan gelen yazı cevaplarında kazanın iş kazası olarak kabul edilip maluliyet oranının % 31,2 olarak tespit edilmiş olması nedeniyle aradaki çelişkinin giderilmesi için ATK 2.Üst Kuruluna dosya sevk edilmiş, ayak bilek ve kalçadaki kısıtlılığın ilk muayenede tespit edilmemesi ve meslek grup kaydının yanlış kodlanması nedeniyle aradaki fark oluştuğu belirtilerek son yapılan muayenelere göre davacı …’in maluliyet oranının % 30 olduğu belirlenmiştir. Çelişkiler giderildiğinden …’dan ilk peşin sermaye değeri hususunda yazı cevabı da geldikten sonra en son alınan 01/03/2021 tarihli aktüerya raporuna göre davacı … ‘in 9 aylık geçici iş göremezlik tazminatının 6.966,06-TL , sürekli iş göremezlik tazminatının 295.207,99-TL olduğu, davacı … için 3 haftalık geçici iş göremezlik tazminatının 805-TL olduğu tespit edilmiştir.Yapılan tüm bu yargılama faaliyetleri sonucunda öncelikle davalılardan… yönünden somut dava değerlendirilecek olursa…, 21/12/2012 tarihinde yani dava açılış tarihi olan 09/01/2013 tarihinden önce vefat etmiş bulunduğundan dava tarihi itibariyle ölü olan kimsenin dava ve taraf ehliyeti olamayacağı , bu husus dikkate alınmadan mirasçıları davaya dahil edilmiş ise de aynı nedeninin tüm dahili davalılar yönünden de geçerli olduğu, dava ve taraf ehliyetinin dava şartı olup mahkememizce re’sen gözetilmesi gerektiği ve bu nedenle… ve dolayısıyla mirasçıları olan dahili davalılar yönünden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacılar, dava dilekçesinde sorumluluğun derecesi ve zararın kapsamı belirlendiğinde talep etmek üzere maddi ve manevi tazminat davası açmışlar ve herhangi bir değer belirtmemişler sadece harca esas değer olarak … için 5.000-TL … için 3.000-TL olmak üzere 8.000-TL göstermişlerdir. Daha sonrasında alınan raporlar doğrultusunda ilk önce 10/01/2017 tarihli talep arttırım ve bedelin belirlenmesi yönünden ıslah dilekçesi verilmiş … için 237.110,22-TL maddi 300.000-TL manevi tazminat, … için 3.000-TL maddi, 100.000-TL manevi tazminat talep edilmiş, yargılama devam ettiğinden sonrasında alınan raporlar doğrultusunda davacı vekili 11/03/2021 tarihli 2.talep arttırım dilekçesi ile … için maddi tazminat miktarını 295.207,99-TL ‘ye arttırdığını beyan etmiştir. Tüm bu süreç değerlendirilecek olursa HMK 107 mad.uyarınca davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkansız olduğu hallerde davacı asgari bir miktar belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir. HMK 176 mad.hükmüne göre ise aynı davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Buna göre davacı taraf HMK 107 mad.uyarınca dava açıldığı tarihte davacı … ‘in tedavi süreci devam ettiği ve ceza yargılamasında da müşteki-sanık olarak yargılanıyor olduğu için kusur derecesi ve zarar miktarını belirlemesi, ayrıca davacı … yönünden de kafatası yarılması ve dikiş atılması nedeniyle tedavisi devam ettiğinden zarar miktarını belirlemesi mümkün olmadığından her iki davacı da belirsiz alacak davası açma hakkına sahiptir. Bu husus maddi tazminat davasında olduğu kadar manevi tazminat davasında da geçerli olup kişilik haklarının ihlali, tedavi sürecinin dava tarihi itibariyle devam etmesi ve çekilen acı e ızdırabın süreklilik arzetmesi nedeniyle manevi zararın kapsamı dava tarihi itibariyle belirlenemediğindenbu yönden de asgari miktar belirtilerek belirsiz alacak davası açma hakkına sahiptirler. Dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminat miktarları belirtilmemiş fakat harca esas değer olarak … için 5.000-TL … için 3.000-TL olduğu beyan edilmiş yani asgari bir değer tespitinde bulunmuşlardır. Maddi tazminat davası için 10/01/2017 tarihli talep arttırım dilekçesi HMK 176 mad.gereğince dikkate alınması gerekeceği fakat ikinci defa ıslah yapılması mümkün olmadığından 11/03/2021 tarihli talep arttırım dilekçesinin dikkate alınmayacağı anlaşılmıştır. Buna göre 10/01/2017 tarihli talep arttırım dilekçesi doğrultusunda davacı … için yukarıda gerekçelendirilen kusur durumu ve maluliyet oranları kapsamında yapılan bilirkişi incelemesine göre 6.966,06-TL geçici iş göremezlik ve 230.144,16-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere 237.110,22-TL maddi tazminata, davacı … için 805-TL geçici iş göremezlik tazminatına, Davalı … yönünden poliçe teminat limitleri dahilinde dava tarihinden itibaren, diğer davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Açılan manevi tazminat davası yönünden ise yukarıda açıklanan ve gerekçelendirilen hususlar dikkate alındığında asgari bir harca esas değer belirtilmek suretiyle somut dava yönünden belirsiz alacak davası açmaya hakkı olan davacıların 10/01/2017 tarihli talep dilekçeleri gözetildiğinde manevi zarar tutarlarının belirli hale gelmesi nedeniyle talep edildiği, tedavi süreçlerinin sona ermiş olduğu, kazının oluş şekli, sonrasında yaşanan acı ve ızdırap, kişilik haklarının ihlali, manevi zararın dava açıldıktan sonra bile belli bir süre devam etmesi dikkate alındığında tarafların sosyo-ekonomik durumları da gözetilerek taraflar arasında zenginleşme ve fakirleşme yaratmayacak şekilde Davacı … için 100.000-TL ve Davacı … için 20.000-TL olmak üzere manevi tazminata ve davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalılardan… aleyhine açılan davanın dava tarihinde ölü olan davalı için dava ve taraf ehliyeti olmadığından HMK 114/1-d-115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle açılan davanın REDDİNE, dahili davalılar yargılama aşamasında davaya dahil edilmiş ise de taraf ehliyeti olmayan davalı yönünden bu mümkün olmadığından dahili davalılar için de aynı nedenle davanın REDDİNE,
B)… Tic. Ve San. Ltd. Şti. Ve … yönünden;
a)açılan maddi tazminat davasının;
1-… yönünden 10/01/2017 tarihli ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın KABULÜNE,
6.966,06 TL geçici iş görememezlik ve 230.144,16 TL sürekli iş görememezlik olmak üzere toplam 237.110,32 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş. Yönünden sigorta teminat limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı ve sorumlu olmak üzere davalı sigorta şirketi için dava tarihi olan 09/01/2013 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 22/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
2-… yönünden
805,00 TL geçici iş görememezliğe ilişkin maddi tazminatın davalı sigorta şirketinin dava tarihi olan 09/11/2013 tarihinden davalı … için kaza tarihi olan 22/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Açılan manevi tazminat davasının Kısmen KABULÜNE,
Davacı … için 100.000 TL ve davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Ltd. Şti.’nden tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 24.394,21-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 2.401,82-TL harçtan mahsubu ile eksik 21.992,39-TL harcın davalılar … Ticaret San. Ve Ltd. Şti. Ve … A.Ş.’den (… A.Ş. yönünden 15.424,74-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Maddi Tazminat yönünden davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 4.503,00-TL ( 2.800,00-TL Bilirkişi ücreti, 1.703,00-TL tebliğler ve posta ) davalı … Ticaret San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin tamamından, … A.Ş. 4.273,79 TL’sinden sorumlu olmak üzere müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACILARA VERİLMESİNE,
5-Davalı … Ticaret San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 16,00-TL tebligat giderinin davacılardan alınarak DAVALI … TİCARET SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. VERİLMESİNE,
6-Davacı …’in kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 25.047,72-TL vekalet ücretinin davalılardan … Ticaret San. Ve Ltd. Şti. ve … A.Ş.’den (davalı … A.Ş. 24.200,00-TL kısmından sorumlu olmak üzere) alınarak, DAVACI …’E VERİLMESİNE,
7-Davacı …’nın kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 805,00-TL vekalet ücretinin davalılardan … Ticaret San. Ve Ltd. Şti. ve … A.Ş.’den alınarak, DAVACI …’YA VERİLMESİNE,
8-Davacı …’in kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davalı … Ticaret San. Ve Ltd. Şti.’den alınarak, DAVACI …’E VERİLMESİNE,
9-Davacı …’nın kabul edilen manevi talebi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalı … Ticaret San. Ve Ltd. Şti.’den alınarak, DAVACI …’YA VERİLMESİNE,
10-Davacı …’nın reddedilen maddi talebi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 805,00-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak DAVALILAR … TİCARET SAN. VE LTD. ŞTİ. VE … A.Ş.’YE VERİLMESİNE,

11-Davacı …’in reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 13.450,00-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak DAVALI … TİCARET SAN. VE LTD. ŞTİ.’YE VERİLMESİNE,

12-Davacı …’nın reddedilen manevi talebi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak DAVALI … TİCARET SAN. VE LTD. ŞTİ.’YE VERİLMESİNE,
13-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin ve davalı … Tic. Ve San. Ltd. Şti. vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy çokluğu ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Başkan …

Üye ..

Üye …
(Karşı Oy)

Katip …

MUHALEFET ŞERHİ
Dava trafik kazasından kaynaklanan iş göremezlik zararı ile manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Öncelikle tartışılması gereken uyuşmazlık, trafik kazası sonucu oluşan manevi zararın HMK’nın 107.maddesine göre belirsiz alacak davası yoluyla tazmininin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın “Belirsiz Alacak ve Tespit Davası” başlıklı 107.maddesine göre ” Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.
Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.
Ayrıca, kısmi eda davasının açılabildiği hâllerde, tespit davası da açılabilir ve bu durumda hukuki yararın var olduğu kabul edilir.”
Davacı dava dilekesinde “1-…zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak manevi tazminat talebimizin olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini” , “7-Trafiik kazasının oluşturduğu ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar nedeniyle, davalının asli kusurlu oluşu, müvekillerimizin kusursuz oluşu göz önünde bulundurularak , yargılamanın son aşamasında sorumluluğun derecesi ve zararın kapsamı kesin belli olduktan sonra miktarı açıklanacak müvekillerim için ayrı ayrı talep edilen manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalılardan araç sahibi ve sürücüden tahsiline karar verilmesi dileğinde bulunuyoruz.
10/01/2017 tarihli talep arttırım dilekçesinde ise “… için maddi tazminat olarak talep ettiğimiz 5.000,00TL yi bilirkişi raporu doğrultusunda 232.110,22TL arttırarak toplamda 237.110,22TL olarak , manevi tazminat olarak 300.000,00TLyi ,… için maddi tazminat olarak 3000.00TL ve manevi tazminat olarak 100.000,00TL …” şeklinde taleplerini artırdığı anlaşılmatadır.
11/03/2021 tarihli ikinci kez talep artırım dilekçesi sunduğu, “1-Trafik kazasında bedensel zarar nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasa ‘nın 107. maddesine göre maddi ve manevi tazminata ilişkin olarak belirsiz alacak davası açılmıştır.2-Sayın mahkemenize 10/01/2017 tarihinde sunduğumuz dilekçemiz ile davacılardan … açısından 09/09/2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda maddi tazminatımızı 229.915,22TL olarak, yargılamanın geldiği aşama itibariyle kusur durumlarının ortaya çıkmış olması karşısında manevi tazminat açısından 300.000,00TL olarak belirli hale getirilmiştir” şeklinde beyanda bulunduğu, davacı … için 300.000,00TL , … için ise 100.000,00TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Manevi tazminat, kişiliğe tecavüz, özellikle kişisel saygınlık ve cinsel onurun tecavüze uğraması halinde, uğranılan haksızlığa karşılık olarak, mağdur için bir tatmin vasıtası veya bedensel bütünlüğe yapılan tecavüzleri, duyulan acı ve ıstırapları unutmak, kaybolan yaşama ve sevinç arzusunun tekrar kazanılması ve bozulan ruhsal dengenin yeniden tesisi için bir denkleştirme vasıtası olarak ifade edilmektedir(Ertaş, Şeref: Manevi Tazminatın Hukuki Niteliği ve Miktarının Tespiti, Prof. Dr. İlhan E. Postacıoğlu’na Armağan, İstanbul 1990, s. 65).Diğer bir tanıma göre manevi tazminat, mal varlığı dışında hukuksal değerlere yapılan saldırılar ile meydana getirilen eksilmenin giderilmesi şeklinde tanımlanmıştır(Orhunöz, Ergun: Tazminat Davalarında (Ölüm ve Bedeni Zararlar) Uygulama Sorunları, Ankara 2000, s. 169). Dolayısıyla, manevi tazminat isteme hakkı, kişiye, kişiliğine yapılan tecavüz dolayısıyla uğradığı manevi zararın, yani bu sebeple duyduğu elem ve ıstırabın, başka bir yolla tatmin edilerek giderilmesi amacıyla tanınmıştır. Manevi tazminatın konusu TMK m. 25/3 ve TBK m. 58’de düzenlenmiş olup ayrıca bu maddelerin yanı sıra başka maddeler uyarınca da (örneğin, TMK m. 26/2, 143/2, 158/2, TBK m. 56) manevi tazminat talep edilebilmektedir. Manevi tazminatı özel olarak düzenleyen bu maddelerin uygulanabilmesi için bu maddelerdeki şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir.
Yargıtay, manevi tazminat taleplerinin belirsiz alacak davasına konu oluşturamayacağına ilişkin görüşünü 06.03.2013 tarihli kararında şu şekilde belirtmiştir: “… İş kazasında zarar gören davacı, davanın açıldığı tarihte manevi tazminat alacağının miktarını kendisi belirlediğinden, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu söylenemez. O halde manevi tazminat istemi manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK’nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespiti de istenemez …”(21. HD, T. 06.03.2013, E. 2013/3004, K. 4066/2013) Ayrıca, Yargıtay bu kararında, yukarıda belirtilen hususun aksine manevi tazminatın bölünemezliği hususunu belirsiz alacak davası açısından da kabul etmektedir.
Davanın açıldığı tarihte, davacının açacağı davada, talep sonucunun miktar yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemediği veya söz konusu miktar yahut değerin belirlemesinin imkansız olduğu durumlarda, dayandığı hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirterek açtığı davaya belirsiz alacak davası denir (HMK m. 107/1,2). Belirsiz alacak davasında, davacının en azından davanın açıldığı tarihte belirlenebilecek miktar üzerinden dava açma zorunluluğu bulunmaktadır.
Manevi tazminat duyulan acı ve üzüntü karşılığı oluşan zarar için talep edilebilen bir tazminat türü olup dava dilekçesinde davacıların bu zararına yönelik herhangi bir miktar “yargılamanın son aşamasında sorumluluğun derecesi ve zararın kapsamı kesin belli olduktan sonra miktarı açıklanacak” denilerek bilinçli olarak manevi tazminat yönünden herhangi bir miktar belirlenmediği anlaşılmaktadır.Yine hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay H.G.K’nun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 Karar’ı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı Kararı’da bu doğrultudadır.
Yukarıda da açıklandığı üzere belirsiz alacak davasında, davacının en azından davanın açıldığı tarihte belirlenebilecek miktar üzerinden dava açma zorunluluğu bulunmaktadır.Manevi zarar somut olayda davacıların trafik kazasının bire bir yaşamaları, bizzat yaşananın acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği kaza tarihinde gerçekleşmiştir.Ayrıca acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak belirsiz alacak davası ile, kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer.
Manevi zararın tespiti istemine ilişkin olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.03.2006 tarih ve 2006/2-14 E, 2006/26 K. sayılı kararında ifade edildiği üzere manevi tazminat, zarar görenin kişilik değerlerinde bedensel bütünlüğünün iradesi dışında ihlali hallerinde meydana gelen eksilmenin (manevi zararın) giderilmesi, tazmin ve telafi edilmesidir. Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türüdür. Amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. Manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçlar. Bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığıdır. Bu tazminat türü, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek istemde bulunabilir. Manevi zarar, haksız eylemin sonucunda, uğranılan kişilik değerlerindeki azalmanın karşılığı olduğu ve zarar gören tarafından da takdir ve tayin edilebilir bulunduğu için birden fazla bölümler halinde istenemez. Bu tazminat bizzat yaşananın acı ve elemin karşılığı olduğu için, haksız eylemin meydana geldiği anda gerçekleşir. Acı ve elemin bölünerek bir kısmının açılacak kısmi dava ile, kalanının açılacak başka bir davada talep edilmesi, manevi tazminatın özüne ve işlevine aykırı düşer. Ödemenin uzaması, para değerindeki düşüşler, enflasyon nedeniyle alım gücünün azalması gibi nedenlerle hükmedilecek miktarın faizi ile birlikte tahsili zararı karşılamaktan uzak olması, manevi tazminatın bölünerek istenmesini haklı göstermez.
22/11/2012 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sonnucu zarar gören davacı, davanın açıldığı tarihte manevi tazminat alacağının miktarını kendisi belirlemesi gerekeceğinden, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu söylenemez. Davacı vekili dava dilekçesinde manevi tazminat yönünden herhangi bir miktar belirlenmemiş olup 10/01/2017 tarihli talep arttırım dilekçesinde manevi tazminat miktarları belirtilmiştir. Manevi tazminat istemi, manevi tazminatın bölünemezliği kuralına aykırı bir biçimde kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açılamaz ve manevi zararın HMK’nın 107.maddesine göre dava yoluyla tespiti de istenemez.Bu nedenlerle Mahkemece manevi zararın belirsiz alacak davası olarak tahsili için açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden, Sayın Çoğunluk görüşüne katılmıyor muhalif kalıyorum.
Ayrıca, davacı vekilinin 11/03/2021 tarihli ikinci kez talep artırım dilekçesi sunduğu görülmektedir.
17. Hukuk Dairesi 2016/19844 E., 2019/8286 K. 19/09/2019 tarihli kararındabelirsiz alacak davasında davacı, alacağının tam ve kesin olarak belirlenmesinden sonra HMK’nın 107.maddesine dayalı olarak bir kez alacağını artırabilieceği ve bundan bağımsız olarak HMK’nun 176. maddesi gereği bir kez de ıslah yapmak hakkının bulunduğu vurgulanmıştır.
H.M.K.’nın 176. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davacıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır. Islah dilekçesinin nispi harç yanında başvuru harcı yatırılarak mahkemeye verilmesi halinde bu dilekçenin mevcut hali ile birleştirme istemli ek dava dilekçesi olarak kabulü gerekir.
Tüm bu açıklamalar sonrasında somut olayda; davacı tarafın 11/03/2021 tarihli dilekçesi belirsiz alacak davasında ikinci kez bedel artırımı iddianın genişletilmesi yasağına tabi olduğundan bu dilekçe ıslah dilekçesi olarak değerlendirilse bile ile maddi tazminat miktarı artırılırken aynı zamanda dava dilekçesinde istenmekle birlikte miktarı belirtilmeyen davacı … için 300.000,00TL , … için ise 100.000,00TL miktarlı manevi tazminat da istendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere Manevi tazminat davasının HMK 107 maddesi kapsamında belirsiz alacak davası olarak açılmaz. Bunun yanında ıslah ile ikinci bir davanın açılması da usulen mümkün değildir.YARGITAY 21.HUKUKDAİRESİ ESAS NO.2014/26303, KARAR NO.2015/2554, 16.02.2015 tarihli kararında davacının ıslah dilekçesi ile usulünce açılan davasına konu etmediği yeni bir talebi olur ve nispi oranda alınan ıslah harcı yanında dava açılış zamanında ödenen başvuru harcını da ayrıca yatırırsa bu kez ıslah dilekçesinin mevcut hali ile birleştirme istemli ek dava dilekçesi olarak kabulü gerek eceği belirtilmiştir.İnceleme konusu dosyada 11/03/2021 tarihli ıslah dilekçesinin Mahkemeye sunulması sırasında yalnızca ıslah harcı ödenip ayrıca ödenmiş başvuru harcının bulunmadığının açık olmasına göre bu dilekçenin birleştirme istemli ek dava olarak nitelendirilmesi imkanı bulunmamaktadır. Buna göre de Mahkemece, davacının ıslah dilekçesi ile miktarını belirttiği manevi tazminat istemi bakımından usulünce açılmış bir dava olmadığından dolayı davacının ayrıca manevi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden, Sayın Çoğunluk görüşüne katılmıyor muhalif kalıyorum.

Üye-….