Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/314 E. 2023/514 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/314
KARAR NO : 2023/514

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/11/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerin annesi …, 29.10.2008 tarihinde vefat ettiğini, annelerinin vefatından 10 yıl sonra davalı banka tarafından, müşterisi …’un kendileri nezdindeki yatırım ürünlerine ilişkin, 1-31 Ekim 2018 dönemine ait yatırım ürünleri devir ekstresi ile bu ürünlerin 26.10.2018 tarihi itibariyle Yatırımcı Tazmin Merkezine devrolunduğu hususunu, müvekkillerden …’a tebliğ edildiğini, müteveffa annesinin davalı banka nezdindeki yatırım, hizmet ve faaliyetlerinden kaynaklanan alacak ve gelirleri bulunduğundan, kendisine gönderilen devir ekstresinden önce haberi olmayan müvekkili … un, 14.12.2018 tarihinde, ekstrede yazılı bulunan davalı bankanın … Şubesine gitmiş ve ekstrede yazılı bulunan hususlarla ilgili olarak bilgi istediğini, şube yetkilileri, müvekkilinin talebine ilişkin bir dilekçe yazdırdığını ve sonrasında ise davalı bankanın 03.01.2019 tarihli cevap yazısının müvekkiline ulaştığını,davalı banka cevabi yazısında müvekkillerinin murisi …’un kendileri nezdindeki yatırım ürünleri ile ilgili olarak son işlem tarihi olan 24.10.2008 tarihinden 10 yıl sonra gerekli tüm tebliğ ve ilan şartlarını yerine getirdiğini ve sonrasında da varisler tarafından herhangi bir bildirim ve başvuru yapılmadığından bahse konu yatırım ürünlerini zamanaşımı hükümleri doğrultusunda Yatırımcı Tazmin Merkezine devrettiklerini iddia ettiiğini, ancak davalı bankanın, zamanaşımı hükümlerinin uygulanabilmesi için yerine getirilmesi gereken tebliğ ve ilan şartlarını usulüne uygun şekilde yerine getirmediğini, müvekkillerin murisi …’a ait yatırım ürünlerini gerçekten Yatırımcı Tazmin Merkezine devredilip devredilmediği hususunun muamma göründüğünü, davalı bankanın, müvekkilinin 14.12.2018 tarihli başvurusu üzerine verdiği 03.01.2019 tarihli cevabı, soru işaretli ve inandırıcılığı bulunmayan hususlar içerdiğini, bu kez detaylı sorularını ve muhatap bankanın konuya ilişkin hukuki ve cezai sorumluluğu kapsamında tüm sorularını yanıtlanması taleplerini içerir 02.04.2019 tarih … alındı numaralı dilekçelerini bankaya sunduklarını, davalı bankanın, sorulara cevap vermekten imtina ettiğini, Davalı bankanın, 03.01.2019 ve 06.04.2019 tarihli cevabi yazılarında yer alan, “29.10.2008’de vefat eden …’un mirasçıları tarafından 15.11.2018 tarihine kadar kendilerine herhangi bir vefat bildirimi yapılmadığı” yönündeki iddiasının açıkça gerçek dışı olduğunu, merhum … un varisi müvekkili … un , 2009 yılında veraset ilamı eşliğinde, murisinin kredi kartı borçlarını eşit taksitler halinde ödeme talebi ile davalı bankaya başvurduğunu ve talebi doğrultusunda borç tespiti ve taksitlendirme işlemi yapıldığını, müvekkil …’un bahse konu başvurusu üzerine, başvuruyu alan davalı banka ilgili şubesinin müşteri araştırma sistemine girerek merhumun davalı bankanın tüm şubeleri nezdinde bulunabilecek olası borç ve alacaklarını tespit etmesi ve tespit edilen diğer borç ve alacaklarla ilgili olarak başvuruyu yapan varise bilgi vermesi gerektiğini ve bu imkana sahip olduğunu, bu durum karşısında, murisin davalı banka nezdindeki borçlarını taksitlendirerek ödeme talebi ile başvuran varis …’a, murisinin davalı banka nezdindeki alacakları hakkında nasıl ve neden bilgi verilmediği hususu yine davalının tarafından izaha muhtaç olduğunu, …’un vefatının kendilerine 15.11.2018 tarihine kadar bildirilmediği şeklinde gerçek dışı bir beyanda bulunduğunu müvekkillerin mirasçı sıfatı ile hak sahibi oldukları müteveffa anneleri …’un davalı banka nezdindeki yatırım ürünlerine ilişkin, yatırım işlemlerinin başlangıç tarihinden itibaren tüm detaylarını içeren ve son işlem tarihi olduğu belirtilen 24.10.2008 tarihindeki son durumunu gösteren dökümlerinin davalı bankadan istenmesi, Fazlaya ilişkin dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydı ile, müvekkili tarafından davaya konu fonların güncel değerinin tespit edilememesi nedeni ile, şimdilik 10.000,00.TL bedel ile, yargılama sırasında fonların gerçek değerinin tespiti ile tamamlanmak üzere HMK 107. Madde uyarınca ile yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde miktar ve değerinin tespiti ile, zamanaşımı uyarısına ilişkin tebliğ ve ilan yükümlülükleri ya hiç ya da usulüne uygun şekilde yerine getirilmeden yapılmış olan Yatırımcı Tazmin Merkezine devir işlemi sebebiyle müvekkillerin uğramış oldukları zararın belirlenmesi ile sorumlu bulunan davalı bankadan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; azlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere, iş bölümü itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini, dava görevli mahkemede açılmadığını, TTK Md. 4/f hükmü gereğince tacir olan müvekkili banka aleyhine açılmış bulunan huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle iş bölümü itirazlarının kabulü ile dosyanın öncelikle görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesini, davacıların murisi müvekkili bankanın müşterisi … ‘a ait yatırım fonu 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 83. maddesi ve Yatırımcı Tazmin Merkezi Yönetmeliği’nin 24. Maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş olması nedeniyle Yatırımcı Tazmin Merkezine devredildiğini, bahse konu devir işlemi anılan yasal mevzuat hükümleri doğrultusunda oluşturulan prosedürün eksiksiz bir şekilde izlenerek hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, bu nedenle davacıların dava tarihi itibariyle Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne devredilmiş bir kıymet ile ilgili taleplerinin muhatabının müvekkili olmadığını, müvekkiline husumet yönlendirmelerinin hukuka aykırı olduğunu ,davacılar murisinin müvekkili banka nezdindeki yatırım fonu yatırım merkezine devredildiğini, bahse konu devir işleminin yasal mevzuat çerçevesinde hukuka uygun olarak yapıldığını, davacılar murisine ait fon ile ilgili son işlem tarihi 24.10.2008 olduğunu, 24.10.2018 tarihinde zamanaşımına uğrayacağını ve YTM’ye devredileceğini …’un müvekkili Bankanın kayıtlarında yer alan adresine iadeli taahhütlü olarak bildirildiğini, müşterinin vefatı ile ilgili murislerince müvekkiline herhangi bir vefat bilgisi verilmediğini, bahse konu bildirimin müşterinin Bankada kayıtlı olan adresine yapılabildiğini, ancak adres yetersizliği nedeniyle mektupun iade edildiğini, bu kapsamda davacıların gerekli bildirimin yapılmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, yine Yönetmelik Madde 25/2 gereğince yapılması zorunlu olan tüm ilanların yapıldığını, müvekkili Bankaya ait web sitesinde davacıların murisinin de yer aldığı zamanaşımına uğrayacak kıymetlerle ilgili müşteri listesinin paylaşıldığını, aynı zamanda Banka internet sitesinde bahse konu paylaşımın yapıldığı hususunun 4 Nisan 2017 tarihli … gazetesinde de ilan edildiğini, akabinde tüm bu bildirim ve ilanlar tamamlandıktan sonra, yönetmelik Madde 25/3 kapsamında ilan ve bildirim yükümlülüklerinin yerine getirilmiş olduğunu bildirilerek 2018 yılında zamanaşımına uğrayacak alacak listesinin Yatırımcı Tazmin Merkezine iletildiğini, 2018 yılında zamanaşımına uğrayan …’un fonu da dahil yatırım fonlarının Yatırımcı Tazmin Merkezine aktarıldığını ve kendilerine yazılı olarak bildirildiğini, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkili Banka tarafından yapılan tüm işlemlerin yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğunu, murislerinin vefatı ile ilgili müvekkili Bankaya gerekli bildirimleri yapmayan, yasal mevzuat gereğince müvekkili Bankanın gerek İnternet sitesinde gerekse gazetede yaptığı ilanları takip etmeyen davacıların ihmalkar davrandığını, kusurlu olduklarını, hukukumuzun temel ilkeleri gereğince kimsenin kendi kusuruna dayanarak hak talep edemeyeceğini, davacıların tüm yasal prosedür takip edildikten ve Yatırımcı Tazmin Merkezine devir işlemi tamamlandıktan sonra müvekkili Bankadan talepte bulunmalarının haklı bir gerekçesi olmadığını, davanın öncelikle husumetten reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan da reddini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, Yatımcı Tazmin Merkezi’nin …tarihli yazı cevabı, …… A.Ş Genel Müdürlüğü’nün 18/12/2019, 17/12/2020 ve 24/03/2022 tarihli yazı cevapları, bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
… 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından aldırılan bilirkişi Sermaye Piyasası, Denetim ve Finans Uzmanı bilirkişi… tarafından hazırlanan 19/02/2021 tarihli bilirkişi raporunun analiz bölümünde ayrıntılı olarak açıklandığı, bilirkişi … tarafından 01/12/2021 tarihli ek rapor da ise davalının dayandığı 6362 sayılı Sermaye piyasası Kanunu md. 84 hükmünün aynı Kanun’un md. 52 f. 1 hükmü ile birlikte ve md. 52 f.1’deki “inançlı mülkiyet esaslarına göre” ibaresinin de genel hükümlere göre değerlendirilmesi ve yorumlanması gerektiği yönündeki görüşlerini değiştirecek ek bir bilgi veya belge dosyaya girmemiş bulunduğundan kök rapordaki tespitleri değiştirmeyi gerektirecek yeni bir durumun ortaya çıkmadığını bildirmiş. Yine bilirkişi Abdullah Yavaş tarafından hazırlanan 21/11/2022 tarihli ikinci ek raporunda ise; SPK md. 52 f.1’deki “inançlı mülkiyet esaslarına göre” ibaresinin huzurdaki olaya ne şekilde uygulanacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğu, davalı bankanın dayandığı ve dosyaya sunduğu zamanaşımı nedeniyle YTM’ye gelir kaydedilecek emanet ve alacaklara ilişkin esaslar metnine göre davalı tarafından yapılması zorunlu tutulan iadeli taahhütlü bildirimin zamanaşımı esasları’nda belirlenen içerikte bir mektup gönderilerek yerine getirildiğine dair ispat edici bir belgeye dosyada rastlanmadığı yönündeki tespit ve kanaatlerini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıların miras bırakanının yatırım hesabında bulunan ve Yatırımcı Tazmin Merkezine devredilen fonların güncel değerlerinin davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Dava, 29/11/2019 tarihinde İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde açılmış, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sırasına kayıt edilen iş bu davada, 16/03/2023 tarihinde … karar numarası ile Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine dair karar verilmiş, 09/05/2023 tarihinde kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın iş bu esas sırasına kaydı yapılarak mahkememize gönderilmiştir.
Dava konusu yatırım hesabında bulunan fonların dava tarihinden önce 26/10/2018 tarihinde Yatırımcı Tazmin Merkezine devredildiği dosya kapsamı ile sabittir. Yatırım fonu katılım pay senetleri 6362 sayılı yasada menkul kıymet olarak kabul edilmiş ve sermaye piyasası aracı olarak tanımlanmış olup, davaya konu yatırım fonu katılım pay senedinin süresi içerisinde kaydileştirme işleminin yapılmadığı nazara alındığında 6362 yasanın 13/4 maddesi gereğince mülkiyetinin Yatırımcı Tazmin Merkezi’ne intikal ettiği, davacının aynı yasanın 84. maddesi gereğince Yatırımcı Tazmin Merkezine başvurma hakkının bulunduğu nazara alındığında, davacıların dava konusuyla ilgili olarak davalı bankadan talep edebileceği bir hakkı bulunmamaktadır. Dolayısıyla davalıya husumet yöneltilemez. Bu nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi’nin 2020/1506 esas 2021/1690 karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2020/1007 esas 2021/536 karar sayılı ilamları da dikkate alınarak davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 9,12 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nın 333/1. fıkrası gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacılar vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK m. 341/1. fıkrası uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/07/2023

Katip
e-imzalıdır

Hakim
e-imzalıdır