Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/519 E. 2018/1343 K. 19.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2011/519
KARAR NO : 2018/1343
DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ: 24/10/2011
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
Mahkememizde görülmekte olanTasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Banka’nın… Şubesi’nce dava dışı …Şti’ne, 22/08/2007 tarihinde 500.000,TL’si ve 17.08.2007 tarihinde de 700,000TL bedelli iki adet Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığını ve davalılardan …, … ve …’in Genel Kredi Sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını; kredi şartlarına uyulmaması ve borcun zamanında ödenmemesi sebebiyle 125.417,56TL miktarındaki alacağın ödenmesi için İstanbul … Nolerliği’nin 29.07.2009 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini; ancak mezkur borcun bu kere de ödenmemesi üzerine, borçlular aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, borçlulardan … vc … tarafından, icra takibine itiraz edilmiş ise de İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi nin, 30.12.2010 tarih. … Esas ve… Karar sayılı ilâmı ile, itirazın iptaline karar verilerek takip işleminin tüm borçlular hakkında kesinleştiğini; dolayısı ile, müvekkili Banka’nın davalılar …, …ve …’den alacaklı olduğunu; oysa, davalı borçlular tarafından, müvekkili Banka’dan kredi kullanıldıktan sonra ve hesap kat tarihinden kısa bir süre öncesi ve sonrasında, yani Genel Kredi Sözleşmelerinin imza tarihleri olan 17.08.2007 tarihi ve 22.08.2008 tarihi, hesap kat tarihi olan 29.07.2009 tarihi ve icra takip tarihi olan, 08.10.2009 tarihi öncesinde ve sonrasında bazı tasarrufların yapıldığını, davalılardan … tarafından, …Köyü, 2154 ada, 3 parsel sayılı ana taşınmazdaki 105/7980 arsa paylı, B Blok, Zemin Kat Bağımsız bölüm numaralı 12.03,2009 tarihinde, … yevmiye numarası ile, 39,000, TL bedelle, davalı …’a satış suretiyle devredildiğini; davalılardan … tarafından, … Köyü, 2154 ada 3 parsel sayılı ana taşınmazdaki 105/7980 arsa paylı, B Blok, Zemin Kat 2 bağımsız bölüm numaralı dairenin 05.06.2009 tarihinde ve 15726 yevmiye numarası ile, 38,000 TL bedelle, davalı …’a devredildiğini; bu kerre aynı taşınmazın … tarafından da 12.02.2010 tarihinde 2797 yevmiye numarası ile 65.000TL bedel ile, diğer davalı …’ a satış suretiyle devredildiğini; davalılardan … tarafından, …Mahallesi, Kalfa Mevkii, 2625 ada, 32 parsel sayılı ana taşınmazdaki 28/216 arsa paylı, Bodrum Kat, l bağımsız bölüm numaralı dairenin ise, 11.06.2008 tarihinde ve … yevmiye numarası ile, 12.000 TL bedelle, davalı …’a satış suretiyle devredildiğini; böylece, satış işlemlerine ilişkin tarihlerin sıralamaları yapıldığında ve devir bedelleri incelendiğinde, devir bedellerinin düşük olduğunu, devir işlemlerinde önceye dayalı bir yakınlık ile muvazaa olduğunun ve alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik bulunduğunun anlaşıldığını; satıcı … ve … ile alıcılardan … ve …’ın aynı köyden olup aralarında akrabalık bulunduğunu: alıcılar … vc …’ın ise yakın akraba olduklarını; satıcı … ile alıcılardan …’ın tapu kayıtlarındaki adreslerinin aynı olduğunu, satıcılardan … ile alıcılardan …’ın tapu kayıtlarındaki adreslerinin aynı olduğunu,taraflar arasındaki tasarruf işlemlerinin, İİK. in.278 ve m.280 uyarınca iptallerinin gerekeceğini ifade ederek, belirtilen taşınmazlara ilişkin ve batıl olan tasarruf işlemlerinin müvekkili Banka yönünden iptalini, takip dosyasındaki haciz tutanakları ve tapu sicil müdürlüğü yazılarının geçici aciz vesikası hükmünde olduğunu, kaldı ki müvekkili banka tarafından açılan tasarrufun iptali davalarında Bankacılık Kanununun Geçici 13.maddesi uyarınca aciz vesikası şartının aranmadığını; bütün bu nedenlerle, dökümü yapılan taşınmazların, İİK’nın 283 maddesi uyarınca, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E sayılı dosyası ile tahsili talep edilen 141.769,65TL alacak için “satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte” öncelikle ihtiyaten haczine ve cebri icra yolu ile haklarını alma yetkisi tanınmasına ve fazlaya dair faiz ile karşılanamayan munzam zararı talep etime haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalılar …, … ve … vekili cevap dilekçesinde, özetle; olayda kesin veya geçici aciz vesikası alınmadan davanın açıldığını ve dava şartı eksikliğinden davanın reddedilmesi gerektiğini; satış bedellerinin tapuda düşük gösterilmiş olmasının tek başına muvazaanın delili olamayacağını, kaldı ki dava konusu olayda işlemlerin tamamında satış bedellerinin tapuda gösterilen bedellerden yüksek olup resmi kayıtlarla bu bedellerin bankalara ödendiğinin ispat edileceğini; müvekkili …’in işlerinin kötüye gittiğini ve diğer davalı …’a olan borcunu ödeyemediğini, aralarında bu nedenle ihtilaf baş gösterdiğini ve …ın …’in iş ortağı … tarafından keşide olunup verilmiş bulunan kambiyo senetlerini Bakırköy…İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icraya koyduğunu; bu takip neticesinde müvekkilinin bütün gayrı menkullerine haciz konulduğunu, tasarrufa konu gayrimenkulun de bunlardan biri olduğunu; müvekkiline ait bir gayrı menkulün de bu takip dosyasında yapılan haciz işlemi nedeniyle cabri icra yoluyla satıldığını; dava konusu edilen gayrimenkulun …Bank Beyazıt şubesinden kredili olarak alındığı için ipotekli olup haciz işlemi sonrasında davalı …’ın bankanın kalan alacaklarını ödemeyi üstlendiğini ve kredi borcunu ödeyerek kapattığını, onun için söz konusu gayrı menkulün borçların bir kısmına mahsup edilerek davalı …’a devredildiğini; davalı …’ın söz konusu gayrimenkulun satış bedelinin önemli bir kısmını bakiye kredi borçlanın üstlenmek suretiyle dava dışı … Bankla ödediğini, müvekkili …’in diğer davalı …’a sattığı gayrimenkul bakımından ise, …’den diğer davalı … in iş ortağı olduğunu ve ortak oldukları şirketin piyasaya olan borçları ve ekonomik kriz nedeniyle sıkıntılı durumlara düştüğünü; dava konusu bu taşınmazın… Bank’tan kredili olarak satın alındığını vc müvekkili …’in banka kredilerini ödeyemeyecek duruma düştüğünü, bu nedenle diğer davalı … ile dairenin kalan kredi borçlarının ödenmesi ve bir miktar nakit ödeme karşılığında anlaşarak dairenin satışını gerçekleştirdiğini; buna ilişkin tüm kayıtların … Bank … Şubesinde mevcut olduğunu, davalı …’ın gayrimenkulun kalan kredi borçlarını üstlendiğini ve tamamım bankaya ödediğini, bu gayrimenkulun devir tarihinde kirada olduğunu, satış ve devir işlemi sonrasında kira bedellerinin tamamının davalı … tarafından tahsil edildiğini; müvekkili … tarafından diğer davalı …’a satışı yapılan gayrimenkul bakımından ise bu gayrimenkulün … Bankasından müvekkili tarafından kredili olarak satın alındığını, müvekkilinin banka borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmesini sonucunda da davalı …’a dairenin kalan kredi borçlarının ödenmesi ve bir miktar nakit karşılığında satıldığını; satış ve devir tarihinden itibaren davalı …’ın gayrimenkulu bizzat kullanıp orada ikamet elliğini; davalı …’ın gayrimenkulun kalan kredi taksitlerini üstlendiğini ve tamamım bankaya ödediğini, bu hususun banka kayıtlarıyla ispatlanacağını; satış işlemlerini yapan kişilerin birbirlerini tanımalarının ve bedelin tapuda düşük olarak gösterilmesinin muvazaanın kanıtı olamayacağını, zira krediyle satın alınıp kredi borcunun bir kısmı ödenen bir gayrıınenkulün kalan kredi borçlarının üstlenilmesini ve bir kısım nakit ödeme yapılmasını etrafındaki kişilerden beklemesinden daha doğal bir şeyin olamayacağını; bütün bu nedenlerle davanın reddedilmesini talep etmiştir.
3.Davalı … vekili cevap dilekçesinde, özetle; tapu devir tarihinden önce kesinleşmiş bir alacak ve icra takibinin mevcut olmadığını, böylece borcun doğumundan sonra yapılan bir tasarrufun bulunmadığını; olayda ivazsız bir tasarrufun bulunmadığını, davalı borçlu …’in … Banktan kullandığı krediye …’ın kefil olduğunu ve borcu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle …’in borcunu davacı bankaya … ödediğinden bu kişiden olan alacağına karşılık ivazlı olarak taşınmazın kendisine devredildiğini; …’ın daha sonra taşınmazı davalı …’a sattığını, …’ın daireyi satın almak için … Bankasından konut kredisi çektiğini vc daire bedelini bu kredi ile ödediğini; … ile davalı … ve diğer davalılar arasında hiçbir ticari ilişki ve akrabalık bağının bulunmadığını; …’ın …’da … isimli firmayı kurup piliç eti toptan satışı ile iştigal ettiğini; bütün bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
4.Davalı …, cevap dilekçesinde, özetle; bu yeri … adlı kişiden satın aldığını, davacı bankaya borçlu bulunan … … ve … ile hiçbir tanışıklığı, yakınlığı ya da akrabalığının bulunmadığını; müvekkilinin bu daireyi l19.750TL’ye satın aldığını, satın alabilmek için … Bankası … Şubesinden 60.000.TL konut kredisi kullandığını, satış bedelinin diğer kısmını da banka yoluyla havale yaparak ödediğini; satın aldığı daire üzerinde … Bank’ın 80.825.TL ipoteği olduğundan kullandığı kredinin tamamı (60.000.TL) ve 20.825.TL’nin … Bank hesabına 12/02/2010 tarihinde banka yoluyla havale yapıldığım ve bu bankaya ait ipoteğin kaldırıldığını, yine 15/02/2010 tarihinde müvekkilinin hesabından satıcı …’ın hesabına daire satış bedeli olarak 36.350.TL havale yapıldığını, kalan 2.575.TL’nin ise satıcıya elden verildiğini; tapu satışında bildirilen değerin Belediyece kabul edilen rayiç değer olduğunu, tüm belgelerin müvekkilinin bu yeri 65,000.-TL’ye değil, gerçek bedelini ödeyerek satın aldığını gösterdiğini, satın aldığı daireye taşındığını ve ailesiyle birlikte oturmaya devam ettiğini; tüm bu nedenlerle haksız davanın reddini talep etmiştir.
5.Mahkememizce verilen ara karar gereğince mahalinde keşif yapılmasına karar verilmiş olup, 23/09/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Sayın Mahkeme Heyeti ile birlikte, belirli günde mahallinde yapılan keşifte, öncelikle; …adındaki, 2154 ada, 3 parsel sayılı ve 4390,25 m2 miktarındaki ana parselin hudutları dahilinde bulunan, B Biok, 33 kapı numaralı apartmanın, zemine aynen uygun olduğu, apartmana cepheden bakışa vc giriş kapısına göre; sol taraftaki 1 kapı numaralı ve I bağımsız bölüm numaralı dairenin …’ e ve sag taraftaki, 2 kapı numaralı ve 2 bağımsız bölüm numaralı dairenin de …’ e ait iken adı geçen malikler tarafından, davalılara satılarak devredildiğinin görüldüğü, her iki daire de, ortalama 96,m2 mertebesinde brüt ve 82 m2 mertebesinde de net kullanım alanlı olduğu, apartmanın yer aldığı sitede, açık ve kapalı otopark mahalli ve çocuk parkı mevcut olduğu, her bloğun asansörlü, hidroforlu ve dairelerin ise kombili olduğu, her bir dairenin, salon+balkon + Fransız balkonu, giriş antresi ve tevzi koridoru + birisi ebeveyn banyolu 2 yatak odası, mutfak ve banyodan oluştuğu, apartmanın giriş antresi ve merdivenlerinin mermer kaplı olup her iki dairenin arasında asansör bulunduğu, dairelerin; çelik kapılı, mutfak seramik zeminli, çelik eviyeli, granit tezgâh vc suntalam dolaplı, salon ve odaların laminat parke, odalar ve salon kartonpiyerli, PVC ve ısı camlı, Fransız balkonlu, tüm iç kapıların Amerikan kapı, duvarların saten plastik boyalı, banyonun, alçıpan asma tavan, granit banyo tczgâhlı ve suntalam dolaplı duş tekneli, klozet vc lavabolu olduğu, Elektrik ve suyun mevcut olduğu, bakımlı ve kullanışlı Daireler olduğu, her türlü Belediye hizmetlerinden de yararlanmakta olduğu, …Sokağında yer alan, 90,82 m2 miktarındaki anaş taşınmaz üzerindeki 5 kapı numaralı … Apartmanı’nın, yol hizasına göre 1,50 metre aşağıdaki bodrum katındaki 1 kapı ve 1 bağımsız bölüm numaralı meskenin ise: dar cepheli ve oldukça uzun ve ortalama 75 m2 mertebesinde brüt inşaat alanlı vc net kullanım alanı ise 64 m2 mertebesinde olup apartmanın merdivenlerinin dökme mozaik, bodrum ve zemin katın cephesi mermer ve üst katların cepheleri ise B.T.B. kaplı ve bitişik inşaat nizamında, daire kapısı çelik kapılı, ön ve yol tarafında merdiven altına da kısmen isabet eden giriş antresi ile birleştirilmiş, şap zemin üzeri muşamba döşeli, salon olarak kullanılan bir oda, şap üzeri muşamba kaplı koridor, bir arada kullanılan ve aydınlığa bakan, balkonu içeri alınmış oda ve açık mutfak, arka bahçeye cepheli şap üzeri muşamba kaplı, saten yağlı boyalı, yatak odası; zemini seramik ve duvarları yarıya kadar fayans kaplı, klozet, lavabo ve duşa kabinili banyo ve wcden ibaret olduğu, doğalgaz sobası ile ısıtılmakta olup, dairenin elektrik ve suyunun mevcut olduğu, Dairenin 1,50 metre kolunda olması nedeni ile, duvarlarının yer yer rutubetli olduğu, tüm Belediye hizmetlerinden yararlandığı, mezkur dairenin …’ e ait iken 11,06.2008 tarihinde …’ a satıldığı, bu itibarla nitelikleri yazılı bulunan dava konusu meskenlerin hali hazır durumları, brüt ve net kullanım alanları, mevkileri, konum ve kat yükseklikleri, eskime payları, Belediye hizmetlerinden yararlanmaları, müsbet ve menfi yönde kıymetine tesir edebilecek olan diğer tüm faktörlerin de nazarı dikkate alınması suretiyle; meskür taşınmazların 12.03.2009 tarihindeki, 05.06.2009 tarihindeki, 12.02.2010 tarihindeki, 11.06.2008 tarihindeki ve dava ikâme tarihi olan, 21.10.2011 tarihindeki değerlerinin tespiti için piyasa araştırılması yapıldığı ve elde edilen tüm verilere göre;… adındaki 2154 ada, 3 parsel sayılı, 4390,25 m2 miktarındaki ana taşınmazda yer alan, B Blok, 33 kapı numaralı, apartmanın, zemin katındaki, 105/7980 arsa paylı, 1 bakımsız bölüm numaralı mesken n; 12.03.2009 tarihinde, tapudaki işlemde 39.000TL, 12/03/2009 tarihinde 160.000TL, 21.10.2011 tarihinde, 190.000, TL değerinde olduğu; 105/7980 arsa paylı, 2 bağımsız bölüm numaralı meskenin; 05.06.2009 tarihinde, tapudaki istemde, 38.000TL, 05/06/2009 da 160.000TL, 12/02/2010 tarihinde tapudaki işlemde 65.000TL, 12/02/2010 da 170.000TL, 21/10/2011 de 190.000TL değerinde olduğu, … Sokağında kain. 90,82 m2 miktarındaki ana taşınmazdaki 5 kapı numaralı Şahın Apartmanının, bodrum katındaki, 28/216 arsa paylı. 1 bağımsız bölum numaralı meskenin, 11.06.2008 tarihinde, tapudaki işlemde, 12.000TL, 11.06.2008 tarihinde 55.000TL, 21/10/2011 tarihinde 75.000TL değerinde olduğu, davacı banka ile …Şti arasında 27/6/2006 (kefiller … vc …), 17/8/2007 (kefiller … ve dava dışı …) ve 22/8/2007 (kefiller … ve …) tarihli genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalı … taşınmazını 11/6/2008 tarihinde 12.000.TL bedelle davalı …’a; davalı … taşınmazını, 12/3/2009 tarihinde 39.000TL bedelle davalı …’a, davalı … de taşınmazını, 5/6/2009 tarihinde, 38.000TL bedelle davalı …’a; davalı … da, 12/2/2010 tarihinde, 65.000TL bedelle davalı …’a devrettiği, tasarrufun iptali davalarının açılması ve görülmesinde nevi şahsına münhasır bazı durumlar söz konusu olduğu, kural olarak, iptal davasına konu tasarrufların iptal edilebilmesi için tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılması gerektiği, alacaklı, borçlanmanın gerçekleştiği tarihte borçlunun malvarlığına güvenerek işlem yaptığından, borcun doğumundan önceki tasarrufların iptal davasına konu olamayacağı, (Ali Güneren, Tasarruf İptal Davaları. Ankara 2008, sh. 153), somut olayda dava dışı …Şti., davacı bankayla 27/6/2006, 17/8/2007 ve 22/8/2007 tarihli genel kredi sözleşmelerini imzaladığı ve davalı … ile … bu sözleşmelerden 27/6/2006 ve 22/8/2007 tarihli olanlarını, davalı … ise 17/8/2007 tarihli olanını müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, ancak, kredi borcunun vadesinde ödenmediği için davacı banka hesabı katetmiş ve asıl borçlu şirket ile müşterek borçlu müteselsil kefillere 29/7/2009 tarih ve 11160 Y.nolu hesap kat İhtarnamesini gönderdiği, davacı bankanın ayrıca borçlular hakkında 8/10/2009 tarihinde 126.471.07TL asıl alacak, 14.417,70 TL %72 işlemiş faiz, 720.89TL faizin %5 gider vergisi ve 160TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 141.769,65TL tutarındaki alacağı için İstanbul ..,İcra Dairesi nezdinde, 8/10/2009 tarihinde… E. sayılı ilamsız icra takibini başlattığını, davalı …, taşınmazını, 11/6/2008 tarihinde, davalı …’a; davalı Serdar Pcrçinel taşınmazını, 12/3/2009 tarihinde davalı Mustafa Kavabaş’a; davalı …, taşınmazını, 5/6/2009 tarihinde davalı …’a, davalı … da 12/2/2010 tarihinde davalı …’a devrettiğine ve davalı … ile diğer davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kelli sıfatıyla imzaladıkları genel kredi sözleşmelerinin 27/6/2006 ve 27/8/2007 tarihlerinde, davalı …’in müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı genel kredi sözleşmesi ise 17/8/2007 tarihinde akdedildiğinc göre dava konusu bu tasarruflar kredi borcunun doğumundan sonra yapıldığı, (borcun doğumu; muacceliyet ve temerrüt kavramlarıyla karıştırılmamalıdır), huzurdaki davaya konu teşkil eden ilk satışın 11/6/2008 tarihinde gerçekleştiği ve davalı … adına kayıtlı olan taşınmazın 12.000.TL, bedelle diğer davalı …’a satılarak tapuda devredildiği, oysaki heyetin teknik bilirkişisine göre dava konusu bu taşınmazın devrin yapıldığı 11/6/2008 tarihindeki rayiç değerinin 55.000TL olduğu, şu halde, tapuda gösterilen değer ile taşınmazın rayiç değeri arasında 3 mislinden fazla fark olduğu ve bu yönüyle ivazlar arasında İİK m.278, f,3. b.2 anlamında aşırı fark bulunduğu, bu taşınmaz üzerinde 19/6/2007 tarihinde, yani dava konusu tasarruftan önce dava dışı … Bankası lehine tesis edilmiş 150.000.TL bedelli 1.derecede ipotek bulunduğu, Yüce Yargıtay’ın ivazlar arasında İİK m.278. f.3, b.2 anlamında fark bulunup bulunmadığı belirlenirken, satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabul edilmesi gerektiği görüşünde olduğu, (örneğin 17.Hukuk Dairesinin 23.10.2007 tarih ve 2007/3745 E., 2007/3168 K, sayılı kararı). Bu nedenle, oransızlığın belirlenmesinde, tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarının da göz önünde tutulması gerektiği, dava konusu olayda davalı … ile diğer davalı…arasındaki satışla ivazlar arasında İİK m.278, f.3, b.2 anlamında aşırı fark bulunduğundan söz edilemeyeceği, huzurdaki davaya konu teşkil eden ikinci satışın 12/3/2009 tarihinde gerçekleştiği ve davalı … adına kayıtlı olan taşınmazın 39.000TL bedelle diğer davalı …’a satılarak tapuda devredildiği, oysa heyetin teknik bilirkişisine göre, dava konusu bu taşınmazın devrin yapıldığı 12/3/2009 tarihindeki rayiç değerinin 160.000TL olarak belirlendiği, şu halde, tapuda gösterilen değer ile taşınmazın rayiç değeri arasında yaklaşık 4 misli fark olduğu ve bu yönüyle ivazlar arasında İİK m.278, f.3, b.2 anlamında aşırı fark bulunduğu, yalnız bu taşınmaz üzerinde 1/8/2006 tarihinde, yani dava konusu tasarruftan önce dava dışı Oyak Bank lehine tesis edildiği, 46.200.Euro bedelli 1.derecede ipotek bulunduğu, yüce Yargıtay ivazlar arasında İİK m.278. f.3. b.2 anlamında fark bulunup bulunmadığı belirlenirken, satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcı taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak salın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabul edilmesi gerekliği görüşünde olduğu, Bu nedenle, oransızlığın belirlenmesinde, tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarlarının da göz önünde tutulması gerektiği, böyle olunca ve tasarruf tarihinde 46.200. Euronun TL karşılığı 103.488.TL olarak kabul edildiğinde, dava konusu olayda davalı … ile diğer davalı … arasındaki satışta ivazlar arasında İİK m.278, f.3, b.2 anlamında aşırı fark bulunduğundan söz edilemeyeceği, huzurdaki davaya konu teşkil eden üçüncü satışın 5/6/2009 tarthihinde gerçekleşmiş ve davalı … adına kayıtlı olan taşınmazın 38.000TL bedelle diğer davalı …’a, … tarafından da 12/2/2010 tarihinde 65,000.TL bedelle … ‘a satılarak tapuda devredildiği, oysa heyetin teknik bilirkişisine göre dava konusu bu taşınmazın ilk devrin yapıldığı 5/6/2009 tarihindeki rayiç değerinin 160.000.TL, ikinci devrin yapıldığı 12/2/2010 tarihindeki rayiç değerinin 170.000TL olduğu, şu halde, tapuda gösterilen değer ile taşınmazın rayiç değeri arasında 3 misli civarında fark olduğu ve bu yönüyle ivazlar arasında İİK m.278. f.3. b.2 anlamında aşırı fark bulunduğu, böyle olmakta birlikte, dosyaya mübrez belgelerden, davalı (ikinci alıcı) …’ın … Bankasından 12/2/2010 tarihinde 60.000.TL tüketici kredisi kullandığı; davalı …’ın bankaya olan borcuna mahsuben EFT yoluyla 12/2/2010 tarihinde 60.000.TL, 12/2/2010 tarihinde 20.825TL gönderdiği ve 15/2/2010 tarihinde de davalı … hesabına 36.350TL gönderdiğinin anlaşıldığı, şu halde, davalı …’ın diğer davalı …’a sonuçta 117.175.TL ödediği, heyetin teknik bilirkişisine göre bu taşınmazın devrin yapıldığı 12/2/2010 tarihi itibarıyla rayiç değerinin 170.000TL olduğu ve davalı alıcı …’ın davalı satıcıya 117.175TL ödediği ispatladığına göre bu tasarruf bakımından ivazlar arasında aşırı (en az bir misli) fark şartı gerçekleşmediği ve … ile … arasındaki tasarrufun İİK m.278, b.2 uyarınca iptali miimkün olmadığı, ilk satışın (yani davalı … tarafından diğer davalı …’a yapılan satış) bakımından ise satışın yapıldığı 5/6/2009 tarihinde, 1/8/2006 tarihinde, yani dava konusu tasarruftan önce, dava dışı Oyak Bank lehine tesis edilmiş 47.115 Euro bedelli 1.derecedc ipotek bulunduğunun görüldüğü, (anlaşılabildiği kadarıyla bu ipotek 19/2/2010 tarihinde terkin edilmiştir) yüce Yargıtay ivazlar arasında İİK m.278. f.3, b.2 anlamında fark bulunup bulunmadığı belirlenirken, satılan taşınmaz üzerinde ipotek ve haciz kayıtları varsa, alıcının taşınmazı bu kayıtlarla yükümlü olarak satın almış olacağından, satışın bunların tamamı üzerinden yapıldığının kabul edilmesi gerektiği görüşünde olduğu, bu nedenle İİK m.278. f.3, b.2 anlamında oransızlığın belirlenmesinde, tapu kaydındaki ipotek ve haciz miktarlarının da göz önünde tutulmasının lazım olduğu, böyle olunca ve tasarruf tarihinde 47.115Euronun TL karşılığı 102.710TL olarak kabul edildiğinde, dava konusu olayda davalı … ile diğer davalı … arasındaki satışta ivazlar arasında İİK m.278, f.3, b.2 anlamında aşırı fark bulunduğundan söz edilemeyeceği, davacı bankanın bir diğer iddiasının da davalı maliklerin dava konusu taşınmazları alacaklılara zarar vermek kastı ile devrettiği ve bu taşınmazları satın alanların, taşınmazları devredenlerin yakını olduktan için onların ekonomik sıkıntı içinde olduğunu bildikleri ve dolayısıyla kötü niyetli oldukları, bu nedenle dava konusu tasarrufların İİK m.280, f.1 uyarınca iptal edilmesi gerekliği yönünde olduğu, davaya konu teşkil eden ve 11/6/2008 tarihinde davalı … ile diğer davalı…arasında gerçekleşmiş bulunan ilk satışta, davalı … ile davalı …’ın ikisinin de nüfusta … Köyüne kayıtlı oldukları ve tapudaki resmi senette adreslerinin aynı olduğunun görüldüğü, bu durumda, davalı …’ın diğer davalı …’in içinde bulunduğu mali güçlük durumunu bildiği ve onun bu tasarrufunun alacaklılarını ızrar edeceğini de bilmesi gerektiğinin kabul edilebilir olduğu, kaldı ki, bizzat … vekili satışı yapılan gayrimenkulun … Bankasından müvekkili tarafından kredili olarak satın alındığını, müvekkilinin banka borçlarını ödeyemeyecek duruma düşmesi sonucunda da dairenin davalı …’a kalan kredi borçlarının ödenmesi ve bir miktar nakit karşılığında satıldığını, müvekkili …’in kredili olarak satın alınıp bir kısmı ödenen bir gayrimenkulun kalan kredi borçlarının üstlenilmesini ve bir kısım nakit ödeme yapılmasını etrafındaki kişilerden beklemesinden daha doğal bir şeyin olamayacağını beyan ettiğini, bu beyanın davalı …’ın diğer davalı …’in içinde bulunduğu mali güçlük durumunu bildiğini gösterdiği, kaldı ki, davalı … vekilinin bu çerçevede banka kayıtlarıyla ispat cdeceğini bildirdiği hususlar hakkında da dosyaya bir delil ibraz etmediği, tarafların aynı köyden olduklarına ve aynı binada oturduklarına göre, davalı …’in dava konusu taşınmazı alacaklılara zarar vermek kastı ile devrettiği ve bu taşınmazı satın alan davalı …’ın taşınmazı devreden köylüsü …’in ekonomik sıkıntı içinde olduğunu bildiği, bu nedenle … Mahallesi, 471 pafta, 2625 ada, 32 parselde bulunan 5 kapı numaralı … Apartmanı’nın 28/216 arsa paylı Bodrum Kat 1 bağımsız bölüm numaralı meskene ilişkin dava konusu tasarrufun İİK m.280. f.1 uyarınca iptal edilmesi gerektiğinin kabul edileceği, bu açıdan bakıldığında, davalı …’ın dava konusu taşınmazın satış bedelini ödemiş olduğu yönündeki savunmasının önem arz etmemediğini, davaya konu teşkil eden ve 12/3/2009 tarihinde davalı … tarafından 39.000TL bedelle diğer davalı …’a satılarak tapuda devredilen taşınmaz bakımından ise, bu iki davalı arasında bir hemşehrilik ilişkisi kurulamamadığı, ayrıca, bu iki davalı arasında bir akrabalık veya yakın arkadaşlık ilişkisinin de davacı banka tarafından ispatlanmadığı, ancak, davalı alıcı …’ın davalı satıcı …’den mali güçlük içinde olduğunu bildiğini, fakat, bu durumun bilinmesinin …’ın …’in alacaklılarını ızrar kastıyla hareket ettiğini mutlaka bildiğini göstermeyeceğini, yalnız, bu takdirde davalı … ve davalı …’ın cevap dilekçesindeki savunmalarını, yani satın alınan dairenin kalan kredi borcu taksitlerinin bankaya davalı … tarafından ödendiğini, davalı …’e diğer davalı alıcı … tarafından “bir kısım nakit ödendiğinden bahsedildiği için bu ödemenin yapıldığını ve devir tarihinde kirada olan taşınmazın kira bedellerinin tamamının davalı … tarafından tahsil edildiği ileri sürüldüğüne göre bu tahsilatın gerçekleştiğinin ispatlanması gerektiği, davalıların bütün bu hususları ispatlayacaklarını beyan etmişlerse de, dosyada bu konuyu irdeleyip ortaya koyan açıklamalara ve tereddütsüz şekilde ispatlayan delillere rastlanamadığı, şu halde heyetlerinin İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Mahmutbey Köyü, 2154 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok, zemin kat, 1 bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından 12/3/2009 tarihinde ve 39.000TL bedel mukabilinde …’a satışına ilişkin tasarrufun İİK m.280. f.l uyarınca iptali kabil olup olmadığı konusunda ancak bu açıklamaların yapılıp deliller ibraz edildikten sonra bir görüş beyan edebileceği, davaya konu teşkil eden ve davalı … tarafından diğer davalı …’a 5/6/2009 tarihinde yapılan satış bakımından ise, bu iki davalının da aynı köyden olduklarının anlaşıldığı, davalı …’ın borçlu satıcı …’in ödeme güçlüğü içinde bulunduğunu bildiğinin 27/2/2012 havale tarihli cevap dilekçesinden de anlaşıldığını, nitekim bu dilekçede, …’in davalı …’a borçları olduğunu ve bu borçlarını ödeyemediği için davalı …’ın davalı … aleyhine icra takibi başlattığını ve taşınmazlarına haciz koydurduğunun beyan edildiğini, şu halde, bu tasarrufun zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilinmesine veya bilinmesi gerekmesine yönelik olan şartlar gerçekleşmiş bulunmaktadır. Bu açidan bakıldığında, açıklandığı üzere, davalı …’ın bu dairenin satış bedelini ödemiş olduğu yönündeki savunmasının önem arz ettiğini, davalı …’ın dairenin gerçek satış bedelini ödediğine ilişkin savunmasının da dosyanın halihazır durumu itibarıyla ispat edilmediği, buna mukabil, davalı … ile tasarrufla bulunan davalı (dördüncü kişi) … ile diğer davalılar arasında bir hemşehrilik ilişkisine rastlanılmadığı, davacı bankanın, son alıcısı …’ın diğer davalılarla yakın arkadaş olduğunu veya onlarla bir akrabalığı bulunduğunu ya da bir şekilde onları tanıdığını ve davalı …’in mali güçlük durumu ile alacaklılarına zarar verme kastını bildiğini ya da bilmesi gerektiğini ortaya koyan deliller ibraz etmediğini, onun için, davalı … ile diğer davalı …’ın arasında vuku bulmuş olan tasarrufa İİK m.280’in uygulanabilmesinin dosyanın halihazır durumu itibarıyla mümkün görülemediği, şu halde, dava konusu,… Köyü, 2154 ada, 3 parsel sayılı ve taşınmazda yer alan B Blok, zemin kat, 2 bağımsız bölilm numaralı dairenin … adına kayıtlı iken, 5/6/2009 tarihinde …’a satışına ilişkin tasarrufun İİK m.280 uyarınca iptali kabil olduğu; aynı taşınmazın davalı … tarafından diğer davalı …’a satışı bakımından ise dosyanın halihazır durumu itibarıyla bir iptal nedenine rastlanmadığı sonucuna varıldığı, böyle olunca, … ile … arasındaki işlem bakımından iptal davasının konusunu, üçüncü kişinin (davalı …’ın) elinden çıkardığı malın yerine geçen bedel oluşturacak (İİK m.283, f.2) ve taşınmazın davalı … ile diğer davalı … arasındaki devrin vuku bulduğu tarihteki (12/2/2010) piyasa rayicine göre gerçek değerinin saptanarak, davacı bankanın alacağı ve eklentileriyle sınırlı olarak davalı …’dan tahsili gerekeceği, heyetlerinin bilirkişisinin bu değeri 170.000.TL olarak hesapladığını, bundan o tarihte mevcut bulunan 47.115Euro tutarındaki ipoteğin TL karşılığı olan (Kur: 2.1861 TL) l02.710TL düşüldüğünde, davalı …’ın davacı bankaya karşı 67,290TL’den sorumlu olması gerekeceği, tüm bu sebeplerden ve dosyanın halihazır durumu itibarıyla dava konusu takınmazlara ilişkin tasarruflar bakımından, ivazlar arasında İİK m.278, f.3. b.2 anlamında aşırı oransızlık bulunmadığı, ….Mahallesi. 471 pafta, 2625 ada, 32 parselde bulunan taşınmazın Bodrum Kat, 1 bağımsız bölüm numaralı meskene ilişkin olup, davalı … ile diğer davalı…arasında vuku bulan dava konusu tasarrufun İİK m.280, f, 1 uyarınca iptalinin kabil olduğu; … Köyü 2154 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok, zemin kat 1 bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından diğer davalı …’a satışına ilişkin tasarrufun İİK m.280. f.1 uyarınca iptalinin kabil olup olmadığı konusunda ancak raporda belirtilen açıklamalar yapılıp deliller ibraz edildikten sonra bir görüş beyan edebileceği,… Köyü, 2154 ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok, zemin kat 2 bağımsız bölüm numaralı dairenin … adına kayıtlı iken, 5/6/2009 tarihinde …’a satışına ilişkin tasarrufun İİK m.280 uyarınca iptalinin kabil olduğu, ancak aynı taşınmazın davalı üçüncü kişi … tarafından diğer davalı dördüncü kişi …’a satışı bakımından ise dosyanın halihazır durumu itibarıyla İİK m.280 anlamında bir iptal nedenine rastlanmadığı; bu şartlar altında davalı üçüncü kişi …7ın iktisap ettiği taşınmazı iyi niyetli dördüncü kişi mevkiinde olan davalı …’a devretmiş olduğundan, davalı …’ın, elinden çıkardığı malın değerinin (67.290TL) nispetinde ve davacı bankanın alacağından fazla olmamak üzere İİK m.283, f.2 uyarınca tazminatla sorumlu olması gerektiği; sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
6.Mahkememizce verilen ara karar gereğince taraf itirazlarının değerlendirilmesi açısından dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş olup, 01/02/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; İstanbul İli Fatih İlçesi, Kariyer Mahallesi, 471 pafta, 2625 ada, 32 parselde bulunan taşınmazın Bodrum Kat, 1 bağımsız bölüm numaralı meskene ilişkin olup, davalı … ile diğer davalı…arasında vuku bulan dava konusu tasarrufun İİK m.280, f.1 uyarınca ve davacı alacaklı bankanın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün 08/10/2009 tarihinde 126.471,07TL alacak üzerinden başlattığı … Esas sayılı takip dosyasına konu olan alacak ve ferileri toplamıyla sınırlı olarak iptale tabi olduğu, …Köyü, 2154 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok, zemin kat, 1 bağımsız bölüm numaralı mesken niteliğindeki taşınmazın davalı … tarafından diğer davalı …’a satışına ilişkin tasarrufun İİK m.278, f.3, b.2 ya da İİK m.280, f.1 kapsamında mütalaa edilebilmesi için dosyada yeterli delililin bulunmadığı, İstanbul İli, Bağcılar İlçesi, Mahmutbey Köyü, 2154 ada, 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok, zemin kat, 2 bağımsız bölüm numaralı dairesinin … adına kayıtlı iken, 5/6/2009 tarihinde …’a satışına ilişkin tasarrufun İİK m.280 ve İİK m.279, f.1, b.2 uyarınca iptalinin kabil olduğu, ancak aynı taşınmazın davalı üçüncü kişi … tarafından diğer davalı dördüncü kişi …’a satışı bakımından ise İİK m.280 anlamında bir iptal nedenine rastlanmadığı, bu şartlar altında davalı üçüncü kişi …’ın iktisap ettiği taşınmazı iyi niyetli dördüncü kişi mevkiinde olan davalı …’a devretmiş olduğundan, davalı …’ın, elinden çıkardığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına konu olan alacağı ve ferileri toplamından fazla olmamak üzere, İİK m.283 f.2 uyarınca tazminatla sorumlu olması gerektiği sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
7.Mahkememizce verilen ara karar gereğince tarafların itirazları gereğince dosyada bulunan ancak değerlendirilmeyen belgelerin değerlendirilmesi açısından dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş olup, 03/10/2016 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; 01/02/2016 tarihli ek raporda iptal nedenlerinin mevcut olup olmadığı sonusunda varılan sonuçlarda değişiklik yapılmasını gerektiren bir hususun bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
8.Mahkememizce verilen ara karar gereğince tarafların itirazlarının değerlendirilmesi açısından dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş olup, 24/09/2018 tarihli ek raporunda özetle; ek raporda ve 2.ek raporda vardığı sonuçlarda bir değişiklik yapılmasının gerekli olmadığı düşüncesinde olduklarını bildirmişlerdir.
9.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı Halkbank, dava dışı …Şti. 22/08/2007 tarihli, 500.000TL ve 17/08/2007 tarihli 700.000TL bedelli 2 adet Genel Kredi Sözleşmesi kullandırmış, davalı …, …, … ise Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu kefil sıfatıyla imzalamıştır.
Davacı Banka, Kredi Sözleşmelerine konu alacağının ödenmemesinden dolayı, borçlu ve kefillere hesap kat ihtarı göndermiş, akabinde de İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile icra takibi yapmıştır.
Davalı …, …, … üzerlerine olan taşınmazları, diğer davalılara satmışlardır. Davacı bu şatışların mal kaçırmak maksadıyla muvazaalı olarak devredildiğini iddia etmekte ve bu tasarrufların iptalini talep etmektedir.
Dava konusunun tasarrufun iptali olduğu açıktır. Davanın açılış tarihi dikkate alındığında Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmaktadır.
Tasarrufun iptali, Hukukumuzda İİK 278 vd. maddelerde düzenlenmiştir.
Davacı, tasarrufun iptali talebini İİK 278/3 fıkra 2 bente ve İİK 280. maddeye dayandırmaktadır.
İİK 278/3-2 tasarrufun yapıldığı sırada, kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği, aşırı orantısızlık olan sözleşmelerin bağışlaman niteliğinde olduğunu, bu sebeplerle tasarrufların iptalini düzenlemiştir.
İİK 278/3/2 uyarınca olayımızdaki taşınmazların satış bedeli, ipotek miktarları, akit bedeli, haciz tutarları, rayiç bedelle kıyaslandığında aşırı bir nispetsizlik olmadığından, tasarrufların 278/3-2’ye göre iptalleri hukuken dinlenemez.
İİK 280.f.1 ise; tasarruf yapan borçlunun alacaklı aleyhine, zararına 3.kişilerin lehine tasarrufta bulunması, 3.kişilerinde, borçlunun mali durumunun zarar verme kastının bilinmesini gerektirir açık emarelerin olması durumunda iptal gerekir şeklindedir. Davacı da tasarrufun iptali istediği taşınmazları devreden kişilerin borçluları durumunu bildiği yakınları oldukları, kötü niyetli oldukları şeklindedir.
İİK 280 f.1 açısından olayımız değerlendirildiğinde;
1)Davalı …’in …’a 11/06/2018 tarihli satışı değerlendirildiğinde her iki davalınında …köyü nüfusuna kayıtlı oluşu, ayrıca taraflar aynı binada oturduklarından, …’ın, …’in mali durumunu, alacaklı aleyhine kötü niyetle hareket ettiğini bilmemesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu itibarla anılan tasarrufun iptali gerekir.
2)Davalı …’in, …’a 12/03/2009 tarihli satışı değerlendirildiğinde; davacı banka, dava konusu taşınmazın satışında her ikisininde aynı adresi göstermesini yakın ilişki olarak nitelendirse de, bu husus taraflar yakın ilişki içinde olmasada usulü bir prosödürü yerine getirmek için yapılmış olarak değerlendirilebilecektir. Davacı tarafların önceden tanıştığı, alıcının, satanın mali durumunu, kötü niyetini bildiğini kesin delille ispat edemediğinden bu taşınmaz açısından tasarrufun iptalinin koşulları oluşmamıştır.
3)Davalı …’in davalı …’a 05/06/2009 tarihli satışı değerlendirildiğinde; her iki davalıda aynı köyden olması …’in borçlarını ödeyemediğine dair beyanıda dikkate alındığından her iki davalı arasında yakın ilişki olduğu ve …’ın davalı …’in mali durumunu alacaklı aleyhine hareket ettiğini bilmesi hayatın olağan akışına uygundur, ancak … dava konusu taşınmazı bir dördüncü kişi olan …’a sattığından ve …’ın diğer davalılarla yakın arkadaş olduğu, ya da borçluların mali durumlarını bildiğini davacı banka ispat edemediğinden bu tasarrufun iptali mümkün olmazsa davalı …, İİK 283 fıkra 2 uyarınca elinden çıkardığı malın yerine geçen bedelden davacı bankaya karşı sorumludur.
Mahkememizin kanaati bu şekilde olduğundan, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile,
1-Davalı …, … ve … için açılan davanın reddine,
2-Davalı …,…için açılan davanın kabulü ile davacı açısından geçerli olmak üzere …sicil müdürlüğüne 471 hafta, 2625 ada 32 Parselde bulunan kat 1 bağımsız bölümde numaralı taşınmazın 11/06/2008 tarihinde …’a satışına dair tasarrufun iptaline, davacıya İstanbul … İcra Müd. dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere bu taşınmaz üzerinden cebri icra ve satış yetkisi verilmesine,
3-Davalı … ve … için açılan davanın kabulü ile davacı yönünden geçerli olmak üzere … köyü 2154 Ada 3 parsel sayılı taşınmazda yer alan B Blok zemin kat 2 nolu bağımsız bölümün 05/06/2009 tarihinde …’a satışına dair tasarrufun iptaline ancak davalı … taşınmazı elinden çıkarttığından bu tarihte belirlenen değeri 67.290,00 TL ‘yi geçmemek kaydı ile davacının İstanbul … İcra Müd. … sayılı takip dosyasındaki asıl alacak verileri ile sınırlı olmak üzere davalı …’ dan tazmin ve tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 9.684,28TL harcın davalılar …, …, … ve …’dan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 5.978,00TL(5.100,00TL bilirkişi ücreti, 707,20TL tebliğ ve müzekkere masrafı, 170,80TL keşif ücreti) yargılama giderinin davalılar …, …, … ve …’dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.091,57TL vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan (Davalı … 7.751.90TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalı … tarafından yapılan toplam 60,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALI …’a VERİLMESİNE;
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avkatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.091.57TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak (Davalı … için 9.092,76TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) DAVALI …, … ve …’A VERİLMESİNE,
9-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Başkan