Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/79 E. 2023/218 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/79 Esas
KARAR NO : 2023/218

DAVA :Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 28/01/2022
KARAR TARİHİ : 23/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Dava dışı borçlu … tarafından keşide edilerek müvekkili tarafından tahsile konulan;
« 28.05.2014 keşide tarihli, 15.000,00 TL bedelli ve … seri no.lu
« 02.06.2014 keşide tarihli, 13.940,00 TL bedelli ve … seri no.lu
çeklerin karşılığının çıkmadığını ve bu çeklerle ilgili yapılan takibin de semeresiz kaldığını, davalı bankanın Çek Kanunu kapsamında çek hesabı açarken göstermesi gereken özeni ve dikkati göstermediğini, çek hesabı açılmaması gereken kişi adına çek hesabı açarak müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, davalı bankanın sorumluluğunun 5941 sayılı Çek Kanununa dayanmakta olduğunu, dava dışı borçlunun mali durumunun çek karnesi almaya yeterli olmadığı halde davalı bankanın çek hesabı açarken gerekli özeni göstermediğini, davalı bankanın, dava dışı borçlu hakkında gerekli araştırmayı yapmayarak özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini, zira bir gerçek veya tüzel kişiye çekle işleyen bir hesabın açılabilmesi için 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 2. maddesi uyarınca, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını ve ayrıca ilgili kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basireti ve özeni göstermesi gerektiğini, davalı bankanın dava dışı borçluya çek karnesi verirken henüz vadesi gelmemiş ödenmeyen çok sayıda çeki olduğu halde çek karnesi verdiğini, borçlunun TCMB’den karşılıksız çek
kaydı bulunup bulunmadığının araştırılmadığını, borçlu hakkında icra takipleri olup olmadığının araştırılmadığını, borçlunun vergi ve SGK borçlarının araştırılmadığını, kurumlar vergisi beyannameleri ve ekleri ile bilançoların gereği gibi incelenmediğini, bu beyanname ve bilançolara göre borçlunun likit değerlerinin çek karnesi alma yeterliliğinde olmadığını, borçlu adına müşteri istihbarat sorgulama ekranından karşılıksız çek, protestolu senet ve kanuni takip işlemi olup olmadığının sorgulanmadığını, borçlunun nakit akışı ve mevduat hesabının incelenmediğini, yerleşik yargıtay kararlarının da davalarını doğruladığını, zira Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de bankanın çek hesabı açarken ve çek karnesi verirken talepte bulunan kişilerle ilgili araştırma yapması, yeterli kanıya vardıktan sonra hesap açarak çek karnesi vermesi gerektiği, keşidecileri yeterince tanımadan hesap açarak çek karnesi veren bankanın kusurlu bulunduğunun kabul edildiğini, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edilebileceğini beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacakları saklı kalmak kaydıyla, alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlendiği aşamada HMK md.107 hükmü gereğince arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL’nin öncelikle çekin karşılıksız çıktığı (zararın doğduğu) 28.12.2018 tarihinden itibaren, bu
talepleri sayın Mahkemece kabul görülmemesi halinde ise dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun m.2/2’ye göre işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; Usule ilişkin olarak, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, zira müvekkili bankanın dava dışı …’a çek karnesi verirken tüm özen ve dikkati gösterdiğini ve yapması gereken tüm araştırmaları yaparak çek karnesini teslim ettiğini, davacı tarafın, çeklerin karşılıksız çıkmasının üzerinden 7 yıl 2 ay geçmiş olmasına ve çeklere ilişkin zamanaşımı süresi dolmasına rağmen, huzurdaki davayı ikame ettiğini, müvekkili bankanın, çeklerin karşılıksız çıkmasının akabinde 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi hükmü uyarınca, karşılıksız kalan çek yaprakları için yaprak bedelini ödemeyi teklif ettiğini, ancak hamilin bu teklifi kabul etmediğini, Müvekkili bankanın karşılıksız kalan çek yapraklarına ilişkin olarak yaprak bedelini ödemek dışında hiçbir sorumluluğu olmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın, çeklerin karşılıksız çıkmasına sebebiyet veren …’a karşı açılması gerektiğini, Davacının şu aşamada zararı ve ziyanı bulunmadığını, TTK’nun 678. maddesi uyarınca, çeklere imza atan şahısın, çeklerden dolayı bizzat sorumlu olduğunu, davacının öncelikle çek bedellerini çek keşidecisinden talep ve tahsil etmek yoluna gitmesi gerektiğini, çek keşidecisine ve müracaat borçlularına karşı tüm hukuki yollar tüketilmeden zararın doğmuş olduğunun kabulünün olanaksız olduğunu, bu nedenle husumet itirazında da bulunduklarını, huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmayıp davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, yetki itirazında da bulunduklarını, Esasa ilişkin olarak, davacının da çekle ödemeyi kabul etmesi halinde dava dışı … hakkında ödeme gücünün olup olmadığına, sosyal ve ekonomik durumuna ilişkin araştırma yapması gerektiğini, işbu araştırma yükümli yerine getirmeyen davacının huzurdaki dava ile Müvekkil bankaya kusur izafe etmesinin hakkaniyet gereklerine ve iyi niyet kurallarına aykırı sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, çekler hakkında 06.06.2014 ve 02.06.2014 tarihlerinde karşılıksızdır işlemi yapıldığını, ancak çeklerin karşılıksız çıkmasının üzerinden 7 yıl 2 ay geçtikten sonra huzurdaki davanın açılmış olduğunu ve dava açılış tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu beyanla haksız ve mesnetsiz iddialarla açılmış bulunan işbu davanın öncelikle usule ilişkin itirazları doğrultusunda reddine, sayın Mahkeme aksi kanaatte ise haksız davanın esastan reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, dava dışı …’ın nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmış, dava dışı … hakkında sosyal-ekonomik durumuna ilişkin araştırmalar yapılmış, … 3.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celbedilmiş, davacı şirketin İTO kaydı çıkartılarak dosyamız arasına alınmış ve davalı bankanın ticari defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/11/2021 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile; ”1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeniyle davanın HMK’nın 114/1-ç ve 115/2.maddeleri gereğince usulden REDDİNE, 2-… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğuna…” karar verildiği, işbu kararın 25/01/2022 tarihinde kesinleşerek dosyanın Mahkememize tevzii edildiği ve Mahkememizin 2022/79 Esas sayılı sırasına kaydedildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin 17/11/2022 tarihli celsesinin (1) numaralı ara kararı ile; ”Davacının iddiası, davalının savunması ve tüm dosya kapsamına göre, ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için davalı bankanın Ticari Defter ve belgeleri ile dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Bankacı …tarafından tanzim edilen 25/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davalı banka tarafından dava dışı … – … Ticareti lehine kredi limiti onayı öncesinde, bankacılık uygulamaları kapsamında T.C. Merkez Bankası, Kredi Kayıt Bürosu ve Bankalararası Kart Merkezi nezdinde gerekli istihbarat sorgulamalarının yapıldığı ve sorgulamalar neticesinde olumsuz bir istihbarat tespitinin bulunmadığı,
-Dava dışı …’a ait işyerinin 2013 yılında 902.858,36 TL ciro (Yaklaşık 423,000,00 USD) ve 45.709,49 TL kar yaptığının Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtları ile belgelendirildiği,
-Davalı banka tarafından, dava dışı …’a sadece çek karnesi verilmediği, ayrıca 5.000,00 TL tutarlı kredi kartı verildiği, 5.000,00 TL tutarlı Kredili Mevduat Hesabı açıldığı ve 15.000,00 TL tutarlı Bireysel İhtiyaç Kredisi kullandırıldığı,
-Adı geçen tarafından keşide edilen çeklerden …, …, … ve … no.lu çek yapraklarının 06.05.2014-20.05.2014 tarihleri arasında ibraz edildikleri ve çek bedellerinin ödendikleri, ancak sonrasında aralarında davaya konu çeklerin de bulunduğu diğer çeklerin karşılıksız kaldığı,
Tespit edildiği, söz konusu tespitler birlikte göz önünde bulundurulduğunda, dava dışı …’a verilen 10 yapraklı çek karnesi yönünden davalı bankanın, 5941 sayılı Kanunu’nun 2.maddesine ve bankacılık teamüllerine aykırı bir işleminin bulunmadığı, ayrıca, basiretli bir tacir olarak davacının, riskleri en aza indirmek için, ilk defa ticari ilişki içerisinde olduğu anlaşılan dava dışı … hakkında araştırma yapmak ve çekin keşidecisinin ödeme gücü konusunda istihbarat yapmak gibi tedbirler almak yükümlülüğünde olduğu görüş ve kanaatini bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Davacı dava dilekçesi ile, dava dışı …’a davalının çek karnesi verdiğini, ilgiliye satış yaptığını ve karşılığında çek aldığını ancak aldığı çeklerin karşılıksız çıktığını, alacağını tahsil edemediğinden bahisle çek karnesi verirken gerekli özen ve yükümlülüğü yerine getirmediğinden bahisle şimdilik 1.000,00-TL’nin davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı ise, gerekli özen ve yükümlülüğünün yerine getirildiğinden bahisle davanın reddini savunmuştur.
Davacı tarafından üçüncü kişi konumunda ve çek keşide eden dava dışı … hakkında toplam iki çekten kaynaklı … 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip yaptığı, anılan çeklerin lehtarının davacı şirket, keşidecisinin … olduğu, takibin kesinleştiği ve ödeme yapılmadığı görülmüştür. İş bu davamıza konu çekler ile icra takibine konu çeklerin aynı olduğu görülmüştür.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarına göre, bankalar çek karnesi verirken kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli dikkat ve özeni göstermelidir. Sadece ibraz edilen bir kısım belgelerle yetinmeyip, hesap açtırmak isteyen kişiyi işyeri seviyesinde soruşturmak ve benzeri incelemeleri yapmak suretiyle hesap açmak ve buna göre çek karnesi vermek durumundadır. Bununla birlikte, davacı da ticari ilişkiye girdiği kişi ya da kişileri seçmekte özenli davranmalıdır. Ayrıca iş bu davanın açılabilmesi için keşideci ve cirantalara müracaat edilmesi ve yasal yolların tüketilmesi gerekir. Bir başka deyişle davacının dava konusu çekten dolayı zararının gerçekleşmesi gereklidir.
Somut olayda keşideciye başvuru dava şartı olduğundan … 3. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasından keşideciye başvurulduğundan dava şartının gerçekleştiği değerlendirilmiştir.
Dava, bankada açılan çek hesabı nedeniyle davacı tarafça uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun “Bankanın araştırma yükümlülüğü, çek hesapları ve çek defterleri” kenar başlıklı 2. Maddesinin 1. Fıkrasında; “Bankalar, çek hesabı açılması ile ilgili olarak bu Kanunla kendilerine verilen görev ve yükümlülükleri yerine getirirken, çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını bu Kanun hükümlerine göre araştırırlar: ayrıca ilgili kişinin ekonomik ve sosyal durumunun belirlenmesinde gerekli basiret ve özeni gösterirler” düzenlemesi bulunmaktadır. Mahkememizce bu kapsamda alınan teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere dava dışı …’a verilen 10 yapraklı çek karnesi yönünden davalı bankanın, 5941 sayılı Kanunu’nun 2.maddesine ve bankacılık teamüllerine aykırı bir işleminin bulunmadığı, ayrıca, basiretli bir tacir olarak davacının, riskleri en aza indirmek için, ilk defa ticari ilişki içerisinde olduğu anlaşılan dava dışı … hakkında araştırma yapmak ve çekin keşidecisinin ödeme gücü konusunda istihbarat yapmak gibi tedbirler almak yükümlülüğünde olduğu tespiti nazara alındığında davalı bankanın çek karnesi verirken dava dışı … hakkında gerekli özen ve dikkati gösterdiği kanaatine varıldığından Mahkememizce açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile bakiye 120,60-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-… Arabuluculuk Bürosu tarafından ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk tarife bedelinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 1.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-HMK.nun 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/03/2023

Katip
¸

Hakim
¸