Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/784 E. 2023/916 K. 26.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/784 Esas
KARAR NO : 2023/916

DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/12/2023
KARAR TARİHİ : 26/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davalı aleyhine … 7. İcra dairesinin …Esas sayılı icra dosyası ile alacağın tahsili için icra takibine başlandığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalının yasal süresi içinde kötü niyetli olarak takip talebindeki borca ve ferilerine itiraz ettiğini, 12.01.2011 tarihinde imzalanan alacağın temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken toplamda 6033 Euro takibin yapılacağı günkü kur üzerinden hesaplanan miktar üzerinden takip yapıldığını, alacağın zamanaşımına uğramayan kısım olan vade tarihi 28.01.2013 tarihinden başlayan ve 28 Ekim 2014 tarihine kadar devam eden ve toplamda 3920 Euronun ödenme tarihindeki kur üzerinden ödenmesi amacıyla itirazın iptalini talep ettiklerini, davalı aleyhine yapılan takibin 28.01.2023 tarihi olduğunu ve TBK154 gereğince alacaklının icra takibi yapması zamanaşımı kesen bir sebep olduğunu, kesilen zamanaşımı sonrasına yeni bir süre işlemeye başladığını, dolayısıyla 28.01.2023 tarihinden itibaren yeni zamanaşımı süresi 10 yıl olacağını, davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve borcunun olmadığını beyan ettiğinden %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini, davalının ilk 10 taksitini kimi aylarda kısmi kimi aylarda da taksitin tamamı olan 180 EURO’luk aylık borcunu ödediğini, sonraki aylarda ödemeleri kesiltiğini, davalıya ait ödenmeyen ve zamanaşımına uğramayan kısım olan toplamda 3.920,00 EURO’nun ödeme tarihindeki kur üzerinden ticari faiz ile birlikte müvekkiline ödenmesi amacıyla takibin devamını, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminata karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla arz ve izah edilen davalının itirazının iptaline , takibin 3920 Euroluk miktar yönünden devamına ve ödeme günündeki kur üzerinden davalıdan tahsiline, %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına, tüm alacaklara doğduğu tarihten itibaren artan oranlarda avans faiz uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Dava henüz taraf teşkil aşamasındadır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, taraflar arasındaki yapılan Tasfiye Halindeki …A.Ş. … numaralı kar ve zarar katılım akdi cari hesaplar ve hesapların eklerinin temlikine ilişkin 12/12/2011 tarihli alacağı nedeniyle icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Davanın taraflarından olan davalı tacir ise de, davacı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. dava açıkça 12.01.2011 tarihli alacağın temliki sözleşmesine dayanmakta olup, buna göre mutlak ticari dava da olmadığı anlaşılmaktadır Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen 21/03/2019 tarih ve 2017/11-2630 Esas, 2019/328 Karar sayılı ilamında “Davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki …A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacıların tacir olmadıkları da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi değil 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir.” denilerek bu tür dosyalarda görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu açıkça tespit edilmiştir. (Bkz; Yargıtay 11. HD’nin 11/09/2018 tarih, 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 11. HD’nin 04/04/2016 tarih, 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar sayılı ilamı, Ankara BAM 21. HD’nin 10/06/2021 tarih, 2021/413 Esas, 2021/387 Karar, İstanbul BAM 44. HD’nin 23/12/2021 tarih, 2021/1572 Esas, 2021/1639 Karar, İstanbul BAM 43. HD’nin 31/05/2021 tarih, 2020/376 Esas, 2021/654 Karar sayılı ilamı) Dava, 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. Görevin, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğu, yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmesi gerektiği, davanın asliye hukuk mahkemesinin görevine girdiği anlaşılmış, 6100 Sayılı HMK nun 114/1-c maddesine göre görev dava şartlarından olup, 115/2 maddesine göre dava şartı noksanlığı durumunda davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/5487 Esas 2022/9639 Karar numaralı emsal kararında da aynen şöyle denilmiştir. “…. Somut olayda, davacı tarafından, temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulmuş olup, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu, tasfiye halindeki… A.Ş. bu davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesiyle ilgili olmayıp davacının tacir olmadığıda anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Somut uyuşmazlıkta davacının GİB/entegrasyon sorgusunda aktif vergi kaydının bulunmadığı, kaldı ki davacının tacir olduğuna ilişkin dosyada herhangi bir iddianın da ileri sürülmediği, davanın nispi ticari dava da olmadığı anlaşılmış, mahkememizin uyuşmazlığı çözmekte görevsiz olduğundan davanın usulden reddiyle görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine yönelik aşağıdaki şekilde görevsizlik kararı tesis edilmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsiz olması nedeniyle usulden reddine,
2-HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemesince hüküm altına alınmasına, HMK 20 maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru yapılmaz ise davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği ve yargılama giderleri konusunda karar verileceğinin ihtarına,
Dair, tarafların yokluğunda mahkememize yazılı / sözlü başvuru ile zabıt katibince tutanağa geçirilmek suretiyle kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde İstanbul BAM’a gönderilmek üzere istinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonucunda karar verildi.26/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır