Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/448 E. 2023/943 K. 28.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/448 Esas
KARAR NO : 2023/943

DAVA : 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 13/07/2023
KARAR TARİHİ : 28/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Müvekkil banka ile dava dışı … A.Ş. Arasında 06/08/2018 tarihinde genel kredi sözleşmesi ile 31/08/2018 tarihinde … kart sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşmelerde davalının müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, dava dışı şirket ile davalının sözleşmelerden doğan yükümlülükleri yerine getirmediklerini, müvekkili bankaya ödeme yapmadıklarını, bu nedenle müvekkil tarafından … 5. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, davalının % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi yazılı bildirimde de bulunmadığından, HMK’nın 128.maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davalının nüfus kayıt örneği, dava dışı şirketin İTO kaydı, … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 67. Maddesine göre açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalının 31/07/2023 tarihli dilekçesinde, … 5. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ki itirazından feragat ettiğini ve icra takibininin hakkında kesinleştiğini, mahkememiz itirazın iptali davası dosyasının konusuz kaldığını, davacı taraftan vekalet ücreti, yargılama gideri, tazminat da dahil olmak üzere hiçbir talebinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 25/12/2023 tarihli dilekçesinde, davanın konusuz kaldığına karar verilmesini, davalı lehine vekalet ücreti yargılama gideri ve tazminata hükmedilmemesine, davacı lehine vekalet ücreti yargılama gideri ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili Mahkememiz 28/12/2023 tarihli celsesinde, Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini ve müvekkil lehine vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini, karşı taraf lehine hükmedilmemesini beyan etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/1. maddesinde: “(1) Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesine yer verilmiştir.
İtiraz iptali davası 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 67 maddesinde: “(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4945/15 md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağın varlığı ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik: 9/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.(2) İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga dördüncü fıkra: 17/7/2003-4949/103 md.) Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra: 2/7/2012-6352/11 md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Borçlunun itirazı üzerine takibin durması ile birlikte alacaklı açtığı itirazın iptali davasında takip talebinde talep ettiği alacağının bulunduğunu ispat külfeti bizzat kendisindedir. Ancak davalı borçlunun İcra Dairesinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinin içeriği ya da cevap dilekçesinin içeriğine göre ispat külfeti yer değiştirebilecektir. İtirazın iptali davası icra takibinin uzantısıdır ve iki dosya bir birlik oluşturmaktadır.
“Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının senetlerin ödenmiş senetler olduğunu iddia ederek ödemeye ilişkin belgeler ibraz etmiş ise de, ödemenin kanıtı olarak sunulan belgelere göre ödemenin … adlı şahsa yapıldığı ve bu şahsın (dosyadaki bilgilere göre) davacı şirket ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, davalının senet bedellerini ödediğini ispat edemediği, 19.10.2015 tarihli bilirkişi raporunun denetime elverişli içeriği itibariyle doğru olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davalının … 7. İcra Müdürlüğü’nün… sayılı icra takibine yaptığı itirazın 3.600 TL ana para ve 5.356,27 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin takip tarihi itibariyle bu miktar üzerinden devamına, inkar tazminatının şartları bulunmadığından reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede alacak belgeye dayanıp likit ve belirlenebilir mahiyette olup, İİK’nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 24/11/2016 tarih, 2016/4405 Esas 2016/15076 Karar sayılı ilamı)”
İcra inkar tazminatının düzenlenmesinin amacının, borçlunun ödeme emri üzerine icrada borcunu inkar etmesini önlemektir. Yüzde yirmilik oran en az tazminat miktarını ifade etmektedir. Mahkemece daha fazla tazminata da hükmedilebilir. İcra inkar tazminatı asıl alacak üzerinden hesaplanır ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi de şartlara bağlanmıştır. İcra inkar tazminatının şartları ise şunlardır:
1-Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır.
2-Borçlu geçerli bir itirazda bulunmuş olmalıdır.
3-Süresi içerisinde açılmış olan bir itirazın iptali davası bulunmalıdır.
4-Alacaklı icra inkar tazminatını talep etmiş olmalıdır.
5-Borçlunun itirazının haksız olduğu kararı verilmelidir.
6-İtirazın iptali davasında alacak likit olmalıdır.
İcra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının kötü niyeti aranmaz. Sadece itiraz etmiş olması yeterlidir.
“Davacı eldeki bu davasında; … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamını istemiş. Mahkemece, davalının icra dairesine yaptığı itirazından vazgeçtiği bu nedenle dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir. Davalı … 19. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına 30.07.2015 tarihinde 31.03.2015 tarihli itirazından vazgeçtiğine dair itirazdan vazgeçme dilekçesi ibraz etmiştir. Dosya kapsamından, davaya konu itirazın dava tarihinden sonra gerçekleştirildiği görülmektedir. Bu halde yargılama giderlerinden ve kimin sorumlu tutulacağı hususu önem kazanacaktır. Kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilİr. (HMK m. 326/1) Ancak, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.{HMK 331/1) şeklindedir. Dava konusu edilen itiraz davalı tarafından dava açıldıktan sonra vazgeçildiği dolayısıyla, mahkemenin tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderine hükmetmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir… (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2016/720 Esas 2017/8857 Karar sayılı ilamı)”
Yukarıda yer verilen ilkeler ve bilgiler ışığında dava dilekçesi, icra dosyası, yazı cevapları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı borçlu tarafından … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminat istemine ilişkin davada davalı borçlu tarafından takibe itirazdan feragat edilmesi dolayısıyla takibin kesinleşmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın belirlenerek hükmedilmesi gerektiği, nitekim itirazın iptali davasının ikame edilmesinin ardından davalı borçlu tarafından takibe itirazdan feragat edilmesi dolayısıyla takibin kesinleşmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı nazara alındığında davalının davanın açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü davalının aleyhine yargılama gideri hükmedilmesi gerektiği, icra inkar tazminatı isteminin değerlendirilmesinde ise icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair şartların göz önünde bulundurulması gerektiği, davanın esası hakkında karar verilmediğinden ve borçlu aleyhine hüküm kurulmadığından (borçlunun itirazının iptali ve takibin devamı yönünde) icra inkar tazminatı şartlarının oluşmayacağı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İcra inkar tazminatı koşulları oluşmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 3.098,98-TL harçtan mahsubu ile artan 2.829,13‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
5-Davacı tarafından peşin yapılan 179,90-TL başvuru harcı, 267,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 447,4‬0-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’nin 6. maddesi uyarınca belirlenen 8.950,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nın 333. maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından artan bakiye avans olması halinde, karar kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır