Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/174 E. 2023/442 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/174 Esas
KARAR NO : 2023/442

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2023
KARAR TARİHİ : 15/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; 01/07/2022 günü … plakalı araç sürücüsü müvekkil … sevk ve idaresinde, sürücüsü … sigortalısı … A.Ş olan … plakalı aracın hidrolik yağının yola sızması sonucunda meydana gelen kaza sonucu müvekkiline ait aracın yoldan çıkıp taklalar atarak savrulduğunu ve araçta büyük hasarın oluştuğunu, müvekkilleri … ve …’in ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrası tutulan kaza tespit tutanağından da anlaşıldığı üzere … plakalı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğunu, somut olayda ise davalı sürücü …’ın kullanmış olduğu araçtan yola sızan yağ sebebiyle, müvekkilinin aracının takla attığını, müvekkilinin kullandığı aracın pert olduğunu, kendisinin de yaralandığını, eşinin ise ağır şekilde yaralandığını, söz konusu kaza ile ilgili … Asliye Ceza Mahkemesi’nde …Esas sayılı ceza davasının mevcut olduğunu, kaza sonrası müvekkillerinin ciddi şekilde yaralandığını ve acilen …Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürüldüğünü, sonrasında taraflarınca maddi tazminat tutarları için davalı sigorta şirketine 05/10/2022 tarihinde başvuruda bulunulduğunu (dosya numarası …) ancak bu başvuru sonucunda herhangi bir sonuç alınamadığını, daha sonra ise … Esas numaralı arabuluculuk görüşmelerinin gerçekleştiğini ve bu görüşmeler sonucunda da bir anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle beden gücü kayıp oranına göre yaşına, aktif ve pasif yaşam süresine karşı sürücünün asli kusuruna göre belirlenecek maddi tazminat ödenmesi gerektiğini, kaza sonrası müvekkillerinin maddi manevi büyük sıkıntılar çektiğini neticeten 01/07/2022 tarihinde gerçekleşen kaza sonrası müvekkillerinin uğramış olduğu maddi-manevi kayıpların bir nebze olsun telafisi için işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu beyanla müvekkili … için … A.Ş., … A. Ş. ve … yönünden 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ıslahla artırılmak kaydı ile olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın davalılarca müteselsilen ödenmesine (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri aşılmamak ve maddi tazminatla sınırlı kalmak kaydıyla) hükmedilmesine, müvekkili … için … A.Ş., … A. Ş. ve … yönünden 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve ıslahla artırılmak kaydı ile olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile şimdilik 100,00-TL maddi tazminatın davalılarca müteselsilen ödenmesine (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta limitleri aşılmamak ve maddi tazminatla sınırlı kalmak kaydıyla) hükmedilmesine, her iki müvekkili içinde, saklı tutmuş oldukları manevi tazminat tutarının, yargılamanın son aşamasında zarar ve kapsamı belli olduktan sonra, başvuru ve peşin harcı yatırılacak olup, talep edecekleri manevi tazminat tutarına olay tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte … A. Ş. ve … tarafından müteselsilen ödenmesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalılar … A.Ş. Ve … vekili cevap dilekçesinde ve özetle; usule ilişkin; davanın süresinde açılmadığını, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, kazanın meydana geldiği yerin … ili, … ilçesi olduğu, müvekkillerinin yerleşim yerinin de … ili olduğunu, bu nedenle işbu dava yönünden … Asliye Hukuk Mahkemelerinin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) veya … Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazları doğrultusunda mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, maddi-manevi tazminat talebini içerir davalarda HMK’nın 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemelerinin işbu davada görevli olduğunun kabulü gerektiğini, bu nedenlerle huzurda açılan dava, görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığından dosyanın öncelikle görevli ve yetkili mahkemeye gönderilerek reddi gerektiğini, dava dilekçesinde ileri sürülen iddia ve beyanları kabul etmemekle birlikte, davacının manevi tazminat talebini belirsiz alacak davası şeklinde açmasının hukuka aykırı olduğunu, zira manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince, manevi tazminat talebinin belirsiz alacak davası şeklinde açılması mümkün olmayıp reddi gerektiğini, davacının maddi tazminat talebinin belirsiz alacak davası şeklinde açmasında da hukuki yarar bulunmadığını, bu nedenle davacının maddi-manevi tazminat talepleri bakımından belirsiz alacak davası açmasında hukuki yarar bulunmayıp davanın reddi gerektiğini, Esasa ilişkin; müvekkillerinin dava konusu trafik kazasına ilişkin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, aracın arızası ile dava konusu trafik kazası arasında da uygun illiyet bağının bulunmadığını, kazanın gerçekleştiği gün havanın yağışlı olduğu, anılan kazanın gerçekleşmesinde yağış nedeniyle yolun kaygan hale gelmesinin etkili olacağının da göz önünde bulundurulması gerektiğini, kazanın gerçekleştiği yol bakımından gerekli teknik araştırmanın yapılması gerektiğini, gerçekleşen trafik kazasında davacının kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili aracında meydana gelen yağ sızıntısının kazaya sebebiyet vermesinin mümkün olmadığını, yaklaşık bir çay bardağı kadar hidrolik yağın azalması nedeniyle meydana gelen arızanın takviye ile giderildiğini, kilometrelerce dökülerek kazaya sebebiyet verecek bir akıntının olmadığını, müvekkili aracının arızası ile trafik kazası arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığını, … İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından tutulan kaza tespit tutanağının usulüne uygun tutulmadığını, haksız fiil şartlarının oluşmadığından müvekkillerinin davacının tazminat talepleri bakımından herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, maddi tazminat talebinin ise haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla ilk itirazlarının kabulü ile davanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine, nihayetinde haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkiller yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; usul yönünden, söz konusu davanın süresinde açılmadığını, dava konusu talepler yönünden zaman aşımı itirazında bulunduklarını, huzurda açılan davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığından dosyanın öncelikle görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davaya konu kazada yola sızan yağ sebebi ile kazanın meydana geldiği iddia edildiğini, ancak sigortalı araçta herhangi bir sızmanın mevcut olmadığını söz konusu durumun illiyet bağını kestiğini, kusur sorumluluğunda sorumluların tazmin yükümlülüğü için illiyet bağının gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu, davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığını, Esas yönünden; meydana gelen trafik kazası ile sigortalı aleyhine iddia edilen eylem arasında illiyet bağı bulunmadığından sigortalının ve müvekkili şirketin kusurlu/kusursuz herhangi bir sorunluluğunun bulunmadığını, 01/07/2022 tarihli kaza tespit tutanağının usulüne uygun tutulmadığını, davacı tarafın iddia ettiği şekilde … plaka sayılı aracın uyuşmazlığın konusu kazada %100 kusurlu olma ihtimalinin bulunmadığını, bu sebeple dosyada öncelikle kusur ve illiyet bağının tespitinin yapılması gerektiğini, tedavi masraflarının poliçe teminatı kapsamından çıkarıldığını dolayısıyla tedavi giderine ilişkin taleplerin reddi gerektiğini, geçici dönem bakıcı giderinin zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğundan bu yöndeki taleplerin de reddine karar verilmesini gerektiğini, sigorta poliçesi kapsamında herhangi bir manevi tazminat sorumluluğunun bulunmadığını beyanla öncelikle davanın husumet yokluğu, illiyet bağı yokluğu sebebi ile usulden reddine, bakıcı gideri talebinin reddine, tedavi gideri talebinin reddine, geçici iş göremezlik talebinin reddine, sürekli iş göremezlik talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, trafik kazası nedeniyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi kapsamında haksız fiil failine, 2918 Sayılı Kanun’un 85.maddesi kapsamında işletene ve 91 vd. maddeleri ile 97.maddesi kapsamında, zorunlu mali sorumluluk sigortacısına yönelik maddi ve manevi tazminat talepli eda davasıdır.
Mahkememizin 15/06/2023 tarihli duruşmasında; ”1-Bir kısım davalılar vekilinin görev itirazının, eldeki davanın trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası olması, davacı tarafından husumetin sigorta şirketi olan … A.Ş’ye de yöneltilmesi başka bir deyişle davalılardan birinin de sigorta şirketi olması nedeniyle eldeki davaya bakma görevinin Ticaret Mahkemelerinde olduğu gözetilerek reddine, 2-Bir kısım davalılar vekilinin yetki itirazının, eldeki davanın tüm davalılara karşı müteselsil sorumluluk esasına göre ileri sürülen haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davası istemine ilişkin olduğu ve davalılardan … A.Ş.nin yerleşim yeri itibariyle mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla reddine” karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 31.maddesinde ”Hakimin davayı aydınlatma ödevi” düzenlenmiştir. HMK md.31: ”Hakim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” şeklindedir.
6100 sayılı HMK’nın 119.maddesinde ise ”Dava dilekçesinin içeriği” düzenlenmiştir. HMK md.119: ”(1)Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur: ….(ğ)Açık bir şekilde talep sonucu., (h)Davacının, varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzası.
(2)Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, hakim davacıya eksikliği tamamlaması için 1 haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.” şeklindedir.
Mahkememizin tensip tutanağının (30) numaralı ara kararı ile; “Davacılar vekiline; her bir davacı yönünden dava dilekçesinde talep ettiği 100,00-TL maddi tazminatı kalem kalem ve detaylı bir şekilde (sürekli iş göremezlik vs) açıklaması için kendisine HMK’nun 119/1-ğ ve 119/2 fıkraları gereğince 1 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde her bir davacı açısından açılan maddi tazminat davası yönünden davanın açılmamış sayılacağının kendisine işbu tensip tutanağının tebliği ile birlikte ihtarına”, aynı tensip tutanağının (31) numaralı ara kararı ile de; “Davacılar vekiline; her bir davacı yönünden dava dilekçesinde manevi tazminat davasında herhangi bir dava değerinin yer almadığı gözetilerek kendisine dava konusunun değerini bildirmesi ve bildirdiği miktar üzerinden harcı yatırması için HMK md.119/1-d ve 119/2 fıkraları gereğince 1 haftalık kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde eksikliğin tamamlanmaması halinde her bir davacı açısından manevi tazminat davası yönünden davanın açılmamış sayılacağının kendisine işbu tensip tutanağının tebliği ile birlikte ihtarına” karar verilmesi, işbu tensip zaptının davacılar vekiline 01/04/2023 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmesi ve davacılar vekilinin kendisine ara kararlar ile tanınan 1 haftalık kesin süre geçtikten sonra duruşma tarihine kadar dahi işbu ara kararlara ilişkin beyanda bulunmaması nedenleriyle HMK md.31 ile 119/1-2 maddeleri gözetilerek Mahkememizce davacıların ayrı ayrı açtıkları maddi ve manevi tazminat davalarının açılmamış sayılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davacı …’in davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,
2-Davacı …’in davalılar aleyhine açtığı manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,
3-Davacı …’in davalılar aleyhine açtığı maddi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,
4-Davacı …’in davalılar aleyhine açtığı manevi tazminat davasının açılmamış sayılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubuna,
6-Maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılara verilmesine,
7-Maddi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 100,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılara verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan (1/2 oranında) 4.600,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat davası yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan (1/2 oranında) 4.600,00-TL maktu vekalet ücretinin davacı …’ten tahsili ile davalılara verilmesine,
10-Davacı taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
11-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
12-HMK 333.maddesi gereğince davacılar tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/06/2023

Katip
¸

Hakim
¸