Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1515 E. 2018/1191 K. 16.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1515 Esas
KARAR NO : 2018/1191
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ: 02/12/2014
KARŞI DAVA TARİHİ:05/01/2015
KARAR TARİHİ:16/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı/karşı davalı vekili dava dilekçesinde, özetle; “Müvekkilinin, davalı borçlu şirketten olan cari hesap alacağına ilişkin olarak İstanbul … icra Müdürlüğünün … Esas-sayıIı_dosya ile icra takibi başlatıldığım, davalı tarafından 23.10.2014 tarihinde icra takibine itiraz edildiğini,Müvekkilinin, alacağının likit ve gerçek bir mal satımından kaynaklandığını, bu hususun dava aşamasında incelenecek olan ticari defter ve kayıtlardan da anlaşılacağını,Müvekkilinin alacağına karşılık yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın kaldırılması için huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu,Yukarıda arz edilen durumlar çerçevesinde, davalarının kabulü ile itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak üzere tazminat, mahkeme masrafı ve avukatlık ücretinin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı/karşı davacı şirket vekili tarafından verilen 05.01.2015 havale tarihli cevap ve karsı dava dilekçesinde, özetle; “Müvekkili şirketin tesisat ürünleri ve su sayaçları üretimi alanında faaliyet gösteren sektörün öncü kuruluşlarından birisi olduğunu, müvekkili iler Davacı/karşı davalı arasında 04.02.2014-02.07.2014 tarihleri arasında devam eden ticari ilişki çerçevesinde, Davacı/karşı davalıdan birçok kez pik sfero GGG 40 ve pik GG 25 hammadde ürünler satm alındığını, satın alımın ürünlerin, müvekkili şirket tarafından vana olarak piyasaya satılmakta olduğunu ve bir kısmının da satıldığım, satılan bu ürünler ile ilgili olarak müşterilerden kırılma, deformasyon, patlama ve çatlama şikayetleri geldiğini, müşterilere satılan ürünlerin ayıp nedeniyle müvekkili şirkete “iade edildiğini, Davacı/karşı davalı tarafından müvekkili şirkete satılan ürünlerde gizli ayıbın söz konusu olduğunu, bu bağlamda…Noterliği’nin 10.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, bu ihbarla, müvekkili şirketin uğradığı ve uğrayacağı zararları ve yine müvekkili şirkete yöneltilecek tüm talepleri Davacı/karşı davalıdan talep etme hakkının saklı tutulduğunu,Ayıp ihbarının Davacı/karşı davalıya tebliği üzerine, Davacı/karşı davalı tarafça İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkili şirket aleyhine 11.190,00 TL cari hesap alacağı üzerinden icra takibinin başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde borca itiraz edildiğini ve takibin durduğunu,Bunun üzerine Türk Standartları Enstitüsü’ne muayene için ürün gönderildiğini, TSE tarafından sunulan 19.12.2014 tarih ve… sayılı …rapor numaralı raporda “analiz sonuçlarına göre numune dökme demirin GG 20 veya GG 25 malzemenin mekanik özelliklerini karşılamadığım, malzemenin TS 552 EN 1561 standardında verilen EN-GJL-100 malzemenin mekanik özelliklerini karşıladığının” belirtildiğini, …’ün ise GG 10’a denk geldiğini, TSE; bu ürün grubunda GG 10’a belge vermediğini, böylece Davacı/karşı davalı tarafça müvekkili şirkete ayıplı ürün satıldığım, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun anlaşıldığını, bu süreç zarfında müvekkili şirketin elinde bulunan ürünlerde de işleme ve test aşaması sırasında da çatlamalar, kırılmalar vb. meydana geldiğini,Dilekçelerine ekli listede görüleceği üzere, şu an itibariyle 95 adet ürünün müvekkili şirkete iade edildiğini ve 5268 adet ürünün de kırılma, çatlama vb. nedenlerle sakata ayrıldığını, listede belirtildiği üzere söz konusu ürünlerin alış maliyetinin ve İşleme-boyama vb. W maliyeti dikkate alındığında müvekkili şirketin şu an itibariyle 189.674,03 TL + KDV (223.815,36 TL) zararının doğmuş bulunduğunu,Hali hazırda müşterilerde bulunan ve iade edilmesi muhtemel olan ürünler ile yeni müvekkili şirketin elinde bulunan ve ayıp nedeniyle sakata ayrılması muhtemel olan ürünler nedeniyle doğacak zararları tazmin ve talep etme haklarını saklı tuttuklarını,Bu bağlamda Davacı/karşı davalının, müvekkili şirkete satmış olduğu ham maddenin ayıplı olması nedeniyle müvekkili şirketin uğramış olduğu maddi zararın tazmini ve müvekkili şirketin Davacı/karşı davalıya borçlu olmadığının tespiti için işbu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu,Tüm bu nedenlerle; hali hazırda müşterilerde bulunan ve iade edilmesi muhtemel olan ürünler ile yine müvekkili şirket elinde bulunan ve ayıp nedeniyle sakata ayrılması muhtemel olan ürünler nedeniyle doğacak zararları tazmin ve talep etme haklan saklı kalmak kaydıyla;Asıl dava yönünden; Davacı/karşı davalının davasımn reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı/karşı davalı tarafa yükletilmesine,Karşı dava yönünden;Müvekkili şirketin Davacı/karşı davalıdan satm almış olduğu ayıplı ham madde ^ nedeniyle uğramış olduğu 189.674,03 TL + KDV (223.815,36 TL) zarar miktarının dava tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan avans faizi oranında işleyecek faizi İle birlikte Davacı/karşı davalıdan tahsili İle müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketin İstanbul …icra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından Davacı/karşı davalıya borçlu olmadığısın tespitine, Davacı/karşı davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı/karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davacı/karşı davalı vekilinin 29.01.2015 havale tarihli replik ve beyan dilekçesinde özetle; Davalıya taraflarınca keşide edilen …Noterliğinİn …yevmiye nolu ve 20.10.2014 tarihli İhtarnamelerinde belirttikleri üzere müvekkilinin davalıya İddia edilen evsafta ürünler değil ham pik döküm ve ham sfero mal satmış olup ürünprTözelliğinden kaynaklı bir ayıbın olmasının mümkün olmadığım, keza satılan ürünlerin hanyurünler olup kırılganlıklarının olmadığını,Müvekkilinin satmış olduğu ürünlerin fatura/fhhfıderecatında da açıklanmış olup ham ürünler olduğunu, zaten müvekkilinin iştigal konusuzunda ham ürünler üretmesi üzerine olduğunu, Satılan ham ürünlerin hangi malda kullanılacağını müvekkilinin bilmesinin imkânsız olduğunu, keza davalının da müvekkilinden sadece bam döküm talep ettiğini,Davalının satıl aldığı ürünlerde “gizli ayıp” olduğunun da yersiz olduğunu, keza yaklaşık bir yıldır davalıya ham ürün satan müvekkili mallarında ayıbın 9 ay sonra tespit edilmesinin de hukuki gerekçeden yoksun olduğunu,Keza ham döküm ürünlerinde bir ayıbın olmasının teknik olarak mümkün olmadığını, yapılan ayıp ihbarının usulüne uygun ve süresinde olmadığını, tüm bu nedenlerle; davalının ileri sürmüş olduğu hiçbir iddiayı kabul etmediklerini, süresi içerisinde açılmayan karşı davanın reddine, davalarının kabulü İle %20 tazminatın, mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı/karşı davacı şirket vekilinin Sayın Mahkemenize hitaben düzenlemiş olduğu 29.01.2015 havale tarihli düplik dilekçesinde, özetle;Davacı vekilinin dilekçesinde, karşı davanın süresinde açılmadığım iddia ettiğini,Davacı vekilinin müvekkilinin müvekkili şirkete, iddia edilen evsafta ürünler değil, ham pik ve ham sİfero mal sattığım ve bu ürünün de özelliğinden kaynaklı bir ayıbının olmasının mümkün olmadığını ve satılan ürünlerin kırılganlıklarının olmadığım iddia ettiğini, öncelikli olarak ham ürünlerin kırılganlık gösterdiğini ifade etmek istediklerini, zira böyle olmasa TSE’nde bu konuda bir standart sertifikasının olmayacağım, kaldı ki müvekkili şirketin fabrikasında hurdaya aynlan ürünlerin büyük bîr bölümünün ham ürün olduğunu, davacının söz konusu beyanlarının tamamen kötü niyetli iddia ve beyanlar olup, kabulünün mümkün olmadığını, Davacının yaklaşık 30 yıldır aynı işle uğraştığını ve şu ana kadar teknik olarak da ayıplı mal üretmesinin mümkün olmadığım, taraflar arasında 482.941,10 TLTik iş yapıldığını, halbuki ayıplı mal bedeli olarak 223.815,36 TL talep olunduğunu, bu nedenle malların ayıplı olmadığını iddia ettiğini,Müvekkili şirketin 1970 yılından beri tesisat ürünleri ve su sayaçları üretimi alanında faaliyet gösteren sektörün öncü kuruluşlarından birisi olduğunu, hali hazırda 250 kişilik bir imalat ekibiyle gerek yurt içine ve gerekse yurt dışına üretim yaptığım, davacının ayıplı ürün sattığını, sakata ayrılan tonlarca üründen anlaşıldığım, teknik olarak ham dökümlerde hatanın mümkün olmayacağı gibi bir durumun söz konusu olsaydı, TSE tarafından buna yönelik bir standart sertifikasının da verilmemesi gerektiğini, taraflar arasında 04.02.2014-02.07.2014 tarihleri arasında ticari ilişkinin süre geldiğini, bu süre zarfından davacı tarafından satılan ürünlerin kalitesinde değişkenlik olduğunu, zira ticari ilişkinin ilk başlarında satın alınan ürünler İle yapılan üretim neticesine TSE’den belge alınmışken, Davacı/karşı davalı firmanın müvekkili şirketin güvenini kazandığım ve devam eden ticari ilişkide İse ayıplı ürün sattığını, böylece Davacı/karşı davalı tarafça müvekkili şirkete ayıplı ürün satıldığını, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğunun anlaşıldığını,Dolayısıyla davalı tarafin kötü niyetli olduğunu, ticaretin devamı sırasında sevk ettiği ürünlerin kalitesinde farklılıklar bulunduğunun ortada olduğunu, bu sebepledir ki müvekkili şirkete iade olunan ve müvekkili şirket tarafından sakata ayrılan söz konusu ürünlerin alış maliyeti ve işleme-boyama vb. maliyeti dikkate alındığında müvekkili şirketin şu an itibariyle 189.674,03 TL + KDV (223.815,36 TL) zararın doğmuş bulunduğunu, karşı davanın bu nedenle bu tutar üzerinden açılmış olup; halihazırda müşterilerde bulunan ve iade edilmesi muhtemel olan ürünler ile yine müvekkili şirket elinde bulunan ve ayıp nedeniyle sakata ayrılması muhtemel olan ürünler ile yine müvekkili şirket elinde bulunan ve ayıp nedeniyle sakata ayrılması muhtemel olan ürünler nedeniyle doğacak zararları tazmin ve talep etme haklarının da saklı tutulduğunu, dolayısıyla Davacı/karşı davalının talep olunan tutara bir anlam yüklemeye çalışmasının da haksızlığım ve kötü niyetini bir kez daha ortaya koyduğunu, Davacı/karşı davalı tarafından müvekkili şirkete satılan ürünlerde gizli ayıbın söz konusu olduğunu, bu bağlamda … Noterliğinin 10.10.2014 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ayıp ihbarında bulunulduğunu, bu ihbarla, müvekkili şirketin uğradığı ve uğrayacağı zararları ve yine müvekkili şirkete yöneltilecek tüm talepleri Davacı/karşı davalıdan talep etme hakkının saklı tutulduğunu,Bu çerçevede ürünlerde teknik olarak ayıp bulunmasının söz konusu olamayacağına yönelik iddiaların gerçek dışı olup; ürünlerde gizli ayıbın söz konusu olduğunu, yapılan ayıp ihbarının da süresinde ve usulüne uygun olduğunu, davacı tarafın bir kez daha kötü niyetli bir şekilde ürünlerdeki ayıbını gizlemeye ve sorumluluktan kaçmaya çalıştığım, Davacı/karşı davalı şirketin müvekkili şirketin güvenini kazanarak ayıplı ürün satmak suretiyle haksız kazanç elde ettiğini,Burada haksızlığa uğrayanın, itibari sarsılanın, aynı ürünleri piyasaya satması imkânsız hale gelen müvekkili şirket olduğunu,Davacı/karşı davalı tarafin delil listesi verdiğini, tanık deliline de dayandığım, davacının davası yönünden tanık dinletme talebinin usulen mümkün olmadığım, tanık deliline dayanmasına da muvafakat etmediklerini,Tüm bu nedenlerle; hali hazırda müşterilerde bulunan ve iade edilmesi muhtemel olan ürünler ile yine müvekkili şirket elinde bulunan ve ayıp nedeniyle sakata ayrılması muhtemel olan ürünler nedeniyle doğacak zar arlan tazmin ve talep etme haklan saklı kalmak kaydıyla;Asıl dava yönünden; Davacı/karşı davalının davasımn reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı/karşı davalı tarafa yükletilmesine,Karşı dava yönünden; müvekkili şirketin Davacı/karşı davalıdan satın almış olduğu ayıplı ham madde nedeniyle uğramış olduğu 189.674,03 TL + KDV (223.815,36 TL) zarar miktarının dava tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan avans faizi oranında işleyecek faizi ile birlikte Davacı/karşı davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete ödenmesine, müvekkili şirketin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından Davacı/karşı davalıya borçlu olmadığının tespitine, Davacı/karşı davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin Davacı/karşı davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Asıl Dava, İİK 67 Mad.dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 11.190,00-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış 15/09/2017 tarihinde mahkememizce mahallinde keşif yapılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 20/04/2018 tarihli raporda “Ayrıntıları yukarıdaki bölümlerde arz edilen keşfen dava konusu mallar üzerinde yapılan incelemeler, davacı ve davalı tarafından ibraz edilen ticari defterler ve tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan incelemeler neticesinde;Esas dava yönünden Davacı/karşı davalının ve Davalı/karşı davacının ticari defter kayıtlarında takip tarihi 20.10.2014 itibari ile Davacı/karşı davalının Davalı/karşı davacıdan 11.189,98 TL alacaklı olduğu,Karşı dava yönünden Davalı/karşı davacı tarafından Davacı/karşı davalıdan Davacı/karşı davalıdan satm almış olduğu ayıplı ham madde nedeniyle uğramış olduğu 189.674,03 TL + KDV (223.815,36 TL) zararın talep edildiği,Karşı dava ile ilgili olarak incelemeye konu parçaların “GİZLİ AYIPLI” olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan asıl dava itirazın iptali davası , karşı dava ise satılan ayıplı mallar nedeniyle tazminat davası olup taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp 04/02/2014 – 02/07/2014 tarihleri arasında süregelen bir ticari ilişkinin olduğu, birçok kez pik malzeme ( dökme demir ) alım-satım ilişkisine girildiği, takibe konu cari hesap alacağının bu alım-satım sözleşmesine dayandığı hususlarında uyuşmazlık bulunmayıp nizalı olan husus davacının gizli ayıplı mal satıp satmadığı, cari hesap alacağının talep edip edemeyeceği, ayıplı mal varsa tazminatın varlığı ve miktarının ne olduğu hususudur. Uyuşmazlığın çözümü içih mahkememizce her iki tarafında hazır olduğu mahalde keşif icra edilmiş, numune malzemeler alınmış, bu pik malzemeler kimyasal analize tabi tutulmuş yapılan analiz ve inceleme sonucunda malzemelerin olması gerekenin dışında bir ergitme prosesi ile hazırlandığı, malzemelerin GG kalite pik olmadığı, kendi kendine, işlenirken veya kullanılırken mutlaka kırılacak veya çatlayacak olup hasarın mutlak olduğu, malzemelerin gizli ayıplı olduğu, karşı davacının defter ve kayıtlarının incelenmesinde 49 adet toplam 250.863,06-TL iade faturası kaydına ulaşıldığı, karşı davacının talebiyle bağlı kalınarak 223.815,36-TL zarara ilişkin tazminata hükmedebileceği bu nedenle karşı davanın kabulüne karar vermek gerektiği asıl dava yönünden ise gizli ayıplı mal satan davacının kendi yükümlülüklerini yerine getirmeden karşı taraftan edimin ifasını talep edemeyeceği bu nedenle açılmış olan asıl itirazın iptali davasının reddine, karşı davacının takipten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, asıl davacının kötüniyeti ispatlanamamış olduğundan şartları oluşmayan kötüniyet tazminat talebinin reddine hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Mahkememizin … Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden açılan davanını REDDİNE,
1-Karar harcı 35,90 TL nin peşin alınan 132,00 TL den düşümü ile kalan 96,10 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde asıl dava davacısına iadesine,
2-Asıl davada davalı kendisini vekille temsil ettiğinden kar.tar. As.av. Tar. Hükümleri gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin asıl dava davacısından alınarak karşı dava davalısına verilmesine,
B)Mahkememizde açılan karşı dava yönünden açılan davanın KABULÜNE
1-223.815,36-TL maddi tazminatın karşı dava tarihi olan 05/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birilkte davacı/ karşı davalıdan tahsiline
2-karşı davacının istanbul … İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasından borçlu olmadığının tespitine
Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin redine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 15.288,83 TL nispi karar harcından peşin alınan 3.240,00 TL karşı dava harcın mahsubu ile bakiye 12.048,83 TL harcın Karşı dava davalısından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 19.378,9 TL nispi vekalet ücretinin Karşı dava davalısından alınarak Karşı dava davacısına verilmesine,
5- Karşı dava davacısı tarafından yapılan toplam 6.471,80 TL’nin ( 27,70 TL BVH, 4,10 TL VH, 3.240,00 TL Karşı dava harcı,3.200,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin karşı dava davalısından alınarak karşı dava davacısına verilmesine,
C-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …