Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/31 E. 2023/687 K. 11.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/31 Esas
KARAR NO : 2023/687

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 14/01/2023
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanmış olan … numaralı ticari kredi sözleşmelerinden dolayı herbir kredi sözleşmesi açısından ayrı ayrı 250 Euro olmak üzere toplamda davalı tarafından 1250 Euro kredi tahsis ücreti müvekkilinden alındığını, dava şartı arabuluculuk kapsamında yaptıkları başvurunun anlaşmama şeklinde sonuçlandığını, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 14.maddesinde sözleşmeden doğacak her türlü ihtilaflarda İstanbul ( Merkez ) Mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunun kabul edildiğini, sözleşmenin bu maddesi gereğince sayın mahkememizin yetkili olduğunu beyan ederek davalı şirkete müzekkere yazılarak davacı ve davalı arasında imzalanan … numaralı kredi sözleşmelerinin ve eklerinin tamamının gönderilmesinin istenilmesini, esas kararla birlikte taraflar arasında imzalanan ticari kredi sözleşmelerinden ( … numaralı kredi sözleşmeleri ) dolayı davalı tarafından haksız bir şekilde alınmış olan kredi tahsis ücretinin iadesi kapsamında fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100-TL’nin hakkın doğum tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Davacı tarafın müvekkili şirket ile 29/04/2015 tarihinde imzaladıkları… nolu ticari kredi sözleşmeleri sebebiyle kendilerinden her bir kredi için 250,00-EUR olmak üzere toplam 1.250,00-EUR kredi tahsis/kullandırım ücretinin haksız surette tahsil edildiğini iddia ederek bu tutarların iadesini talep ettiğini, öncelikle Mahkememizin 20/01/2023 tarihli tensip zaptının 9 nolu ara kararı uyarınca müvekkili şirket tarafından dava dosyasına örneklerinin sunulması istenen … nolu ticari kredi sözleşmeleri, ekleri, geri ödeme planları ve hesap ekstreleri/özetleri dilekçemizin ekinde sunulduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan … nolu ticari kredi sözleşmeleri, ekleri, geri ödeme planları ve hesap ekstreleri/özetleri davacı ile müvekkil Şirket arasında imzalanan söz konusu kredi sözleşmelerinin Geri Ödeme Planlarında (ilk taksitlerinde) ve Kredi Şartları bölümünün A.7 Komisyon-Masraf başlıklı kısmında, kredilerin tahsisi sebebiyle Müvekkil Şirket’e davacı tarafından 250 EUR (BSMV Dahil) ücret ödeneceği ve bu ücretin ilk taksitlerin içinde yer alacağı konusunda mutabık kalındığını, davacı tarafından her bir kredi sözleşmesi için Müvekkil Şirket’e 250,00-EUR kredi tahsis/kullandırım ücreti ödeneceği sözleşmelerde açıkça hüküm altına alınmışsa da davacının araçları satın aldığı ve müvekkili şirketin kredi bedellerini 6361 sayılı yasanın 39. maddesi uyarınca doğrudan davacı nam ve hesabına ödediği satıcı/bayi … Tic. A.Ş müvekkil şirketten “müşteri memnuniyeti” çerçevesinde istekte bulunarak davacı firmadan tek bir kredi tahsis ücreti alınmasını rica ettiğini beyan ederek haksız, mesnetsiz ve dürüstlük kurallarına aykırı beyan ve iddialarla açılan davanın reddini ve yargılama giderleri ile kanuni avukatlık ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, taraflar arasında düzenlenen ticari kredi sözleşmesinde davalı tarafından haksız bir şekilde alınmış olduğu iddia olunan kredi tahsis ücretinin iadesine ilişkin alacak davasıdır.
Özel hukuka ilişkin bir uyuşmazlıkta, hâkim kural olarak, doğduğu iddia edilen bir hukuksal sonucun, gerçekten doğup doğmadığını belirleyebilmek için o hukuksal sonucu öngören hukuk kuralındaki olumlu veya olumsuz koşulların (öğe olayların), somut olarak ortaya çıkıp çıkmadıklarını kendiliğinden araştıramaz. O hukuksal sonucun doğduğunu iddia eden tarafın, gerçekleşmesi gereken koşulların, somut olarak gerçekleştiğini ispat etmesi gerekir. Genel ispat kuralı gereğince, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6). Bu bakımdan bir olguya bağlanan hukuksal sonuçtan kendi lehine haklar çıkaran taraf, o olguyu ispat yükü altındadır (HMK m. 190/1). Somut olayda banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasına ilişkin iş bu uyuşmazlıkta davacı tarafın bu sözleşme kapsamında yaptığı işleri ispat yükü altında bulunduğu açıktır.
Bilirkişi incelemesi yapılmasına dair 24/05/2023 tarihli celse karar verilmiş, davacı vekiline 1.800,00.-TL delil ikame avansının HMK.nun 120/2 ve 324. maddesi gereğince yatırılması için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine, aksi halde dosyadaki delillerle karar verileceğinin bildirilmesine dair ihtarat yapılmış, ancak davacı vekili verilen 2 haftalık kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmamıştır.
HMK’nın 324. maddesinde, (1) “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.”
(2) “Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır.” hükmü mevcuttur.
Hakim HMK 94/2 maddesi uyarınca verdiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Hakim tarafından verilen kesin süre tarafları olduğu kadar hakimi de bağlar. Davacı vekiline verilen 2 haftalık kesin süreye ilişkin ara kararda, sürenin kesin olduğu, kesin sürede yapılacak işin ne olduğu ve kesin süreye uymamanın müeyyidesi açıkça yazılarak davacı vekiline ihtarat yapılmıştır. Ayrıca verilen süre bilirkişi bilirkişi ücreti yatırmak için yeterli ve makuldür.
Davacı vekilinin 11/10/2023 tarihli celsede mazeret dilekçesi gönderdiği, mazeret dilekçesinde müvekkilinin delil avansı yatırmadığından delil avansının ikame edilemediğini ve mevcut delillere göre davanın kabulüne karar verilmesini istediğine dair beyanda bulunduğu görülmüştür.
Davacı tarafça verilen kesin süreye rağmen bilirkişi incelemesi için takdir edilen ücret yatırılmadığına göre davacı bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılır. Bu aşamada artık dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre karar vermek gerekir. İadesi talep olunan kredi tahsis ücretinin haksız olarak tahsil edilip edilmediği hususu hakimin bilgisi ile çözülebilecek bir konu olmayıp teknik bilgi gerektirmektedir, bu nedenle bilirkişi raporu alınması davacının haklılığının ispatlanması için elzemdir.
Dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılması yukarıda belirtilen sebeplerle zorunlu olup, davacı tarafından avans da yatırılmadığından ve davacının bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmasına karar verildiğine göre davacı davasını kanıtlayamamıştır. Bu nedenle sübut bulmayan davanın reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 269,85-TL maktu karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı taraftan peşin olarak alınan 179,90-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 89,95-TL harcın davacıdan tahsili hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 100,00-TL vekalet ücretinin, davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider/delil avansından artan avans olması halinde, hüküm kesinleştiğinde ve talep edildiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-İstanbul Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan arabuluculuk tarife bedelinin, davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
Dair davalı vekilinin huzurunda, diğer tarafın yokluğunda dava konusu miktar dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi. Açıklandı.11/10/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır