Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1077 E. 2018/690 K. 19.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/1077 Esas
KARAR NO : 2018/690
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/01/2014
KARAR TARİHİ : 19/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Müvekkilim hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Sayılı dosyası toplamda 669.838,85-TL meblağlı lehdarı … ciranta alacaklısı … olan toplam 3 adat bono dayanak gösterilerek Ciranta alacaklısı tarafından icra takibi başlatmış olup müvekkili tehdit etmek sureti ile sindirmiş ve takibe itiraz etmesine engel olmuşlardır.Aynı dönemlerde davalıların da mensubu olduğu suç örgütü üyeleri değişik isimler ile sürekli olarak müvekkil aleyhine icra takipleri başlatmış ve keza aynı şekilde tehdit edip sindirmek sureti ile müvekkilimin bu takiplere itiraz etmesi engellenerek takiplerin kesinleşmesi sağlanmıştır. Bu takiplerin bazılarında müvekkilimden çok yüksek miktarda tahsilatlar yapılmış ve çok kıymetli taşınmazları da adeta yok pahasına satılarak haksız kazanç elde edilmiştir.Sonrasında müvekkilim korkularını yenerek aleyhine bu kişilerce başlatılmış olan icra takiplerine konu senetlerdeki imzaların kendisine ait olup olmadıkları yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyeti İstanbul… İcra Müdürlüğünün… sayılı takibine konu edilen senetlerden davaya kon 15/02/2008 vadeli 187.000,00- TL meblağlı lehdarı … Ciranta alacaklısı diğer davalı … ve aynı şekilde 15/06/2008 vadeli 66.000,00-TL meblağlı olmak üzere toplam 253.000,00-TL’lik senetlerinde içlerinde bulunduğu birçok senette müvekkile atfen atılı imzaların müvekkilin eli ürünü olmadıkları yönünde rapor tanzim etmişlerdir alınan bu raporda davaya konu senet altında müvekkile atfen atılmış olan imzaların da müvekkilin eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.Gerek arz ve izahına çalıştığımız ve gerekse yargılama aşamasında anlaşılacak diğer sebepler üzere : Haklı taleplerimizin kabulü ile, ekte sunduğumuz Bilirkişi raporu ve diğer belgelerden de açıkça anlaşılan: sözde müvekkilimin borçlusu olduğu iddia edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün… sayılı icra takibine konu senetlerden 15/07/2008 vadeli 187.000,00- TL meblağlı ve 15/06/2008 vadeli 66.000,00 TL meblağlı senetler nedeni ile müvekkilimin davalılara borçlu olmadığını tespitine ve İstanbul… İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takibini davaya konu bu iki senet yönünden iptaline keza davaya konu senetlerin İptali ile iptali istenen senet bedelinin %40 dan az olmamak üzere kötü niyet (inkar) tazminatını her bir davalıdan ayrı, ayrı tahsil edilerek davacıya verilmesine Ekte sunulan bilirkişi raporu nedeni ile mümkün ise teminat alınmaksızın yada icra takibinde haczedilmiş olan taşınmazların teminat olarak kabulü ile satışının durdurulmasına olmadı tekdirde aynı gerekçe ile teminatsız veya mahkemece uygun görülecek teminat mukabilinde müvekkilim yönünden dava sonuna kadar İİK. 72 md. Gereğince İcra veznesine yatacak paranın davalı alacaklıya ödenmemesi yönünden ihtiyati Tedbir kararı verilmesine fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımızın saklı tutulmasına , ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine ” karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; ” Davacı aleyhine 2009 yılında icra takibi yapılmıştır. Bu takip kapsamında birçok icrai yasal işlemler yapılmış ve bu takip sürecinde davacının herhangi bir itirazı söz konusu olmamıştır. Ancak bir süre sonra (yaklaşık 5 yıl sonra) davacı müvekkilime karşı duyduğu sözde korku ve dehşetten her nedense kurtulmuş, her nedense imzanın kendisine ait olmadığını hatırlamış ve huzurdaki bu davayı açmıştır. Dava bir menfi tespit davası olup yasaya göre 1 yıllık hak düşürücü süreye tabidir. Bu nedenle davanın reddi gerekmektedir. Davacı ispatlayamayacağı bu korku ve baskı iddiaları ile süreci biraz daha uzatmak amacı gütmekte ve kötü niyetle davranmaktadır.Davacı … müvekkilim …’ a olan toplam 669.838,85 TL. borca konu olan 3 adet bononun ödemediği için, hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatmıştır.Davacıya usulüne göre ödeme emri gönderilmiş ve davacı tarafından kanuni süresi içinde herhangi bir itiraz olmaması dolayısıyla takip kesinleşmiştir.Davacının çelişkili ifadelerine özellikle dikkat çekmek gerekmektedir. Şöyle ki;2009 tarihinden 2014 e kadar davacı tarafında beyanlarında belirttiği üzere benzer icra takipleri yapılmış ve sonuçlanmıştır. Yaklaşık 5 sene sonra, Sayın mahkemenizde görülmekte olan … esas sayılı dosya ile bono borçlusu bir anda senetlerdeki imzasının kendisine ait olmadığını ifade etmesi hayatın olağan akışına aykırı, kötü niyetli bir yaklaşımdır.Yine dava dilekçesinde, davacının borca itiraz etmesinin müvekkilin de içinde bulunduğu bir şebekenin baskıları sonucu olduğu iddia edilmektedir. Ancak, bu şebeke iddiası yine yıllar sonra yapılmış olan asılsız bir suç duyurusu ile ispatlanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca davacının dava dilekçesindeki isnatları ile ilgili her türlü hukuki ve cezai müracaat hakkımız saklıdır. Sayın mahkemeniz nezdinde görülmekte olan huzurdaki bu davada davacı, aradan geçen beş yıldan sonra imzaların kendisine ait olmadığı ile ilgili mütalaa almış, Cumhuriyet Savcılığına müracaat etmiş ve delil uydurarak huzurdaki bu davaya adeta bir ön hazırlık yapmıştır.Konuyla ilgili teknik uzman mütalaasında ise dikkat edilmeyen bir husus da karşılaştırılacak imzaların sağlıklı sonuç verebilmesi için imzaların, söz konusu tarihten önceki bir tarihe ait imzalar olması ve suretlerin değil imza asıllarının olması gerekmektedir. Senetlerin pek çoğunun yakın tarihli olması ve azımsanamayacak bir kısmının fotokopilerden oluşması sonucunda imza atılırken kaleme uygulanan baskının şiddeti ölçülememekte ve bu durum asıl imza sahibinin tayinini güçleştirmektedir. Hakikati yansıtmayan ve imzaların davacıya ait olmadığı ile ilgili algı oluşturmaya çalışan bu teknik mütalaanın da hiçbir hukuki ve geçerli yanı yoktur. ” davanın reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında uzun yıllara dayanan ( 25-30 yılı aşkın ) arkadaşlığı ve tanışıklığının mevcut olduğunu, davacının müvekkili ile yapmış olduğu ticari ilişkiyi inkar ettiğini, olaydan 5-6 yıl sonra müvekkili aleyhine menfi tespit davasını ikame ettiğni, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla mesnetsiz, hukuki ve maddi destekten yoksun olan davanın reddine, dava masrafları ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası, İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.sayılı dosya sureti celp edilmiş, senetlerdeki imzaya itiraz söz konusu olduğundan davacının incelemeye esas ıslak imza örnekleri alınmış, emsal imza örneklerinin toplanması için İstanbul …ATM , …ATM,…ATM’ye ayrıca İstanbul emniyet müdürlüğüne müzekkereler yazılmış, senet asılları getirtilerek mahkememiz kasasına alınmıştır.
Takibe konu senet asılları üzerinde yaptırılacak olan imza incelemesi için dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, alınan 10/10/2017 tarihli raporda ” inceleme konusu senetlerin ön yüzündeki … adına atfen atılmış borçlu imzaları ile adı geçen aşhsın mevcut mukayese imzaları arasında gerek yukarıda işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından tersim tarzı, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğitim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından sözkonusu imzaların mevcut mukayeselere kıyasla … ‘un eli ürünü olmadıkları ” görüşü bildirilmiştir.
Davalı …’nün yargılama aşamasında 23/06/2016 tarihinde vefat etmesi nedneiyle yasal mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … ( ESKİ …İcra …) E.sayılı takip dosyasında takibe konulan senetlerden 15/07/2008 vadeli 187.000-TL bedelli ve 15/06/2008 vadeli 66.000-TL bedelli iki adet bonodaki imzaların kendisine ait olmadığı iddiasıyla davacı takipten dolayı borçlu olmadığını iddia etmekte olup dava açılırken bu yönde imza incelemesi içerir 17/05/2013 tarihli teknik uzman görüşü dosyaya ibraz edilmiştir. Her nekadar davalılarca zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında icra takibinin halen derdest olup zamanaşımı sürelerinin dolmaması nedeniyle yapılmış olan itirazların reddine karar vermek gerekmiştir. Esas yönünden uyuşmazlık irdelenecek olursa takibe konu senetlerin de dahil olduğu resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı İstanbul CBS tarafından yapılan soruşturma sonucunda Emniyet Kriminal Laborotuarı ‘ınn 22/05/2014 tarihli uzman raporu ile birlikte İstanbul…Asliye Ceza Mahkemesi’nde … E sayılı dosyası ile dava açıldığı, davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkememizce yaptırılan imza incelemesi sonucunda senetlerdeki imzaların davacının el ürünü olmadığı tespit edilmiştir. Dosyaya sunulan teknik uzman raporunda da Kriminal raporda da ve en son alınan mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda da senettteki imzaların davacının el ürünü olmadığı belirlenmiş olduğundan ceza davasının sonucu beklenmeksizin açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca ceza dosyasına sunulu deliller alınan raporlar neticesinde davalıların kötüniyetle hareket etmiş oldukları sabit olduğundan senet bedelleri toplamı üzerinden takip tarihi itibariyle yürürlükte olan kanun hükümleri çerçevesinde % 40 kötüniyet tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davaya konu İstanbul …İcra Müd’nün … esas sayılı ( eski İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … ) takip dosyasına dayanak yapılan 15/07/2008 vade tarihli, 187.000-TL bedelli , lehdarı … olan ve ayrıca 15/06/2008 vade tarihli, 66.000-TL bedelli, lehdarı … olan senetlerden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline,
İptali istenen senet bedelleri olan toplam : 253.000-TL üzerinden % 40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davalılardan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 17.282,43 TL nispi karar harcından peşin alınan 4.320,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.961,78 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 21.130,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 5.453,15TL’nin ( 25,20 TL BVH, 4,30 TL VH, 4.320,65 TL Peşin Harç, 403,00 TL tebliğler, 700,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı , diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …