Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1190 E. 2020/302 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/1190
KARAR NO : 2020/302

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/11/2013
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı bankadan kasa kiraladığını ve bir kısım aile yadigarının yanı sıra yatırım amaçlı nakdini ve eşyasını kasada muhafaza ettiğini, kasa kirasını düzenli olarak ödediğini, uzun zaman kasayı ziyaret etmediğini ancak 2013 yılında banka şubesinden bir görevlinin aradığını ve rutin olarak yapılan dosya kontrolü sırasında müvekkilinin dosyasında kiralık kasa sözleşmesinin bulunmadığını ve sözleşme imzalaması gerektiğinin kendisine bildirildiğini, daha sonra bankaya gelerek sözleşmeyi imzaladığını ve uzun zamandır görmediği eşyalarını kontrol etmek için bir görevli ile birlikte kasa dairesine inip kasayı açtığında büyük bir şok ve üzüntü yaşadığını, kasaya bıraktığı eşyaların tamamının çalındığını ve maddi değeri olmayan bir iki parça bırakıldığını, polislerce yapılan sorgulamada aynı şubeye ait başka kasalardan da bu şekilde hırsızlıklar yapıldığının ortaya çıktığını, davalı bankanın gerekli dikkat ve özeni göstermediğini, müvekkilinin maddi ve manevi olarak zarar ettiğini, 30.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari faiziyle davalı bankadan talep etmiştir.
Davalı vekili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verdiği cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın müvekkili banka aleyhine sonuçlanması ihtimaline binaen bankanın rücu hakkı da dikkate alınarak öncelikle davanın sanık …’in çalıştığı … Ltd. Şti’ye ihbar edilmesini, müvekkili banka ile davacı arasında kiralık kasa sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmenin BK.248.madde anlamında adi kira sözleşmesi mahiyetinde olduğunu bankanın kiralık kasalar üzerinde herhangi bir zilyetliğinin söz konusu olmadığını, bankanı kiralık kasa üzerinde fiili tasarruf gücünden yoksun olduğunu ve içindekileri bilmesinin mümkün olmadığını, davacının kasaya eşya koymasına veya çıkarmasına bankanın müdahale edemediğini veya kontrol edemediğini, kasada bulunan eşyaların listesi yapılarak bankaca kayıt altına alınamadığını, kiralık kasanın içinde neler olduğunun ispatının davacıya ait olduğunu, davacının vücut tamlığına zarar verilmediği gibi kişisel haklarına da saldırı olmadığı için manevi tazminat şartlarının oluşmadığını, dava dilekçesinde kasa içindeki eşyaların değerinin 250.000,00TL – 300.000,00TL arasında olduğunun iddia edildiğini, davacı müvekkili tarafından bankaya gönderilen iharnamede 200.000,00TL olduğunun iddia edildiğini, bu sebeple davacının kendi içinde çelişki yaşadığının açık olduğunu, kasada neler olduğunun ispat yükünün davacıya ait olup söz konusu eşyalara sahip olup olmayacağının belirlenmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
…Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı … tarihli kararı ile davanın görevsizlik nedeni ile reddine karar verilmiş olup dava Mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmişitr.
Davacı vekili 31/03/2015 tarihli celsenin ara kararı gereği sunduğu 28/04/2015 havale tarihli dilekçe ile talebini somutlaştırmış, dava konusu kasa içerisinde tutulan kıymetli eşyaların; 7 adet İsmet Paşa Altını, 78-80 adet Reşat Lira (Kuplu ve Kulpsuz Karışık Büyük), 65-66 adet Hamit Lira (Kulplu ve Kulpsuz Karaşık Büyük), 25 adet Cumhuriyet Lira (Tam), 3 adet Beşi Birlik (Aile Yadigari), 8 adet İngiliz Altını (Aile Yadigarı), 20 adet Cumhuriyet lira (Yarımlık), 15 adet Çeyrek Altın, 8 adet Burma Bilezik (Aileden ve hariç), 8 adet Ziynet Lira (Aileden), 1 adet Elmas (Gül Motifli) Yüzük (Anneden kalma), 1 adet Elmas İğne (Anneden kalma), 1 Altın Broş (Aile Yadigarı), 3 adet Bizans Altını tabir edilen çok eski altın (Dededen kalma), 1 adet Altın Bileklik (Anneden kalma), 2 adet Künye (Altın bilezik modeli, çocukları için alınmıştır), 2 adet Bilezik, 2 adet Altın Zincir (Biri aile yadigarı uzun boyundan bele kadar ve diğeri aile yadigarı normal uzunlukta), 1 adet İnci Kolye (Aile yadigarı uzun boyundan bele kadar), 5 adet Plaka Altın, 1 adet Taşlı Yüzük (Aile yadigarı), olduğunu beyan etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; davalı banka nezdinde bulunan kiralık kasada hırsızlık olayının gerçekleşmesi nedeniyle kiralık kasada bulunan davacıya ait eşyanın niteliği ve değeri konusunda taraflar arasında ihtilaf olduğu, davalı bankanın zarardan dolayı sorumlu tutulup tutulamayacağı tutulacak ise miktarı, davalının manevi tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığından ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; … tarih ve … numaralı ihtarname Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı ceza dosyası uyaptan celp edilmiştir.
… Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas ( bozma öncesi … Esas) sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
… İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının sosyal ekonomik durum tespitinin yapılması istenilmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya ait hizmet ve tescil dökümü celp edilmiştir.
… İlçe Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı …’in … Bölge … Mahallesi … Sokağı … Pafta, … ada, … parsel … hisseli apartmanda hissesi bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
… İlçe Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacı …’in İstanbul, … … pafta, … ada, bila parselde hissesi bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
… Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davacı …’in …, … Mevkii, …. parsel, … Pafta hissesi bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
… Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davacı …’in …, …, …, … pafta, … ada, … parselde (….kat … nolu daire) hissesi bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
… Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılara; davacı …’in …, …, … , …Mevkii, … pafta, … ada, … parselde hissesi bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
… ve … Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak; davacı …’in …, … Mevkii, … pafta, … parselde ( ….kat … nolu daire) hissesi bulunup bulunmadığı sorulmuştur.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu olaya ilişkin olay yeri inceleme tutanaklar ve ifade tutanakları Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu olaya ilişkin … sayı ve … tarihli Teftiş Kurulu Soruşturma Raporunu Mahkeme dosyasına sunmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince BK 42.maddeye göre değerlendirme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla; 07/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın kiralık kasa ziyaretlerinin seyrek olduğunu, en son 16.02.2016 tarihinde ziyaret ettiğini 16.02.2006 ila 15.01.2013 tarihleri arasında kiralık kasa ziyaretinin olmadığını, banka nezdinde bulunan kiralık kasaların hangi tarihte soyulduğunu ve kiralık kasaların içinden nelerin çalındığının tam olarak tespit edilemediğini, davalı bankanın Teftiş Kurulu tarafından verilen mütaalada da belirtildiği üzere, …”yürütülen soruşturma çalışmaları ve müşterilerle yapılan görüşmeler neticesinde; her ne kadar… Kasaların içerisinde neler olduğunu ispat edici belgelerin müfettişliğe ibraz edilmeye çalışılmış olsa dahi, belge içeriklerinin doğruluğunun ve kasalar içerisinden çalınan kıymetlerin değer ve miktarının müfettişlikçe tespit edilmesinin mümkün olmadığının anlaşıldığı, özellikle şube kayıtlarına göre; …’in kiralık kasasını uzun zamandır ziyaret etmemiş olmasının şüpheli bir durum olması… …’in kasalarından çalınan mallara ilişkin iddianın abartılı olabileceği…” görüşünün belirtildiği, davacının uğradığı maddi zararın ne tutarda olduğu konusunda ispat yükümlülüğünün davacıya ait olduğu, kiralık kasanın içine kiralayan şahıs tarafından neler konulduğu hakkında bankanın hiçbir bilgisi olamayacağı gibi böyle bir zorunluluğunun da bulunmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İhbar edilen … Ltd. Şti vekili dava ve ihbar dilekçesinde özetle; kiralık kasa prosedürü gereği kasada bulunan mal ve eşyaların dökmünün ve kaydının tutulmadığını, davacı tarafın çalındığını iddia ettiği ziynetlerine ilişkin tek bir somut belge ibraz edemediğini, davacının kasanın içerisinde bulunduğunu iddia ettiği değerli eşyalarının gerçekten kasanın içinde yer aldığını ve bunları ne şekilde elde ettiğini ve maddi zararını belgeleri ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacının söz konusu eşyalara sahip olup olamayacağının böyle bir ekonomik güce sahip olamayacağının belirlenmesi için ekonomik ve sosyal durumunun araştırılması gerektiğini, meydana gelen olayda davacıların manevi kişiliklerine yönelik bir haksız fiil, eylem ve saldırı söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davacının manevi tazminat istemlerinin reddini talep etmiştir.
Tanık … 29/01/2019 tarihli duruşmadaki beyanında: “Ben davacının eşi olmaktayım varlıklı bir aileye gelin gittiğim için o zaman için çok değerli olan altınlar takıldı, ayrıca çocuklarımın sünnet düğününde de altınlar takıldı, bunlardan bahsedecek olursam 3 tane 5’i birlik 10 tane bilezik 1 tane pırlanta yüzük(1 tane 5 taşlı 1 tane tek taşlı olmak üzere), 1 tane elmas yüzük, 1 tane elmas broş, 1 tane elmas kolye,(ortasında büyük taşı vardı),1 tane altın zincir(60,70 Cm), 25 tane küçük altın(yarımla çeyrek arasında) vardı eşiminde bahsettiği ingiliz altınları olduğu söylerken duyuyordum hatta keseyi de gördüm fakat kesenin içindekileri görmedim ve saymadım benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir ” şekilde beyanda bulunmuştur.
Tanık … 29/01/2019 tarihli duruşmadaki beyanında; “Ben davacının kız kardeşi olmaktayım tarafları bu nedenle tanırım, bize annemizden kalan altınlar vardı, biz 3 kardeştik ve her birimize annem birer kese içerisinde antika altınları bırakmıştı fakat bir araya geldiğimizde keseleri açıp sen de bu var ben de bu var diye konuşmadık fakat her birimize eşit olarak dağıtıldığını biliyoruz anneme de kendi annesinden kalmış bu nedenle antika altınlar söz konusuydu Annem 1988’de vefat ettikten sonra altınlar bize geçti bende bulunanlarda ingiliz altını, osmanlı altını, hamit paşa altını, ismet paşanın resminin olduğu altınlar ve reşat altınlar vardı, ben 1989 yılında ev bulduğum için altınları paraya çevirdim o zamanın parasıyla 180.000 TL yaptı üzerine 20.000 TL daha koyup ev almıştım, evin şu anda ki değeri 1.200,000 TL etmektedir, davacı erkek kardeşime de ortalama olarak tam sayısını bilmemekle birlikte 2-3 tane ingiliz altını, 2 tane reşat altın, 5-6 tane osmanlı altını, 5-6 tane hamit paşa altını ve en son olarak ismet paşanın resminin olduğu altınların kalması gerekmekteydi, ben bunlar ilk bize geçtiğinde kapalıçarşı güvendiğim bir kuyumcuya göstermiştim fakat üzerinden çok geçtiği için tam olarak sayılarını hatırlayamıyorum, ben kendim güvendiğim bir bankaya kasaya koydum erkek kardeşim de altınları …’a koymuştu kendisinin annem öldüğünde kışlığı, yazlığı ve kendisini geçindirecek çok iyi bir geliri vardı bu yüzden altınları bozdurmasını gerektirecek bir husus mevcut değildi bu nedenle altınları kese içeresinde çocukları için sakladığını düşünmekteydim” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla; 04/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın dava ve beyan dilekçelerinde, beyanında bulunan varlığına dair kanaat oluşmayan altınların dava tarihi itibariyle fiyatlarının 159.816,14TL olduğu, görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili 06/01/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; maddi tazminat talebini 183.460,22TL, manevi tazminat talebini ise 100.000,00TL olarak artırmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, davalı bankanın … şubesindeki davacı tarafça kiralanan kasasında meydana gelen hırsızlık nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararlara karşılık, maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Tarafların dayandıkları tüm delil ve belgeler toplanarak incelenmiş ve dosyaya konulmuştur. Gösterilen ve hazır edilen tanıklar da yeminli olarak dinlenmiştir. Dava konusu hırsızlık olayı ile ilgili … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E … K sayılı dosyasının örneği de getirtilip incelenmiştir. Sözkonusu dosyada; davalı bankanın şubesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan …’in, davacının kiralık kasasından hırsızlık yaptığı sabit görülerek cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı bankadan dava konusu olayla ilgili tüm kayıtlar, belgeler ve tutanaklar müzekkere ile celbedilip dosyaya konulmuş ve incelenmiştir.
Dosyaya sunulan tüm delil, belge ve beyanlar, celbedilen kayıt ve tutanaklar, ceza mahkemesinin dava konusu olaya ilişkin dava dosyası içeriği, dinlenen tanıkların beyanları, bilirkişi raporları, ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının … nolu kasayı … tarihinde kiraladığı, davacının uzun yıllar kasayı ziyaret etmediği, davalı banka çalışanının kira sözleşmesini yenilemesi gerektiğini haber vermesi üzerine 15/01/2013 tarihinde bankaya geldiği ve kasasına bakmak istediği, daha sonraki süreç içinde davalı bankanın teftiş kurulu tarafından dava konusu olayla ilgili düzenlediği …sayılı raporda da tespit edildiği üzere; banka çalışanındaki anahtar ile birlikte kasayı açtıklarında kasadaki eşyaların çalındığının anlaşıldığı, güvenlik görevlisi …’in son bir yıllık süre zarfında gün içerisinde bir çok sefer kiralık kasa dairesine girerek kılavuz anahtar ve kiralık kasa dairesine ait iç kapı anahtarını ele geçirmek ve maymuncuk kullanmak sureti ile davacının kasasının da dahil olduğu kasalardan hırsızlık yaptığının tespit edildiği görülmüştür. Emniyet görevlileri tarafından olay nedeni ile kiralık kasa ve bulunduğu mahalde düzenlenen olay yeri inceleme raporu ve davacının karakoldaki ifadeleri de dosyada mevcuttur. … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E … K sayılı dosyasında; sanık güvenlik görevlisinin, uzun zamandır ziyaret edilmeyen kasaları tespit ederek kılavuz anahtar tabir edilen anahtarı ele geçirdiği ve kasaya giriş anında kameraları devre dışı bırakarak maymuncukla davacının kasasından hırsızlık yaptığı sabit kabul edilerek cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı banka, kuruluş faaliyetleri özel izne tabi olan ve özel usullerle denetlenen, yeterliliği ve uzmanlığı kabul edilmiş olan tüzel kişi tacirdir. Bu özel vasıfları nedeni ile kendisine özen borcu yüklenmiş olup buna uygun hareket etmesi gerekir. Bankaların kiralık kasa faaliyetlerinde ve işlemlerinde kasanın içinde bulunduğu binanın korunması ve kasadaki eşyanın muhafazası ile ilgili bütün mesleki hatalarının ağır kusuru olarak kabul edilmesi gerekir çünkü banka bu konuda basiretli bir tacirden beklenen özeni göstermekle yükümlüdür. Bu nedenlerle davalı bankanın sorumluluğu BK’un 49, 112 ve TTK’nun 18/2 maddesi kapsamında değerlendirilmelidir. Ayrıca davalı bankanın haksız fiil ya da sözleşme ilişkisi nedeni ile tazminat sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve varsa özellikle tazminatın kapsamı belirlenirken BK’nun 51. Maddesi gereğince zarar verenin yani bankanın özel durumu da dikkate alınmalıdır.
Dava konusu olayın oluş şekli gözetildiğinde meydana gelen hırsızlık olayında davacıya atfedilebilecek herhangi bir kusur olmadığı yani kusurun tamamının davalı bankada olduğu kabul edilmiştir. Kusurun tamamı davalı bankada olduğundan bu olay nedeni ile davacının uğradığı zararların tamamından da davalı banka sorumludur.
Davacı 15/01/2013 tarihli polis tutanağında; kasada ”tarihi değeri olan altınlar (reşat)- bilezikler- elmas yüzük-bizans sikkesi” olduğunu, aynı tarihli karakol ifadesinde; ”altın- döviz- hisse senetleri- pırlanta yüzük- elmas kolye- bilezikler- annesinden kalma altınlar” olduğunu, 16/01/2013 tarihli polis tutanağında; tarihi değeri olan reşat-hamit- beşibirlik- bizans altını- elmas pırlanta kaplı yüzük- altın bilezik olduğunu ve değerlerinin yaklaşık 200.000 TL olduğunu, 23/05/2013 tarihli ceza dosyası duruşmasındaki ifadesinde ise; aile yadigarı pırlantalar- altınlar- beşibirlik- yabancı para-manevi değeri yüksek takılar olduğunu ve değerlerinin yaklaşık 250.000 TL olduğunu beyan etmiştir.
Davacı tüm aşamalarda miktar belirtmemesine rağmen ara karara istinaden verdiği 28/04/2015 havale tarihli beyan dilekçesinde; yüksek miktarlar belirtip, daha önceki beyanlarında geçmeyen altınları da talebine eklemiştir.
Davacı tanığı kardeşi …; üç kardeş olduklarını, annelerinin üçüne de hatırladığı kadarıyla; 2-3 ingiliz altını, 5-6 osmanlı altını, 5-6 hamit paşa altını , ismet paşa altını, 2 adet reşat altını verdiğini beyan etmiştir.
Davacı tanığı eşi … de; varlıklı bir aileye gelin gittiğini, o zaman için çok değerli olan altınlar takıldığını, ayrıca çocuklarının sünnet düğününde de altınlar takıldığını, 3 tane 5’i birlik 10 tane bilezik, 1 tane pırlanta yüzük (1 tane 5 taşlı 1 tane tek taşlı olmak üzere), 1 tane elmas yüzük, 1 tane elmas broş, 1 tane elmas kolye 1 tane altın zincir, 25 tane küçük altın (yarımla çeyrek) olduğunu, eşinden ingiliz altınları olduğunu duyduğunu hatta keseyi de gördüğünü ancak adetini bilmediğini beyan etmiştir. Tanığın beyanında geçen pırlanta ve elmas takılar dosyada mevcut fotograflarla da desteklenmiştir.
Mahkememizce davacının olayın akabindeki beyanları ve tanık beyanları karşılaştırılarak, davacının kasasından 2 adet reşat altın, 6 adet hamit altın, 3 adet beşibiryerde, 3 adet ingiliz altını, taleple bağlı kalınarak 8 adet burma bilezik, 1 adet elmas yüzük, 1 adet elmas iğne, 1 adet pırlanta yüzüğün çalındığını ispatlayabildiği kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı tanığı eşi, beyanında altın zincir ve çeyrek-yarım altınlardan da bahsetmiş ise de; davacının olay akabindeki beyanlarında bu altınlardan hiç bahsetmemesi nedeni ile bu altınlar yönünden davacının iddiasını ispatlayamadığı kabul edilmiştir. Ayrıca davacı tanığı kardeşi, beyanında ismetpaşa altınlarından bahsetmiş ise de; miktar belirtememiştir, bu nedenle davacının bu yöndeki talebi de kabul edilmemiştir.
Davacı, kasada bizans altınları olduğunu iddia etmiş ise de; beyanı dışında hükme esas alınacak bir delil sunamamıştır. Bu nedenle davacının bu iddiası sabit kabul edilmemiştir.
Davacının ve ailesinin, ekonomik sosyal durumu mahkememizce araştırılmış, davacının ve eşinin tapu kayıtları dosyaya dahil edilmiştir. Davacının ve ailesinin ekonomik sosyal durumu, mahkememizce kabul edilen miktara sahip olmasına imkan verecek ölçüde iyidir. Ancak davacının hem mahkememizce kabul edilen dışında talep ettiği miktarlarda altına hem de dosyaya yansıyan malvarlığına sahip olması, davacının ekonomik sosyal durumu ile uyumlu bulunmamıştır. Bu bağlamda; davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebinin incelenmesine gelince; BK’nın 114/2 maddesine göre, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yolu ile sözleşmeye aykırılık hallerine de uygulanır. TBK’nun 58. maddesine göre ise, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Kiralık kasa içinde davacının annesinin hediye ettiği bir kısım eski mücevherin bulunduğu, bu mücevherlerin manevi değerinin olduğu dikkate alındığında; davacının şahsi haklarının ihlal edildiğinin kabulü gerekir.
Tüm bu bilgiler ışığında; davacının davasının kısmen kabulü ile; 2 adet reşat altın, 6 adet hamit altın, 3 adet beşibiryerde, 3 adet ingiliz altını, taleple bağlı kalınarak 8 adet burma bilezik, 1 adet elmas yüzük, 1 adet elmas iğne, 1 adet pırlanta yüzük bedeli olan 34.770,00 TL maddi tazminat ve 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş, fazlaya ilişkin miktarla ilgili tazminat taleplerinin ise reddine karar verilmiştir. Dava ve talebin konusunun haksız fiile dayalı tazminat olması, faizin haksız fiil tarihinden başlamasının gerekmesi, davacı tarafın da haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep etmesi,davacının gerçek kişi olup tacir olmaması ve taraflar arasındaki işbu davaya konu alacağın da ticari bir alacak olmaması nedeni ile, kabul edilen miktarlar üzerinden 15/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE;
1-2 adet reşat altın bedeli 1.252,00TL, 6 adet hamit altın bedeli 3.756,00TL, 3 adet 5 i bir yerde bedeli 8.940,00TL, 3 adet ingiliz altını bedeli 1.902,00TL 8 adet burma bilezik bedeli 13.920,00TL, 1 adet elmas yüzük bedeli 2.000,00TL,1 adet elmas iğne bedeli 2.000,00TL, 1 adet pırlanta yüzük bedeli 1.000,00TL olmak üzere toplam 34.770,00TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, olay tarihi olan 15/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-3.000,00TL manevi tazminatın olay tarihi olan 15/01/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 2.375,14TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 4.468,25TL’nin mahsubu ile bakiye 2.093,11TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.403,19TL (24,30TL BH, 2.375,14TL PH, 3,75TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 3.997,15TL(3.400,00TL bilirkişi ücreti, 597,15TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 757,55TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.215,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 5.215,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
Manevi Tazminat Yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3 maddesi gereğince hesap olunan 3.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/06/2020

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır