Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/736 E. 2023/832 K. 05.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/736 Esas
KARAR NO : 2023/832

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/09/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

İstanbul 35.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/02/2023 tarih, 2022/535 Esas ve 2023/36 Karar sayılı görevsizlik ilamına davacı vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 17/10/2023 tarih, 2023/2195 Esas ve 2023/1825 sayılı kararı ile reddedilmiş, işbu BAM ilamı uyarınca Mahkememize tevzi edilen Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 02.11.2021 tarihinde …yönetimindeki … plakalı aracın, … İlçesi, … Mah., … yol ayrımında yaptığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda oto korkuluklarına hasar verdiğini, işbu hasar dolayısıyla, müvekkili idare tarafından 3.627,52-TL hasar bedelinin tahakkuk edildiğini, maddi hasarlı trafik kazası tutanağı ve kaza yeri krokisinde de görüleceği üzere, bu kazanın oluşumuna sürücü …’in 2918 sayılı KTK’nun 52-1/a maddesinde yer alan sürücü asli kusurlarından (Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak) kuralını ihlal ettiğini ve kusurlu olduğuna karar verildiğini, zarara sebep olan taşıtın … sigorta poliçesi ile … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı olup hasarlı bırakılan alan için 3.627,00-TL alan tahrip tutarının tahakkuk ettirildiğini ve söz konusu tutarın 30 gün içerisinde ödenmesi hususunda ödemeye çağrı mektubu gönderildiğini, sigorta şirketine yapılan başvuru sonucu herhangi bir ödeme yapılmadığını, iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, davalının sebep olduğu alan tahrip bedelinin hasar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiklerini beyanla fazlaya ilişkin hak, alacak, talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, haklı davanın kabulü ile 3.627,00-TL alan tahrip bedelinin hasar tarihinden itibaren (02.11.2021 tarihinden itibaren) işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, öncelikle dava dilekçesi ve tüm delillerin tarafına ibrazı gerektiğini, müvekkilinin anonim şirket şeklinde örgütlenmiş bir sigorta şirketi olması sebebiyle davanın asliye ticaret mahkemelerinde açılmış olması gerektiğini, bu nedenle davanın görevli olan asliye ticaret mahkemelerine sevkini talep ettiklerini, Esasa ilişkin olarak, davacı tarafından maliki olduğu ve 02/11/2021 tarihinde hasar gördüğü iddia edilen otoyolun öncesinde gerekli bakımlarının yapılıp yapılmadığının veyahut daha önceden hasarlı olup olmadığının tespiti gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında ve poliçe teminat limiti dahilinde sorumlu olduğunu, yine davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı tarafından meydana geldiği iddia edilen hasar miktarının da bilirkişi eliyle tespiti gerektiğini, müvekkili şirket davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi temerrüdünün de söz konusu olmadığını, bu nedenle faiz taleplerinin haksız olup reddi gerektiğini beyanla haksız davanın esastan reddine, aksi halde dosyanın meydana geldiği iddia edilen hasar konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile rapor alınmasına, kusurun ve hasarın ispatlanamaması halinde davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile ücreti-i vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, alacak davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun ”Dava Şartı olarak Arabuluculuk” başlıklı md.5/A-f.1: ”Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklindedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115/2 maddesi uyarınca, ”Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.”
Dosyanın ve dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; Eldeki davanın konusunun Alacak davası olduğu, 28/09/2022 tarihinde İstanbul Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığı ve davanın İstanbul 35.Asliye Hukuk Mahkemesine tevzii edildiği, bununla birlikte … 35.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 13/02/2023 tarih, …Esas ve… Karar sayılı görevsizlik ilamına davacı vekilinin istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 17/10/2023 tarih, 2023/2195 Esas ve 2023/1825 sayılı kararı ile reddedilmiş, işbu BAM ilamı uyarınca dosyanın Mahkememize tevzii edildiği ve Mahkememizin 2023/736 Esas sayılı sırasına kaydedildiği, eldeki davanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 17/10/2023 tarih, 2023/2195 Esas ve 2023/1825 Karar sayılı ilamı ile birlikte “dava şartı olarak arabuluculuk” kapsamında olduğu ve Mahkememizin 21/11/2023 tarihli dosya inceleme tutanağının (1) numaralı ara kararı ile; “6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. fıkrası gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının ıslak imzalı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için davacı vekiline iş bu tutanağın tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceğinin davacı vekiline ihtarına (ihtarın iş bu tutanağın tebliği ile yapılmış sayılmasına)” karar verildiği, işbu dosya inceleme tutanağının 27/11/2023 tarihinde davacı vekiline usulüne uygun tebliğ edildiği, davacı vekilinin 01/12/2023 tarihli dilekçesi ile; Mahkememiz dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesinde açıldığını ve Asliye Hukuk Mahkemelerinde arabuluculuk dava şartı bulunmadığından ara karar gereği 30/11/2023 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını ve 2023/20294 başvuru numarasını aldığını beyan etmiştir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında; eldeki davanın arabuluculuk dava şartının arandığı davalardan olduğu, davacı tarafın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 17/10/2023 tarih, 2023/2195 Esas ve 2023/1825 Karar sayılı ilamı tarihi olan 17/10/2023 tarihinden dosyanın Mahkememize tevzii edilen 20/11/2023 tarihine kadar geçen süre zarfında arabuluculuğa başvurmadığı, Mahkememizce tanzim edilen 21/11/2023 tarihli dosya inceleme tutanağı üzerine davacının arabuluculuğa başvurduğu, bununla birlikte yukarıda yer alan yasal düzenlemeler ile dava şartı arabuluculuk sürecinin, 6100 sayılı HMKnun 115/2 maddesi çerçevesinde, gider avansı yatırılmasında veya gerekli hallerde teminat gösterilmesinde olduğu gibi tamamlanabilen bir dava şartı eksikliği olarak düzenlenmediği görülmektedir. Bir başka ifadeyle, dava şartı noksanlığının giderilmesi ve arabulucuya başvurulması için mahkemece davacıya süre verilmeyecektir. Bu nedenlerle Mahkememizce 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 115/2 maddesi ile 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü gereğince davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Benzer mahiyette içtihat İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesinin 20/09/2023 tarih, 2023/1743 Esas ve 2023/1362 Karar sayılı ilamı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan tahsiline, peşin alınan 80,70-TL harçtan mahsubu ile kalan 189,15‬-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye avansın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 05/12/2023

Katip
¸

Hakim
¸