Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/812 E. 2022/943 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/812
KARAR NO :2022/943

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:23/11/2022
KARAR TARİHİ:16/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; firmaları tarafından yıllardır üretilen ve tüm dünyada beğeni ile takip edilen … … markanın devamlı firmanın tuttuğu … kendisini … üyesi olduğunu, … A.Ş’ni temsil ettiğini firmanın kendisine söylediğini, firmalarının tüm sitelerde karalanması için kampanyalar başlatıldığını, ağza alınmayacak hakaretlerde bulunulduğunu, bu nedenlerle maddi ve manevi tazminat davası açma zorunluluğu doğduğunu, 100.000-TL maddi, 100,000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesini mülkiyet hakkının firmaya ait marka dolayısıyla yapılan haksız rekabetin önlenmesini, mahkeme masraflarının davalı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Dava henüz taraf teşkili aşamasındadır.
GEREKÇE:Dava, haksız rekabetin önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Mahkememizin 25/11/2022 tarihli dosya inceleme tutanağında; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. fıkrası gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının ıslak imzalı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceği hususları davacıya ihtar edilmiş, davacı asile 01/12/2022 tarihinde meşruhatlı davetiyenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen 1 haftalık kesin süre içerisinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanak aslı sunulmamıştır.
Dosyanın ve dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın maddi ve manevi tazminat talebini içerir tazminat davası niteliğinde olduğu, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen TTK’nın 5/A maddesindeki düzenleme ile dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, sözkonusu hükmün yürürlük tarihinin 7155 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 01/01/2019 tarihi olarak belirlendiği ve davanın 23/11/2022 tarihinde açıldığı, “dava şartı olarak arabuluculuk” kapsamında olduğu ve 7155 Sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk, tamamlanabilir bir dava şartı olmadığından 6100 Sayılı HMK’un 115/son maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, arabuluculuk faaliyetlerinin dava tarihinden sonra başladığı anlaşılmakla, 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL başvurma hacı ve 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 16/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır