Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/697 E. 2022/792 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/697
KARAR NO : 2022/792

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/10/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, … Şirketi unvanlı … isimli, … adresinde bulunan iş yerini kardeşi ile beraber ortak sıfatı ile işletmekte olduğunu, 25/08/2022 günü Heybet Anuştekin isimli şahsın, müvekkilinin masa üzerinde bulunan telefonunu alarak, müvekkilinin telefon bankacılığı şifresini kırmak suretiyle hesabında bulunan parayı başka hesaplara göndererek müvekkilinin dolandırıldığını, adı geçen şahsın, sadece bununla yetinmeyerek müvekkiline ait hesaptan 100.000,00 TL kredi çektiğini, çekilen kredinin 30.000,00 TL tutarının, bankanın otomatik ödeme talimatı nedeniyle müvekkilinin hesabına geçtiğini, geri kalan tutarın farklı farklı ATM’lerden çekildiğini veyahut başka kişilerin hesaplarına gönderildiğini, müvekkilinin ilk fırsatta bankaya gittiğini, harcamalara ait detaylı bilgi aldığını, müvekkilinin polis merkezinde ifade verdikten sonra kredi kartını da kontrol ettiğini, kredi kartından avans çekildiğini fark ettiğini, müvekkilinin bu durumları şifa-i beyanla banka yetkilileri ile paylaştığını, davalı bankadan, müvekkili adına çekilen kredinin ödemeleri bakımından kendisine yardımcı olunmasını istendiğini, yapılan görüşmeler neticesinde müvekkiline banka olarak herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığı yönünde cevap verilerek müvekkilinin geri gönderildiğini, davalı bankanın beyanlarının mesnetsiz olduğunu, davalı bankanın, somut olayda, müşterisi olan müvekkiline yönelik gerekli güvenlik önlemlerini almadığının aşikar olduğunu, bankanın objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, banka hesabında bulunan paranın, müvekkilinin bilgisi ve izni dışında internet yolu ile yapılan işlemler sonucu çekilmesi suretiyle zarara uğradığını iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 1,000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine, müvekkili adına çekilmiş kredi ödemelerinin durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava henüz taraf teşkili aşamasındadır.
GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
06/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. Maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Mahkememizin 14/10/2022 tarihli tensip tutanağında; 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. fıkrası gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağının ıslak imzalı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini sunması için davacı vekiline 1 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dosyaya sunulmaması halinde davanın usulden reddedileceği hususları davacı vekiline ihtar edilmiş, verilen kesin süre içerisinde davacı vekilince; arabuluculuk sürecinin başladığı tarih … olan ve … dosya numaralı Arabuluculuk Son Tutanağını ibraz edilmiştir.
Dosyanın ve dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın maddi ve manevi tazminat talebini içerir tazminat davası niteliğinde olduğu, 7155 sayılı Kanunun 20. maddesi ile, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen TTK’nın 5/A maddesindeki düzenleme ile dava konusuna açıkça vurgu yapılarak dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, sözkonusu hükmün yürürlük tarihinin 7155 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 01/01/2019 tarihi olarak belirlendiği ve davanın 08/10/2022 tarihinde açıldığı, “dava şartı olarak arabuluculuk” kapsamında olduğu ve 7155 Sayılı Kanun ile ticari davalarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk, tamamlanabilir bir dava şartı olmadığından 6100 Sayılı HMK’un 115/son maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, arabuluculuk faaliyetlerinin dava tarihinden sonra başladığı anlaşılmakla, 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, davacı taraftan peşin olarak alınan 80,70 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 04/11/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

*Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.*