Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/114 E. 2023/125 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/114 Esas
KARAR NO : 2023/125

DAVA : Ticari Şirket (Bilgi Alma Ve İnceleme Hakkı İhlali)
DAVA TARİHİ : 07/05/2022
KARAR TARİHİ : 20/02/2023

Mahkememizin 2022/321 Esas sayılı dosyasının 16/02/2023 tarihli duruşmasının (7) nolu ara kararı ile; davalılar … ve … yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, tefrik sonucu iş bu esasa kaydedilen davanın yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin, davalı … A.Ş.’nin %15 pay sahibi ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, 22/02/2022 tarihinde kanuna ve esas sözleşmeye uygun şekilde Bakanlık temsilcisinin de katılımıyla 2020 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısının yapıldığını ve genel kurulun (7) Nolu kararı ile müvekkili ile birlikte davalılar … ve …’nin yönetim kurulu üyesi seçildiklerini, söz konusu genel kurul toplantısında; ”(i) şirketin mali ve finansal durumu hakkında 1 ay sonra mali genel kurul toplantısı yapılmasına, (ii) mali genel kuruldan öncesinde şirketin mali ve finansal durumu, hesapların ve yönetimin icraatlarının denetlenmesi için bağımsız denetim firmasından hizmet alınacağı, yönetim kurulunun 7 gün içinde fiyat kriterine göre denetimi yapacak olan bağımsız denetim firması hakkında karar vereceğinin” karar altına alındığını, ancak davalıların alınan karara rağmen türlü bahaneler ile şirketin mali ve finansal durumu hakkında bağımsız denetim firması tarafından denetlenmesine, mali genel kurul öncesinde şirketin mali ve finansal kayıtlarının müvekkili ve diğer paydaşlar tarafından incelenmesine engel olunduğunu, yapılması gereken mali genel kurul hakkında etkin ve gerçekçi bir hazırlık yapmadıklarını, mali genel kurulun yapılmasını sürüncemede bıraktıklarını, bir kısım pay sahibi tarafından önerilen bağımsız denetimin keyfi ve şüpheli nedenlerle engellediklerini, bunun üzerine müvekkili tarafından “22.02.2022 tarihli Genel Kurul kararının tescil ve ilan edilmesi, Genel Kurulda alınan bağımsız denetçi seçilmesi kararı da dahil diğer kararların ifası ve ertelenen finansal tabloların görüşülmesi toplantısının (mali genel kurul toplantısı) yapılması için kayyım atanması” talebi ile … 19. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, akabinde “davalı yönetim kurulu üyelerinin şirketi ciddi anlamda borçlandırması, şirketin öz varlıklarını şirketin zararına olacak şekilde satmaya ve/veya kiralamaya çalışılması gibi ciddi tehditlerin oluşması, Genel Kurul Kararına rağmen davalıların şirketi denetimden sürekli olarak kaçıran davranışları nedeniyle şirketi zarara uğratacak hareketlere engel olunması, 22.02.2022 tarihli genel kurul sonrasında temsil ve ilzam hakkında yönetim kurulu kararı alınmadığı halde davalıların daha önceki temsil ve ilzam yetkilerini, eski imza sirkülerini kötüye kullanmaları nedeniyle davalıların temsil ve ilzam yetkilerinin kaldırılması, şirkete yönetim kayyımı atanması ve şirketin feshi ” talebi ile … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, yukarıda açıklandığı üzere 22/02/2022 tarihli genel kuruldan sonra yapılması gereken mali genel kurula hazırlık olmak üzere şirketin mali ve finansal durumunun, hesaplarının gerek müvekkili tarafından, gerek diğer paydaşlar tarafından gerekse belirlenecek bağımsız denetim firması tarafından gerekli incelemelere hazır edilmeden … sayılı 15/04/2022 tarihli yönetim kurulu kararı ile 09/05/2022 saat 13:00’da olağanüstü genel kurul yapılmasına karar verildiğini, öncelikle şirket anasözleşmesinin 8/C maddesi gereğince yönetim kurulu toplantı nisabının 3 üyenin katılımından oluştuğunu, oysa ki 2022/5 sayılı 15.04.2022 tarihli yönetim kurulu kararının yalnızca 2 yönetim kurulu üyesinin katılımı ile alındığı, bu halde toplantı nisabı oluşmaksızın yönetim kurulu kararı alındığı ortada olduğunu, bununla birlikte müvekkiline 15.04.2022 tarihinde yapılacak Yönetim Kurulu toplantısı için 10.04.2022 tarihinde (pazar günü) tarafıma mail gönderildiğini ve 11.04.2022 tarihinde bu husus ihtarname ile tarafına bildirildiğini, farklı kişilerden gelen bu belgelerin kopyala yapıştır yöntemi ile oluşturulduğunun açıkça görüldüğünü, nitekim müvekkilinin söz konusu şirket merkezinin bulunduğu İstanbul ilinde yaşamadığı, aile şirketinin diğer şirketlerinde de görevli olduğu ve söz konusu şirketlere dair önemli işlemler ile iştigal ettiği davalılar tarafından da bilindiğini, bu nedenle müvekkilinin, 13.04.2022 tarihli ihtarname ile yasal ve meşru gerekçeleri ile birlikte “toplantının uygun bir zamana ertelenmesini” talep ettiğini, 09.05.2022 tarihinde yapılacağı bildirilen mali genel kurulda şirketin mali ve finansal durumunun müvekkili ve diğer paydaşlar tarafından incelenebilmesinin mümkün olmaması nedeniyle …tarihli … sayılı yönetim kurulu kararının yokluğuna, hükümsüzlüğüne, telafisi ağır olabilecek zararlara sebep olacağından söz konusu kararın yürürlüğünün tedbiren durdurulması talepli işbu huzurdaki davayı açma zorunluluklarının hasıl olduğunu, kaldı ki iptale konu yönetim kurulu kararı kapsamında gerçekleştirilecek 09/05/2022 tarihli genel kurulun da usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu beyanla her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava konusu Yönetim Kurulu Kararının geçersizliğinin (batıl) tespitini ve iptalini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve özetle; 15/04/2022 tarihinde yapılan yönetim kurul toplantısına davacının mazeretsiz olarak katılmadığını, yapılan yönetim kurulu toplantısında 22/02/2022 tarihinde yapılan genel kurulun ertelenen hususlarının da görüşülmesi amacıyla genel kurul kararının alındığını, 09/05/2022 tarihli genel kurula davacının da katıldığını, bu sebeple açılan dava hukuki yararının bulunmadığını, genel kurul kararları arasında üstünlük yahut derece farkının bulunmadığını, bir genel kurulda alınan kararların bir başka genel kurulda değiştirilebileceğini, kaldırılabileceğini, bunun aksinin iddia edilmesinin genel kurulun iradesini tanımamak olduğunu, yapılan 09/05/2022 tarihli genel kurulda münhasıran yönetim kurulunun tekrar seçimine dair gündemin tescil edilemediğini, davacının yönetim kurulu üyesi sıfatıyla toplantılara şarta bağlı katılacağına dair dava dilekçesindeki beyanının kabul edilemez olduğunu, davacının 09/05/2022 tarihli genel kurul öncesinde TTK md.437 gereği talebe rağmen mali ve finansal tabloları inceleyemediği iddiasının tamamen kötü niyetli olduğunu, davacının genel kurul çağrısının kendi imzası hilafında yapılamayacağına dair iddiasının kabul edilemez olduğunu beyanla davacının dava konusu olayda 09.05.2022 tarhili genel kurula iştirak ettiği gözetilerek öncelikle hukuki yarar yokluğundan, yukarıda açıklanan tüm gerekçeler gözetilerek haksız davanın reddine karar verilmesi ile yargılama gideri vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini
KANITLAR VE GEREKÇE:
Mahkememizin 2022/321 esas sayılı dosyasının 16/02/2023 tarihli duruşmasının (7) nolu ara kararı ile; davalılar … ve … yönünden dosyanın tefriki ile ayrı bir esasa kaydına karar verilmiş, tefrik sonucu iş bu esasa kaydedilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının;davacının, davalı şirketin 15/04/2022 tarih ve 2022/5 sayılı Yönetim Kurulu Kararının Geçersiz (Batıl) olduğunun tespiti ile iptali isteminin yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Dava, yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davasıdır.
Eldeki davanın 6102 sayılı TTK nın 391 maddesi kapsamında yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti davası olduğu, yapılan işlemlerin yönetim kurulu işlemi oldukları, anılan hükme göre; pay sahiplerinin yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitini mahkemeden isteyebilecekleri, davalıların …A.Ş..’nin Yönetim Kurulu üyesi oldukları, yönetim kurulu kararlarının batıl olduklarının tespiti davasında ise husumetin şirkete yöneltilmesi gerektiği, işlemi gerçekleştiren yönetim kurulu üyelerinin bu dava yönünden pasif husumetlerinin bulunmadığı açıktır. Davada sıfat yani husumet, davanın tarafı ile dava konusu arasındaki hak ilişkisine dayalı bağdır. Mahkemece, davacı veya davalının, davada sıfatının (aktif- pasif husumetinın) bulunup bulunmadığına, bu kişilerin maddi hukukta hak sahibi olup olmadıklarının araştırılması neticesinde karar verilir. Davada sıfat yokluğu def’i değil, itirazdır ve mahkemece re’sen araştırılır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; davalılar … ve …’nin eldeki davada taraf sıfatı bulunmadıklarından Mahkememizce davalılar … ve …’ye yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın pasif husumet yokluğundan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar … ve …’ye verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341/1 ve devamı maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine İstinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi.20/02/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸