Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/307 E. 2019/591 K. 03.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/325 Esas
KARAR NO: 2019/593

BİRLEŞEN İSTANBUL 9.ATM

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
ASIL DAVA TARİHİ : 14/11/2008
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 16/02/2009
KARAR TARİHİ : 03/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı …’in davalılardan … Şirketindeki %70 oranındaki hissesinin, şirket paylarının %40’ına tekabül eden kısmını olarak, davacı … tarafından, şirketin tasfiyesini gerektirecek muhik sebeplerin oluştuğu ve uğranılan zararın tespit edilerek ortaklardan alınması ve şirket tasfiye hesabına verilmesi ile şirket defterlerinin mahkeme kasasına alınması talebi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyası üzerinden başlatılan davaya karşın, davalı [arın da İstanbul … Aslîye Ticaret Mahkemesi’nin … E. numaralı dosyası üzerinden davacı … hakkında, “davalının yetkili müdür olduğu dönemde usul ve yasalara uygun olmayan uygulama ve davranışlarının ortaya çıkmaya başladığı, …’in sonradan şirkete alınması ve imza yetkisinin devredilmesi ile ortaya çıkan çarpıklıkların giderilmeye başlandığı, davalının ortaklık hukukuna ve ticari teamüllere aykırı ve sorumsuz davranışlar sergilediği, şirketin tasfiyesini talep eden bir dava açlığı ve müvekkiller hakkında suç duyurusunda bulunduğu” gibi gerekçelerle ortaklıktan çıkarılması talebinde bulunulduğu ve her iki davanın İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. sayılı dosyasında 26.02.2009 tarihinde birleştirilmesine karar verildiği, sürecin devamında görevlendirilen bilirkişi kurulunun 24.06.2010 tarihli ayrıntılı raporunda, 2007, 2008 ve 2009 yılları bilanço kalemleri itibariyle bîr değerlendirme yapılarak şirketin tasfiyesini gerektirecek bir durum olmadığı kanaatine varıldığı, itiraz üzerine oluşturulan yeni bilirkişi heyetince düzenlenen 09.03.2011 tarihli raporda, …Şti, tarafından ticari defterlerin ibraz edilmemesi dolayısıyla, mali konuda değerlendirme yapılamadığından bahisle, heyetteki hukukçuların görüşü doğrultusunda haklı sebebe dayalı olarak fesih talebinin istenebileceği ve bu talebin yerinde olduğu sonucuna varıldığı, davacı …’in, bu rapor üzerine 27.04.2011 tarihli dilekçe ile, tasfiyenin yanı sıra usulsüzlüklerin tespiti, davalı ortakların uğrattıkları zararın tasfiye payına eklenmesi, kayıtlar sunulmamakla usulsüzlüklerin ortaya çıkmasının engellendiği, şirketin tabela şirketi haline getirildiği, içerisinin boşaltıldığı, dört yıldır genel kurul yapılmadığı, malvarlığının haraç mezat satıldığı öne sürülerek, davalı şirketin mevcut adresinin ve faal durumda olup olmadığının tespiti, şirket kayıt ve defterlerinin kolluk marifetiyle mahkeme kasasına alınması, şirket adına kayıtlı araçlara ilişkin trafik tescili ile ortak ve şirkete ait banka hesaplarının celp edilmesi ve zarar hesaplanarak tasfiye payına eklenmesi talebi 27.09.2011 tarihlî dilekçe ile yinelenmiş, aynı bilirkişi kurulunca hazırlanan 07.05.2012 tarihli raporda, 2006 yılından haşlayarak 2011 yılı dahil tüm belgelerin ibrazı halinde sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği belirtilmiştir. Aynı husus yine aynı heyetçe düzenlenen 24.09.2012 tarihli raporda da ifade edilmiştir. Bu bağlamda İstanbul Vergi İdaresi Başkanlığınca yapılan mutat 29.11.2011 tarihli incelemelerde şirketin bîr yıl önce ticari faaliyete son verdiği notunun düşüldüğü, vergi kaydının 31.12.2010 tarihi itibariyle resen düşürüldüğü, yine 22.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda, şirketin tasfiye edilmesi gerektiğinin vurgulandığı, davacı …’in, 16.01.2015 işlem tarihli dilekçesi ile daha önce belirtilen hususlara kısaca değinilmek suretiyle ve bilirkişi raporlarında beyan edildiği üzere, ticari defterlerin ibrazından kaçıldığından, şirketin ne kadar zarara uğratıldığına ilişkin veriler elde edilememekte ve gerekli incelemeler yapılamamakta olduğundan bahisle, “zarara uğratıldığı kesin olan şirketin davacı aleyhine ne kadar zarara uğratıldığını tespit etme olanağına sahip değiliz” denilerek, davalı şirket ve hissedarların banka hesap dökümleri dosyaya celp edilerek daha önceden sunulan bilanço ve gelir tabloları ile karşılaştırmalı olarak inceleme yapılması ve satılan araçlara ait kayıtların trafik sicil müdürlüğünden celp edilerek davalıların şirketi uğrattıkları zararın tespiti ve bunun tasfiye payına eklenmesi ve bu konuda rapor alınmasının laiep edildiği, yine davacının 27.05*2015 tarihli dilekçe ile şirkete ait araçların, banka hesaplarının ve malların şirketin zararına olacak şekilde elden çıkarıldığı, bunların gerçek değerlerinin faizi ile birlikte davalılardan alınarak tasfiyeye konu olmak üzere şirket hesabına geçirilmesi adına tespitinin gerektiği, şirket adına kayıtlı patentlerin davalı … tarafından …Şti/ye (… devredildiği, bununla birlikte ayrıntılı listesi verilen demirbaş ve üretim malzemeleri ve 19.09.2010 tarihinde… plakalı aracın yine… Şti/ye taşınarak elden çıkarıldığı belirtilerek, zararın tespiti için davalıların ve şirket hesap kayıtlarının, … ve … plakalı araçların tescillerinin celp edilerek zararın tespiti ve davalı …’ten tazmini karan İle şirketin tasfiyesine karar verilmesi talep edilmiş ve bu kapsamda yine mevcut bilirkişi heyetî tarafından düzenlenen 11.09*2017 tarihli raporda, muhtelif makine ve demirbaş listesi verilerek, hesaplara ilişkin olarak nakden yatırılan ve çekilen meblağların kim tarafından yatırıldığı veya çekildiği bilinmediğinden dekontların istenmesi gerektiği belirtilerek, değerleme için bîr makine mühendisi ve bankacı bilirkişiye ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil davalı firma …’ın kurulduğu günden bu yana sürekli kendisini büyüterek geliştirmeye çalışan mal varlığını ve kazançlarını muhafaza edip yeni ticari yatırımlarını sürekli artıran bir firma olduğunu, davacının müvekkili firmadan sürekli para talep ettiğini, ortaklık payını aşan oranlarda sürekliolarak şirketten para talep ettiğini ve taleplerinin bir kısmının diğer ortaklar tarafından karşılandığını, ilk etapta borç talep ettiğini bunun üzerine 24.000- Liralık bir borcun şirket hesabından davacının hesabına geçirildiğini, hukuki dayanaktan yoksun asılsız iddialarla açılmış davanın reddine, dava masraf ve vekalet ücretlerinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacılar ile davalının ortak olduğu davacı …Şti ünvanlı firma kurulduğu günden bugüne müvekkillerinin özen ve gayretleri ile ticaret hayatında saygın bir noktaya geldiğini, kuruluş aşamasındaki aksaklıkların kaynağı olan davalı yanın yetkili müdür olduğu dönemlerde usul ve yasalara uygun olmayan uygulama ve davranışları ortaya çakmaya başladığını, bu olumsuz durumu bertaraf etmek için müvekkillerinden…’in daha sonradan şirket ortağı olarak şirkete katıldığı ve imza yetkisinin kendisine devredilmesi sonucunda ortaya çıkan bu çarpıklıkların giderilmeye çalışıldığını, müvekkili şirketin imza yetkilisi olduğu dönemlerde şirket defterlerinin usulsüz tutulmasına göz yummuş ve şirketin yasal yükümlülüklerini ihlal etmesine sebep olduğunu bu konu ile ilgili TTK nun 67.mad.göre sorumluluğu doğduğunu, davalının ortaklık ilişkisinin çekilmez hale gelmesi, müvekkili şirketin faaliyetlerini ve ticari hayatını sürekli tehdit etmeye ve tıkamaya çalışması, ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmemesi gibi sair nedenlerden dolayı davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı…Şti ‘nin % 30 hissesine sahip ortağı olduğunu, davacıların davacı şirketin diğer ortakları olduğunu … ‘in davacı şirketin imzaya yetkili temsilcisi olduğunu, müvekkilinin şirketin kuruluşunda % 70 paya sahip ortak ve şirket yetkilisi iken, 27/04/2007 tarihinde şirket hisselerinin % 40 lık kısmını davacı … ‘e devrettiğini, müvekkilinin bu tarihte şirket müdürlüğünden istifa ettiğini, aynı tarih itibariyle şirket müdürü olarak davacılardan …’in atandığını, müvekkili aleyhine açılmış olan dava ve dosyada birleşen ortaklıktan çıkartılmasına ilişkin davanın reddine, şirketin tasfiyesine ilişkin davanın kabulüne , yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, ticaret sicil kayıtları, Eyüp CBS … Sor.sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davalı-birleşen dosya davacı tanığı …, Tanık beyanında ;Ben 2,5 yıldır … Ştinde montaj sorumlusu olarak çalışırım bu şirket 3 ortaklıdır ortaklardan …in şirket çalışmalarına katılmadığını ve bunun şirketin çalışmasını olumsuz yönde etkilediğini biliyorum ve görüyorum. Genel müdürümüz …i şirkete gelip çalışması konusunda kendisini çeşitli defalar ikaz etti daha doğrus … şirkete geliyordu ancak çalışmıyordu bu konuda genel müdürle aralarında pek çok kez tartışma geçti ben tartışmalarda ne söylendiğini d uymuyordum ancak tartışma seslerini duyuyorduk. 1 sene kadar öncede … yanında mafyaya benzer bir takım adamlar getirip şirketin içine soktu genel müdürle aralarında tartışma çıktı tartışma yukarı katta oldu sesleri duyuyorduk ancak ne dendiğini anlayamıyorduk kulağımıza ara sıra argo kelimelerde geliyordu. Bu olaydan sonra da bu davayla ilgili mahkemeye başvuruldu. Ben şirketin kar zarar durumunu bilmiyorum dedi. Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: şirket ortaklarından … Bey tornada, … Bey, satışta ve genel müdür olarak necdet beyde … makinasında çalışmaktan dolayı sorumluydular malın önce freze makinasına girdikten sonra diğer aşamalara geçmesi gerektiği için ve … inde fireze makinasında işi yapmadığı için işler aksıyordu şirkette bulunduğu sürece sürekli telefonla görüşüp makinada çalışmıyordu.
Davacı tanığı …, Tanık beyanında; ben … Şti nin kurulması esnasında da makinaların alımında kalıp yaptırımında 1 sene kadar da çalışmıştım daha sonra … Beyle kavga etmemiz üzerine işten çıktım ve bu yılın haziran ayından beri de tekrar aynı yerde işe girdim. Necdet bey işyerinde bulunduğu esnada çalışanlara kötü davranıyordu benimlede kavga edip işten ayrılmama sebebiyet vermişti ben ayrıldıktan sonra ne gibi olaylar olduğunu bilmiyorum döndükten sonra da kendisiyle hiç karşılaşmadım şirketin kar zarar durumuyla bilgim yoktur davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: ben geldikten sonra halen şirkette bir fireze ustası çalışıyorud ancak 15 gün kadar önce işi bıraktı” ifadesinde bulundu.
Davalı-birleşen dosya davacı tanığı …,Tanık beyanında, ben son bir haftadan beri … Ştinde kalıpçı olarak çalışıyorum daha öncede şirketin kuruluşundan 2007 yılının 8. ayına kadar bu şirkette çalışmıştım ortaklardan …le kavga ettiğim için ayrılmak zorunda kalmıştım ben o sıralar kalp pili taktırmam sebebiyle geçici olarak işe gelemeyip döndüğümde … beni işe almadı benim artık bu işyerinde çalışamayacağımı söyleyip üzerime saldırdı hatta beni yaraladığı ve hakaret ettiği için kendisi hakkında şikayetçi olmuştum halen Eyüp …Sulh ceza mahkemesinde davamız görülmektedir … şirketi zarara uğrattığını biliyorum ancak şirketin kar ve zarar durumu hakkında bilgim yoktur” ifadesinde bulundu.
Davalı-birleşen dosya davacı tanığı …,Tanık beyanında, ben iki yılı aşkın bir zamandan beri …Şti ile çalışıp kendilerine fason iş yaparım. 1,5 yıl kadar önce … bana işten ayrıldığını söylemişti ben son 1,5 yıl kendisini işyerinde görmüyorum hiç gelmiyor daha önce bize fason iş siparişini kendisi verirdi 1,5 yıldır kendisinden hiç sipariş almadım. Daha önce … işlerini kendisi takip eder işiyle ilgilenirdi ortaklıktan ayrılacağını söyledikten sonra kendisini görmedim ” ifadesinde bulundu.
Davacı-birleşen dosya davalı tanığı …,Tanık beyanında; ben davalı şirketle 4 yıldan beri tanırım kendilerine de son 3 yıl içerisinde fason torna işi yaptım. Ben önce … Beyle tanışmıştım fason iş siparişini kendisinden alıyordum son 1 yıldır ben kendileriyle çalışmıyorum …in şirketle problemleri olduğunu biliyorum ancak detaylarını biliyorum ancak sadece bize yapılan ödemeler aksayınca sebebini sordum … bana şirket ortakları arasında problem olduğunu ödemelerin geciktiğini söylemişti ” ifadesinde bulundu.
Davacı-birleşen dosya davalı tanığı …, Tanık beyanında; … eski arkadaşım olur, şirketin ilk kurulduğu sıralarda Necdet müdürdü daha sonra müdür olarak …seçildi yeni müdürün seçilmesinden sonra bankalardan kredi alabilmek için bazı şirketlerce yapıldığı gibi karşılıksız hatır çekler hazırlanıp bankaya teminat olarak verilmeye başlandı kredi kullanıldı necdet bu şekilde hatır çeki ile kredi alınmaya çalışılmasına itiraz etti hatır çeklerin bir kısmından dolayı problemler yaşandı şirket zarara uğramaya başladı bu problemlerden dolayı Necdet şirketten ayrıldı geçen yıl ağustos ayına kadar Necdetin şirkete gittiğinde çalıştığını görüyordum 2008 ramazan ayından sonra da işten ayrıldığını söyledi ayrılmasına sebepte anlattığım hatır çekleridir” ifadesinde bulundu.
Davacı-birleşen dosya davalı tanığı …,Tanık beyanında; eşim olan … 1 seneye aşkın bir zaman önce işten ayrılmasına sebep diğer ortakların hesapları eşimden gizlemesi muhasebenin kapısını kilitlemeleri, işçileri kışkırtıp eşimin üzerine saldırtmalarıdır çalışanlardan İsmail ile eşim arasında bu sebeple de bir olay çıkmıştır eşime çalıştığı sürece de düşük para verilmiştir. Ayrılmadan önce eşim düzgün olarak işine gidip gelmektedir aslında şirketi kuruluşundaki asıl pay sahibi de eşimdir” ifadesinde bulundu.
Davacı-birleşen dosya davalı tanığı …, Tanık beyanında; ben …in aile d ostu olurum kendisii şirketin kuruluş esnasında benden borç para almıştı bende kendisine borç para vermiştim bundan sonra şirkette ne gibi olaylar olduğu konusunda bilgim yoktur …iş yerinde 1 yıl kadar çalıştığını biliyorum sonrada necdetin işyerinde çıkarılmasını istemişler ancak nedenleri konusunda bilgim yoktur” ifadesinde bulundu.
Şirketin tasfiyesi ve buna ilişkin zararın varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 21/10/2010 tarihli raporda ” dava konusu …Şti ne ait 2007/2008-2009 yılları ve 2006 yılı kapanış bilançoları tarafımca incelenmiş lup; adı geçen şirketin borçlarını ödeme kabiliyetine haiz. Piyasa şartlarında sermaye oranında yüksek kar eden, çalışmakta olun banka borçlarını ödemeye muktedir sermayesini ve aktiflerini muhafaza etmekte olduğu, nakit sıkısıklığı dönemlerinde banka kaynaklarını kullandığı ve ortaklardan borç aldığı, gözlenmiş olup adı geçen şirketin iş hacmi ve potansiyelir ilevarlığını sürdürebilmesi için ve nakit sıkıntısını giderebilmesi için sermaye artırımı yapması gerektiği, bu durumda banka yüklerinden kurtulup ortaklar ile ticari borç alışverişi kesilebileceği, davalı şirketin TTK 549.Mad gereği şirketin feshini gerektiren mali bir yapı oluşmadığı ve haklı bir sebebip bulunmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 09/03/2011 tarihli raporda ” davacının haklı sebeple fesih talebinin yerinde olduğu, tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı ” görüşü bildirilmiştir.
Eksik evraklar tamamlanarak ek rapor alınmış olup bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 22/12/2014 tarihli raporda ” Davacı … dava dilekçesinde şirketin feshini de talep etmiştir.Vergi dairesinden gelen yazı ekindeki 24.01.2013 tarihli yoklama tutanağı İncelendiğinde, davalı …şti.’nln …adresinde yapılan tespitte, söz konusu İşyerinde …’m Tuna vergi dairesine bağlı olarak hurda, bakalit, geri dönüşüm faaliyetlerinde 05.05.2011 tarihinden beri bulunduğu, söz konusu şirketin yaklaşık 5 yıl Önce bu adresteki faaliyetini sonlandırdığı, kesin terk tarihini bilmediği beyanı ve tespiti bulunduğundan, davalı şirketin ilgili vergi dairesi tarafından 31.12.2010 tarihi İtibariyle resen terk ettirildiği görülmüştür.Vergi dairesinden şirketin resen terk edilmesi, şirketin tasfiyesine engel değildir.Bu durumda şirketin tasfiye edilmesi gerektiği kanaati edinilmiştir.25.09.2012 havale tarihli EK 2 bilirkişi kurulu raporumuzda istenen kurumlar vergisi beyannameleri ( 2006, 2007, 2008, 2009, 2010- ve 2011 yılları), vergi dairesinden gelen 24.01.2013 tarihli yazı ekinde bulunmadığından, iş bu rapor mevcut verilere göre düzenlenmiştir ” görüşü bildirilmiştir.
Davalı şirketin 31/12/2010 tarih itibariyle reesen terkin edilmiş olması nedeniyle davacı tarafa şirketin ihyası için süre verilmiş, açılan ihya davasının İstanbul…ATM … esas sayılı dosyasında görüldüğü, ihya kararının verildiği, kararın 14/04/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
…Bankası, …bank, … Bankası, …’e yazılan müzekkerelere cevap verildikten sonra zararın varlığı yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, alınan 11/09/2017 tarihli aldırılan bilirkişi raporunda ” Davacı vekili tarafından Sayın Mahkemeye hitaben düzenlenen dilekçede, * Gerçek kişi davalılar tarafından şirketin zaranna olacak şekilde elden çıkarılan matların listesinin aşağıdaki gibi olduğu ” belirtilerek, bu mallara ait detaylı listelerin sunulduğunun görüldüğü,Bu listede bulunan makine ve demirbaş ve kalıpların rayiç değerlerinin tespit edilmesi kurulumuzun uzmanlık alanına girmediğinden, Sayın Mahkemece davacı … vekilinin dilekçesinde belirttiği makine ve demirbaş ve kalıpiann şirket bünyesinde bulunmadığının kabulü durumunda, dosyaya makine mühendisi bilirkişinin eklenmesi gerektiği düşünülmekle birlikte, bu konuda nihai kararın Sayın Mahkemenize ait olduğu, Ayrıca, bankalardan gelen hesap hareketlerinin detayının yukarıdaki bölümlerde gösterildiği ve bu hareketler konusunda denetime elverişli ve bilimsel verilere uygun kanaat bildirilebilmesi İçin dosyaya Bankacılık konusunda uzman bilirkişinin eklenmesi gerektiği düşünülmekle birlikte, bu konuda nihai kararın dltfyın Mahkemenize alt olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Demirbaşların rayiç değerlerinin tespiti ve banka hesap hareketlerinin irdelenmesi bakımından yeniden bir bilirkişi heyeti oluşturulmuş, bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 04/09/2018 tarihli raporda özetle; Şirket bünyesinde yapılan Tablo B’ de belirlenen 18 adet çevre kesme ve iç dış kalıplan,Şirket bünyesinde yapılan Tablo C* de belirlenen 14 boy kalıplan, muhtemelen demirbaşlarda kayıtlı olup maddi değer olarak defter kayıtlarına işlenmemiştir.Tablo K/de belirlenemeyen sayısı belli olmayan elektrik motorlarının değerleri hesaplanmaya dahil edilememiştir.Davacı tarafından, davalının şirket dışına çıkardığım İddia ettiği demirbaş makine kalıp stok malzemeleri ürünlerinin gerçek değerlerinin hesaplanması için fiziksel inceleme olanağı bulunamadığından, defter kayıtları üzerinden inceleme yapan bilirkişi heyetinin 11.09.2017 tarihli detaylı raporundan yararlanılmış ve 13 tabloda belirlenen stok malzeme ürün demirbaş makine ve teçhizatın davacının ihya için dava açtığı tarihi itibariyle, defter kayıtlarında belirlenen 628,847.81 TL/€ 217.59440 kabul edilebilir bir değer olup l-a/l-b/1-c değerleri hesaplamaya dahil edilememiştir.Ortaklar arasındaki güven ilişkisinin yitirildiği, davalı limited şirketin uzun yıllardan beri ciddi bîr faaliyette bulunmadığı, bunun da şirketin feshi ve tasfiyesine yönelik olarak haklı bir sebep teşkil ettiği görülmektedir. Ortaklar arasındaki husumetin meydana gelmesi dolayısıyla şirketin haklı sebeple feshi mümkün ise de, bu sebebin meydana gelmesinde kusurlu olan tarafın bunu talep edebilmesi mümkün değildir. Ancak davalı şirket uzun zamandan beri faal durumda olmadığı için davacı yanın, husumetin meydana gelmesinde kusurlu davranıp davranmadığının tespitine gerek, bulunmamaktadır; uzun süredir faal durumda olmamak, haklı sebeple fesih için yeterlidir.Davalı limited ortaklığın uzun yıllardır genel kurul toplantısı yapmaması, kanunen zorunlu organlarından olan genel kurulun eksikliği anlamına geleceği, organ eksikliği halinde de eTTR m, 504/2 uyarınca mahkemece uygun bir mehil verilmesine rağmen eksikler giderilmezse şirketin feshine karar verilebileceği, ancak somut olay bakımından mehil verilmesinin gerekip gerekmediğini takdirin Sayın Mahkeme’ye ait olduğu anlaşılmaktadır.Şirket defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılabilmesi söz konusu olmadığından, davalı şirketin malvarlığının boyutu, zarara uğratılıp uğratılmadığı, uğratılmışsa bu zararın miktarı ve sorumlusunun kim olduğu ve taraf ortakların tasfiye paylarının tespiti mümkün değildir. Zararın varlığı ve miktarını takdir yetkisi ise, TBK m. 51 vd. (eBK m. 42 vd.) hükümleri çerçevesinde Sayın Mahkeme’ye aittir ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan asıl dava, şirketin feshi talebine, birleşen dava ise ortaklıktan çıkarılma talebine ilişkindir.Her iki dava yönünden da davaların açılış tarihi itibariyle 6762 sayılı TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Herşeyden önce İstanbul …ATM ‘de açılıp birleştirilen …E-K sayılı dava yönünden 27/09/2011 tarihinde takipsiz bırakıldığı için işlemden kaldırıldığı yenilendiği fakat 20/12/2011 tarihinde yeniden takipsiz bırakılarak işlemden kaldırıldığı, yasal süresi içinde davanın yenilenmediği, bu nedenle takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Asıl davaya gelince dava tarihine göre 6762 sayılı yasanın 549/4 mad’ne göre açılan Ltd.şirketin feshi istemine ilişkin davada davacı ve davalı asiller şirketin ortakları olup davalı …Şti 3 ortaklı bir Limited Şirketidir.Şirketin feshi davasının şirkete karşı açılması gerekmekte olup ortaklara karşı açılamayacağı, bu nedenle davalı asillere karşı açılan fesih davasının reddine karar verilmesi gerektiği, davalı şirkete karşı açılan fesih davasında ise getirtilen tüm kayıtlar ve dinlenen tanık beyanlarına göre ortaklar arasındaki güven ilişkisinin yok olduğu, ortaklık ilişkisinin çekilmez bir duruma geldiği ayrıca sicil kayıtlarına göre Limited Şirketinin 2010 yılından sonra faal olmadığı, zorunlu organlarının oluşmadığı, genel kurul toplantılarının yapılamadığı ve tüm bu sebeplerin Ltd.şirketinin feshi için haklı sebep oluşturduğu, bu sebeple açılan fesih davasının kabulüne ve davalı şirketin feshine karar vermek gerektiği, tazminat talebine gelince davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan kaçındığı, getirtilen vergi kayıtları, banka kayıtları ve incelenen şirket bilanço ve gelir tablolarına göre demirbaş ve üretim malzemelerinin kaydi değerlerinin 628.847,81-TL olduğu, davalı şirketin faaliyet gösterdiği işyerinin vergi dairesince yapılan tespitte boşaltıldığı bu nedenle şirketin 31/12/2010 tarih itibariyle re’sen terkinine karar verildiği, her ne kadar şirketin daha sonra ihya işleminin yapılmasına rağmen şirketin gayrifaal olması, şirkete kayıtlı demirbaş, makine ve teçhizatların işyerinin boşaltılması nedeniyle bulunamaması gözetilerek bu demirbaş ve makinelerin kaydi değerlerinin zarar kalemi olarak değerlendirilip şirket temsilcisi olan ortak davalı …’ten tahsiline ve şirket tasfiye payına eklenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Mahkememizin … esas sayılı asıl dava dosyası yönünden;
Açılan davanın a)Davalı… yönünden REDDİNE,
b)Davalı … yönünden şirketin feshi talebinin REDDİNE, Tazminat talebinin KABULÜNE, davalı şirket yönünden hem şirketin feshi hem tazminat talebinin ve açılan davanın KABULÜNE,
…Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün… sicil nosunda kayıtlı …Şti’nin feshine,
Oluşan 628.847,81-TL zararın davalı …’ten tahsiline, tazmin edilecek bedelin şirketin tasfiye paylarına eklenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 42.956,59-TL den peşin alınan 14,00-TL nin düşümü ile kalan 42.942,59-TL harcın davalı …’ten alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen zarar miktarı üzerinden hesap olunan 39.103,91-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’ten alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen şirketin feshi talebi yönünden hesap olunan 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davalı …Şti’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 7.749,30 TL ( 14 TL BH, 14 PH, 2,30 VH, 7.200 TL bilirkişi ücreti ve 519 TL Tebliğ posta ) yargılama giderinin davalılar …Şti ve …’ten alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen talep yönünden hesap olunan 2.725,00 -TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
B)Birleşen İstanbul 9 ATM 2009/119-43 E-K sayılı davanın süresi içerisinde yenilenmediğinden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesap olunan 44,40 TL den Peşin alınan 15,60 TL nin düşümü ile kalan 28,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı… Vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …