Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/438 E. 2023/602 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/438 Esas
KARAR NO : 2023/602
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2023
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davalı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili ile davalı arasında ”… Mah. … Cad. No: … ” sayılı işyerini konu alan kira sözleşmesinin akdedildiğini, müvekkilinin kiracı olarak depozito bedeli için 01.04.2022 vadeli, 140.000,00-TL miktarlı bonoyu 17.01.2022 tarihinde keşide ederek davalıya verdiğini, müvekkilinin daha sonradan bu bononun bedelini farklı tarihlerde ve parçalar halinde davalıya ödediğini, müvekkilinin ödemelerin bir kısmını davalıya elden verdiğini, bir kısmını ise banka yoluyla EFT ile yaptığını, müvekkilinin o dönemde Türkiye’de banka hesabı olmaması nedeniyle yaptığı ödemeleri o dönem kendisine yardımcı olan … vasıtası ile yaptığını, söz konusu bono işyerinin depozitosu olarak verilmiş olduğu için yapılan banka ödemelerinin açıklamalarına bu duruma ilişkin kayıtlar düşüldüğünü, müvekkilinin bononun bedelini davalıya eksiksiz olarak ödemesine rağmen davalının bonoyu kaybettiğini söyleyerek bonoyu teslim etmekten imtina ettiğini, davalının başlangıçta söz konusu bonoya ilişkin olarak müvekkilinden bir talepte bulunmamakla birlikte aralarında baş gösteren kiralananın tahliyesi uyuşmazlığından sonra müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla bedelini tahsil etmiş olduğu bonoyu … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu ettiğini, müvekkilinin, davalıya söz konusu ödemeleri bonodan dolayı verdiğine ve elden ödeme yaptığına ilişkin çok sayıda tanığının bulunduğunu ve bu hususu tanık beyanları ile de ispat edeceğini, bu durumla birlikte müvekkili adına davalıdan bedeli ödenmiş olan bonoyu teslim etmesini isteyen … ‘in kullandığı … numaralı hatta kayıtlı WhatsApp hesabına kendi kullandığı … numaralı hatta kayıtlı WhatsApp hesabından kendi evinin ve özellikle evrak dolabının dağınık fotoğraflarını gönderdiğini ve “Görüyorsun işte her yeri arıyorum ama bulamıyorum senedi, ben senedin bedelini aldım, merak edilecek bir şey yok, onlardan tekrar isteyecek halim yok” diyerek … vasıtası ile müvekkiline güven telkin ettiğini, davalının … ‘e göndermiş olduğu bizzat kendi evinin dağınık halini içeren fotoğrafları dava dilekçesinin ekinde sunduklarını, davalının bedelsiz kalan senedi kullanma şeklindeki fiili TCK’ya göre ayrıca suç teşkil ettiği için aleyhine şikayette bulunulduğunu, bu soruşturmaya ilişkin müvekkilinin icra takibine konu edilmiş senedin bedelini gerek EFT yolu ile gerek ise elden davalıya ödemiş olması nedeniyle davalıya herhangi bir borcu kalmadığının tartışmasız olduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespiti için icra takibinin tedbiren durdurulması talepli olarak huzurdaki davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu beyanla müvekkilinin davalıya … İcra Müdürlüğünün 2022/… Esas sayılı icra dosyasına konu ettiği alacak ile ilgili bir borcunun bulunmadığının tespitine, davalının kötü niyetli icra takibi yapmış olması nedeni ile asıl alacağın %40’ından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Huzurdaki dava bakımından Sulh Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini, müvekkiline davacı tarafça icra takibine konu bonoya ilişkin herhangi bir ödemenin yapılmadığını, davacı tarafın borcun ödenmiş olduğuna ilişkin iddiasını yazılı delillerle ispat edememiş olduğunu, dosya kapsamında davacının tanık dinletmesine muvafakatinin olmadığını beyanla davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, müvekkilinin yasal bir hakka istinaden icra takibi başlattığından ve kötü niyetli olması mümkün bulunmadığından davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine, davacı tarafın huzurdaki davayı açmakla kötüniyetini açıkça ortaya koyduğundan alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletinin davasında haksız ve kötü niyetli olan davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, menfi tespit davasıdır.
… İcra Müdürlüğü’nün 2022/… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; davalı/alacaklı tarafın, davacı hakkında toplam 153.952,05-TL alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde bulunulduğu, takip dayanağı evrakın 17/01/2022 tanzim, 01/04/2022 vade tarihli, keşidecisi …, lehdarı … olan ve 140.000,00-TL bedelli senet olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 4.maddesinde ”Sulh Hukuk Mahkemelerinin Görevi” düzenlenmiştir. Buna göre 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda; dilekçeler teatisi aşamasında sunulan dilekçelerdeki ifadeler ve dosya kapsamına celbedilen sair deliller birlikte ele alındığında, davacı tarafın dava dilekçesinde açıkça davalı ile arasında ”… Mah. … Cad. No:… ” sayılı işyerini konu alan kira sözleşmesinin akdedildiği, davacının kiracı olarak depozito bedeli için 01.04.2022 vadeli, 140.000,00-TL miktarlı bonoyu 17.01.2022 tarihinde keşide ederek davalıya verdiği, yine söz konusu bononun iş yerinin depozitosu olarak verilmiş olduğu için yapılan banka ödemelerinin açıklamalarına bu duruma ilişkin kayıtlar düşüldüğü, ayrıca takibe dayanak olan evrakın da işbu bono olduğunun belirtildiği anlaşılmakla ve yukarıdaki açıklamalar ile HMK md.4/f.1-(a) hükmü nazara alındığında Mahkememizce eldeki davanın kira ilişkinden doğan bir uyuşmazlık olduğu kanaatine varılmıştır.
HMK nun 1.maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca, dava şartı olan bu husus, HMK’nun 115/1 maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır. Anılan gerekçelerle HMK’nun 114/1-(c) ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, Mahkememizin görevsizliğine ve görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; Davanın, HMK md. 4/f.1-(a) ve HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen bendi uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20.maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi. 20/09/2023

Katip …

Hakim …