Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1099 E. 2018/617 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1099
KARAR NO : 2018/617
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2014
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirket davalı-borçlu şirket ile gıda ürünlerinin sipariş üzerine satımı hususunda 2012 yılında bir sözleşme akdettiğini, iş bu sözleşmeye ek olarak bir protokol akdettiğini, söz konusu sözleşme ve protokol suretlerinin mevcut olduğunu, bu sözleşme ve protokol uyarınca davalı borçlu şirket, süpermarketlerinde satmak için bir takım gıda ürünlerini müvekkil şirkete sipariş verdiğini, müvekkil şirketçe de siparişler süresi içerisinde davalı-borçlu firmaya teslim edildiğini, davalı-borçlu ile cari hesap şeklinde çalıştığını, davalı-borçlu yanca gıda ürünleri teslim alınmasına rağmen 35.465,03 TL cari hesap borcu tüm şifahi telkinlere rağmen ödenmediğini, akabinde taraflarınca davalı-borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası tahtında icra takibine geçtiğini,Davalı-borçlu yanca İcra takibinin 33.370,56 TL’lik kısmına itirazda bulunduğunu, 1.094,47 TLlik kısmı icra dosyasına ödediğini, mahkemece yapılacak olan yargılama sırasında gerek müvekkil şirket defterlerinin incelenmesinden ve gerekse de davalı-borçlu şirket defterlerinin incelenmesinden de görüleceği üzere davalı-borçlu tarafça sipariş edilen tüm gıda ürünlerinin süresi içerisinde teslim edilmesine rağmen cari hesap bakiyesi 35.465,03 TL müvekkile ödemediğini, icra takibi yapılması üzerine de belirtildiği gibi yalnızca 1.094,47 TL ödediğini, dava konusu miktarın ödenmediğini, davalı-borçlu taraf aradaki ticari ilişkisi neticesinde müvekkil şirkete belirtilen miktarda borcun bulunduğunu bildiğini, davalı-borçlu tarafça kötü niyetli olarak sırf borcun (fa edilmesini geciktirmek için icra takibine itiraz ettiğini,haklı davanın kabulünü, davalı-borçlu tarafın haksız ve yersiz borca itirazlarının iptalini, icra takibinin takipteki şartlarla devamını, davalı-borçlu kötü niyetli olduğundan takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet icra inkar tazminatına mahkumiyetini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin davalı borçlu üzerinde bırakılmasını talep etmiştir,
Davalı … A.Ş. vekilinin 20.10.2014 tarihli cevap dilekçesinde özetle;6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunun amir hükümleri davacı tarafından yerine getirilmediğini, Hukuk Mahkemeleri Kanunun yazılı yargılama usulünü düzenleyen davanın açılması bölümü “Belgelerin Birlikte Verilmesi” başlıklı 121. Maddesi ‘‘Dava dilekçesinde gösterilen ve davacının elinde bulunan belgelerin aşıtlarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenmesini, mahkemeye verilmesini ve başka yerlerden getirilecek belge ve dosyalar içinde bulunmasını sağlayıcı açıklayıcı dilekçede yer almasının zorunlu olduğunu, davacı anılan yasanın emredici hükmüne rağmen dava dilekçesinde sunduğu belgelerin birer Örneğini dava dilekçesi İle birlikte taraftarına tebliğ ettirmediğini,Müvekkil şirket tarafından taraflar arasında mü nakit sözleşme ve ticari ilişki süresince oluşmuş teamüle uygun düzenlenen faturaların davacı tarafından kayıtlarına işlenmeyerek müvekkil şirket davacı kayıtlarında borçlandığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin dayanağı… Ticari Ürün Satın alma Sözleşmesi olduğunu, bu sözleşme ile taraflar arasındaki borçlandırıp işlemler düzenlediğini, tarafların hak ve yükümlülüklerini hüküm altına aldığını, müvekkil şirket davacı ile devam eden ticari ilişki kapsamında sözleşmeye ve/veya ticari teamüle uygun faturalar düzenlediğini, bu faturaları davacıya tebliğ ettirmişse de davacı haksız yere bu faturaları defterlerine işlemekten kaçtığını, devam eden ticari ilişki neticesinde kendi defterlerine göre müvekkil şirketin borçlu hale geldiğini, davacı davada müvekkil şirket tarafından düzenlenen haksız ve dayanaksız olduğunu iddia ettiği faturaları ve/veya aynı nitelikte faturalarını, ticari ilişkisi süresince farklı zamanlarda kayıtlarına işlemiş ve/veya itiraza konu etmediğfni, haksız ve hukuka aykırı şekilde müvekkil şirket tarafından tanzim edilen faturaları defterlerine işlemeyen ve iptalini isteyen davacı kendi defter ve kayıtlarına göre müvekkil şirketi borçlandırmanın neticesinde Istarıbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takip başlattığını, müvekkil şirket tarafından usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlan uyarınca takip tarihi itibariyle borçlu bulunduğu 1.094,47 TL bakiye tüm fer’ileri ile birlikte icra dosyasına ödenerek takibin geri kalan kısmına itiraz edildiğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için davacı şirketin müvekkil şirketten alacağı olduğu kabul edilse dahi bu alacak miktarının likit olmadığını, davacı tarafı talep edilen %20 icra inkar tazminatının reddi gerektiğini, var olduğunu iddia ettiği alacağın miktarının likit olmadığım, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 31.03.2014 tarihli bir kararın da açıkça “…itirazın iptali davasında icra inkar tazminatına hükmedilebitmesi için İİK’nın 67/11.maddesi gereğince borçlunun itirazında haksız ve alacağın likit olması zorunludur. Somut olayda atacağın varlığı ile miktarı yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporlarıyla saptandığı ve borçlunun işlemiş faizi ile alacağın bir kısmına İtirazında haklı görülmüş olduğundan alacak likit ve borçlu itirazında tamamen haksız değildir. Bu sebeple koşullan oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine kabulü de usul ve yasaya aykırı olmuştur.” İfadesini ettiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, davacının davada reddolunacak meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderlerini ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md. dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.Davacı taraf İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün… E.sayılı takip dosyasında 34.465,03-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 md. uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 md. belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, cari hesap alacağının varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 17/06/2016 tarihli raporunda ” Dava konusunun, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişkisi dolayısıyla, davacının bakiye cari hesap alacağının davalıdan tahsil edilmesi için yürüttüğü takibe yapılan itirazın İptali talebinden ibaret olduğu,davacının alacağını tahsil edememesi Üzerine cari hesap alacağını dayanak göstererek davalı aleyhine 16,09,2013 tarihinde kra takibine geçtiği, davalı tarafından yapılan itiraz neticesinde huzurdaki itirazın iptali davasının 06,02,2014 tarihinde ikame edildiği,takip tarihi itibariyle davacının 34,465,03 TL alacağının 1.094,47 TL kısmı davalı yanca kabul edilmiş olup, takip tarihi itibariyle itiraza konu davacı alacağının 33,370,56 TL olduğu,davacıyaalt inceleme konusu yapılan ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu,davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı taraftan 34.465,03 TL cari hesap alacağının bulunduğu, takipten sonra davalının da kabulünde olan 1.094,47 TL borç ödemesi neticesinde 33.154,77 TL cari hesap alacağının kaldığı,davalıya ait inceleme konusu yapılan ticari defterlerinin lehine detil niteliğinin bulunduğu,Davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalı yanın davacı yana 1,094,47 TL cari hesap borcu olduğu,Davalı yanın incelenen ticari defterlerine göre takip tarihi (16.09.2013) itibariyle, davalı yanın davacı yana 1.094,47 TL cari hesap borcu olduğu, takip tarihinden sonra davacıya yapılan 1.094,47 TL anapara ödemesi neticesinde borcunun kalmadığı,Sektörel olarak dosya delil ekleri incelendiğinde davalının, davacıya olan bakiye miktarının haklılık ispatı her hangi bir belgeye rastlanılmadığı,Neticeten yukarıda izah edilen açıklamalar incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya münderecatına göre» cari hesap farklılığının önemli kısmının davalının düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklı olduğu» davalının düzenlemiş olduğu bu faturaların tesliminin» fatura münderecatındaki mal/hizmetin teslim/ifasının davacıya yapıldığı hususu davalı yanca ispata muhtaç olduğundan» davacının takip tarihi itibariyle 34.465,03 TL alacağının olduğu, 1.094,47 TLJnin davalının icra müdürlüğüne yapmış olduğu itirazında da kabul edildiğinden» nihai olarak davacının takip tarihi itibariyle bakiye 33.154,77 TL cari hesap alacağının bulunduğu,davacının takip tarihinden Önce ihtarı olmadığı gibi işlemiş faiz talebi de bulunmadığından» takip tarihi itibariyle faiz hesabının yapılmasına yer olmadığı, Sayın Mahkemece takibin devamına karar verilmesi halinde devamına karar verilen kısım için {taleple bağlı olarak) avans faizinin uygulanabileceği kanaatine varılmıştır” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava itirazın iptali davası olup davalı taraf kısmi itirazda bulunmuş asıl alacağın 1.094,47-TL’yi aşan 33.370,56-TL’lik kısmına itiraz edilmiş, davada bu miktar üzerinden açılmıştır. Uyuşmazlık konusu cari hesap alacağının varlığı ve miktarı yönünden tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tarafların ticari defterleri kapsamında cari hesap farklılığı bulunduğu, bu farklılığın önemli kısmının davalının düzenlemiş olduğu faturalardan kaynaklandığı, faturaların davacıya teslimine ilişkin hususun kanıtlanamadığı bu hususta mahkememizce kurye şirketlerine yazılan yazı cevaplarına olumsuz yanıt verildiği, netice itibariyle takip tarihi itibariyle davacının cari hesap alacağının 33.154,77-TL olduğu dava 33.370,56-TL üzerinden açılmış olduğundan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olduğundan davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmutur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 33.154,77-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Kabul edilen asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 2.264,80 TL harçtan peşin alınan 403,07 TL nin mahsubu ile eksik kalan 1.861,73 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 432,07 TL ( 25,20 TL BH, 403,07 TL PH, 4,10 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 1.300,00 TL, tebligat gideri 261,91 TL toplam 1.561,91 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.551,81 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.978,57 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 215,79 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …