Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1030 E. 2022/659 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/1030
KARAR NO:2022/659

DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ:31/10/2013
KARAR TARİHİ:27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin ve tüm hakları saklı kalarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlı davalı şirketin 18.07.2013 tarihinde yapıldığını öğrendikleri sermaye artımı konulu ortaklar kurulu kararı ve toplantısının hukuka aykırı ve geçersiz olması nedeniyle iptali için işbu davayı açmak gerektiğini, davacıların söz konusu toplantıya katılmadıkları gibi kendilerine çağrı da yapılmadığını, davacıların toplantıyı öğrendikleri gazete ilanında davacı …’in toplantıya katıldığını ve kararda imzasının olduğunun görüldüğünü, ancak kendisinin fiilen bu toplantıya katılmadığı gibi herhangi bir karar da imzalanmadığını, kararda eğer bir imza mevcut ise bu imzanın kendisine ait olmadığını, kendisinin toplantı ve karardan haberdar olmuş olsaydı kesinlikle sermaye artırımına katılacağını ve şirketteki hissesinin azalmasına müsaade etmeyeceğini, ortaklar kurulu toplantısına çağrı kararına da müvekkillerinin imza atmadıklarını, geçersizliğinin tespiti talep ettikleri 18.07.2013 tarihli toplantı için 03.07.2013 tarih ve 8355 sayılı Türkiye Ticaret Sicil gazetesinde çıkan ilan metnine de müvekkillerinin imza atmadıklarını, bu ilandanda da ilan verilmesi kararından da haberleri olmadığını, ortaklar kurulu toplantısına çağrının yasal hükümlere uygun yapılmadığını, toplantı davetinin TTK 414.maddeye aykırı olduğunu, kararın TTK 621.maddeye de aykırı olduğunu, sermaye artırımı kararının TTK 591 maddeye de aykırı olduğunu, davacı müvekkillerinin sermaye artırım kararının geçersizliğinin tespit ve iptalinin davalarının ret edilmesi ihtimalinde terditli olarak sermaye payları oranında, artırıma katılmak için yasal ruçhan haklarını kullanmak istediklerini, yoklukla malül, hukuk ve iyi niyet kurallarına açıkça aykırı sermaye artırımı kararının müvekkillerini telafisi güç zararlara uğrayacağının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu sebeple mahkemenin takdirinde olmak üzere teminatsız veya münasip bir teminatla davalıların şirket hisselerini davacılar ve eski hissedarlar dışındaki üçüncü kişilere devir ve başlıca temliki tasarrufta bulunmalarının yasaklanmasını, yapılacak yargılama sonunda 18.07.2013 tarihli 2013/10 numaralı sermaye artırımı konulu ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti ve iptalini, ortaklar kurulu kararının iptali davasının kabul görmediği takdirde davacılara payları oranında artırılan sermayaye katılma konusunda ruçhan hakkı tanınarak (karşılıkları ödenmek kaydıyla) davacı …’in mevcut 10 payının 20 paya, davacı …’in mevcut 40 payının 80 paya yükseltilmesini, bu miktarın davalı paylarının iptalini, yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı yanın huzurda açmış olduğu dava ile 18/07/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının iptali ile terditli olarak sermaye artırımında rüçhan hakkını kullanma talebinde bulunduğunu, davacının davasının haksız olup huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, 26/06/2013 tarihinde şirket müdürü ve ortağı … ve diğer şirket ortakları …, … ve …’in sermaye artırımı ve şirket sermayesinin 6102 sayılı TTK’ya uygun hale getirilmesi konusunda genel kurul toplantısına çağrı için karar aldıklarını, bu karara göre genel kurul toplantısının 18/07/2013 tarihinde saat 10:00’da şirket merkezinde yapılmasına karar verildiğini, 18/07/2013 tarihinde genel kurul yapılacağı hususunun 03/07/2013 tarihli ticaret gazetesi ile ilan edildiğini, ayrıca 18/07/2013 tarihinde genel kurul yapılacağını ve gündeme ilişkin 26/07/2013 tarihli kararın davacılara iadeli taahhütlü mektup ile gönderildiğini ancak davacıların kötü niyetli olarak ilgili bildirimleri kabul etmeyerek almadıklarını, daha sonra 18/07/2013 tarihinde genel kurulun toplandığını ve iş bu davaya konu sermaye artırım ve sermayenin yeniden düzenlenmesi kararı alındığını, alınan kararın 07/08/2013 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, davacı yanın dilekçesinde sermaye artırımına ilişkin kararın iptali talepleri kabul edilemez ise de; davaya davacıların rüçhan hakkını kullanmaları talebi için devam edilip davacıların payları oranında sermaye artırımına katılmalarına karar verilmesini talep ettiklerini, bu talebin kabul edilebilir bir yanı bulunmadığını, müvekkillerinin sermaye artırımı kararı gereği gerekli sermaye ödemelerini de bankadan yaptıklarını, bu noktadan sonra yeni bir karar olmadan sermaye oranlarının değiştirilmesinin mümkün olmadığını, anılan bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davalı şirketin 18/07/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti ve iptali ile; terditli olarak sermaye artırımında rüçhan hakkının kullanımı davasına ilişkin olduğu görüldü.
DELİLER;
…. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
İstanbul CBS’ye müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
İstanbul CBS’ye müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
İstanbul … İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına müzekkere yazılarak …’e ait ıslak imzasının bulunduğu seçmen listesi celp edilerek mahkememizin 325 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davalı şirketin sicil kayıtları celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya fotokopisi celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya fotokopisi celp edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … (önceki Esas … Esas) Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
Mahkememizce 08/05/2014 tarihli celsede tanık dinlenilmesine karar verilmiş olup;
TANIK … BEYANINDA; ” Defterlerin bulunduğu yazıhanedir. Kilitlidir. Belirtilen tutanağı yırtmam zarar vermem kesinlikle doğru değildir. Karşı taraf bir şekilde bana zarar vermek için bana iftira atmaktadırlar. Kendileri ile bir zamanlar ortaklığımız vardı. Kaldıki karar defterini ele geçirmiş olsam başka mahkemede yürüyen davamıza delil olarak sunardım, yanı sıra karşı taraf bana iftira etmesi sebebi ile varsa parmak izim bunu ortaya çıkarsınlar aksi takdirde ben şikayetçi olacağım, ben sultan köyüne Temmuzun 10’un da geldim. Eylül’ün 27’sinde döndüğümde yazıhane zaten kilitli idi. Yazıhane anahtarı bende mevcuttur. Ben Eylül sonu döndüğümde yazıhanenin en üst en alt anahtarlarını anahtarla açabildim. Ancak orta göbek değiştirilmiş olduğu için ben anahtarı kullanıp açamadım, kilidin değiştirildiğini bu şekilde öğrendim. Aynı gün … ile karşılaştım, kendisi bana bu gündün sonra yazıhaneye giremezsin.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 26/03/2015 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; 18.03.2013 tarihli esas sermayenin artırılması konulu genel kurul kararına çağrı usulü, ana sözleşmede belirtilen, “Şirkete ait ilanlar Türk Ticaret Kanunu’nun 37.maddesi hükümleri saklı kalmak şartı ile şirket merkezinin bulunduğu yerde çıkan ve en az bir gazete ile asgari 7 gün evvel yapılır” hükmüne uygun yapılmadığı, ancak TTK m.446/1-b hükmündeki “etki şartı”nın gerçekleşmemesi nedeniyle çağrının usulüne aykırı yapılmış olmasının kararın alınmasına etkisi olmadığından kararın iptali şartının oluşmadığı; dava konusu genel kurul kararının TTK m.621/2’deki toplantı ve karar nisaplarına uyularak alındığı ve davacının karardaki imzasının sahte olduğu iddiası kanıtlansa dahi davacıların oylarının toplamıyla kararın yine de alınabileceği ve bu nedenle TTK m.446’da iptal davasının açılması için aranan “etki şartı”nın gerçekleşmediği, davacının karardaki imzasının sahte olduğu iddiasının kararın noter onaylı fotokopisi üzerinden inceleme yapılarak tespit edilmesi halinde dahi iptal davasının şartlarının oluşmayacağı, dosya kapsamında şirketin defterlerine ulaşılamaması nedeniyle defterlerin yırtık veya tahrip edilmiş olduğu iddiasının çözüme kavuşturulamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 28/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı vekilinin itirazları değerlendirilmiş olup, kök raporda ele alınmamış; davacının rüçhan hakkına dair talebinin haklı ve TTK.591’e uygun olduğu sonucuna varılması ve karşılıkları (rüçhan hakkına esas bedelleri) ödenmek kaydıyla davacı …’in mevcut 10 payının 20 paya, davacı …’in 40 payının 80 paya yükseltilerek bu miktar davalı paylarının iptaline karar verilmesi gerektiği hususları dışında kök raporda bir değişiklik veya eklemeye ihtiyaç bulunulmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince 2.ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 26/09/2022 tarihli 2.ek bilirkişi raporunda özetle; …. Asliye Ticaret Mahkemesi kararında yer alan hisse değişikliğinin 31.01.2014 tarihi itibariyle olması ve genel kurulun bu tarihten önce gerçekleşmiş olması sebebiyle kök ve ek raporda belirtilen görüşlerde bir değişiklik olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; TTK 622.maddesine dayalı olarak genel kurulda alınan sermaye artış kararının TTK 622.maddenin yollaması ile; TTK 414.maddede belirtilen usule uyulmadığı, TTK 621.maddesindeki çoğunluğa uyulmadığı ve TTK 591.maddesine aykırı olduğu iddialarına dayalı olarak davalı şirketin 18/07/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti ve iptali, terditli olarak da sermaye artırımında rüçhan hakkının kullanımı istemine ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde 03/07/2013 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde 18/07/2013 tarihinde olağan genel kurul toplantısının yapılacağı ve gündemin ne olacağının belirtildiği görülmektedir. Yine dosyada bulunan 10/05/2013 tarihli sicil gazetesinde sermaye artırım kararından önce şirket ortaklarından …’in 1.250,00 TL, …’in 2.500,00 TL, …’in 250,00 TL, …’in 1.000,00 TL ve …’in 1.000,00 TL sermaye taahhüt ettiği, 18/07/2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan sermaye artırımı kararı sonrası …’in 5.250,00 TL, …’in 4.500,00 TL, …’in 250,00TL, …’in 1.000,00 TL, …’in 1.000,00 TL, sermaye miktarlarına sahip oldukları, sermaye artırımına ilişkin toplantıya … ve …’in katılmadığı, … ve …’in katıldığı, …’in ise katılmadığının iddia edildiği, şirket ana sözleşmesinin 7.maddesinde şirkete ait ilanların TTK 37.madde hükme saklı kalmak üzere şirket merkezinin bulunduğu yerde çıkan gazete ile; asgari 7 gün evvel yapılacağı hükmünün bulunduğu, genel kurul toplantısına çağrı için …’e ve …’e gönderilen taahhütlü mektuplardaki adresin şirket adresi ile aynı olup kabul edilmediğinden iade edildiği, davacı … tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de; iptali istenilen dava konusu ortaklar kurulu kararının aslı ibraz edilemediğinden imza incelemesi yapılamadığı görüldü.
TTK 622.maddesinde Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla Limited Şirketlerde de uygulanacağı, Anonim Şirketlerde genel kurul kararlarının iptalinin ise “Kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine;” iptal davası açılabileceği, TTK 414. maddede de genel kurul toplantısına çağrının şekli belirtilmiştir. Somut olay yönünden ana sözleşmede gösterilen şekilde Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan mahfuz kalmak üzere şirket merkezinin bulunduğu yerde çıkan en az 1 gazete ile ilan yapılmadığından şirket ana sözleşmesinde ön görülen usule uyulmadığı görülmüş ise de; bu ihlalin TTK 446. maddesindeki etki kuralı şartını yerine getirmediği, bu nedenle iptal davası açma şartlarının sağlanmadığı kabul edilmiştir. TTK 621. maddeye göre limited şirketlerde önemli konularda toplantı nisabı oy hakkına sahip esas sermayenin tamamın salt çoğunluğu, karar nisabı ise genel kurulda temsil edilen oyların üçte ikisidir. Kararın alındığı tarihte davalı …’in 2.500,00 TL sermaye miktarı nedeniyle 100 oyu, …’in 1.250,00 TL sermaye miktarı nedeniyle 50 oyu bulunmaktadır. İptali istenilen kararda bu iki ortağın olumlu oy kullandığı ihtilaf dışıdır. İmzası inkar edilen davacı …’in karar tarihinde sermaye miktarı 250,00 TL olup 10 oy hakkı bulunduğundan bu karara etkisinin bulunmadığı ortadadır. Zira TTK 446.maddedeki etki şartının iptal kararı verilebilmesi için limited şirketlerde açılan iptal davalarında da aranması gerekmektedir. Bu sebeple davacıların çağrının usulüne uygun yapılmaması nedeniyle toplantıya gelmelerinin engellendiği iddiası ve davacı …’in imzasının taklit edildiği iddiaları mevcut olmakla, çağrı usulüne uygun yapılıp davacılar toplantıya katılarak sermaye artırım kararına olumsuz oy kullanmış olsalar dahi davalıların karara olumlu oy kullanmaları karşısında bunun bir etkisinin olmayacağı ve kararın yine de alınmış olacağı, bu nedenle genel kurul kararının iptal şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce bekletici mesele yapılan ve dosyamız davacısı …’in davacı olarak yer aldığı yine dosyamız davalısı … ve … … Ltd. Şti’nin davalı olarak yer aldığı, inançlı işlem nedeniyle devredilen limited şirket hisse devrinin iptali istemli …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında davanın kabulü ile; 31/01/2014 tarihi itibariyle sermayesi 6.000,00 TL olan davalı … Şirketi nezdinde davalı … üzerine kayıtlı 750,00 TL miktarlı payın davacı … adına kaydına karar verildiği ve kararın 24/11/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. Karar içeriğinde diğer davacılar …, … ve …’in hisselerini idare etmesi için …’e şirket hisse devir yetkisini veren vekaletname verdikleri ve tüm hisselerin … üzerinde toplanmasına dair karar alındığını, ancak …’in diğer hissedarların vekili olduğu için hisseleri kendi üzerine geçiremediği, bu nedenle hisselerin … üzerinde toplanması için vekili olduğu kişilerin hisselerinin …’e inanç sözleşmesi kapsamında devredildiğini, …’in geçici olarak kendi üzerinde bulundurduğu hisseleri …’e devretmekten kaçındığı, 30/07/2013 tarihinde …’in hisseleri inanç sözleşmesi gereği …’e devredeceğinin yazılı olarak 31/01/2014 tarihinde taahhüt ettiği, taahhüdün inanç sözleşmesi mahiyetinde olduğu kabulüyle devrin 31/01/2014 tarihi itibariyle yapılmasına karar verildiğinden ve verilen karar kesinleştiğinden mahkememize konu 18/07/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının hisse değişikliği öncesine ait olması nedeniyle bekletici mesele yapılan dosyada verilen karar yukarıda açıklanan sermaye durumunu etkilememiştir.
Davacıların terditli olarak talep ettikleri sermaye artırımında rüçhan hakkının kullanılması talebi yönünden yapılan incelemede; davacılar toplantıya katılmış olsalar idi sermaye artırım kararının alınmasını engelleyecek orana ulaşamasalar bile kanunen kendilerine tanınmış TTK 591. maddesindeki rüçhan hakkını kullanabilecek olmaları karşısında TTK 414. maddesi kapsamında ana sözleşmede belirtilen çağrı usulüne uyulmayıp davacılara usulüne uygun çağrı yapılmamış olduğundan davacıların rüçhan hakkı taleplerinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
TTK 591/3. maddesine göre; rüçhan haklarının kullanılması için ortaklara en az 15 gün süre tanınmalıdır. Süre genel kurulun artırım kararı içinde belirlenmemiş ise müdürler tarafından alınacak bir kararla saptanır. Anonim ortaklıklarda TTK 461.maddenin 3.fıkrasında sermaye artırımlarında rüçhan haklarının kullandırılması konusunda alınan yönetim kurulu kararının tescili ve TK 35.maddesindeki gazetede ilanı öngörülmüştür. Bu ilan ayrıca şirketin varsa internet sitesinde de yayımlanır. Rüçhan haklarını kullanma süresi ilan tarihinden başlar. Limited ortaklarda rüçhan haklarını düzenleyen TTK 591.maddede bu konuda bir açıklık olmamakla TTK 461/3.maddede izlenen amaç limited ortaklarda da geçerli olduğu için örnekseme yoluyla uygulanmalıdır. Nitekim İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi’nin 2017/73 Esas 2017/89 Karar sayılı ilamında da “TTK 591.maddesi uyarınca maddenin yazılış şekline göre 15 günlük rüçhan hakkını kullanma süresinin genel kurulun sermaye artış kararından sonra verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de bir hak henüz doğmadan onun kullanımı için süre tanınması hukuken de mümkün değildir. Ortağın rüçhan hakkı ancak ve ancak genel kurulun sermaye artış kararından sonra doğar. Bu hakkın kullanılıp kullanılmayacağına dair sürenin de genel kurul kararından sonra verilmesi gerekir.” belirtilmektedir. Somut olayda davacıların rüçhan hakkının tanınması ve paylarının da belirlenmesi istemleri bulunmakta ise de; mahkememiz kararı ile ortaklar kurulu kararının geçersizliği ve iptali talebi reddedilmiş olup rüçhan hakkı tanınmasına ilişkin talepleri kabul edildiğinden yukarıda belirtilen usulün davalı şirket tarafından yerine getirilerek davacılara bu hakkın tanınması gerektiğinden davacıların 18/07/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti ve iptali talebiyle açmış oldukları davanın reddine, davacıların terditli olarak talep ettikleri rüçhan hakkı tanınmasına ilişkin taleplerini kabulü ile; davacılara payları oranında 18/07/2013 tarihli sermaye artırımı konusunda rüçhan hakkı tanınmasına, bu hususta gerekli işlemlerin TTK 591/3 maddesi kapsamında davalı şirket tarafından yapılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların 18/07/2013 tarihli ortaklar kurulu kararının geçersizliğinin tespiti ve iptali talebiyle açmış oldukları davanın REDDİNE;
2-Davacıların terditli olarak talep ettikleri rüçhan hakkı tanınmasına ilişkin taleplerinin KABULÜ ile; davacılara payları oranında 18/07/2013 tarihli sermaye artırımı konusunda rüçhan hakkı tanınmasına,
Bu hususta gerekli işlemlerin TTK 591/3 maddesi kapsamında davalı şirket tarafından yapılmasına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 24,30TL harçtan mahsubu ile eksik 56,40 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından dava açılarken yatırılan toplam 56,10 TL (24,30TL BVH, 7,50 TL VSH, 24,30TL peşin harç) harcın davalılardan alınarak, davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 4.993,00 TL (593,00 TL tebliğler ve posta, 4.400,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacılara verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.27/10/2022

Başkan …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Üye …
*e-imzalıdır
Katip …
*e-imzalıdır