Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2012/144 E. 2020/764 K. 11.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2012/144
KARAR NO:2020/764

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:29/05/2012
KARAR TARİHİ:11/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından, sigortalı …Tic. San. A.Ş.’ne ait bulunan, ‘Bilgisayar ve Bilgisayar Ana kartı’ emtialarının, … no.lu, … no.lu ve … no.lu Nakliyat Sigorta Poliçeleri ile nakliyat muhataralarına karşı sigortalandığını, söz konusu ticari bilgisayar ve bilgisayar ana kartı emtialarının, davalı şirketlerin taşıyıcısı konumunda bulunduğu … sefer sayılı, … sefer sayılı ve … sefer sayılı uçaklar ile, …’dan … nakledilmeleri sırasında hasara uğradığını ve zayi olduğunu, söz konusu taşımalar ile …’ye nakliyeleri sağlanmış olan ticari emtiaların hasarlı ve eksik şekilde alıcı şirkete teslim edildiğini, hasar ihbarları neticesinde, anılan taşımalar ile nakliyeleri sağlanmış olup hasara uğradığı tespit edilen bilgisayar ve bilgisayar ana kartı emtialarındaki hasarların niteliği ve miktarlarının tespiti açısından uzman ve bağımsız eksper atanmış ve yapılan incelemelerde, 1 no’lu hasar: … no.lu poliçe kapsamında, ‘…’ sefer sayılı uçak ile …’dan … taşınmış olan 60 adet/60 kap monitörlü bilgisayar emtiasının, 24.05.2011 tarihinde … Müdürlüğü’ne tahliye edildikleri sırada, kargoda yapılan kontrollerde, … …model monitörlerin 30 kutusunun ambalajlannın yırtılmış olduğunun, ambalajlar üzerine ‘… bantlarının yapıştırılmış olduğunu ve daha sonra bu bantların sökülmesi sırasında ürün ambalajlarının ve üzerlerindeki etiketlerin yırtılarak hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve bu durumun … antrepo memurları tarafından tanzim edilmiş olan 27.05.2011 tarihli bir tutanak ile de kayıt altına alındığını, söz konusu bu 1 no.lu hasar sebebiyle müvekkil şirket sigortalısına 07.10.2011 tarihinde 2.391,90 TL hasar tazminatı ödenerek, TTK’nun 1301. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, 2 no.lu hasar …no.lu poliçe kapsamında, ‘…’ sefer sayılı uçak ile yine …’dan …’a taşınmış olan 50 adet/50 kap monitörlü bilgisayar (masaüstü) emtiasının, 23.05.2011 tarihinde … Müdürlüğü’ne tahliye edildikleri sırada , kargoda yapılan kontrollerde; gümrük ambarlarına 1 paletin dağınık halde geldiğinin, … … model monitörlerin 50 kutusunun ambalajının güvenlik/seal etiketlerinin yırtık olduğunun, ambalajlar üzerine ‘…’ bantlarının yapıştırılmış olduğunu ve daha sonra bu bantların sökülmesi sırasında ürün ambalajlarının ve üzerlerindeki etiketlerin yırtılarak hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ve bu durumun … antrepo memurları tarafından tanzim edilmiş olan 27.05.2011 tarihli bir tutanak ile de kayıt altına alındığını, söz konusu bu 2 no.lu hasar sebebiyle müvekkil şirket sigortalısına 06.10.2011 tarihinde 3.986,50TL hasar tazminatı ödenerek, TTK’nun 1301. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, 3 no.lu hasar: Son olarak da, … no.lu poliçe kapsamında, ‘…’ sefer sayılı uçak ile yine …’dan …’a taşınmış olan 51 kap/ 300 adet bilgisayar ana kartı emtiasının … Gümrük Müdürlüğü’nde tahliye edilmeleri sonrasında yapılan kontrollerde ; kargoların orijinal ambalajları açıldığında … firmasına ait INV 162588 no.lu faturanın 8. kalemi … model üründen 1 kutu (kutu içinde 5 adet ürünün eksik olduğunun, onun yerine 1 adet orijinal kutulardan tamamen farklı boş bir kutunun konulmuş olduğunun , anılan kutu muhteviyatı 5 adet … … … ana kartın kaybolmuş olduğunun tespit edildiğini ve bu durumun da yine, gümrük memurları ile … yetkilisinin de dahili ile tanzim edilmiş olan 16.06.2011 tarihli bir tutanak ile kayıt altına alındığını, söz konusu bu 3 no.lu hasar sebebiyle de müvekkil şirket sigortalısına 24.08.2011 tarihinde 2.003,27 TL hasar tazminatı ödenerek, TTK’nun 1301. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğunu, böylelikle, sigortalı emtialara ilişkin olarak, yukarıda zikrettikleri her üç ayrı taşıma sırasında gerçekleşmiş olan hasarlar ve zayi nedeni ile sigortalıya yapılmış olan ödemeler tutarı toplamının (2.391,90 TL + 3.986,50 TL + 2.003,27 TL olmak üzere =) 8.381,67 TL olduğunu, gerek TTK’nda ve gerek Varşova Konvansiyonunda öngörülen sorumluluk sistemine göre, taşıyıcıların, emtianın kendilerine teslim edildiği andan, gönderilene teslim edildiği ana kadar geçen süre içinde oluşabilecek ziya ve hasarlarından sorumlu olup kendilerine bu hususta yapılan müracaatlardan da sonuç alınamadığından işbu davayı açtıklarını, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile müvekkil şirket tarafından, … no.lu poliçe kapsamında 1 no.lu hasar için ödenen 2.391,90 TL hasar tazminat tutarı, … no.lu poliçe kapsamında 2 no.lu hasar için ödenen 3.986,50 TL hasar tazminatı tutarı, … no.lu poliçe kapsamında 3 no.lu hasar için ödenen 2.003,27 TL hasar tazminatı tutarı olmak üzere toplam 8.381,67 TL hasar tazminat tutarının, 1 no.lu hasar tazmin bedeli olan 2.391,90 TL için ödeme tarihi olan 07.10.2011 tarihinden; 2 no.lu hasar tazmin bedeli olan 3.986,50 TL için ödeme tarihi olan 06.10.2011 tarihinden; 3 no.lu hasar tazmin bedeli olan 2.003,27 TL için de ödeme tarihi olan 24.08.2011 tarihinden itibaren işlemiş ve dava tarihinden işleyecek olan ticari avans faizleri ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ve tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın sigortalısı olan … Bilgisayara ait olan bir kısım yükün yurtdışından …’ye nakledilmesi sırasında hasara uğradığı ve zayi olduğu” iddia edilerek müvekkil şirketten işbu zararın tazmininin dava edildiğini, öncelikle müvekkil şirketin taşıyan sıfatını haiz olmadığını, taşıma komisyoncusu sıfatı ile hareket ettiğini, huzurda görülmekte olan dava konusu olayda … A.Ş’nin filen taşıyan sıfatını haiz olup emtianın yurtdışından …’ye naklinin tüm aşamalarında fiilen “taşıyan sıfatını” sürdürdüğünü, bu sebeple husumet yokluğu gerekçesi ile huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi içeriğinde; ” Davacı şirketin sigortalısı olan … Bilgisayara ait olan 1 grup emtiada; 30 adet monitör kutusunun yırtık olduğu ve … …’na ait olan …’ bantları yapıştırıldığmı, 2. grup emtiada; keza aynı şekilde 60 adet monitör kutusunun yırtık olduğu ve … ….’na ait olan ‘…’ bantları ile yapıştırıldığmı, 3. grup emtiada İse ‘kargoların orijinal ambalajlan açıldığında 1 kutu (1 kutu içinde 5 adet) ürünün eksik olduğu, onun yerine 1 adet orijinal kutulardan tamamen farklı boş bir kutunun yer aldığı” bilgisi yer almakla birlikte anılan durumun tazmininin haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkil şirketten talep edildiğini, öncelikle 1. ve 2. grup emtialarda ürün kutularının hasarlı olduğu iddiasının müvekkil şirkete izafe edilemeyeceğini, bu kutuların, taşıyan … …. sorumluluğunda olup ayrıca raporda da belirtildiği üzere ‘…’ bantları kullanılarak etiketlendiğini, bu etiketlerin çıkartılması neticesinde kutunun hasar göreceğinin Sayın Mahkemece de takdir edileceğini, bu durumda davacı tarafın sigortalısının kendi kusuru ile vermiş olduğu zararın tazminini müvekkil şirketten talep etmesinin hakkın kötüye kullanılması olacağını, 3. grup emtiaya ilişkin ise kargodan eksik ürün çıktığına ilişkin iddianın olduğunu, ancak dava dilekçesi ve ekindeki ekspertiz raporu içeriğinde açıkça “mevcut kargolarının ambalajının orijinal, kargoların hasarsız olduğu, kargoların orijinal ambalajının açıldığında … firmasına ait … no.lu faturanın 8. kalemi … model üründen 1 kutu (1 kutu içinde 5 adet) ürünün eksik olduğu, onun yerine orijinal kutulardan tamamen farklı boş bir kutunun olduğu” nun belirtildiğini, “Kargonun ambalajının orijinal olduğu hasarsız olduğu” açıkça belirtilmiş iken içeriğinde bir adet ürünün eksik çıkmasının müvekkil şirkete izafe edilmesinin hukuki dayanağı bulunmadığını, davacı tarafın eksik çıkan ürüne ilişkin talepleri açısındanmuhatabın müvekkil şirket olmayacağını, ancak gönderici şirkete müracaat hakları olduğunu, Varşova Konvansiyonunun 26. Maddesinde; “1. bagajın veya eşyanın, teslim almaya yetkili kişi tarafından itirazda bulunulmaksızın kabulü, bunların taşıma belgesine uygun olarak ve iyi durumda teslim edildiği hususunda, aksi sabit oluncaya kadar geçerli delil sayılacaktır. 2. Hasar halinde, teslim almaya yetkili kişi, hasarın öğrenilmesinden sonra derhal ve teslim alınışlarından itibaren bagaj için en geç yedi gün ve yük için en geç on dört gün içinde taşıyıcıya ihbarda bulunmak zorundadır. Gecikme halinde, bagajın veya yükün kendisine teslime hazır bulundurduğu tarihten itibaren en geç yirmi bir gün içinde ihbarda bulunulması zorunludur. Her ihbarın, yukarıda belirtilen süreler içinde, ayrı bir yazılı bildirim olarak gönderilmesi veya taşıma belgesi üzerine yazılmak suretiyle yapılması gerekir.Yukarıda belirtilen süreler içinde ihbarda bulunulmaması halinde, hileli davranması hali dışında, taşıyıcı aleyhine dava açılamaz.’ demek sureti ile tazminat talebinin öne sürülebilmesi için ihbar süresinin bulunduğu ve yazıldık şartının arandığının açıkça belirtildiğini ancak olayda, davacı tarafın, sunmuş olduğu belgelerden de anlaşılacağı üzere, müvekkil şirkete karşı anılan ihbar sürelerine riayet etmediğini, yukarıda arz ve izah ettikleri gerekçelerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ortaklığın ticari ikametgahının … adresinde olduğunu, Sayın Mahkemenin işbu davaya bakmakta yetkisiz olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, davanın yetki yönünden reddine ve yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, huzurdaki davada davacının, davalı müvekkil ortaklığın, 22.05.2011 tarihli, … ve TK 6483 ile 13.06.2011 tarihli … … seferi sonrasında, dava konusu emtianın bir kısmının hasarlı ve eksik teslim olunduğu iddiası ile, 8.381,67 TL’lik maddi tazminatın tahsilini talep ettiğini, ancak açılan davanın aşağıda saydıkları nedenlerle reddini talep ettiklerini, dava konusu olaya 1999 Tarihli Montreal Konvansiyonu hükümlerinin uygulanacağını, ihtilafa konu taşıma 22.05./13.06.2011 tarihinde …’dan …’a yapılmış olup uluslararası bir taşıma olduğunu, bu nedenle dava konusu olaya 28 Mayıs 1999 tarihli olan ve ülkemiz açısından 26.03.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren, “Hava Yoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Belirli Kuralların Birleştirilmesine Dair Sözleşme” (Montreal Sözleşmesi) hükümlerinin uygulanması gerektiğini, Usule ilişkin beyanlarında; Müvekkil ortaklığın ticari ikametgahının … adresinde olduğunu, Sayın Mahkemenin işbu davaya bakmakta yetkisiz olduğundan yetkiye itiraz ettiklerini, davanın yetki yönünden reddine ve yetkili … Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, öncelikle hasar dosyasının tamamının tasdikli bir örneğinin dosyaya sunulması gerektiğini, davacının, sigortalısının haklarına halef olduğu iddiası ile işbu davayı açtığını, ancak sigortacının halefiyetinin gerçekleşmesi için sigortalısına ödeme yapmış olmasının tek başına yeterli olmadığını, davacının, dava konusu emtianın, poliçe tahtında kendileri tarafından sigortalanmış olduğunu, geçerli bir sigorta sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye dayanarak gerçek hak sahibi sigortalısına bir ödeme yaptığını, yapılan ödemenin sigortalısının gerçek zararı miktarında olduğunu ve sigortalının bu ödemeden dolayı sigortacıyı ibra ederek halef olduğunu, belgeleri ile birlikte ispatlamak zorunda olduğunu, buna göre dava dilekçesinde davacının, sigortalısına -…, … no.lu poliçeler tahtında ödeme yaptığının iddia edildiğini, bu iddiaların ispatı için, ilgili hasar dosyasının tamamının tasdikli örneğinin dava dosyasına sunulması gerektiğini, ancak bu şekilde sigorta primlerinin ödenmediği ve dolayısıyla davacının sorumluluğunun başlayıp başlamadığı, ibranamenin bulunup bulunmadığı, bu ibranamenin temsil ve ilzama yetkili kişilerce imzalanıp imzalanmadığı gibi hususların tespit edilebileceğini, bu nedenle mezkur eksikliklerin davacı tarafından giderilmesi gerektiğini, aksi takdirde davacı iddiasını ispat edemediğinden davanın reddinin gerekeceğini, davacı … A.Ş.’nin aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, … sayılı Hava Yük Senedi,… sayılı Hava Yük Senedi ve …sayılı Hava Yük Senedi incelendiğinde, göndericinin … Ltd., alıcısının … …. Ltd taşıyıcısının … …. olduğunun görüleceğini, hava taşıma hukukundan kaynaklanan ihtilaflarda taraf sıfatının hava yük senedinde adları yazılı olan gönderici, alıcı ve taşıyıcıya ait olduğunu, dava konusu ihtilafa uygulanacak 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi’nin 12. ve 13. maddelerinde bu hususun açıkça düzenlendiğini, davacı … A.Ş. ve/veya sigortalısı …Tic. San. A.Ş.’nin adının işbu hava yük senedinde gönderici ve/veya alıcı olarak yer almadığından mezkur sözleşme uyarınca huzurdaki davada taraf olmalarının mümkün olmadığını, davacının, konvansiyon uyarınca süresi içerisinde ihbarda bulunma mükellefiyetini yerine getirmediğini, huzurdaki davada uygulanması gereken 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi’nin:
a) 31. madde 2. fıkrasında; “Hasar durumunda, teslim almaya yetkili şahıs hasarın fark edilmesinden sonra derhal ve en geç kargo halinde alınılan tarihten itibaren on dört gün içerisinde taşıyıcıya şikâyette bulunmalıdır.”
b) 31. madde 3. fıkrasında; “Her şikayet, yazılı olmalı ve sözü edilen süreler içerisinde verilmeli ya da gösterilmelidir.” Bu bir geçerlilik şartıdır.
c) 31. madde 4. fıkrasında; Eğer yukarıda bahsedilen süreler içerisinde bir şikayette bulunulmazsa, taşıyıcının kötüniyeti olması dışında taşıyıcı aleyhinde bir dava olamaz.” denildiğini,
Bu nedenle, davacının Sözleşmenin ilgili maddeleri çerçevesinde belirtilen süre içerisinde ihbarda bulunma yükümlülüğünün bulunduğunu, bu itibarla, konu ile ilgili olarak Kanunda belirtilen süre içerisinde yapılmış bir ihbar olmadığından davanın reddinin gerektiğini, esasa ilişkin beyanlarında; maldaki meydana geldi iddia olunan hasardan davalı müvekkil ortaklığın sorumlu tutulamayacağını, 1999 tarihli Montreal Sözleşmesi hükümleri madde 18’e göre; zarara sebep olan olayın sadece hava taşıması esnasında meydana gelmiş olması şartıyla, taşıyıcının, yükün tahrip, kayıp veya hasara uğraması halinde zarardan sorumlu olduğunu, Madde 18/3’e göre ise: ” Bu maddenin birinci paragrafının anlamı dahilinde, hava yolu ile taşıma, kargonun taşıyıcının sorumluluğu j altında bulunduğu dönemi kapsamaktadır.” denildiğini ancak huzurdaki olayda, davacı vekilince, kargodaki hasarın müvekkil j ortaklığın uhdesiyken gerçekleştiğinin ispatlanabilmiş olmadığını, diğer bir ifadeyle, j davacı vekilince, meydana geldiği iddia olunan hasarın müvekkil ortaklığın hâkimiyet j sahasında oluştuğu kanıtlanamadığından müvekkil ortaklığın taşıyıcı sıfatı ile ; sorumluluğunun bulunmadığını, … no.lu ve … no.lu konşimentolar altında j 22.05.2011 tarihinde …’dan İstanbul’a … ve … seferleri ile sevk olunan ; ve muhteviyatı karışık kargo olan kargonun ambara ambalaj kifayetsizliği nedeni ile orijinal ambalajlarının güvenlik etiketleri açık olarak intikal ettiği ve yapılan kontrollerde herhangi bir eksiklik ve hasar tespit edilemediğinden, davalı müvekkil ortaklığın, meydana geldiği iddia olunan hasardan ve/veya eksiklikten sorumlu tutulamayacağını, …no.lu konşimento altında 13.06.2011 tarihinde …’dan …’a … seferi ile sevk olunan ve muhteviyatı karışık kargo olan kargonun dış ambalajında herhangi bir hasar olmadığından ve orijinal ambalajlı koliler açıldığında belirtilen eksikliklerin görülmesi üzerine noksanlığın mahreçten kaynaklandığı sabit olduğundan davalı müvekkil ortaklığın, meydana geldiği iddia olunan eksiklikten sorumlu tutulamayacağını, bu itibarla, her üç konşimento uyarınca müvekkil … aleyhine açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğundan reddinin gerektiğini, herhalükarda müvekkil ortaklığın sorumluluğunun sınırlı olduğunu, Montreal Sözleşmesi’nin 22/3 ve 24/1 maddeleri gereği, davacı tarafın sınırlı sorumluluk limitleri içinde kalmak kaydıyla ancak ispat ettiği ölçüdeki gerçek zararını tazmin edebileceğini, davacı tarafından ancak karar tarihinden itibaren faiz talep olunabileceğini, davacı tarafından geriye dönük olarak ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, Montreal Sözleşmesi’nin 23/1. maddesi hükümleri gereği; davacının ödeme tarihinden itibaren değil, ancak karar tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin aynı mahiyetteki bir dava ile ilgili olarak karar düzeltme talepleri doğrultusunda Ortaklıkları lehine … E. ve … K. sayılı 09.02.2001 tarihli kararının mevcut olduğunu, yukarıda arz ve izah ettikleri nedenlerle, yetki İtirazlarının kabul edilerek doyanın yetkili … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, hava yük senedi üzerinde adı yer almayan …Tic. San. A.Ş.’nin sigortacısı (halefi) olan davacı … A.Ş.’nin işbu davada aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine, olmadığı takdirde süresinde ihbarda bulunma yükümlülüğü yerine getirilmediğinden davanın bu yönden reddine, davanın reddine, bir an için ortaklığın tazminat ödemekle sorumlu tutulması halinde sorumluluklarının sınırlı sorumluluk limitleri içinde ancak gerçek zarar kadar olduğu göz önünde bulundurularak fazla talebin reddine, tüm mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin de davacıya tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ait emtiaların hava yolu taşıması sırasında zayi olması ve hasarlanması sebebiyle sigortalıya ödenen bedelin davalı taşıyıcı ve taşımacıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış ve 18/07/2016 tarihli ara karar ile İddia ve savunma hudutları doğrultusunda dosya içeriği delil ve belgeler üzerinde taraf iddialarının yerindeliği, davacı alacağının varlığı ve miktarının, davalıların sorumluluğunun belirlenmesi bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
25/04/2017 tarihli raporunda bilirkişi heyeti, davalıların davaya konu taşımadaki hasar ve eksiklikten sorumlu oldukları, her iki davalıdan talep edilebilecek toplam bedelin
7.543,503 TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Alınan bilirkişi raporu usulüne uygun taraflara tebliğ edilmiş ve mahkememizce 05/06/2017 tarihli ara karar ile davalı …vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
23/10/2017 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti, davalıların davaya konu taşımadaki hasar ve eksiklikten sorumlu oldukları, taşıyıcının sınırlı sorumluluk miktarının 23.891,60 TL olduğu, davacının talep edebileceği bedelin 7.543,503-TL olabileceği sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Mahkememiz 25/04/2018 tarihli ara kararı ile dava konusu 3 hasarın olduğu, 3 hasar içinde de farklı miktarlarda tazminat ve farklı zamanlarda faiz istenildiği talep edilmesine rağmen bilirkişi heyetinin 7.543,53TL talep edileceğini belirtmesine rağmen bilirkişi heyetinin davacının hangi hasar için ne kadar talep edilebileceği ve hangi ihtarname tarihinden itibaren faizin istenebileceği yönünde somut denetime elverişli bir rapor tanzim etmediğinden bu hususların ikmali açısından bilirkişi heyetinden ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
18/01/2019 tarihli ek raporunda bilirkişi heyeti özetle; her bir taşıma için ayrı ayrı tazmiatın;
Ürün Marka/Model Niteliği Miktarı Birim Fiyatı Tutar
… …
… NOLU
TAŞIMA İÇİN Orijinal Kutu 30 65 USD 1950 USD
… …
… NOLU
TAŞIMA İÇİN Orijinal Kutu 50 65 USD 3250 USD
… …

NOLU TAŞİMA İÇİN Anakart 5 230,40 USD 1152 USD
TOPLAM 6352 USD
Poliçe döviz kuru olan 1,5811 TL/USD ilerinden hesaplanan toplam omut zarar : 6352 USD x 1,5811-= 10.043,14 TT, olarak hesaplandığını, sigorta ekspertiz raporunda ise hasar tazminatı tutarı toplam 8.381,67 TL olarak hesaplanmış olup davacı sigortacı da bu bedel üzerinden dava açtığını, s,gorta ekspertiz raporlarında yapılan hesaplamalarda bulunan 8.381,67 TL % 10 ilave bedel katılıp hesaplanan bedeller olduğunu oysa taşıma sistematiğinde ana düşünce, taşıyıcıdan talep edilecck zararın gönderenin zararının tazmininden ziyade taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesinin arzulanmış olması olduğunu, başka bir söyleyişe tam tazminat esası Montreal Konvansiyona sistematiğinin ruhu ile bağdaşmadığını, bu nedenle de örneğin uygulamada genellikle sigorta şirketi ile sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesinde tazminata kar marjı ilavesine ilişkin hükmün taşıyıcıdan istenmesi mümkün olmadığını, bu çerçevede davacının talep ettiği 8.381,67 TL’nin içinde % 10 ilave bedel de bulunmakta olup bu bedel düşüldüğünde kalan bedel 7.543,503 TL olabileceği kanaatine vanldığını, bulunan hu bedel yukarıda hesaplanan sınırlı sorumluluk sınırını aşmadığından davacının bu bedeli talep edebileceği kanaatine varıldığını, mahkememize sunulan 15.04.2017 tarihti kök raporun 34-37 sayfalarında faiz konusu ile ilgili olarak somut olayda üç ayrı taşıma olup her bir taşıma için ayrı ayrı rücu yazılarının her iki davalıya farklı tarihte gönderildiği görülmüş olup, ancak yazıların tebliğ edildiği tarih belli olmadığından faiz hesaplaması yapılamadığını beyan etmiştir.
Dava, uluslararası havayoluyla taşınan emtianın kısmen hasarlanmasından dolayı davacı sigortacının, sigortalısına yaptığı ödemenin rücuan tahsiline ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Havayolu ile yapılan uluslararası kargo/yük taşımalarında Varşova Konvansiyonu (1929), La Haye Değişiklikleri (1955), 4 no.lu Montreal Protokolü ile saptanmış yükümlülükler kapsamında, bu kurallara taraf olan …, son değişiklikleri içeren ve 1999 yılında imzalamış bulunduğu “Havayoluyla Uluslararası Taşımacılığa İlişkin Kuralların Birleştirilmesine dair Sözleşme” yi 26/03/2011 tarihinde onaylamıştır. Bu nedenle anılan sözleşme … için de bağlayıcı bulunmaktadır. Konvansiyonun coğrafi uygulama şartı, Konvansiyonun 1/2 maddesi anlamında uluslararası taşımanın icra edildiği ilgili devletlerin başlangıç ve varış ülkesi devletlerin her ikisinin de Konvansiyon tarafı olmasıdır. Uyuşmazlığa konu havayolu ile yapılan taşımada her iki ülkenin de Konvansiyona taraf olması nedeniyle, somut olayda Montreal Konvansiyon hükümleri, Konvansiyonda yer almayan hükümler açısından iç hukuk kuralları uygulama alanı bulacaktır.
TTK’nın halefiyet başlıklı 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
Dava konusu taşımanın … ile … arasında yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki 07/10/2011, 06/10/2011, 24/08/2011 tarihli … Bankasına ait ”hesaptan hesaba” havale dekontunun dava dışı sigortalı …Tic. San. A.Ş.’ye yapılan hasar ödemesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacının aktif dava ehliyeti mevcuttur.
Dosya kapsamına göre, dava konusu hava taşıma senetlerinde 3 adet 24/05/2011, 23/05/2011 ve 14/06/2011 tarihli … tarafından düzenlenen navlun faturalarında 3 ayrı taşıma nedeniyle birden fazla hava taşıma senedi düzenlendiği, ilk taşıma senedinde taşımayı üstlenen şirketin … olduğu, ikinci taşınma senedi ile fiili taşımanın … şirketine yaptırıldığı görülmektedir.Akdi taşıyıcı, taşıma işini göndericiye karşı taahhüt eden kimseyi ifade etmekte olup bu kapsamda …’nin fiili taşıyıcı sıfatını taşıdığı, diğer davalı … ise taşımayı üstlenen taşıma işleri komisyoncusu konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Taşıma komisyonculuğuna ilişkin olarak Montreal Sözleşmesinde düzenleme bulunmadığından TTK m. 917 uygulama alanı bulmaktadır. Buna göre “ Taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmesi ile komisyoncu eşya taşıtmayı üstlenir. Bu sözleşme ile gönderen, kararlaştırılan ücreti ödeme borcu altına girer.(2)Taşıma işleri komisyonculuğu bir ticari işletme faaliyetidir.(3)Bu Kısımdaki özel hükümler saklı kalmak üzere, komisyonculuk sözleşmesi ve eşyanın taşınmasına ait konularda taşıma sözleşmesine ilişkin hükümler taşıma işleri komisyonculuğuna da uygulanır”. TTK m. 928 incelendiğinde “Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan malın zıyaından veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece 918 inci madde uyarınca kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi hâlinde sorumludur”hükmü gereğince taşıma işleri komisyoncusu taşıyıcı gibi sorumlu kılınmıştır.
O halde davalıların pasif dava ehliyeti bulunmadığına yönelik itirazları yerinde değildir.
Montreal Sözleşmesi’nin 35. maddesindeki tanıma uygun hasar ihbarının yapılmadığını, 14 günlük hak düşürücü süre içinde hasar ihbarı yapılmadığından, müvekkillerinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini ayrı ayrı ileri sürmüşlerdir. Dosya kapsamında fiili taşımayı yapan … … Antrepo Memurları ile sigortalınnı katılımı ile düzenlenen 3 taşımaya ilişkin 27/05/2011,27/05/2011 ve 16/06/2011 tarihli hasar tespitine ilişkin tutanak ile hasarın tespitinin yapıldığı, belgenin davalı fiili taşıyıcı … çalışanları tarafından düzenlenip imzalandığı ihtilafsız olduğu ve bu durumda taşıyıcının davaya konu hasardan haberdar olduğu anlamına geldiğinden davaya konu olayda ihbar şartının aranmayacağı sonucuna varılmaktadır.
Varşova Sözleşmesi’nin 26. ve Montreal Sözleşmesi’nin 31.maddeleri uyarınca,yükün zarar görmesi halinde, taşıyıcının bu zarardan sorumlu tutulabilmesi için söz konusu hasarın, yükü teslim almaya yetkili kişi tarafından davacıya ihbar edilmesi şarttır. Ancak, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 12/10/2015 tarihli 2015/3494 E, 2015/10300 K. sayılı emsal kararında belirtildiği üzere, taşıyıcının herhangi bir şekilde hasarı öğrenmesi halinde, ihbarın süresinde yapılmadığının ileri sürülmesi iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağından, ihbar şartı aranmayacaktır. Yine Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 16/02/2006 tarihli 2005/651 E. 2006/1488 K sayılı kararında, yükte oluşan hasarın, depo görevlileri tarafından düzenlenen tutanak ile tespit edildiği durumlarda ayrıca ihbara gerek kalmayacağı belirtilmiştir.
Montreal Konvansiyonu’nda Kusur ve Sorumluluktan Kurtulma: Montreal Konvansiyonu, kargo taşıması bakımından sayılan kurtulma sebepleri dışında havayolu taşıyıcısının genel bir sorumluluktan kurtulma sebebi öngörmemektedir. Montreal Konv. m.18 hükmü incelendiğinde havayolu taşıyıcısının taşıma sürecinde vaki hasardan sorumlu olacağı, ifa yardımcıları, acente ve sair kişilerijı eyleminden de sorumlu olacağı açıktır. Buna karşın sayınla dört (4) farklı sorumluluktan kurtulma sebebi ortaya konularak ancak sorumluluktan kurtulma mümkündür. Somut olayda kargonun kusuru, ambalaj kusuru veya savaş ve sıkıyönetim ya da kamu otoritesi eylemine dayalı sorumluluktan kurtulma sebepleri gözetildiğinde; taşıma süreci sonunda tespit edilen hasar-ıslaklık ile ilgili sorumluluktan kurtulma sebebi ortaya konulmadığı görülmektedir. Kuru ve sağlam taşımaya alınan emtianın varma yerinde orijinal kutusunun olmaması, olan kutuların yırtık, hasarlı olması ve 5 adet bilgisayar anakartın eksik olduğu tespit edilmekle hasarın taşıma sürecinde meydana geldiği ve davalıların taşıma sürecinde vaki hasardan sorumlu olduğu değerlendirilmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 21/10/2014 tarihli, 2014/11013 E, 2014/17440 K sayılı kararında, ” Oysa kabulün aksine taraflar arasında taşıma sözleşmesi dışında ayrı bir ardiye sözleşmesinin bulunmadığı ve depolama işleminin taşıma sözleşmesi uyarınca yapıldığı hallerde bagaj veya yükün teslimi henüz gerçekleşmediği için teslim gerçekleşinceye kadar taşıyıcının sorumluluğunun taşıma sözleşmesi uyarınca devam edeceği kuşkusuz olup, dava konusu taşınan emtianın hasar gördüğü sırada geçici depolama aşamasında olduğu ve hava taşıma sürecinin devam ettiği aşikardır. Bu bağlanmada, davalı hava yolu taşıyıcısı, malı gönderenden aldıktan sonra gönderilene teslim edilinceye kadar olan taşıma süresinden sorumludur ” denilmiştir. Bahsi geçen sebeplerle davalıların hasarın ne zaman ve taşımanın hangi aşamasında gerçekleştiğinin belli olmadığına ilişkin savunması yerinde görülmemiştir.
27/05/2011 tarihli Antrepo memurları ve firma yetkilileri tarafından tutulan tutanaklar incelendiğinde … … seferinde mnf kayıtlı gelen … mawb nolu 60 kap 540 kg muhteviyatında … marka … model monitör bilgisayarların orijinal ambalajlarının güvenlik etiketlerinin açık olduğu, ancak kontroller herhangi bir eksiklik ve hasar tespit edilemediği, … … seferinde mnf kayıtlı gelen … mawb nolu 50 kap 675 kg muhteviyatında … marka … … model monitör bilgisayarların orijinal ambalajlarının güvenlik etiketlerinin açık olduğu, ancak kontroller herhangi bir eksiklik ve hasar tespit edilemediği, belirtilmiştir.Gümrük muayene memuru, gümrük ambara memuru, kargo şefi ve …Tic. ve San. A. Ş. isimli firma yetkili tarafından imza altına alınan 16/06/2011 tarihli tutanakta; … mawb ve … hawb nolu kargoların ambalajlarının orijinal olduğu, kargoların hasarsız olduğu görüldüğü, kargoların ambalajları açıldığında … firmasına ait … nolu faturanın 8. kalemi … model üründen (söz konusu ürün, bilgisayar anakartıdır) 1 kutunun (kutu içinde 5 adet anakart vardır) eksik olduğu, eksik olan kutu yerine 1 adet orijinal kutulardan tamamen farklı boş bir kutunun bulunduğu belirtilmiştir.
27/05/2011 ve 16/06/2011 tarihli tutanaklarda bahse konu edilen kargolarda meydana gelen hasarların miktarının ve zararın bedelinin tespitine yönelik hazırlanan 28.09.2011 tarih …nolu rapor, 29.09.2011 tarih … nolu rapor ve 15.08.2011 tarih … nolu rapor kapsamındaki ekspertiz raporlarında; … …marka/model monitör bilgisayarlara ait 30 kutuda ambalajların yırtılmış olduğu, ambalajların üzerine ‘…o” bantlarının yapıştınlmış olduğu ve daha sonra bu bantların sökülmesi sırasında ambalajlarının ve üzerindeki etiketlerin yırtıldığı, … … marka/model monitör bilgisayarlara ait 50 kutuda ambalajların ve seal etiketlerin yırtılmış olduğu, ambalajların üzerine “…” bantlannın yapıştırılmış olduğu ve daha sonra bu bantlann sökülmesi sırasında ambalajlarının ve üzerindeki etiketlerin yırtıldığı,İçerisinde … … marka/model bilgisayar anakartının yer aldığı 1 adet kutunun boş olduğu ve orijinal olmadığı, kutu muhteviyatındaki 5 adet anakartın kaybolmuş olduğu, belirtilmiştir.Ekspertiz raporları ekinde sunulan dava konusu hasarlı ürünlere ilişkin fotoğraflar incelendiğinde; ürün kutularındaki güvenlik etiketlerinin sökülmüş olduğu, ambalajların ve kutu üzerindeki ürün tanıtım etiketlerin yırtıldığı, kutularda çoğunlukla deformeler bulunduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamında alınan 25/04/2017 tarihli ve 23/10/2017 tarihli uzman bilirkişi heyet raporlarında … …ve … … marka/model monitörlü bilgisayarların boyutlarının yükseklik bakımından çok az farklılık arz ettiği,… …marka/model monitörlü bilgisayarın boyutları 582 x 495 x 50 mm olduğu, bu boyutlar üzerinden gidildiğinde söz konusu ürüne ait orijinal kutu ağırlığının hacimsel olarak maksimum 3 kg olabileceği,… … marka/model monitörlü bilgisayarın boyutları 582 x 459 x 50 mm olduğu, bu boyutlar üzerinden gidildiğinde söz konusu ürüne ait orijinal kutu ağırlığının hacimsel olarak maksimum 3 kg olabileceği, tespit ve kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda … sefer sayılı taşımada hasara uğrayan ambalaj 30 adet olup her bir ambalajın ağırlığı ortalama 3 kg olarak baz alındığında 90 kg, TK 6483 sefer sayılı taşımada hasara uğrayan ambalaj adedi 50 adet olup her bir ambalajın ağırlığı ortalama 3 kg olarak baz alındığında 150 kg, TK 6483 sefer sayılı taşımada her bir ana kartın ağırlığı 11,40 kg olup eksik 5 adetin ağırlığı 57 kg olup toplam eksik ve hasara uğrayan brüt 297 kg olacaktır. Buna göre yapılan hesaplamada Davalıların sınırlı sorumluluğun üst sınırı; 19 SDR x 297 kg.{eksik ve hasara uğrayan eşyanın brüt ağıriığı)x 5.0018-TL = 28.225,16- TL olarak hesaplanmıştır.
Montreal Konv. m. 22/3.fıkra gereği yüke ilişkin ÖZEL MENFAAT belirtilmemiş ise taşıyıcının kargo taşımasında sorumluluğu zayi olan veya hasarlı emtianın bürüt kg basına 19 SDR ile sınırlıdır. Sınırlı sorumluluğun kargo taşıması bakımından sınırsız hale gelmesi söz konusu değildir. Ancak declared value-özel\ menfaat bildirimi halinde sorumluluk sınırı bildirilen değere yükselmektedir. Somut olayda dosyaya sunulan 25/04/2017 tarihli uzman bilirkişi heyet raporunda, taşınan yükten hasarlı ürün, bürüt 297kg miktarındadır. 3 taşıma nedeniyle toplam brüt miktar gözetildiğinde davalıların sorumluluk üst sınırı 28.225,16TL hesaplanmaktadır. Hesaplanan bu bedel, Montreal Sözleşmesinde yük taşımalarında tazminat davasının sorumluluk sınırlarına bağlı olarak azami sınırı oluşturmakta olup, sorumluluk kaynağı ne olursa olsun, bu sınınn aşılamaz dolayısıyla davacının gerçek zararının bu miktarı aşması halinde dahi davalıların sorumlu olacağı miktar 28.225,16-TL ‘dir.
Teknik yönden yapılan incelemede anakart ücretinin sabit ve fatura bedeli tutarında olduğu, monitöre ait orijinal kutunun yani ambalajın maliyeti ise ürünün marka ve amodeline göre farkklılıklıar gösterebileceğinden bu emtia yönünden yurtdışı piyasa koşulları gözetilerek … …Orijinal 30 kutu 1950USD, … … Orijinal 50 kutu 3250USD, … … adet Anakart 230,40USD olarak belirlendiği,bu miktarlar gözetildiğinde hesaplanan zararın tamamının yani 6352 USD karşılığı zararın tazmini gerektiği açıktır. Davacı, poliçe kuru gözetildiğinde, 1,5811 TL kurdan; 10.043,14 TL tazminat miktarı hesaplanmaktadır.Dosyaya sunulan ekspertiz raporunda ise hasar tazminatı tutarı toplam 8.381,67TL olarak hesaplanmış olup davacı tarafından bu bedel üzerinden davada talepte bulunulmuştur.Dosyaya sunulu ekspertiz raporunda hasar tazminatı tutarı toplam 8.381,67TL olarak hesaplanmış olup bu bedel %10 katılan bedeli ifade ettiğinden Monteal Konvansiyonu gereği bedelden %10 ilave bedel düşülmesi gerektiği buna göre kalan topam bedelin 7.543,503TL olduğu, üst sınır sorumluluğu kapsamında kaldığı tespit edilmiştir. 8.381,67TL İtirazlar doğrultusunda aldırılan 23.10.2017 tarihli ek bilirkişi heyet raporunda kök rapordaki hesaplamaların temeli ayrıntılı olarak açıklanarak kök rapordaki hesaplama tekrar edilmiştir.Dava konusu 3 hasarın olduğu, 3 hasar içinde de farklı miktarlarda tazminat ve farklı zamanlarda faiz istenildiği talep edilmesine rağmen bilirkişi 7.543,53TL talep edileceğnin belirtmesine rağmen bilirkişi davacının hangi hasar için ne kadar talep edilebileceği ve hangi ihtarname tarihinden itibaren faizin istenebileceği yönünde bu hususların ikmali açısından aldırılan 18/01/2019 tarihli 2. ek raporda kök rapordaki gibi 3 ayrı taşıma nedeni ile her bir taşıma için ayrı ayrı rücu yazılarının her iki davalıya farklı tarihlerde gönderildiği ancak tebliğ tarihleri belli olmadığından faiz hesaplanamadığı belirtilmiştir.
Sigorta şirketi ili sigortalı arasındaki sigorta sözleşmesinde tazminata kar marjı ilavesine ilişkin hükmün taşıyıcıdan istenmesi talep edilemez. Çünkü Montral Konvansiyonu taşıma sistematiği bakımından taşıyıcıdan talep edilecek zararın gönderenin zararının tazmininden ziyade taşıyıcıya teslim edilen değerin iadesi anlamını taşıdığı görülmektedir.
Dava konusu uyuşmazlık sigortacının TTK’mın 1472. maddesine göre, kanuni halefiyet hakkına dayanarak açtığı rücu davası olduğuna göre, faizi başlangıç tarihin de sigortacının sigortalısına ödeme yaptığı tarihin esas alınmıştır. (Bkz. Yargıtay 11. HD, 24.11.2014 tarih, 2014/11410 E-2014/18217K.sayılı ilamı). Davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısına ..tarihinde ödeme yaptığı anlaşılmaktadır. Hüküm tarihindeki SDR kurunun esas alınması sadece davalıların sorumlu olduğu azami miktarın belirlenmesi ile ilgili olup, temerrüt faizinin başlangıcı açısından bir önem taşımamaktadır. Sigorta rücu davalarında temerrüt faizinin ödeme tarihinden başlatılması hukuka uygun bulunmuştur. Bu sebeple davalı …’ nin bu hususa ilişkin itirazı yerinde değildir.
Bu kapsamda yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun denetime elverişli, teknik hesaplamaların yapıldığı hükme esas alınan kök rapordaki hesaplama dikkate alınarak 28.225,16- TL üst sınır sorumluluğu kapsamında kaldığı anlaşılmakla her bir taşıma için %10 eklenen bedel düşülerek davanın kısmen kabulü ile … Nolu poliçe kapsamında 1 no.’lu hasar için 2.152,71 TL’nin ödeme tarihi olan 07/10/2011 tarihinden itibaren,… Nolu poliçe kapsamında 2 no.’lu hasar için 3.587,85 TL’nin ödeme tarihi olan 06/10/2011 tarihinden itibaren,… Nolu poliçe kapsamında 3 no.’lu hasar için 1.802,94 TL’nin ödeme tarihi olan 24/08/2011 tarihinden itibaren toplam 7.543,50 TL olmak üzere ticari avansı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
… Nolu poliçe kapsamında 1 no.’lu hasar için 2.152,71 TL’nin ödeme tarihi olan 07/10/2011 tarihinden itibaren,
… Nolu poliçe kapsamında 2 no.’lu hasar için 3.587,85 TL’nin ödeme tarihi olan 06/10/2011 tarihinden itibaren,
… Nolu poliçe kapsamında 3 no.’lu hasar için 1.802,94 TL’nin ödeme tarihi olan 24/08/2011 tarihinden itibaren toplam 7.543,50 TL olmak üzere ticari avansı faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu uyarınca hesaplanan 515,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 124,50 TL harcın mahsubu ile eksik 390,80 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 838,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. Şti. ve … Ortaklığı’na verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 148,95 TL ( 124,50 TL PH, 21,15 TL BH, 3,30 TL VH olmak üzere ) toplam harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.714,00 TL ( 3.000,00 TL BK, 714,00 TL müzekkere ve tebliğler olmak üzere) yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 3.342,60 TL’lik kısmının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı …tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin, davadaki kabul ve red oranına göre hesaplanan takdiren 45,00 TL’lik kısmının davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Kullanılmayarak artan gider/delil avansının hüküm kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır