Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/236 E. 2018/1238 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2012/236 Esas
KARAR NO : 2018/1238
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 05/09/2012
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili… A.Ş.’nin … markası altında ülke çapında faaliyet gösteren bir akaryakıt dağıtım şirketi olduğunu, … ile davalılardan … Şti. (Bayi) arasında …mevkiinde kain … palla, 1361 parseldeki taşınmaz üzerinde kurulacak akaryakıt ve servis istasyonu için taraflar arasında 03.01.2007 tarihinde Bayilik Protokolü İmzalandığını, Protokol kapsamında …’in 1. nolu davalı …’a bayilik vereceğini, 2. no.lu davalı … A. Ş.’nin de kendi mülkiyetinde olan taşınmaz üzerinde … lehine 15 yıl süreli intifa hakkı vereceğini, protokol gereği …’in toplam 444.886 USD yatırım gerçekleştirdiğini, taşınmaz üzerinde 07.03.2007 tarihinden itibaren 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, … ile davalı … arasında 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bu süreçte…’nun uzun süreli İntifa haklarına karışmadığını, ancak bayilik sözleşmelerinin 5 yıldan uzun süreli veya belirsiz süreli yapılamayacağını ifade etmekte olduğunu, daha önceleri bayilik sürelerinin de intifa süreleri ile uyumlu olarak 15-20 yılı gibi uzun süneli olarak yapılabildiğini, bayilik protokolünün 3. 1. 5. maddesine göre bayinin vermiş olduğu Taahhütname ile 1. yıl için 900 m3/yıl, 2. yıl için 1.200 m3/yıl, 3. yıl ve devam eden yıllar için 1.500 m3/yıl beyaz ürün (benzin, motorin) …’ten alarak satmayı taahhüt ettiğini, Protokolün 3.1.4. maddesinde bayi’nin en geç 90 gün içerisinde petrol mevzuatına uygun bir istasyon kurmakla ve istasyon ile bayi adına düzenlenmiş Gayri Sihhi Müessese açma ruhsatını ve bayilik lisansını …’e ibraz etmekle yükümlü olduğunu, ayrıca Akaryakıt Sözleşmesinin 5. maddesine göre BAYİ’nin, sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren en geç 30 gün içersinde petrol ürünü satın almak ve bayilik faaliyetine başlamak zorunda olduğunu, oysa davalıların 444.886 USD yatırım masraflarına karşılık istasyonu hiç faaliyete geçiremediklerini, davalılardan … A. Ş. ile …’ün protokolü ve bayilik sözleşmesini garantör sıfatıyla imzaladıklarını, davalı …’in ise garantör … ile birlikte 600.000 TL’ye kadar müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla kefaletname verdiklerini, davalı …İnsaat’ın maliki olduğu akaryakıt istasyonu üzerinde … lehine 600.000 TL bedelli 1. dereceden ipotek hakkı verdiğini, …’nun 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 5. Maddesine dayanarak 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nî yayınladığını, Tebliğ ile akaryakıt sektöründe yapılan bayilik sözleşmelerinin Kanun’un 4. maddesi hükümlerinin uygulanmasından muaf tutulduğunu, muafiyet süresinin 5 yıl olduğunu, tebliğ çıkmadan önce bayilik sözleşmelerinin ve intifa hakkı süresi ile uyumlu olarak 5 yıldan uzun süreli olarak yapılabildiğini, bu kapsamda istasyon üzerinde … lehine 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildikten 2 yıl sonra …nun Danıştay tarafından verilen bir iptal kararından sonra uzun süreli intifa ve kira sözleşmelerini özel hukuk sorunu olarak kabul eden önceki yaklaşımını terk ederek, bu tarihten sonra verdiği kararlarda bu ve bunun gibi sözleşmelerin de rekabet yasağı süresini fiilen uzattığı görüşünü benimsediğini, 12.03.2009 tarihinde internet sitesinde yaptığı duyuru ile sektörü bu hususta bilgilendirdiğini, duyurunun ardından sektörde bir çok dağıtım şirketinin 1 yıl içerisinde bayileri aleyhine sebepsiz zenginleşme nedeniyle davalar açtığını, müvekkili şirketin de davalılar aleyhine İstanbul …ATM.’nin … E. sayılı dosyasından sebepsiz zenginleşmeye dayalı dava açtığını, ancak davanın açıldığı 12.03.2010 tarihinde taraflar arasındaki bayilik ve İntifa sözleşmesi devam ettiğinden dava şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle erken açılan davanın reddedildiğini, …nun, yeniden anlaşma sağlanamayan ve 5 yılı dolduran tüm bayilerin intifa haklarının terkini konusunda uyarısı üzerine müvekkili şirketin almış olduğu intifa haklarını olağan süresinden önce terkin etmek zorunda kaldığını, davalıların …’…’na şikayet ettiklerini, Kurum kayıtlarına 03.01.2011 tarihinde intikal eden … Akaryakıt tarafından yapılan başvuruda özetle, … Akaryakıt ile hukuki ve ticari birliktelik bulunan …ile … arasında, …İnşaat’ın maliki olduğu taşınmaz üzerinde 07.03.2007 tarihinde … lehine 15 yıllık intifa sözleşmesi akdedildiğinin ifade edildiği, taraflar arasındaki dikey ilişkinin 07.03.2012 tarihine kadar grup muafiyetinden yararlandığının tespiti ve bu tarihten sonra sözleşme yapmaya zorlanması halinde 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinde işlem yapılacağının …’e bildirilmesinin talep edildiği, konuya ilişkin …’ten edinilen bilgilerden, … ile … arasındaki Bayilik Anlaşmasının 09.03.2007 tarihinde 5 yıl süreli akdedildiği, gayrimenkul lehine 07.03.2007 tarihli 15 yıllık intifa sözleşmesi bulunduğu, taşınmazın üzerinde ilk defa … tarafından bir akaryakıt istasyonu tesis edildiği, ancak istasyon inşaatının tamamlanması sonrasında malik ile ilgili Belediye arasrnda imar uyuşmazlığının çıkması nedeniyle istasyonun işletmeye açılamadığının anlaşıldığı, … ile … anasında 18.09.2005 tarihi sonrasında kurulmuş ve halen 5 yıllık süreyi doldurmamış bir dikey ilişkinin mevcut olduğu, …nun 25.02.2010 tarihli, 10-19/229-67 sayılı Delta ve 16.03.2010 tarihli, 10-24/338-122 sayılı Total kararlarıyla 5 yılın üzerinde bireysel muafiyet tanınabilmesi için istasyonun sıfırdan inşa edilmiş olması şartının getirildiği, her ne kadar bayilik anlaşması ile intifa sözleşmesinden oluşan dikey ilişkinin 2002/2 sayılı tebliğ kapsamında grup muafiyetinden yararlanacağı son tarihin 07.03.2012 olduğu düşünülse de istasyonun daha önce üzerinde akaryakıt istasyonu faaliyeti yapılmamış bir arazi üzerine tesis edilmiş olup, yatırımların … tarafından karşılandığı bilgisine istinaden, taraflar arasındaki dikey ilişkinin bireysel muafiyetten yararlanma olanağının bulunduğu, bu bağlamda BAYİ’nin 5. yıl sonunda yatırımın kalan süreye tekabül eden bedelini ödeyerek anlaşmayı sona erdirebilmesi konusunda tarafların anlaşmaları koşuluyla aralarındaki dikey 4054 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca ilk anlaşmanın yapıldığı tarihten itibaren 10 yıla kadar muafiyet tanınabileceği kanaatine varıldığının belirtildiğini, …nun bu kararı sonrasında davalılar ile yeniden anlaşma sağlanmadığını, intifa hakkının terkinine imkan sağlayan vekaletnamenin de gönderildiğini, özetle dava açma şartlarının artık oluştuğunu, Müvekkili şirket …’in İstasyon ve davalılar lehine aşağıdaki yatırımları gerçekleştirdiğini, Demirbaş yatırımı için 62.866 USD, İnşaat İşleri yatırımı için 262.020 USD, Bayilik hizmeti bedeli 100.000 USD, Olmak üzere toplam 444.886 USD yatırım gerçekleştirdiğini, ödenen bu bedellere karşılık istasyonun hiç faaliyete geçmediğini, rekabet mevzuatı gereği taraflar arasındaki dikey ilişkinin 5. yıl sonuna kadar grup muafiyetinden yararlanabildiğini, daha sonra anlaşma sağlanamadığından sona erdiğini, Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi’nin 45. maddesinin f bendine göre, “İşbu bayilik sözleşmesinin feshi veya herhangi bir sebepte sona ermesi hâlinde bayilik ilişkisi sebebiyle … ile akdetmiş oktuğu bütün kredi, malzeme voseir hususlara müteallik sözleşmelerin münfesih olacağını ve bu sözleşmelerden doğan borçlan ile doğacak her türlü borçların muaccel olacağını peşinen kabul ve tâahhüt eder” şeklinde olduğunu, bayilik sözleşmesinin sona ermiş olması nedeniyle davalıların … ile akdetmiş oldukları bütün kredi, malzeme vs. hususlara müteallik sözleşmelerin de münfesih olduğunu, dolaysıyla davalıların bu sözleşmelerden doğan borçları ile doğacak her türlü borçlarının da muaccel hale geldiğini, dolaysıyla davalıların …in yoksun kaldığı kâr da dahil olmak üzere …’in tüm zararlarını tazmin etmekle yükümlü olduklarını, bunun dışında 4054 sayılı Rekabetin Korunması hakkındaki Kanun’un 56. maddesinde, bu Kanun’un 4. maddesine aykırı olan her türlü anlaşma ile teşebbüs birlikleri kararının geçersiz olduğunun, ifasının istenemeyeceğinin belirtildiğini, daha önce yerine getirilmiş edimlerin geçersizliği nedeniyle geri istenmesi halinde tarafların iade borcunun B.K.’nun 63. ve 64. maddelerine tabi olduğu, dikey ilişkinin kullanılmayan kısımları açısından edimlerin iadesinin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde talep edileceğinin öngörüldüğünü, Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre denkleştirici adalet ilkesi uyarınca iadesi gereken para borcunun faiz ve semerelerini de içermesi gerektiğini, ayrıca sebepsiz zenginleşenin devamlı temerrüt halinde bulunduğundan alacaklının ayrıca bir ihtarda bulunmasına gerek olmadığını, davalı bayi ve istasyon lehine 21.08.2007 – 03.01.2008 tarihleri arasında, toplamda 15 yıllık intifa hakkı süresince 21.600 m3 beyaz ürünü …’ten alarak müşterilerine satacağı inancı ile 149.300,41 TL bayilik hizmeti (Bunun 36.539,02 TL’si nakit, 112.761,39 TL’lik kısmı davalılara ait diğer istasyonlarda satılmak üzere ürün olarak) ve 389.222,97 TL inşaat işleri bedeli (… firmasına ödeme) ödenmek suretiyle yatırım yapıldığını, ariyet verilen demirbaş yatırımı hariç olmak üzere toplam yatırımın 538.523,38 TL anapara olduğunu, buna ödenme tarihleri olan 21.03.2007 – 03.01.2006 tarihlerinden itibaren faiz yürütülerek anapara+vade farkı+%16KDV=1.173.324,66 TL’yi talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek …mevkiinde kain H22A17D48 pafta, 1361 parseldeki taşınmaz üzerine ve diğer davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine teminatsız veya teminatlı olarak ihtiyati haciz konulmasına, dava konusu yatırımların müvekkilinin ticari defter kayıtları üzerinden bilirkişi marifetiyle incelenmesine, bilirkişilere yerinde inceleme yetkisi verilmesine, 1.173.324,56 TL alacaklarının, dava tarihinden itibaren 538.523,38 TL anapara alacaklarının TCMB avans faizi ile birlikte davalı bayi ve garantörlerden müştereken ve müteselsilen, davalı kefil …’den ise 1.000.000,-TL’lik kefaleti ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu taleplerinin dışında başkaca (cezai şart, tazminat, alacak, kâr mahrumiyeti, ariyet malzemelerin iadesi, v.b.) haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri île vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
2-Davalılar…Şti. …A.Ş. ve … vekili cevap dilekçesinde özetle: …’nun 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 5. Maddesine dayanarak yayınlamış bulunduğu 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliği kapsamında akaryakıt dağıtım şirketleri ile bayiler arasında imzalanan bayilik sözleşmelerinin azami süresinin 5 yıl olarak belirtildiğini, davacı taraf ile imzalanan 08.03.2007 tarihli bayilik sözleşmesi ve ek protokoller nazara alındığında zamanaşımı süresinin 08.03.2007 tarihinde başlayacağının açık olduğunu, BK’nun 66. maddesine göre 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmayan davanın zamanaşımına uğradığını, Haksız fiillerde failin daimi olarak temerrüt halinde olduğunu, ancak sebepsiz zenginleşme ile haksız fiilin birbirinden farklı olduğunu, sebepsiz zenginleşmede faiz yürütülebilmesi için sebepsiz zenginleşenin temerrüde düşürülmesi gerektiğini, davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketi ekonomik açıdan zor durumda bırakmayı amaçladığını, 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliğine göre akaryakıt dağıtım şirketleri ile bayiler arasında imzalanan sözleşmelerin azami 5 yil süre ile sınırlı olacağı 18.09.2005 tarihinden sonra akdedilen sözleşmelerin 5 yılı aşan sürelerinin geçersiz olacağının açık olması karşısında tacir olan davacı taraf ile akdedilen 08.03.2007 tarihli bayilik sözleşmesi ve ek protokollerin bu dava kapsamında 2012 yılından sonra geçersiz olacağından bahisle dava konusu edilmesinin hakkın kötüye kullanılmasının en açık delili olduğunu, davacının kendi yaptığı sözleşmenin geçersizliğini öne sürerek sebepsiz zenginleşmeye çalıştığını, davacı taraf ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin 2002/2 sayılı Tebliğ kapsamında hukuki geçerliliği bakımından …na yapılan başvuruya 2011-1-72 dosya ite verilen kararda, ilk anlaşmanın yapıldığı (07.03.2007) tarihten itibaren 10 yıla kadar bireysel muafiyet tanınmasını Bayi’nin, … tarafından üstlenilen ilişkiye özgü yatırımın varsa kalan süreye tekabüt eden bedelini ödeyerek anlaşmayı sonlandırebileceğinin açıkça belirtildiğini, bu karardan açıkça anlaşılacağı üzere taşınmaz üzerindeki grup muafiyet süresinin davacının beyanının aksine 10 yıl davacı tarafın maddi tazminat taleplerinden 149.300,41 TL bayilik hizmeti bedelinin 36.539,02 TL’sinin müvekkiline nakit olarak ödendiğini, 112.761,39 TL’lik ürün verildiği iddiasını kabul etmediklerini, istasyonun inşaat işleri için … firmasına yapıldığı iddia edilen 369.222,97 TL ödemenin müvekkiline ait taşınmaz üzerine yapıldığına dair hiçbir belgenin dosyaya sunulmadığını, kaldı ki taşınmaz üzerindeki istasyon binasının müvekkili şirket tarafından yapıldığını, intifanın süresinden önce terkinine imkan sağlayan vekaletnamenin müvekkili şirketlere ulaşmadığını, kaldı ki tapu kaydında halen davacı lehine ipotek ve intifa kaydının yer aldığını, müvekkili şirketin değişen imar uygulaması nedeniyle ruhsat alamadığını, bu sebeple dava konusu olayda 616 sayılı Yasanın 117. maddesinin uygulanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacının maddi taleplerini oluşturan 36.539,02 TL ve 389,222,97 TL ödemenin KDV dahil ödemeler olduğunu, bu tutarlar içersindeki KDV’nin davacı tarafça gider olarak gösterildiğini, bu taleplerinin hesabında KDV’siz bedellerin esas alınmasına karar verilmesi gerektiğini, davacının 15.000 TL intifa bedelini ödemediği gibi sözleşmenin 5 yıl sonrasında devamı için resmi veya şifahi olacak görüşmediğini, biran evvel sözleşmeyi iptal ederek bu davayı açtığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
4-Taraf iddialarının yerindeliği bakımından inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı şirketin 15 yıllık intifa hakkı kapsamında, 15 yıl süre ile ilgili istasyonda … markası altında akaryakıt satışı yapılacağı inancıyla davalı bayiye ödediği bayilik hizmet bedeli ve kalıcı İnşaat İşleri yatırım bedelinin toplamı 610.626,63 TL’nin istasyonun faaliyete geçirilememesi nedeniyle intifa hakkının kalan 10 yıllık süresine isabet eden kısmını davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri dairesinde talep etmeye hakkı olduğu, bu tutarın 407.217,88 TL olarak hesaplandığı, davacı yanın 407.217,88 TL alacağına, iktisap tarihlerinden itibaren dava tarihi itibariyle işlemiş avans faizinin toplam 380.555,00 TL olduğu, davacının dava tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı toplamının (407.217,88+ 380.555,00 =) 787.772,88 TL olması gerektiği kanaatine vardığını bildirmiştir.
5-Bilirkişi kök raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
6-Taraf vekillerinin rapora beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi açısından dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi ek raporunda; Davacı vekilinin rapora karşı itirazlarının haklı gerekçelere dayanmadığı, davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde, taleple bağlılık ilkesi göz önünde bulundurularak davacı şirketin anapara harcamalarının 538.523,38 TL olduğu, ancak, yapılan bu harcamalar intifa hakkının 07.03.2022 tarihine kadar 15 yıl devam edeceği inancı ile yapılmış olup, bu harcamaların intifa hakkının 10 yıllık kalan süresine isabet eden tutarının (538.523,38 /15 X10=) 359.015,58 TL olarak hesaplandığı,davacı yanın 359.015,58 TL tutarındaki alacağına dava tarihi itibariyle hesaplanan avans faizinin toplam (25.166,32 + 301.435,85=) 326,602,17 TL olduğu, Davacının dava tarihi itibariyle asıl alacak ve işlemiş faiz alacağı top lamının (359.015,58 + 326.602,17 =) 685.617,75 TL olması gerektiği kanaatıne vardıklarını bildirmişlerdir.
7-Mahkememizce 04.02.2015 tarihli 2. Nolu ara karar ile dava konusu istasyonda keşfen inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, Bursaya talimat yazılmıştır, dosyaya ibraz edilen talimat raporunda; Dava konusu istasyon inşaatı Osmangazi Belediyesi sınırları içinde kaldığını, yapılan istasyon binası inşaatı bina tarifine uyduğundan bina vasfında olup, diğer inşaatlar yapı vasfında olduğunu, dosya incelemesinden ve yerinde yapılan keşif tespitlerinden; beş adet akaryakıt tankı, bir adet Ipg tankı, bir adet jeneratör, muhtelif ebatlarda market rafları ve üniteleri, bir adet Ipg yakıt pompası, flç adet akaryakıt pompası, bir adet kompresör dosyada ki faturalara uygun olduğu tespit edilmiş olup faturaların…A.Ş. adına düzenlenmiş olduğu, … Şti. tarafından…A. Ş. adına düzenlenmiş olan faturaların ” Hizmet Bedeli ” olarak kesildiği bu nedenle faturaların içeriğinin ne olduğunun anlaşılamadığı, … A. Ş. tarafından…A.Ş. adına düzenlenmiş olan faturalarda ise “Hakkediş Bedeli” olarak kesildiği ve bu nedenle faturaların içeriğinin ne olduğu anlaşılamadığı, Hizmet bedeli olarak kesilen faturalarda fatura içeriğinde ne tür ve ne kadar hizmet alındığının açıklanması gerektiği, Hakkediş bedeli olarak kesilen faturalarda hakkediş içini oluşturan inşaat kalemlerinin metraj ve cins olarak açıklanması ve birim fiyatları ile fiyatlandırılması gerektiği, dosyada yapılan incelemelerde hakkedişi oluşturacak yaklaşık maliyet listesi bulunmadığı, Akaryakıt istasyonu inşaat aşamasında bitmiş olup hizmete açüması ile ilgili kısmı noksanlıkların giderilmesi ile ilgili çalışmaların devam ettiği, istasyon binası inşaatı tamamen bitmiş olup kısmi eksikliklerin tamamlanması ile ilgili çalışmaların devam ettiği, saha betonu yaklaşık 2.500 m2 lik alana C 14 betonu döküldüğü, Beton içine tek sıra olarak çelik hasır döşenmiş olduğu, Yangın dolabı ve yangın hidrantı takılmış olup boru döşeme işlemlerinin devam etttiği, akaryakıt tankları (5 adet) binanın arka kısmına toprak içine konmuş olup tüm bağlantılarının yapıldığı, ayrıca istasyon binasının arka kısmına LPG tankı konmuş olup tüm montajın bitmiş olduğu, akaryakıt pompaların üstünü kapatan kanopinin (saçak) tamamen bittiği, yakıt pompalarının (3 adet) takıldığı, LPG pompasının takıldığı (1 adet), akaryakıt istasyonunun kısmi noksanlıklarının bitirilip hizmete açıldığı ve kullanma izni alınıp akaryakıt istasyonu olarak faaliyete geçmesi durumunda, yapılan inşaatların bulunduğu araziye bir değer katacağı kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
8-Talimatla yapılan keşif sonrasında dosyaya sunulan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçelerini sunmuştur.
9-Tarafların bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmesi, 24/06/2014 tarihli ara kararına göre, … firmasından gelen cevaplar, alınan teknik bilirkişi raporu, dosyadaki fatura ve belgeler değerlendirilmek suretiyle itirazların karşılanması bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilerek dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davalının sözleşmenin sona ermesinde ve bayilik faaliyetinin başlamasında kusurunun varlığının ispatlanmış olmadığı; İntifa bedeli olarak ödenmiş doğrudan hizmet bedeli ve ürün bedeli bakımından davacının talebinin haklı olup olmadığı değerlendirmesinde de sebepsiz zenginleşme alacağının varlığının kabul edileceği ve bunlar için güncellenmiş değerin bulunacağı; Bu durumda 06.12.2007 tarihindeki 105.756.88 TL. Dava tarihi 05.09.2012 tarihindeki değeri 204.310.13 TL, yine 15.10.2007 tarihindeki 36.539.02 TL dava tarihi 05.09.2012 tarihindeki değeri 71.829,88 TL olarak güncellenmiş olup, toplam 276.140,01 TL olduğu, yapılan imalat giderlerinin davalı için yarattığı zenginleşmenin 271.000 TL olduğu ve bu miktara dava tarihi 05.09.2012’den itibaren faiz işletileceği, ariyet olarak verilmiş malların davalı bakımından iade borcu doğurduğu, iade edilmediğinde dava tarihi itibariyle bedelinin talep edileceği, bu malların dava tarihi itibariyle değerinin ne olduğunun ispata muhtaç olduğu kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
10-Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekilleri rapora beyan ve itirazlarını dosyaya sunmuştur.
11-Taraf vekillerinin rapora itirazlarının somut ve denetime el verişli şekilde giderilmesi açısından dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen 14.05.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; Davacı tarafından davalıya ödenmiş olan 329.880.31 TL’nin dava tarihindeki güncellenmiş değeri, 635.517.00 TL olarak belirlendiği kanaatine vardıklarını bildirmişlerdir.
12-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 03.01.2007 tarihli Bayilik Protokolü imzalanmış, Bu protokol kapsamında …, davalı …Şti.’ne bayilik verecek ve dava konusu taşınmaz üzerinde akaryakıt istasyonu kurulması için yatırım yapacak, davalı … A. Ş.’de taşınmazın maliki olarak … lehine 15 yıl süreli intifa hakkı verecektir. Bu sözleşme gereği davalı …’e bayilik vermiş, … A. Ş.’de taşınmazı üzerine … lehine 15 yıl süreyle intifa hakkı kurmuştur.
Ancak, …’nun 04.05.2011 tarih 11.28/557 -170 sayılı kararına dayanarak davalılar taraflar arasındaki bayilik sözleşmesini feshetmişlerdir.
Davacıda bunun üzerine, bayilik hizmet bedelinin (Nakit ve ürün olarak ) ve yatırım bedeli’nin 1.173.324,56 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Dava konusu, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin süresinden önce sona ermesinden dolayı davacının davalı bayiye ödediği, yatırım bedeli, bayilik hizmet vs. kalemlerin sebepsiz zenginleşme uyarınca davacıya tazmini gerekip gerekmediğidir.
Davacı intifanın terki için vekalet verdiğini böylece bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini iddia etmişse de, dava tarihi itibariyle ve dava esnasında davacının intifayı henüz terketmediği anlaşıldığından intifanın terkini için vekalet vermesi de, terkinin gerçekleştiği anlamına gelmeceyeğinden, intifanın tesis edildiği taşınmazda yapılan kalıcı yatırımlar ve ödenen intifa bedelinin kullanılmayan kısmına tekabül eden bölümün istenebilmesi için öncelikle, davacının intifa hakkını tapudan terkin etmesi gerektiğinden …Sicil Müdürlüğü cevabi yazısında da terkin işleminin henüz gerçekleşmediği anlaşıldığından erken açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 17.423,90 TL harçtan mahsubu ile artan 17.388,00 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalılar …, …Şirketi ve …Şirketi kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 59.149,74 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar …, …Şirketi ve …Şirketi’ne verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
5-Davalı tarafından yapılan toplam 800,00 TL’nin ( 50 tebliğler, 750 TL Bilirkişi Ücreti ) yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …