Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1306 E. 2019/403 K. 18.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1306 Esas
KARAR NO : 2019/403

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 10/09/2014
KARAR TARİHİ: 18/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Müvekkil şirket ile borçlular arasında 11.02.2014 tarihinde Faktoring sözleşmesi akdedilerek bu sözleşme gereğince muhtelif tarihlerde müşteri…A.Ş. ile Faktoring işlemleri gerçekleştirilmiştir. Akdedilen sözleşmede…A.Ş müşteri sıfatıyla ve diğer davalı şahıslar ise kefil sıfatıyla sorumludurlar. Gerçekleştirilen Faktoring işlemleri ile…A,Ş’ nin alacakları temlik alınmak suretiyle kendisine peşin finansman sağlanmış ve alacaklarının ödeme vasıtası niteliğindeki kambiyo senetleri bizzat davalı şirket tarafından ciro edilmek suretiyle müvekkil şirkete teslim edilmiştir. Ödeme vasıtası niteliğinde müvekkil şirkete ciro yoluyla devir ve teslim edilen kambiyo senetleri ibraz tarihinde muhatap bankasına ibraz edilmesine rağmen ödenmemesi nedeniyle karşılıksız işlemine tabi tutulmuştur. Bu nedenle kambiyo senedi borçluları aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibine girişilmiş olup, huzurdaki davaya konu İcra takibi fazlaya dair her türlü talep haklarımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla Faktoring sözleşmesi hükümleri gereğince ikame edilmiştir. Ancak davalı borçlu işbu icra takibine itiraz ederek kötü niyetli olarak icra takibinin durmasına neden olmuştur. Oysa borçlulara ait cari hesap ekstresi ve işlem evrakları incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil şirketin borçlulardan alacaklı olduğu sabittir. Bunun yanında kötü niyetli borçlular tarafından yetki itirazında bulunulmuşsa da; akdedilen sözleşmenin IV. Bölümünün 27. Maddesi gereğince İstanbul İcra daireleri ile mahkemeleri taraflarca yetkili kılınmıştır. Bu nedenle yetki itirazımn hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Yukarıda açıklanan ve re’sen değerlendirilecek nedenlerle; Öncelikle dava sonunda müvekkil şirketin alacağım alabilmesi için; davalı borçluların mal kaçırması halinde telafisi imkânsız zararlar oluşabileceğinden, dava dosyası incelendiğinde alacağımızın haklılığı da göz önünde bulundurularak ihtiyati haciz kararı verilmesini, borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazlarının fazlaya dair her türlü talep hakkımız saklı kalmak ve tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla iptali ile takibin devamına, kötü niyetli davalıların %20 den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmelerine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalılara yükletilmesine, karar verilmesini arz ve talep ederim.” İfadelerine yer vermiştir.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde özetle; “Müvekkilimin, davacıya hiçbir borcu bulunmamaktadır. Müvekkilim, takip dayanağı olarak gösterilen Faktoring Sözleşmesi’nde taraf olmayıp, sözleşmede imzası dahi bulunmamaktadır. İş bu sözleşme aslı dosyaya girdiğinde, müvekkilimin, sözleşmede taraf olarak imzasının bulunmadığı görülecektir. Bu nedenle borca ve tüm ferilerine yaptığımız itiraz üzerine açılan iş bu davanın da reddi gerekmektedir. İcra takip dayanağı sözleşme aslı dosyaya sunulduğunda, imza ve sair itiraz haklarımız da saklı kalmak kaydıyla, müvekkilimin bu sözleşme için “kefil” sıfatım da kabul etmemiz mümkün değildir. Sözleşme içeriğinde kefil olarak adı geçmeyen, imzası bulunmayan müvekkilimin, “ne miktardaki, hangi şartlardaki, kime, kim tarafından verilen borca, ne kadar süre ile ne yolla kefil olduğu belli değilken, borca kefil olduğu iddia ediliyor ise, bunun davacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Kaldı ki, müvekkilimin, davacı ile karşılıklı olarak imzalanan herhangi bir borç ve/veya kefalet taahhüdü de bulunmamaktadır. Davanın bu nedenle de reddi gerekmektedir. Yukarıda bildirilen ve resen dikkate alınacak nedenlerle öncelikle yetki itirazımızın kabulü İle dosyanın yetkili Gaziantep Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi halde, yapılacak yargılama sonucunda haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesi için gereğini arz ve talep ederiz.” İfadelerine yer vermiştir.
Dava, İİK 67 Mad.dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul …İcra Müd’nün… esas sayılı takip dosyasında 214.000,00-TL asıl alacak, 895,50-TL işlemiş faiz olmak üzere 214.895,50-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 Mad.uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, öncelikle davalılardan …’in imza inkarı olduğundan Gaziantep ATM aracılığı ile ıslak imza örnekleri alınmış, emsal imza örnekleri toplanarak imza incelemesi yönünden dosya ATK’ya gönderilmiş, alınan 23.05.2017 tarihli ATK raporunda ” İnceleme konusu sözleşmenin kefil bölümünde …’e atfen atılı imza ile …’in mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzanın …’in eli ürünü olduğu hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR. ” olduğu, görüşü bildirilmiştir. Faktoring sözleşmesi kaynaklı alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 08/03/2018 tarihli raporda ” İncelenen davacı şirkete ait 2014 yılma ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,Davacı yanın ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran davalı yandan 19.06.2014 takip tarihi itibarıyla 214.000,00 TL alacaklı olduğu, 09.04,2015 tarihinde çeklerin 2.240,00 TL lik kısmının banka yükümlülüğü çerçevesinde tahsil edildiği, bu tarih itibarıyla davacı yanın davalı yandan 211.760,00 TL alacağının kaldığı,Dava dosyasına sunulu Adli Tıp Kurumu raporunda sözleşmenin kefil bölümünde …’e atfen atılı imzanın …’in eli ürünü olduğu kanaatinin beyan edildiği, bu anlamda davalılardan …’in kefil sıfatı ile borçtan sorumlu olduğu, sözleşmede başkaca kefilin yer almadığı,Davacı yanın takipte İşlemiş faiz talep ettiği görülmekle, 2014.000,00 TL tutarındaki çekler için, çeklerin vadelerinden takip tarihine kadar geçen sürede 768,32 TL işlemiş faiz talep edebileceği,Tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişiden ek rapor aldırılmış aldırılan 02/07/2018 tarihli ek rapora göre ” faktoring sözleşmesinde kefil olarak davalı … haricinde diğer davalılar …ve … isimlerinin de yer aldığı, kök raporda yer verilen diğer hususların bu aşamada da aynen muhafaza edildiği ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup taraflar arasında 11.02.2014 tarihli faktoring sözleşmesinin imzalanmış olduğu, her ne kadar davalılardan …, imza inkarında bulunmuş ise de alınan ATK raporuyla sözleşmedeki imzanın kendi el ürünü olduğunun tespit edildiği, davalı asillerin müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladıkları takip tarihi itibariyle davacının faktoring sözleşmesi kapsamında davalılardan 214.000,00 TL alacağının bulunduğu, çeklerin vade tarihlerinden takip tarihine kadar 768,32 TL faiz talep edilebileceği bu nedenle açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmış ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalılarda haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen KABULÜNE,
İstanbul …İcra Müd’nün … esas sayılı takip dosyasında davalıların yaptıkları itirazların kısmen iptali ile takibin 214.000,00-TL asıl alacak, 768,32-TL işlemiş faiz olmak üzere 214.768,32-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline
2-Alınması gereken 14.670,82 TL harçtan peşin alınan 3.669,90 TL nin mahsubu ile eksik kalan 11.000,92 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 3.698,90 TL ( 25,20 TL BH, 3.669,90 PH, 3,80 TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 800,00 TL, tebligat ve müz. gideri 601,20 TL toplam 1.401,20 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.400,37 TL nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.836,10 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 127,18 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim