Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/758 E. 2018/406 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2007/758
KARAR NO : 2018/406
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/10/2007
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin sahibi olduğu diş laboratuarında kullanmak üzere davalılardan … ( Yeni ünvan …S.A)’nin Türkiye distribütörü olan …Şti aracılığıyla bir adet … (…)…marka cam sistem makine sipariş ettiğini ve bu makinenin alım işlemini 24/01/2006 tarih ve 24012006 proforma fatura ile… A.Ş. Aracılığıyla ve leasing yönetemi ile gerçekleştirdiğini, davalılardan…’nin işbu makinenin üreticisi, diğer davalının ise bu şirketin Türkiye distribütörü olduğunu, bahse konu makinenin davalı distribütör şirket tarafından müvekkil şirkete 23/04/2006 tarihinde teslim edildiğini ancak ne garanti belgesi nede kullanım klavuzu verilmediğini, dava konusu makinenin diş hekimlerinin hasta ağzından aldıkları ölçülerle elde edilen diş modellerini scanner aracılığıyla tarayıp, hazır zircon bloklardan kazıyarak dişin altyapısını üreten bir makine olduğunu, davalılarca müvekkil şirkete teslim edilmiş olan işbu makinenin müvekkil şirkete teslim edilmesinden önce taşıma esnasında vertikal sensörünün hasara uğradığını, bu hususun malın teslimi esnasında müvekkil şirket yetkililerinden gizlendiğini, hasarın 06/05/2006 tarihinde makineyi kullanacak personelin eğitimi ve makinenin kurulumu için davalı … tarafından gönderilen teknisyen tarafından tespit edilerek müvekkil şirkete bildirildiğini ve bir süre sonra hasara uğrayan parçanın yenisinin getirtilerek takılmak suretiyle arızanın giderildiğinin bildirildiğini, ancak makinenin yaklaşık 1 ay boyunca çeşitli arızalar sebebiyle kullanılmamış olduğunu, 24/05/2006 tarihine kadar tek bir üretim dahi yapılamadığını, bu sürede müvekkil şirketin aldığı tüm siparişleri başka firmalara bedellerini ödemek suretiyle yaptırdığını ayrıca leasing taksitlerini de aksatmadan ödediğini, zira müvekkil şirketin bu makine için bugüne kadar 7.800,00YTL taksit bedeli ve 335,00YTL leasing işlem masrafı olmak üzere toplam 164.135,00YTL ödemiş olduğunu, daha ödeyeceği taksit bedeli olarak 117.000,00YTL borcu bulunduğunu, ancak devam eden süreçte işbu makinenin muhtelif tarihlerde elliye yakın değişik şekilde arızalar çıkardığını, müvekkil şirketin her defasında davalılara yasal süre içinde gerekli ihbarları yaptığını ve teknik yardımlar istediğini ve iyi niyetle sorunların giderilmesini beklediğini, müvekkil şirketin davalılardan aldığı işbu makinenin kurulduğu tarihden itibaren sıkça arızalandığını ve 22/05/2007 tarihinden sonra bir daha çalışmadığını, müvekkil şirketin bahse konu arıza için muhatap distribütör firmadan ve hatta Almanya’nın Köln kentinden konuyla ilgili düzenlenen fuarda görüştüğü üretici şirketin CEO’su …’dan yardım istediğini, ancak bugüne kadar işin halli yönünde yol alınamadığını, müvekkil şirketin çalışmayan ve üretim yapmayan bu makinenin arızaları ile uğraşırken bir taraftan da zorunlu olarak leasing bedellerini dava dışı …A.Ş.’ye aksatmadan ödemeye devam ettiğini, anılan gerekçelerle davalılar tarafından müvekkil şirkete finansal kiralama yönetimi ile teslim edilen … marka, …seri numaralı cam sistem makinenin sürekli olarak arızalanması sonucu müvekkil şirketçe kullanılamaması sebebiyle malın davalılara iade alınmasına ve dava tarihinden sonra ödenecek olunan 117.000,00TL leasinge bedeline ilişkin tüm haklarını saklı kalmak kaydıyla şu ana kadar ödenmiş olunan 164.135,00YTL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ile uğranılan maddi zararlara karşılık olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00YTL maddi tazminat bedelinin ise dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan tahsilini, fazlaya ilişkin diğer tüm dava ve talep haklarının saklı kalmak şartıyla yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı … SA vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin yabancı bir şirket olup olayın özelliği nazara alındığında Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku hakkında Kanun hükümleri ve sair ilgili mevzuat hükümlerince yetkili mahkemenin müvekkil şirketin adresinin bulunduğu İsviçre Bern Mahkemeleri olduğunu, müvekkil şirket bakımından olayda Türkiye Cumhuriyeti yasalarının değil İsviçre yasalarının uygulanması gerektiğini, yetki ve uygulanacak kanun bakımından itirazlarının nazara alınarak davanın reddine karar verilmesini, davacının dava dilekçesinde belirtilen iddia ve taleplerinin gerçek durumu yansıtmadığını, davacı tarafın müvekkil şirketten bu kabil bir talepte bulunması ve husumeti müvekkil şirkete yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşmede bulunmadığını, davacının dava konusu makinanın alımı için …A.Ş. İle Finansal Kiralama Sözleşmesi yaptığını, davacının leasingi ödemeleri devam ettiğinden makinanın mülkeyetinin …A.Ş.’ye ait olduğunu, davacının makinenin mülkeyetinin kendisine geçmeden dava açmasının mümkün olmadığını, diğer davalı … Şti’nin müvekkilinin Türkiye distribütörü olduğunu, davacının dava konusu makinayı distribütör aracılığı ile aldığını, dava konusu makinenin davacıya kusursuz çalışır vaziyette teslim edildiğini, davacının haksız ve mesnetsiz iddia ve taleplerinin muhatabının makine ile ilgili sorumluluğu yüklenen distribütör şirketi olduğunu, davacının makinenin sürekli arıza yaptığını ve kullanılamadığına ilişkin iddialarının da gerçek durumu yansıtmadığını, davacının kendi kusurundan kaynaklanan konularda müvekkil şirketten talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, davacının davada malın iadesini istediğine göre sözleşmeyi feshettiğini, bu nedenle BK 202.maddeye göre sözleşmeyi fesheden tarafın menfi zararını isteyebileceğini oysa satış bedeli dışındaki istemlerin müsbet zarar olup davacının bunları isteyemeyeceğini, bu nedenlerle usul ve esas yönünden haksız ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddini, dava masraf ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3.Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalının esasa ilişkin cevaplardın makime ile ilgili hiçbir sorumluluklarının bulunmadığı, mal ile ilgili kendilerine hiçbir ödeme yapılmadığını, sadece sarf malzemesi satımı yaptıklarını, teknik yardımda bulunduklarını bunun dışında malın iadesinden ve ödenen paralardan sorumlu olmadıklarını ileri sürdüklerini, bu beyanlarının taraflarınca kabul edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin dava konusu makineyi davalı … Şti aracılığıyla ve onun kurduğu ilişki sonucu satın aldığını, davalı şirketin bayi sıfatıyla hareket ettiğini, dava konusu makinenin teslimini … Şti’nin yaptığını, ilerleyen aşamalarda da makinenin arızaları ile ilgili teknik işlemleri gerçekleştirdiğini, bazı yedek parçaları da temin ettiğini, dolayısıyla maldaki ayıplardan sorumluluğunun bulunduğunun açık olduğunu, davalının itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, anılan gerekçelerle davalıların haksız ve yersiz itirazlarının reddi ile haklı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
4.Davalı … SA vekilinin ikinci cevap dilekçesinde özetle; müvekkil ile davacı arasında yapılmış bir satış anlaşması olmadığını, davacının malı müvekkilinden değil diğer davalı …firmasından satın aldığını ve tüm servis ve teknik desteğinde bu firmadan sağlandığını, davacının müvekkilinin ayıplarını kabul ettiğine dair açıklamasının da doğru olmadığını, davacının dosyaya sunduğu delillerden de anlaşıldığı üzere meydana gelen arızaların hatalı kullanımdan ve vasıfsız eleman çalıştırılmasından kaynaklandığını, davacının kendi kusurundan kaynaklanan arızaların sorumluluğunu müvekkil şirkete yüklemeye çalıştığını, davacının zamanaşımı itirazlarını ile ilgili açıklamalarının doğru olmadığını, 6 aylık zamanaşımı süresinin geçtiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, usul ve esas yönünden haksız ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini, dava masraf ve avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
5.Mahkememizce verilen ara karar gereğince … (…)… marka… seri nolu cam sistem makinasının ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise hasarı neden kaynaklandığının belirlenmesi açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 24/05/2012 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 2006,2007,2008,2009 yıllarına ait ticari defterleri ile bu kayıtların dayanağı belgelerin incelendiği, davacı defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin zamanında yaptırılmış olduğu, kayıtları düzenli ve birbirini doğrular biçimde tutulduğundan lehine kesin delil vasfını haiz olduğunu, mahkemece ayıp ihbarlarının süresinde yapılıp yapılmadığına dair değerlendirme yapılması görevi verilmiş ise de yapılan teknik değerlendirmeler sonucu açık ya da gizli ayıp niteliğinde bir husus tespit edilmediğinden ayıp ihbarlarının süreleriyle ilgili bir değerlendirmeye girilemediği, dava konusu makinenin mahallinde yapılan incelemesinde atıl ve sökülmüş vaziyette olduğunun görüldüğü, davacı şirket yetkililerinden makinanın monte edilerek çalıştırılması istenilmiş ise de çok uzun zamandır kullanılmayan sistemin çalıştırılmasının mümkün olmadığı, bu sebeple dosyada mevcut tanık beyanları ve servis raporlarından elde edilen bilgilere göre, makinanın vertikal sensörünün teslim sırasında arızalı olduğu ve 4 haftalık sürede değiştirildiği, makina kurulup çalıştırıldıktan sonra meydana gelen arızaların bu sensörden kaynaklanmadığı, arızaların esas olarak elektrik akımı dalgalanmalarından, topraklamanın olmamasından ve zemin yüzeyinin düzgünsüzlüğünden kaynaklandığı, davalı … firmasının bu konuyu davacı tarafa ilettikleri, davacı …yetkililerinin bu konuda zamanında ve yeterli teknik önlemleri almadıkları, cihetle gizli ya da açık bir ayıbın söz konusu olmadığı, ağırlıklı olarak bir kısım teknik kurallara uyulmaması sonucu arızaların doğduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
6.Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı vekilinin itirazlarının giderilmesi açısından dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 17/12/2012 havele tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; makinenin 22/05/2007 tarihinden beri çalışmadığı, keşif tarihinin 11/11/2011 olduğu göz önüne alındığında atıl kalma süresinin 4,5 yıl olduğu, sökülerek depoya kaldırılmış bir sistemin bu kadar süre öncesinde hangi fiziki ve teknik şartlarda bulunduğunun keşifle anlaşılmasının mümkün olmadığı, arızaya zamanında müdahale eden teknik servisin rapor tespit ve yazışmalarının esas olduğu işyerinin apatman dairesi olması sebebi ikamet veya ofis amaçlı kullanılması açısından sakınca arzetmese de zeminin çok hassas makineler için elverişli olduğu anlamına gelmediği, bu makinelerin vertikal sönsörlerinin arızasız çalışması ve mekanik aksama doğru kumanda etmesi için zeminin kusursuz olarak yatay olması gerektiği, bu ise apartman dairesi inşaatında yeterince sağlanamadığından, hassas makinelerin ayarlanabilir standlar üzerine kurulması gerektiği, bunun için 4,5 yıl önce yapılıp yapılmadığı hususunda keşitfte herhangi bir kanıt bulunmadığı gibi davalı … tarafından bu hususun arızalarda etkili olduğunun tespit edildiği 07/06/2006 tarihli ve … imzalı servis raporunda bazı “geçici” önlemler alındığının belirtildiği, sökülüp depoya kaldırılmış bir sistemin harici elektrik bağlantılarını, topraklamanın yeterince yapılıp yapılmadığını ve özellikle şehir şebekesindeki voltaj ve frekans dalgalanmalarını 4,5 yıl geriye giderek bulmanın keşfen mümkün olmadığı, arızaların genelde geceleyin meydana gelmesi ve davalı … firmasının tenik servisi ile davacı firmanın yazışmalarının eldeni yegane delili olduğu, bu yazışmalarda davacı firmaya yapılan önerilerde teknik elemanların bu eksiklikleri tespit ettiklerini gösterdiğini, kanaatın bunlara göre oluşturulduğunu, keşif sırasında makinenin çalıştırılmamış olmasına dayandırılmadığını, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna yapılan eleştirilerin isabetsiz olduğu, keşiflerde uzun zaman önceye giderek teknik emare bulmanın her zaman mümkün olmadığını, taraflarınca yapılan tespitler esas olarak … servis elemanlarının yerinde ve arıza zamanında tuttukları raporların bilimsel süzgeçten geçirilmesiyle sağlanmış bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
7.Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının itirazlarının değerlendirilmesi açısından dava konusu makina üzerinde keşfen inceleme yaparak ek rapor alınmasına karar verilmiş olup,22/07/2013 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; belirlenen keşif gününde keşif icra edildiği ve dava konusu makinanın monte edilip elektriksel bağlantılarının yapılmış olduğunun görüldüğü, ancak keşif mahallinde bulunan teknik eleman tarafından makinanın çalıştırılmasının mümkün olmadığı, bu durumda daha önce sayın mahkemeye sunulan 07/05/2012 tarihli kök ve 13/12/2012 tarihli ek raporda belirtilen teknik içerikli görüşmelerde herhangi bir değişiklik olmadığı, davacının davalılardan satın aldığı makinede davalıların tekeffülü altında bulunan açık ya da gizli bir ayıbının mevcudiyetinin tespit edilemediği, bu itibarla davalıların satım sözleşmesinden doğan tekeffül sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
8.Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacı itirazlarının değerlendirilmesi açısından yeni bir heyetten rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, 17/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Makinanın Vertikal Sensörü teslim sırasında arızalındığı, teslim sırasında makinayı teslim alan davacı alıcıya, vertikal sensörün arızalı olduğunu ve ne şekilde arızalandığı konusunda bilgi verilmediği ve bu arızanın 4 haftalık sürede giderildiği, makinenin tekerlekli durumda olduğu, makinenin kurulumunu yapan kişinin zemin durumundada makine kurulumunu yaparken ikaz etmediği, bu hal makinamn tekerleklerinin uygun şekilde ayarlanması ile düzgünlüğünün yetebileceği anlamına geldiği, aksi takdirde makinamn kurulumunu yapan tekniker veya mühendis zeminin düzgün yapılmasını sağlamadan makinanın kurulumunu yapmamış olması gerektiği, makinada mevcut arızaların (Bir tek arıza değil değişik kaynaklı arızalar) makinanın başından tesliminde hasarlı olması bunun değiştirilen parçalarla da tamamiyle arızasının giderilmiş olmadığı, davacı tarafından satın alınan makinenin teslim sırasında arızalı olduğu konusunda taraflar arasında bir çekişme bulunmadığı, bu bağlamda; satın alınan makinenin taraf beyanlarından anlaşıldığı üzere eksik parça (İrsaliyede…’in yazılı olmasına rağmen UPS tesliminin yapılmamış olması) ve arızalı olarak teslim edildiğinin görüldüğü, satıcının vaad ettiği vasıflar bakımından eksik parçanın bulunması açık ayıp bulunduğu sonucunu ortaya çıkardığı, irsaliyede belirtilen bir ürünün teslim edilmemesinin adi muayene ile tespit edilmesinin mümkün olduğu, bu sebeple bu durumun açık ayıp olarak kabul edilmebi gerektiği, makinenin parça arızasından dolayı çalışmasının sağlanamamasının ise adi muayene ile tespit edilecek bir durum olmadığı ,kaldı ki, bu arızanın tespiti için gözle muayene yeterli olmayıp makinenin kurulumu ve çalışır vaziyete getirilmesi gerektiği, bu tür gözle adi muayene ile ayıbın tespit edilememesi halinde ise gizli ayıptan söz edildiğ, bu nedenlerle makinenin, arızası sebebiyle “gizli ayıplı” olduğu; eksik parça bulundurması açısından ve açık ayıbın söz konusu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
9.Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek ve kök raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi açısınndan dosya Makine Mühendesi bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 10/11/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada mevcut evrak ve yukarıda belirtilen keşif vasıtası ile tespit edilen hususlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; makinada ortaya çıkan arıza geçmişi incelendiğinde; servis kayıtlarında üç tip arıza tespitinin mevcut olduğu, bunların mekanik, elektronik ve yazılım hataları şeklinde tezahür ettiği, makinanın teslimatı sırasında mevcut arızasının bulunduğu ve bu arızanın uygun sürede giderildiği ve taraflann bu konuda mutabık oldukları, makinada ortaya çıkan elektronik ve yazılım problemlerine neden olan faktörün gerilim dalgaları olduğunun raporlanmış olduğu, bu amaçla kesintisiz güç kaynağı alımı ve regülasyonun gerçekleştirildiği, mekanik problemlerin kaynağı olarak zeminin elverişli olmaması ve elektronik aksamın gerilim değişiminden etkilenmedi olarak belirlendiği ve alınan önlemlere rağmen problemin tam olarak giderilemediği, mekanik problemlerin eleman kırılması şeklinde tezahür ettiği düşünüldüğünde, aşırı zorlanma ve/veya koordinat hatası bir problemin mevcut olması gerektiği, bilgisayar kontrollü sistemin yazılımının aşırı zorlanmaya sebep olacak işler için kapasite ve koordinat sınırları içermesi ve uyarı vermesi gerekeceği, cihazın tekerlekli olması, özel kilitleme ve ayar mekanizmalar içermemesi dikkate alındığında, zeminde üç tekerlek üzerinde düzlemsel temas halindeyken çalışmasının mümkün olacağı, işleme kafaları ve mekanizmalarının kütle ve ataletlerinin ufak olması da değerlendirildiğinde zeminin makinanın çalışması açısından ciddi bir faktör olmadığı, en fazla alınacak basit tedbirlerle dahi makinanın düzgün çalışmasının sağlanabileceği, aksi takdirde bu konuda çok hassas makina ve cihazlar için ayar, dengeleme ve kilit mekanizmalarının bulunması veya satın alma öncesi veya sırasında alıcı firmadan istenen şartların sağlanmasının talep edilmiş olmasının gerekeceği, bunlardan hiçbirine ait kanıt bulunmadığı, bilgisayardan kaynaklanan problemlerin gerilim kaynaklı olması halinde firmada mevcut tüm diğer bilgisayar ve nümerik kontrollü cihazların da bundan etkilenmesi gerektiği ancak bu türde bir tespitin mevzu bahis olmadığı, cihaz çevresinde bu tipte bir cihazla etkileşime girebilecek herhangi bir aygıtında bulunmadığı, cihazın aşırı derecede hassas olması durumunda da gerekli koruyucu veya düzenleyici ekipmana haiz olması gerekeceği, ya da alıcının satış sırasında nitelikli tacir vasfı ile uyarılmış olması gerekeceği, yazılım ile ilgili olarak mevcut halde donanım kaynaklı bir problem bulunmamasına rağmen işletim sistemi ile cihaz yazılımının kullandığı işletim sistemi komuttan ile ilgili uyumsuzluğun mevcut olduğu, bu durumun mevcut hata kodları üzerinden giderilmesinin mümkün olacağı, çalışanlann makinayı hatalı kullanmaları ihtimali değerlendirildiğinde, bilgisayar kontrollü bir işleme tezgâhı vasıflarına haiz bir makinanın işleme sırasında belirlenen programa göre hareket edeceği düşünüldüğünde kullanıcı hatasının ancak işlenen malzemenin istendiği şekilde çıkmamasına neden olabileceği, hatalı işlem girişi yapılması veya cihaza zarar verecek komut verilmesi halinde yazılımın buna engel olması gerektiği, aksi takdirde yazılım kaynaklı bir gizli ayıbın mevcudiyetinden bahsedilebileceği, dolayısı ile dava konusu cihazın eksik teslimat nedeni ile açık ayıplı, istenilen işlevi yapılan müdahalelere rağmen yerine getirememiş olması da düşünülerek gizli ayıplı olduğu ve servis kusurunun da mevcut olduğu, cihazdaki kusurun servis tarafından da kesin olarak tespit edilerek uzun süre giderilememiş olması nedeni ile de servis kusurunun da mevcut olduğu, dava konusu makinenin eksik teslimat ve işlevini yerine getirememesi nedeni ile açık ve gizli ayıp içerdiği, makinanın yapılan tüm müdahalelere rağmen arızasının tespit edilemeyerek giderilememisi nedeni ile de servis kusurunun mevzu bahis olduğu, netice ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
10.Mahkememizce verilen ara karar gereğince davaya konu makinedeki ayıbın servis raporları ve davacı itirazları ile sözleşmeden dönme hakkı kullanılması nedeni ile davalılardan tahsilini talep edebileceği alacağının varlığı ve miktarının belirlenmesi, servis kusurunun kimden kaynaklandığı, bu nedenle indirim yapılması gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınması açısından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi ek raporunda özetle; sunulmuş olan kök raporda “dava konusu makinanın eksik teslimat ve işlevini yerine getirememesi nedeni ile açık ve gizli ayıp içerdiği, makinenin yapılan tüm müdahalelere rağmen arızasının tespit edilemeyerek giderilememesi nedeni ile de servis kusurunun mevzu bahis olduğu” kanaatinin sunulmuş olduğu, kök raporun değerlendirme kısmında açıkça izah edildiği ve mevcut raporrda da açıklandığı üzere cihazda hem açık hem de gizli ayıbın mevcut olduğu, kök rapordaki kanaatin muhafazası gerektiği, herhangi bir indirim gerektirecek servis kusurunun müşterek ve müteselsil sorumlulukları bulunduğu, herhangi bir indirim gerektirecek şartın bulunmadığı, malen davacının davaya konu makineye ilişkin ödediği bedel taleple bağlı 281.135,00TL olup, diğer incelemeler ile birlikte takdirin sayın Mahkemeye ait olacağı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
11.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı dava konusu makinanın kendilerine teslimden önce zarar görmesinden kaynaklı, başlangıçtan beri arızalı olduğunu bu arızanın onarılamadığını, bu itibarla teslim edilen makinanın açık ve gizli ayıp içermesinden bahisle malın iadesi ve ödediği paranın iadesini aynı zamanda maddi tazminat talep ettiği görülmektedir.
Davan konusu satım sözleşleşmesine konu malın ayıplı olup olmadığı, ayıbın niteliği ve malın onarılmasının mümkün olup olmadığı, iade koşullarının oluşup oluşmadığıdır.
Mahkememizce bilirkişi heyeti oluşturulmuş. Bilirkişi heyeti yerinde inceleme yaparak makineyi incelemiş ve inceleme sonucunda, 07/05/2012 tarihli rapor tanzim etmiş, raporda; satıma konu makinanın elektrik akım dalgalanması, zeminin düz olmaması sebepleriyle arıza verdiği ve gizli ayıbın olmadığı belirtilmiş. Ancak bilirkişi heyeti akım dalgalanmaları, sensör arızası ve tamirine ilişkin somut açıklamalarda bulunmuş. Arızanın niteliği alınan ek raporla da giderilmemiştir.
07/05/2012 tarihli rapor, denetime elverişli ve hüküm kurmaya, teknik usullere uygun olmadığından mahkememizce yeterli görülmeyerek, makine üzerinde teknik bilirkişi tarafından 10/11/2014 tarihinde inceleme yapılmış. İnceleme sonucunda; satım konusu malda servis raporlarına göre 3 tür arıza, (mekanik-elektronik-yazılım hataları) tespit edilmiş. Başlangıçta bulunan bir kısım arızaların başlangıçta giderildiği, ancak elektronik ve mekanik arızaların bir türlü giderilemediği anlaşıldığından ayıbın başlangıçtaki ayıplar açısından açık, sonradan giderilemeyen ayıplar için ise gizli nitelik olduğu şeklinde tespitler yapılmıştır.
07/05/2012 tarihli raporla, 10/11/2014 tarihli teknik rapor çelişik olduğunan, makinanın arızası sebebiyle “gizli ayıplı” olduğu, eksik parça bulundurma yönünden ise açık ayıbın söz konusu olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi itiraz üzerine aynı kanaati 09/10/2017 de bildirmiştir.
Mahkememizce alınan 10/11/2014 tarihli teknik rapor, 17/03/2014 tarihli kök ve 09/10/2017 tarihli ek raporda dava konusu makinadaki arızanın niteliği teknik olarak somut ve gerekçeleriyle değerlendirilip denetime elverişli bir şekilde değerlendirildiğinden alınan bu raporlar kabul edilmiştir. Satım konusu makinada, parça aksamındaki eksiklik, arıza sebebiyle açık ayıp bulunduğu, ancak bu ayıbın giderildiği, ancak makinadaki mekanik, elektronik ve sistemsel arızaların giderilemediği ve gizli ayıplı olduğu, davacının ayıp süreleri içerisinde bu ayıpları davacılara bildirdiği ve iade koşulları oluşup davacının ödediği toplam bedel 281.138,00TL’yi talep edebileceği ve makinayı satan şirket ile Türkiye’de bu makinanın satıma aracılık yapan arıza, bakım vs hizmetlerindende sorumlu olan davalı şirketlerin müteselsilen sorumlu oldukları, anlaşılmakla davanın kabulüne, ancak diğer maddi tazminat talebine konu alacağını, davacı ispat edemediğinden bu maddi tazminat talebi açısından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabül Kısmen Reddi ile;
1-281.135,00TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 117.000,00TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek 164.135,00TL’nin ıslah tarihi olan 13/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının maddi tazminat talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 19.204,33TL harçtan peşin alınan 4.227,46TL ( 2.229,40TL Peşin Harç ve 1.998,06TL Islah Harcı)’nin mahsubu ile eksik kalan 14.976,87TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 4.891,06TL (13,20TL BH, 2.229,40TL PH, 1.998,06TL ıslah harcı, 2,20TLVSH, 648,30 keşif harcı ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 5.862,00TL(5.600,00TL bilirkişi ücreti, 262,00TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 5.841,22TL’sinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan hesaplanan 22.818,10TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE;
8-Davalı … A G tarafından yapılan toplam 537,50TL yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre 1.90TL’sinin davacıdan alınarak Davalı … A.G’ye verilmesine,
9-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …