Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2007/379 E. 2020/57 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2007/379 Esas
KARAR NO : 2020/57

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/05/2007

İSTANBUL 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2008/594 ESAS, 2009/48 KARAR SAYILI BİRLEŞEN DOSYASI

DAVA : TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 17/10/2008
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakanlar Kanununun 15/7.a maddesi doğrultusunda Fon alacağının tahsili bakımından … Başkanlığının 13.02.2004 tarihli kararı ile müvekkili şirketin temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi … tarafından devralındığını,Yine, … tarafından atanan, Yönetimi Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından 06.03,2006 tarihli 01 nolu İnceleme Raporu’nda,“Şirketin 2001/01 den 2004/02’e kadar muhasebe ve ftnans programı … üzerinden faturalı satılan Konlör Yükleme Kartı (KYK) ile müşteriler tarafından ah yüklemesi yapılan ve stoklarda bulunması gereken KYK’lar arasında;Sanal olarak 6.672.290 adet ve 57.231.677,60 YTL,Fiziki olarak 7.314.292 adet ve S4.S99.480,00 YTL olmak üzere Toplam 13.986.582 adet ve 142. 131. 157,60 YTL tutarında farklılık tespit edildiği.Bu farklılığın nedenlerine bakıldığında; uzun süredir prosedür dışı üretimi yapılan KYK’lann büyük kısmının kayıtlara alınmadığı, SAP sistemi ile VCR arasında mutabakatın bulunmadığı, kayıt dişi satışların gizlenmesi için sistem üzerine bir program eklendiği KYK sisteminin her türlü veriyi değiştirmeye veya silmeye müsait hale getirildiği, faturasız satılan KYK’lann bir kısmının Grup Şirketleri olan … A.Ş. ve …A Ş. tarafından ithal edildiği, ancak ithalatı yapan Şirket kayıtlarına bu KYK’lann ya hiç girilmediği veya farklı şekillerde girildiği, önceden kullanılmış bir KYK şifresinin başka bir sistemde yeniden oluşturularak üretilmesi ve … sisteminde yeniden tanımlanması ve tekrar satılmasının mümkün hale getirildiğinin belirlendiği ve bu uygulamalar sonucu Şirketin toplam (57.231677,60 + 84.899.480,00)= 142.131.157,60 YTL tutarında zarara uğratıldığı.Bu eylemler sonucu Şirketi sanal ve fiziki KYK’lar üzerinden 142.131.157,60 YTL tutarında zarara uğratan dönemin Şirket Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri olarak …, …, …, …, …, İcra Kurulu Üyesi …, Genel Müdür…, Genel Müdür Yardımcıları …, … Yİ, Ticari Operasyonlar ve Lojistik Koordinatörü … Muhasebe Direktörü …, SAP Projeler Yönetim Direktörü …, Lojistik Müdürü …, Muhasebe Müdürü …’mın zararın tamamından.Şirketi fiziki KYK’lar üzerinden 84.899.480.00 YTL tutarında zarara uğratan dönemin Şirket Yönetim Kurulu Üyeleri …, …, …, Simkart/KYK Ürün Müdürü …, Satınalma Koordinatörü … A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi …, … A.Ş. ve … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı…A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi 1 …, … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Vekili … Genel Müdür …, Genel Müdür Yardımcısı …’tn mali yönden sorumluluklarının bulunduğu tesbit edilmiştir.Denilmek suretiyle adı geçen kişilerin meydana gelen şirket zararının 142.131.157.60 YTI/den görev yaptıkları dönem ve görev itibariyle sorumlu olduklarının belirtildiğini, ancak yukarıda İsmi sayılı olan yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri hakkında mali mesuliyet davalı açıldığından tahsilde tekerrür almamak kaydıyla zarardan sorumlu olan diğer kişiler hakkında işbu davanın açıldığını.Bu nedenle şirket zararının 142.131,157,60 YTL’nin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 YTLTik zararın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası tarafından İlan edilen avans faiz oram ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken tahsiline karar verilmesi gerektiğini ve vekaleten talep ve dava edildiğini,Tüm bu sebeplerle, şirketin uğradığı zarardan, fazlaya ilişkin dava ve talep haklan saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 YTL’lik zararın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen avans filiz oranı ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet Ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.

Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenizde açılan davanın ticari bir ilişkiye dayanmadığı gibi müvekkilerin ticari bir sorumluluğundan kaynaklanan bir durumda olmadığını, açılan davanın dayanağı olan ilişkinin taraflar arasındaki hizmet sözleşmesine dayandığını, davacı firmanın işveren, müvekkillerinin ise işçi pozisyonunda olduğunu, davanın ticari bir dava olmadığını, müvekkillerinin davacı şirket ile ticari bir ilişkisinin sözkonusu olmadığını, müvekkilerinin davacı şirkette hizmet akti ile çalıştığını, müvekkillerinin hakkında haksız olarak açılan davanın öncelikle işbölümü yönünden reddine, dosyanın görevli İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine, bu talepleri kabul edilmediği taktirde davanın BK 60.Mad istinaden 1 yıllık zamanaşımı nedeniyle reddine, davanın müvekkillerinni davada davalı olarak aktif husumet ehliyetinin bulunmaması nedeniyle reddine, açılan davanın dayanağı yapılan müfettiş raporlarında belirtildiği şekilde davacı şirkette hizmet akti ile çalışmış bulunan müvekkilin yine raporlarda belirtildiği şekli ile meydana geldiği iddia edilen zararlardan dolayı sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle davanın esas bakımından reddine, mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin davacıya tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı… cevap dilekçesinde özetle; davada bahsi geçen şirkette yönetim kurulu üyeliği, denetim kurulu üyeliği, hissedarlık, imza yetkilisi ve çalışanı olmadığı gibi hiçbir hukuki ve yasal irtibatı ve sorumlulu olmadığını, 22/06/2000 ile 05/02/2004 yıllarında … A.Ş. Ve… A.ş.’de çalıştığını, dava konusu ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, talep edilen hiçbir bedeli kabul etmediğini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle TTK hükümleri gereği davanın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafın davasına dayanak olarak gösterdiği 06/03/2006 tarihli denetim kurulu raporu, niteliği itibariyle davacı şirketin iç işleyişini ile ilgili olabilecek nitelikte bir rapor olup, davaya dayanak olarak gösterilmesinin mümkün olmadığını, bu anlamda delil olma vasfından yoksun olduğunu, haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin bu davada davalı sıfatı olamayacağından ve soyut beyan ve ifadelerle husumet yöneltilip mali sorumluluk yükleme ile tahsil ve tanzim talebinde bulunulamayacağından husumet yönünden itirazlarının kabulüne karar verilmesine, davanın İstanbul…ATM nin …/nolu dosyası ile birleştirilmesini, hukuki ve yasal nedeni olmayan davanın esastan reddini, müphem dava dilekçesinni müvekkili yönünden açıklattırılmasını, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkilinin …A.Ş. ‘nin çalışanı olmadığını, … A.Ş. İle bir şirket akdına dayanan hukuki bir ilişki içerisinde de olmadığını, davalı müvekkili bakımından haksız fiil hükümlerine daalı tazminat talebini içeren davanın zamanaşımına uğramış olması sebebiyle esasa girilmeksizin reddine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkındaki davanın … A.Ş. ‘nin eski yönetim kurulu üyesi olması nedeni ile açılmış olup,… A.Ş. tarafından açılmış bulunan bu tazminat davasında müvekkilinin davalı olarak yer almasının hukuken mümkün olmadığını, öncelikle usuli itirazları yönünden ve bilahare davanın esasına ilişkin beyanları yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle;Davacının sayın mahkemenize açtığı davanın zamanaşımı nedeni İle reddinin gerektiğini, konuya ilişkin iç denetim raporunda tarih her ne kadar 2006 olarak belirtilmişse d raporun başlang ıcının 10.06.2 OO olduğu,Davanın pasif husumet ehliyeti olmaması nedeniyle de reddinin gerektiğini, zira huzurunuzda görülmekte olan davanın tarafıma tevcih edilebilmesi için taraf sıfatının olması gerektiğini, oysa davaya müsnet tutulan iç denetim raporunda belirtilen rakamların, durumların, şahısların tamamen afaki olarak seçildiğini, söz konusu şirkette raporun düzenlendiği dönemde Ticari Operasyonlar Koordinatörü olarak çalıştığım, raporlarda konu edilen işlemler ile ilgili doğrudan bir bilgisi ve yetkisinin bulunmadığım, KYK’lar depoda sadece fiziksel olarak saklandığım, müşterinin kullanılabilmesi için gerekli olan tüm tanımlama ve yüklemelerin farklı departmanların yetki ve sorumluluğunda olduğunu, ayrıca dava konusu görevin çerçevesine girmediği gibi, herhangi bir imza yetkisinin de bulunmadığını, şirket adına tasarruf yetkisi olmayan hususlarda, sorumluluk tesis edilmesinin hukuken genel prensiplerine, aykırılık teşkil edeceği gibi, böyle bir konuda tarafına dava yönlendirilmesinin izahtan vareste olduğunu,Tüm bu nedenlerle, öncelikle ilk itirazlarının değerlendirilerek davanın usulen reddine, yine yukarıda izah ettiği nedenlerle de üzerinde tedbir kararı bulunan şirketlerle ilgili görev tanımına uymayan, fiilen de belirtilen dönemde Ticari Operasyonlar Koordinatörü olarak çalışması, imza yetkisi dahi olmaksızın tasarruf imkanının da bulunmayacağının değerlendirilmesini, sanal KYK’lann ise tamamen uzmanlık gerektiren ve tamamen başka bir sahayı ilgilendiren konulardan olması hasebiyle hiçbir şekilde illiyet bağı olmayan işbu davanın esastan reddine, konuyla ilgili açılmış bulunan ceza davasının bu davada bekletici mesele sayılmasına, ücreti vekalet ve dava masraflarının davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı . …vekili cevap dilekçesinde özetle;Hukuk usulü Mahkemeleri Kanununun ISO maddesi hükmü gereğince; t1 dilekçesinde sözü edilen ve davacının elinde bulunan belgelerin asıllanyla birlikte vergiye tabî olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin mahkemeye verilmesi gerektiğini, durum böyle iken davacı vekili sayın meslektaşının yasanın bu amir hükmünü yerine getirmediğini, sayın heyetinizin öncelikle HUMK 180/2 gereğince davacı yana 10 günlük kesin mehil vererek, dava dilekçesi ekinde yer alan belgelerin onaylı birer suretinin taraflarına tebliğine karar verilmesini arz ve talep ettiklerini,Sonuç olarak, davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili …’nun, 1997 yılı Mayıs ayında …A.Şdde muhasebe direktörlüğü’ne bağlı muhasebe müdürlüğü1 nde muhasebe müdürü olarak göreve başlamış olduğunu, bu görevini 2003 yılı Aralık ayma kadar sürdürdüğünü, kendisinin muhasebe müdürü olarak görevi kapsamında; gerçekleşmiş işlemlerin vergi mevzuatı çerçevesinde muhasebe olarak kayda alınması, vergilerin tahakkuk ettirilerek ödenmesinin sağlanması, şirketin telekomünikasyon kurumu ve vergi daireleri ile olan ilişkilerinin ve şirketin lisans komitesi çalışmalarının yürütülmesinin yer aldığını, müvekkilinin o dönemde muhasebe direktörü olan …ye bağlı olarak çalışmakta olup, şirketin karar mekanizması İçerisinde herhangi bir yetkisinin de bulunmadığını, Davacı şirketin organizasyonel yapısına bakıldığında ise; muhasebe birikimi, işlemler ve hareketler oluştuktan sowa sadece bu işlemlerin kaydını yaptığın:, yani karar sürecinde yer almadığını, olayları yönlendiremeyeceğini ve muhasebenin varlığının ka’ öncesine kadar söz konusu bile olmadığım;Tüm bu nedenlerle, müvekkili bakımından haksız ve yasal dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilme sine karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Davalı … cevap dilekçesinde, özetle;Davacının sayın mahkemenizde açtığı davanın zamanaşımı nedeni ile reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın zamanaşımına uğradığım, konuya İlişkin denetim raporunun başlangıcının 10.06.2005 olduğunu, dolayısıyla yasa hükmü çerçevesinde davanın zamanaşımına uğraması nedeni İle reddinin gerektiğini,Tüm bu nedenlerle, öncelikle ilk itirazlarının değerlendirilerek davanın usulen reddine, yine yukarıda izah ettiği nedenlerle de üzerinde tedbir kararı bulunan şirketlerle İlgili görev tanımına uymayan, fiilen de belirtilen dönemde …Müdürü olarak çalışması, imza yetkisi dahi olmaksızın tasarruf imkanının da bulunmayacağının değerlendirilmesini, sanal KYK*ların İse tamamen uzmanlık gerektiren ve tamamen başka bir sahayı ilgilendiren konulardan olması hasebiyle hiçbir şekilde illiyet bağı olmayan işbu davanın esastan reddine, konuyla ilgili açılmış bulunan ceza davasının bu davada bekletici mesele sayılmasına, ücreti vekalet ve dava masraflar m m davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
İstanbul 1.ATM Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle;fon alacağının tahsili bakımından Fon Kurulu Başkanlığı’nın 13/02/2004 tarihli kararı ile temettü hariçortaklık hakları ile yönetim ve denetimi …’na devredilen şirketlerin … tarafından atanan yönetimi …Başkanlığı tarafından 06/03/2006 tarihli 01 nolu inceleme raporunda şirketin 2001/01 den 2004/02 e kadr muhasebe ve finansman SAP üzerinden faturalı satılan kontör yükleme kartı ( KYK ) ile müşteriler tarafından alınan, yüklemesi yapılan ve stoklarda bulunması gereken KYK lar arasında sanal olarak 6.672.290 adet ve 13.986.582 adet ve 142.131.157,60 YTL tutarında farklılık tespit edildiği, bu farklılığın nedenlerine bakıldığında, uzun süredir prosedür dışı üretimi yapılan KYK ların büyük kısmının kayıtlara alınmadığı, SAP sistemi ile VCR arasında mutabakatın bulunmadğı, kayıt dışı satışların gizlenmesi için sistem üzerine bir program eklendiği, KYK Sisteminin her türlü veriyi değiştirmeye veya silmeye müsait hale getirildiği, faturasız satılan KYK ların bir kısmının grup şirketlerin olan … A.Ş. Ve …A.Ş. Tarafından ithal edildiği, ancak ithalatı yapan şirket kayıtlarına bu KYK ların ya hiç girilmediği veya farklı şekillerde girildiği, önceden kullanılmış bir KYK şifresinin başka bir sistemde yeniden oluşturularak üretilmesi ve CVDB sisteminde yeniden tanımlanması ve tekrar satılmasının mümkün hale getirildiğinin belirlendiği ve şirketin yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve diğer yöneticilerin uygulamalar sonucu şirketin toplam 142.131.157,60-YTL tutarında zarara uğratıldığı, …’ında sözkonusu zarardan sorumlu bulunduğundan … mirasçıları …, … ve… hakkında işbu davanın açılması gerektiğniden şirket zararı olan 142.131.157,60-YTL nin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000-YTL lik zararın, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası tarafından ilan edilen avans faizi oranı ile birlikte davalılar …, … ve…’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış,… Kurumu, … Telekomünikasyon Müdürlüğü,… Müdürlüğü cevabi yazıları Küçükçekmece …Asliye Ceza Mahkemesi … esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
Davacı vekili 14/05/2009 tarihli dilekçesi ile talep miktarını arttırmış davalılara tebliğ edilmiştir.
Kuruma verilen zararın tazminatın varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış bilirkişi heyetinden aldırılan 28/11/2016 tarihli raporda ” KYKTara ilişkin yükleme bilgilerinin tutulduğu VCR veritabanında yapılan sorgulamalar kapsamında bir kısım verilerin davaya konu soruşturma raporunda yer alan veriler ile benzer Fiziksel KYK’lara İlişkin VCR/da yer alan yükleme verileri ile SAP verİtabanında yer alan satış rakamlarının karşılaştırılabilmesi Ocak 2003, Ocak 2004 ve Şubat 2004 tarihlerine ilişkin elde edilen veriler ışığında yapılabilmiş olup, bu çerçevede 1.877.062 adet fiziksel KYK*nın satışı yapılmadan aboneler tarafından kullanılmış olduğu,Söz konusu 1.877.062 adetlik farkın KYK’larm fatura edilmeden satılmasından kaynaklandığının değerlendirilebileceği, ancak bu sonuca ulaşabilmek için verİtabanında yer alan ürün tanımlamalarının tam olarak ne anlama geldiği hususunun netleştirilmesi ile 2001-2004 dönemindeki tüm SAP satış verilerin ürün grupları ayrıştırması ile birlikte analiz edilmesi gerektiği,bu kapsamdaki bir analizin, soruşturmaya konu veritabanındaki verilerin ne anlama geldiğini, fiziksel ve sanal KYK’ların hangi isimler ile veri tabanına kaydedildiğini ve KYK oluşturma, imha, kullauma/yükleme, satış süreçlerinde verİtabanında ne tür değişiklikler olduğunu bilen ve söz konusu dönemde …*de çalışmış olan bir uzman tarafından yapılabilmesinin mümkün olduğu,İlgili dönemde stok kayıtlarına giren KYK/lara ilişkin KYK tanımlama bilgilerine ulaşfimadıguıdan, stok hareketleri ile KYK tanımlama ve yükleme bilgileri arasındaki ilişkinin görülemediği;Davacının iddia ettiği fiilin ve zararın mevcudiyeti ile davalıların sorumluluklarına ilişkin yegâne dayanağının bizzat Davacı yetkililerince hazırlanmış olan 6.3.2006/1 tarih ve no.lu Soruşturma Raporu olduğu;Davalılardan …, …, …, …’ın, …* in, …’ün, …’nun sorumluluğu ile ilgili olarak: Sayın Mahkeme’nin 6.3,2006/1 tarih ve no.lu Rapor çerçevesinde adı geçen davalıların dava konusu fiile katılmış oldukları hususunda kanaat oluşturması durumunda, İcra kurulu üyesi …’in, muhasebe müdürü …* mm, muhasebe direktörü …’m eski TTK m,336 vd uyarınca sorumlu olacağı; buna karşılık dosyadaki bilgi ve belgelerden … AŞ ile arasındaki hizmet (iş) akdine dayanarak çalışmış olduğu anlaşılan genel müdür yardımcısı olan …, …’nın, …*in, …’ün sözleşmeye aykırılık hukuki nedenine dayalı olarak sorumlu olacakları,Davalı …, Soruşturma Raporunda adı geçen … ile aynı kişi olmadığını kanıtlamak amacı ile dosyaya SSK Hizmet Cetveli’ni sunduğu; Davalı …*m Soruşturma Raporunda adı geçen … üe aynı kişi olup-olmadığı konusunda takdir yetkisinin Say m Mahkeme* ye ait olduğu;Davalılardan, …, …, … İle …’ın sorumlulukları ile İlgili olarak: Bu davalıların zararın oluşmasında ne şekilde etkili oldukları Soruşturma Raporunda izahat verilmediği, davacı tarafından da bilgi/izahat verilmediği, bu itibarla KYK’ların kayıt dışı satışı fiiline ne şekilde iştirak ettikleri konusunda yeterli delilin bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmış olmakla birlikte, Soruşturma Raporunda varılan kanaatin delil olarak kabulü konusunda Takdir yetkisinin Sayın Mahkemeye ait olduğu;Dava konusu fiilden dolayı aynı zamanda ilgili dönemde … AŞ’de görev yapan yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri hakkında da malı mesuliyet davası açıldığı (İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas no.lu dosyası); işbu davanın da tahsilde tekerrür almamak kaydıyla açıldığı; dolayısıyla dava konusu fiil sebebiyle doğan zararın, başka * davada (İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas no.lu dosyası) giderilr durumunda işbu davanın davaülarımiaır zararın giderilmiş olması” sebebiyle bulunulmayacağı hususunun dikkate alınması gerektiği;İşbu davada, … nin davacı sıfatıyla Bankacılık Kanunundan kaynaklanan Fon alacağını takip ettiği; zamanaşımı süresinin Bankacılık Kanununun 141. maddesi uyarınca 20 yıl olarak kabulünün gerektiği; Teknik incelemede belirtildiği üzere; Söz konusu 1.877,062 adetlik farkla ilgili olarak zarar tespitinin yapılabilmesi için itveritabanında yer alan ürün tanımlamalarının tam olarak ne anlama geldiği hususunun netleştirilmesi ile 2001-2004 dönemindeki tüm SAP satış verilerin ürün gruplan ayrıştırması ile birlikte analiz edilmesi gerektiği, bu kapsamdaki bir analizin, soruşturmaya konu veritabanındaki verilerin ne anlama geldiğini, fiziksel ve sanal KYK’larm hangi isimler ile veritabanma kaydedildiğini ve KYK oluşturma, imha, kullanma/yükleme, satış süreçlerinde veritabanında ne tür değişiklikler olduğunu bilen ve söz konusu donemde … ‘de çalışmış olan bir uzman tarafından yapılabilmesinin mümkün olduğu f belirtildiğinden bir hesaplama yapılamadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava, anonim şirkette yönetici konumunda olan kişilere karşı açılmış sorumluluk ve tazminat davasıdır.
Dava konusu … tarafından temlik alınmış olup temlik alan davacı, teftiş kurulu başkanlığının 06/03/2006 tarih ve 01 nolu raporuna istinaden kontör yükleme kartları (KYK)’lar üzerinde yapılan incelemede fiziki ve sanal olarak toplamda 13.986.542 adet ve 142.131.157,60 TL bedelde farklılık tespit edildiğini, kayıt dışı satış işlemleri nedeniyle oluşan bu zarar miktarının davalıların sorumlulukları oranında tazminini talep etmektedir. Zarara ilişkin dosyaya sunulan tek ve somut belge bu teftiş raporu olup rapor incelendiğinde KYK’ların türleri, KYK üretim yöntemleri, satış ve kullanım bilgileri incelenerek Ocak 2001 ve Şubat 2004 dönemini kapsar biçimde KYK’ların kayıt dışı satıldığının tespit edildiği, fakat davalıların hangi kusurlu eylemlerinin hangi zarara sebebiyet verdiğine dair açıklama ve beyan olmadığı anlaşılmaktadır.
Asıl ve birleşen davaların açılış tarihi itibariyle davalara eski 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun uygulanması gerekmekte olup eski TTK 336/1-5 maddesi “Gerek kanunun, gerekse esas mukavelerin kendilerine yüklediği sair vazifeleri kasten veya ihmal neticesi olarak yapılmaması” hususunu düzenlemiş m.338’e göre mesuliyetten kurtulma hali kusurun olmadığını ispata dayandırılmıştır. Davacı vekili yönetim kurulu üyelerine ve denetçilere karşı mali mesuliyet davalarının açıldığını ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla bu davayı açtıklarını belirtmiş İstanbul… ATM’nin … Esas sayılı dosyasının bu yönden halen derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesinde tarafların … Direktörü, muhasebe Müdürü, … A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı vs. gibi pozisyonlarda görev yapmaları nedeniyle sorumluluk davası açtığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda KYK’lar üzerinde yapılan incelemede 1.877.062 adetlik fark ile ilgili olarak veri tabanında ürün tanımlamalarının tam olarak ne anlama geldiği hususunun netleştirilmediği, SAP satış verilerinin ürün ayrıştırılması ile birlikte analiz edilmesi gerektiği, KYK oluşturma, imha, kullanma, yükleme süreçlerinde veri tabanındaki değişiklikleri analiz edebilecek uzman bir bilirkişiye ihtiyat olduğunun bildirildiği, bu nedenle GSM operatörlerine yazılan tüm müzekkerelere olumsuz yanıt verildiği o dönemde çalışmış uzman bir bilirkişinin saptanamadığı alınan raporda zararın şüpheye yer bırakmayacak şekilde tespit edilememiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan …ve … yönünden Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan ceza davasında mahkemece mahkumiyet kararı verilmiş ise de Yargıtay tarafından 23/02/2011 tarihli bozma ilamında bulunan kontorlerin şirket kayıtlarında olup olmadığı, şirketin zarara uğrayıp uğramadığı hususlarında ayrıntılı bilirkişi incelemesi yaptırılarak karar verilmesi gerektiğinden mahkeme kararını bozmuş, Küçükcekmece …Asliye Ceza Mahkemesi’nce zamanaşımı nedeniyle davanın düşmesine karar verilmiş ve kararlar kesinleşmiştir.
Gerek Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, gerekse ceza dosyasında Yargıtay bozma ilanında belirtildiği üzere davacı şirketin zarara uğrayıp uğramadığı ve uğradıysa zararın miktarının net, açık ve şüpheden uzak şekilde tespit edilmesi gerekmekte ise de butespit edilemediği gibi davacı taraf bu hususta sadece kendi yetkililerince düzenlenmiş teftiş raporuna dayanmaktadır. Zararın varlığı ve miktar için bu delil ve teftiş raporu yeterli olmayıp zarar ispat edilememiştir. Zaten zarar tespit edilmiş olsaydı bile davalıların sorumlulukları, bu sorumluluklara göre kusurları, kusur ile zarar arasındaki illiyet bağının da mevcut olması gerekmekte ise de davalılardan birçoğunun yönetim kurulu üyesi veya denetçi sıfatının olmayıp eski TTK 336 md. kapsamında sorumluluklarının olmadığı, sorumlu olabilecek görevlerde çalışanların ise hangi kusurlu eyleminin hangi zarara sebebiyet verdiğinin davacı tarafça açıklanamadığı gibi dosyaya sunulan delillerden de tespit edilemediği, sorumluluk davasının temel şartları olan mesuliyet, kusur, illiyet bağı ve zarar unsurlarının somut davada oluşmadığı, KYK’ların kayıt dışı satış işlemlerinden oluşan zarardan davalıların sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan asil ve birleşen davaların REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Mahkememizin … Esas sayılı asıl dava dosyası yönünden açılan davanın REDDİNE,
B)İstanbul … ATM’nin … E. – … K. Sayılı birleşen dosyası yönünden açılan davanın REDDİNE,
2-Asıl ve birleşen dava yönünden davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Asıl dava yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesinin 13/4. Maddesi gereğince hesap olunan 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak … hariç diğer davalılara verilmesine,
4-Asıl ve birleşen dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacı vekili, davalı …vekili , davalı … Aslan vekili, Davalı …, Davalı … vekili Davalı … ve … vekili, Davalı … vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan

Üye

Üye

Katip