Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1091 E. 2018/648 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1091 Esas
KARAR NO : 2018/648
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/11/2012
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği 30/11/2012 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilleri … ve…’in oğullan, diğer müvekkil …’in ikiz kardeşi müteveffa …’in davalılardan …’ın sevk ve idaresinde bulunan… plaka aracın sebebiyet verdiği trafik kazası neticesinde vefat ettiğini, davalılardan … adına kayıtlı… plaka sayılı aracın …’ın kullanımına tahsis edilmiş bir araç olduğu …’ın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı… esas sayılı soruşturma dosyasında bulunan ifadesi ile sabit olduğunu, kazanın … plaka sayılı aracın hatalı solama ve aşırı hız ile giderken yaya müteveffa …’e çarpması ve havaya savurarak ölümüne sebep olması ile sonuçlandığını, yürütülen ceza yargılaması neticesinde davalılardan …’ın kasta yakın kusuru ile kazaya sebebiyet vermiş olduğunun ortaya çıkacağını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 70.000,00’er TL’den 210.0000,00 TL manevi tazminat ile davacı … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL maddi tazminat olmak üzere toplam 20.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan ( Sigorta Şirketlerinin Poliçe Limiti ile bağlı ve manevi tazminat poliçe kapsamında ise manevi tazminatta dahil olmak üzere ) haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … mahkememiz verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği cevap dilekçesinde; … plakalı sayılı aracın adına kayıtlı olması sebebiyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin şahsına yönlendirildiğini, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı karşısında araç maliklerinin işleten sıfatı ile sorumlu tutulmayacağını, somut olayda kazaya karışan aracın malikinin aracı sürücüye ne şekilde verdiğinin ve bu kişi yönünden işletenlik sıfatının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini, kazaya karıştığı iddia edilen… plaka sayılı aracın olay tarihinde kendisinin bilgisi olmaksızın, işyerinde bulunmadığı sırada diğer daval… ve yanında bulunan arkadaşı tarafından işyerinden alındığını, aracın kendi rızası dışında alınarak kullanıldığını, söz konusu kazaya karıştığı iddia edilen… plaka sayılı araçta kazanın oluşumuna mahal verebilecek bir bozukluk yada arıza bulunmadığını, bu durumun bakım kayıtlan ile sabit olacağı gibi takdir edildiği halde yapılacak inceleme ile de ortaya çıkacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı…A.Ş vekili mahkememiz verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği cevap dilekçesinde; müvekkili sigorta şirketi tarafından … plakalı aracın 30/03/2012-29/03/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere trafik poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 225.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının iddia ettiği sigortalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğu yönündeki bir değerlendirme yapılabilmesi için trafik iş kazasının meydana geldiği yer, kaza şekli ve kazanın nedeni gibi hususların bilinmesi gerektiğini, ancak davacının kazayla ilgili delillerini ibraz etmediği gibi sözü edilen hususların incelenebilmesi ve kusur oranında bir denetleme yapılabilmesinin söz konusu olmadığını, kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, manevi tazminat taleplerinini dava dayanağı yapılan trafik sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, davacının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiz talebinin mesnetsiz olduğunu, söz konusu olayın işleten açısından haksız fiilden kaynaklanan bir olay olduğunu, müvekkili şirketinin de yasal olarak işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlendiği gözönüne alındığında haksız fiilden kaynaklanan olaylarda ancak yasal faiz talep edilebileceğinin izahtan vareste olduğunun Yargıtay kararlarında sabit olduğunu belirterek dosyanın kusur oranın tespitinin yapılabilmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilmesine, kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde aktüer sıfatına sahip bir bilirkişi kanalı ile destekten yoksun kalma tazminatın hesaplanmasını, ticari temürret faiz taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememiz verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği cevap dilekçesinde; 19/10/2012 tarihinde müteveffa …’in vefatı ile sonuçlanan trafik kazasına müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunduğu iddia olunan … plaka sayılı aracın sebebiyet verdiği iddiasının doğru olmadığını, zira bu konu ile ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından müvekkili ile birlikte diğer sanık… aleyhine kamu davası açıldığını, açılan davanın İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile görülmeye devam ettiğini, müvekkili hakkında mahkumiyet kararı verilmeden suçlu olarak gösterilmesi halinde, ceza hukukunun en temel karinelerinden olan “masumiyet karinesi”nin hiçe sayılacağını, müvekkilinin kesinlikte iddia edildiği üzere müteveffa …’e çarparak ölümüne sebebiye vermediğini, açılan ceza dosyası incelendiğinde müvekkilinin sevk ve idaresinde olduğu söylenen aracın aşırı hız yapmak suretiyle, hatalı sollama yaparak müteveffaya çarptığına dair hiçbir delilin mevcut olmadığını, müvekkilinin kesinlikle sebebiyet vermediği bir olaydan bu dava ile sorumlu tutulduğunu belirterek, … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasını, haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili mahkememiz verdiği ve duruşmada içeriğini tekrar ettiği cevap dilekçesinde; davacının talebinin trafik sigorta poliçesi teminatına girdiğini, kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortasına başvurulmasının gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde… plakalı aracın İhtiyari Mali Mesuliyet poliçesinin bulunuduğunu ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçe teminatının, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi teminatının üzerinde kalan meblağı teminat altına aldığını, … plakalı aracın kaza tarihinde …A.Ş’de trafik sigortasının bulunduğunu ve kazanın meydana geldiği 19.10.2012 tarihinde trafik poliçesi teminatının 225.000,00 TL olduğunu, davacının tazminat talebinin tamamının trafik sigorta poliçesi teminatlarında kaldığını ve dolayısıyla müvekkil şirket nezdindeki İMM poliçesi sebebi ile davacının herhangi bir talep hakkı bulunmadığını, Trafik Sigorta poliçesi ve İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi arasında müşterek ve müteselsil sorumluluk olmadığını ve yine tazminat talebinin öncelikle trafik sigortası teminatlanndan karşılanacağını, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, kusur ve davacının zararı konularında bilirkişi tetkikatı yapılmasını, 6111 sayılı yasa uyarınca davacının tedavi giderleri, yol giderleri ve bakım ve refakat ücretleri talebinin reddinin gerektiğini, çünkü yasa gereği trafik kazası nedeni ile tüm tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağını, olay sebebiyle elde edilen kazanımların tazminat tutarından indirilmesinin gerektiğini, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için kurum tarafından sigortalıya ve hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin sorularak, bildirilen miktarın en son zarardan indirilmesi sureti ile gerçek zararın saptanması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı taraf. kusuru ve zararını usulen ispatının gerektiğini, poliçede yazılı teminat tutarı doğrudan davacıya ödenmeyeceğini, davacıların kaza sebebiyle uğradıkları gerçek zararın tespitinin gerektiğini, davacı tarafın vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiği için öncelikle müteveffanın davacılara destek olduğunun ispatı gerektiğini, davacıların gerçek zararının saptanması için davacıların ve ölenin yaşı, desteğin gelir durumu ve tazminata etki edecek diğer faktörler dikkate alınarak aktüer bir bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, tarafların mali ve içtimai durum araştırması yapılmasının gerektiğini, müvekkiline davadan önce başvuru yapılmadığını, müvekkili şirketinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden vekalet ve mahkeme masraflarındanda sorumlu tutulmaması gerektiğini belirterek, davacı tarafın talebi … plakalı aracın trafik poliçesi teminatına girdiğinden müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine, tedavi, ulaşım giderleri taleplerinin reddine, davacı tarafa vefat sebebiyte SGK tarafından bağlanmış olan gelirlerin tespiti ile tazminattan düşürülmesini, davacı tarafın davasının ispatı halinde; müvekkil şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmamasını, sorumlu tutulmadığı takdirde asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, … Sigorta hasar dosyası, … Sigorta dosyası, Türk Mühendis ve Mimarlar Odası Birliği cevabi yazısı, İstanbul Ticaret Odası cevabi yazıs, … SGK cevabi yazısı celp edilmiştir.
Mahkememizce 11/09/2015 tarihinde bilirkişi refakatinde keşif yapılmış, alınan 24/02/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda ” Kazanın meydana gelmesinde, davalı… ‘ın maliki , diğer davalı şirketlerce ZMMS ( Trafik ) ve Kasko poliçeleri ile sigortalanan … plakalı aracın sürücüsü davalı… ‘ın % 75 , davacıların oğlu/kardeşi maktul yaya …’in % 25 oranlarında kusurlu, … plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’nun kusursuz sayılmalarının uygun olacağı görüşüne varıldığı, Davacı babası …’in . ve Gerçek Maddi zararının 30.386,29-TLdan ibaret bulunduğu,
Davacı Annesi…’in… ve Gerçek Maddi zararının 31.286,97-TL den ibaret bulunduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Yapılan itirazların değerlendirilmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, alınan 03/11/2016 tarihli ek raporda ” kusur değerlendirmemizin değişmesi için herhangi bir sebep görülemediği, kök rapordaki açıklama ve gerekçelerin korunduğu, baba … yönünden 31.241,51-TL ve anne … yönünden 33.943,56-TL nihai ve gerçek maddi zararın sözkonusu olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, trafik kazasına dayalı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemlerini içermektedir. 19/10/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacılardan … ve…’in oğlu, davacı …’in ikiz kardeşi…vefat etmiş olup davacılar… ve … anne ve baba olarak destekten yoksun kalma tazminatı ve tüm davacılar manevi tazminat talep etme hakkına sahiptirler. Davalılardan … kazaya karışan… plakalı aracın maliki, … sürücüsü …Sigorta ZMMS poliçe sigortacısı,… Sigorta ihtiyari MMS poliçe sigortacısı olarak talep edilen tazminat miktarlarından sorumlulukları bulunmaktadır.Her nekadar …savunmalarında ve cevabında aracı kullanmadığını belirtmiş ise de İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu, ATK raporu, görgü tanıkları ve mahkememizce alınan bilirkişi heyet raporu ile ayrıntılı olarak açıklandığı ve sabit olduğu üzere … plakalı aracı kullanan ve…’e çarparak ölümüne neden olan kişi olarak asli ve % 75 oranında kusurludur. İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …E – … K sayılı ilamında bu kusur oranlaması esas alınarak … cezalandırılmış her ne kadar Yargıtay CBS ‘nın verdiği mütahlaaya göre kararın bozulacağı belirtilmiş ise de verilen ceza miktarı yönünden mütelaa verilmiş olduğu kusur durumuna itiraz edilmediği anlaşılmıştır.Yaptırılan en son alınan 03/11/2016 tarihli bilirkişi raporuyla destek süreleri ve asgari ücret yönünden son haliyle yapılan hesaplamaya göre baba …yönünden 31.241,51-TL ve anne …yönünden 33.943,56-TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri, bu duruma göre ZMMS ile teminat altına alınan poliçe limitini hesaplanan bedeller aşmadığından ihtiyari MMS sigortacısı olan Ak Sigortanın sorumluluğunun bulunmadığı ve bu davalı yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, diğer davalıların destekten yoksun kalma tazminatı bedellerinden… Sigorta’nın poliçe teminat limitleri dahilinde kalmak şartı ve talep gibi dava tarihinden işletilecek yasal faizle sınırlı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, manevi tazminat taleplerine gelince kazanın oluş şekli, gerek anne-baba gerekse ikiz kardeş yönünden duyulan büyük acı ve ızdırap, tarafların sosyo-ekonomik durumları hep birlikte değerlendirildiğinde manevi zararın bir nebze telafi edilebilmesi ve taraflar arasında zenginleşme ve fakirleşme oluşturmayacak şekilde her bir davacı yönünden 70.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı araç sürücüsü … ve araç maliki … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Davalı Ak sigorta hakkında açılan davanın REDDİNE
B)Davacı … yararına 31.241,51 TL ve davacı… 33.943,56 TL destekten yoksun kalma tazminatına davalı …sigorta yönünden dava tarihi olan 30/11/2012 tarihinden itibaren diğer davalı asiller yönünden kaza tarihli olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …sigorta, … Paşahan, … paşahan’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline
C) Davacı … yararına 70.000 TL ve davacı… yararına 70.000 TL ve Davacı …yararına 70.000 TL manevi tazmitanın kaza tarihi olan 19/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 18.797,89 TL nispi karar harcından peşin ve ıslah ile alınan 837,43 TL harcın mahsubu ile 17.970,46 TL ( davalılar …,…,…’ın müştereken ve müteselsilen 3.615,36 TL den, Davalılar … ve …’ın müştereken ve müteselsilen 13.507,67 TL den sorumlu olması kaydıyla ) alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan toplam 4.772,38 TL (21,15 TL BH, 6,60 VH, 683,10 PH,154,33 IH, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 814,20 TL tebligat gideri,343,00 TL Diğer. ) yargılama giderinin davalılar …,…,…’ yönünden müştereken ve müteselsilen 1.130,58 lik, Davalılar … ve … yönünden müştereken ve müteselsilen yönünden 3.641,80 TL lik kısmından sorumlu olmak üzere alınarak davacılara verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince Destekten Yoksun kalma yönünden Davacı …çin hesap olunan 3.748,98 TL,Davacı …yönünden 4.073,23 TL nispi vekalet ücretinin davalılar…,…,…’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince-Manevi tazminat yönünden Davacı … için hesap olunan,8.050,00 TL, Davacı … için hesap olunan 8.050,00 TL, Davacı … için hesap olunan 8.050,00 TL nispi vekalet ücretinin Davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacılara verilmesine,
6-Davalı … Sigorta açılan davanın reddi yönünden,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 22.461,10 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve bir kısım davalılar vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim