Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/71
KARAR NO : 2023/513
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/08/2013
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bankanın … Şubesi tarafından dava dışı …’ya 04/11/2003 tarihli 20.000 TL limitli genel kredi sözleşmesine istinaden halk işlem kobi kredisi kullandırıldığını, davalı …’ın anılan sözleşmeyi müşterek borçku müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi koşullarına uyulmaması ve ödemelerde temerrüde düşülmesi sebebiyle … 24. Noterliğinden … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin keşide edilerek hesabın kat edildiğini, ihtarnamenin 23/04/2005 tarihinde davalı kefil …’a bizzat tebliğine rağmen borcun ödenmediğini ve davalının 29/04/2005 günü itibariyle temerrüde düştüğünü, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde banka kayıt ve defterlerinin yegane ve tek delil olacağının kabul edildiğini beyan ederek davanın kabulü ile toplam 148.613,13 TL banka alacağının davalı borçlunun kefalet limiti olan 20.000 TL asıl alacağa dava tarihinden itibaren işleyecek %72 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 oranında gider vergisi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemede aleyhine dava açıldığını, davacı vekilinin kendisini telefonla arayıp haber vermesi üzerine öğrendiğini, kendisine tebliğ edildiği ileri sürülen tebliğ mazbatasının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, tebliğ mazbatasında muhatap yada muhatap yerine tebellüü edebilecek kişilerin tevzi saatinde ne sebeple mahalde bulunmadığının belirlenmesinin zorunlu olduğu halde bu hususun yerine getirilmediğini ve bu haliyle tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığını, belirtilen nedenle davaya ıttıla kesbettiği 04/11/2013 gününün tebliğ tarihi olarak kabulüne karar verilmesini talep etmek durumunda kaldığını, … 2. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasından gönderilen yenileme emrinin tebliği üzerine anladığını, yenileme emrinin tebliği üzerine defalarca icra dosyasını incelemek istediğini ve fakat dosyanın kayıp olması nedeniyle inceleme yapılamadığını ve 09/05/2013 tarihinde mevcut durumlara ve duyumlara göre itirazda bulunulduğunu, yaptığı araştırmada kendi emekli maaşından icra dosyası için yıllardır kesinti yapıldığını ve borca mahsuben icra dosyasına ödendiğinin öğrenildiğini ve ancak ödeme miktarının ve başlangıç tarihinin tespit edebilmesinin mümkün olamadığını, emekli maaşından kesinti yapıldığının anlaşılması üzerine … 5. İcra Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında şikayette bulunulduğunu, borcu, takibi ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile icra takibi derdest iken bu davanın açılmasında davacı yanın hukuki yararının bulunmamakta olduğunu, ayrıca asıl borçludan alacağın tahsili için işlem yapılıp yapılmadığının bilinmemekte olduğunu, asıl borçluya müracaat edilmeden kefile gidilmesinin yasal düzenlemeye aykırı bulunduğunu, işletilen ve istenilen faizin de fahiş olduğu ve sözleşmede kabul edildiği gösterilen faiz oranına dahi uymamakta olduğunu beyan ederek usulsüz tebliğ nedeniyle davaya verilen cevabın süresinde verildiğinin kabulü ile davanın reddi ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası suretleri, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
… 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyasından aldırılan ve bilirkişiler … ve … tarafından hazırlanan 21/03/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası içeriğindeki belgelerin, tetkik, tahlil ve değerlendirilmesi neticesinde, bilirkişiler 27/08/2013 dava tarihi itibariyle, davacı ve alacaklı olduğu düşünülen …nin, davalı sıfatını haiz olap asıl borçlunun müteselsil kefili …’tan nakdi ticari kredi kullandırımından kaynaklanan toplam 148.613,13 TL alacağı olduğu (21.701,000 TL anapara – asıl alacak + 120.868,70 TL, 29/04/2005 temerrüt tarihinden 27/08/2013 dava tarihine kadarki süreye ilişkin temerrüt faiz alacağı ve 6.043,43 TL de temerrüt faizin %5 BSMV, olmak üzere) kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
… 46. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından aldırılan ve bilirkişiler …, …, … tarafından hazırlanan 04/07/2014 tarihli bilirkişi ek raporda özetle; davacı taraf alacağının tahsili yönünden derdest icra takibi bulunması karşısında huzurdaki davanın görülmesinde hukuki menfaatinin bulunmadığı, davacı tarafından bu hususta davayı açma noktasında hukuki menfaatinin bulunduğu noktasında beyanının olmadığı, dosya içeriği incelendiğinde 27/08/2013 dava tarihi itibariyle, davacı ve alacaklı olduğu düşünülen …nin davalı sıfatını haiz olup asıl borçlunun müteselsil kefili …’tan, nakdi ticari kredi kullandırımından kaynaklanan toplam 138.219,71 TL alacağı olduğu (20.000,00 TL, anapara – asıl – alacak + 112.590,20 TL, 29/04/2005 temerrüt tarihinden 27/08/2013 dava tarihine kadarki süreye ilişkin temerrüt faiz alacağı ve 5.629,51 TL de, temerrüt faizin %5 BSMV, olmak üzere), kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… E. Sayılı dosyasından aldırılan ve bilirkişiler …, … ve … tarafından düzenlenen 22/12/2014 tarihli bilirkişi 2. Ek raporda öztetle;27/08/2013 dava tarihi itibariyle, davacı ve alacaklı olduğu düşünülen …nin davalı sıfatını haiz olup asıl borçlunun müteselsil kefili olan …’dan TL nakdi ticari kredi kullandırımından kaynaklanan toplam 139.404,78 TL alacağı olduğu (20.000 TL, anapara – asıl- alacak + 3.656,85 TL normal kredi faiz alacağı – 01/01/2005 tarihinden 27/04/2005 temerrüt tarihine kadar + 110.061,99 TL kredi temerrüt faiz alacağı 28/04/2005 tarihinden 27/08/2013 dava tarihine kadarki süreye ilişkin ve 5.685,94 TL de toplam faizin 113.718,84 TL %5 BSMV olmak üzere) kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiş ve bilirkişi Prof. Dr. … tarafından hazırlan 25/10/2016 tarihli 3. Ek raporda özetle; akdi faiz oranı yerine, davacı bankanın tek taraflı belirleyip ilan ettiği cari faiz oranının temerrüt faiz oranı olarak kabul edilmesi halinde ki, faiz oranlı sürekli azalan bir seyir izlediğinden, sadece sorumluluk üstlenen bunun karşılığı bir şey elde etmeyen ve kanun koyucu tarafından özel olarak korunan kefil lehine bir sonuç doğduğundan sözleşmenin uyarlanması hükümlerinin kıyasen uygulanması niteliğinde bir sonuç çıkacağını, ancak bu durumda dahi, temerrüt fiili bir durum olduğundan, davacı bankanın fiil duruma göre her cari faiz indiriminden sonra yeni cari faiz oranı uygulanması gerektiğini, yoksa 2005 yılında ilan ettiği faiz oranı sabit bir şekilde kabul edilip 2013 yılına kadar aynı oranda uygulanamayacağını, buna göre bankanın ilan ettiği temerrüt faiz oranları, ilan tarihlerinden itibaren yeni temerrüt faiz oranı olarak uygulanmalı, bir sonraki temerrüt faiz oranı değişikliğinde kadar işletilmeli, daha sonra kalan tarihten itibaren yenisinin uygulanması gerektiğini bildirmiştir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasından aldırılan ve bilirkişi bankacı … tarafından düzenlenen 24/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın 27/08/2013 dava tarihi itibariyle davalıdan 20.000,00 TL asıl alacak + 113.123,55 TL Temerrüt faiz + 5.656,18 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 138.779,73 TL alacaklı olduğu, davacı bankanın 05/03/2007 tarihinden itibaren borç tamamen ödeninceye kadar davalıdan toplam 20.000,00 TL olan asıl alacak üzerinden %72,00 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte talep edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı alacağa ilişkindir.
Mahkememizin 05/11/2020 tarih ve 2019/149 esas ve 2020/654 karar sayılı kararının, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2022 tarih, 2021/1389 esas ve 2022/1689 karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmakla dosyanın mahkememizin iş bu esas sırasına kaydının yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekili 16/03/2023 tarihli dilekçesinde özetle; davalı …’ın vefat ettiğini, mirasçıları mirası reddettiğini, mahkeme dosyasına konu … 2. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosya borcu ve ferileri haricen taraflarınca ödendiğini, icra dosyası haricen tahsil ile kapatıldığını, yapılan ödeme ile davanın konusuz kaldığını bu nedenle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 06/07/2023 tarihli celsede yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını da açıkça beyan etmiştir.
Davacı vekilinin beyanı dikkate alınarak davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. HMK’nın 331/1. maddesi uyarınca tarafların haklılık durumuna göre davadan sonra tahsilat yapan davacı tarafın haklı olmasına rağmen talep etmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın konusuz kalmış olması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken maktu 179,90 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
5-Talep edilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK m. 341/1. fıkrası uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır