Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/687 E. 2023/45 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/73 Esas
KARAR NO : 2023/90

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2022
KARAR TARİHİ : 09/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında dosya alacaklısı davalı …Ltd Şti tarafından vekil eden firmaya İİK 89/1 gereği haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiğini, davalı/dosya alacaklısının bu talebi üzerine vekil eden şirkete 19.10.2021 tarihli 89/1 haciz ihbarnamesi UETS üzerinden gönderildiğini, ilgili ihbarnamenin 25.10.2021 tarihinde mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayılarak, tebliğ edilmiş sayıldığını, akabinde, … 6. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında dosya alacaklısı davalı …Şti tarafından vekil eden firmaya İİK 89/2 gereği haciz ihbarnamesi gönderilmesi talep edildiğini, davalı/dosya alacaklısının bu talebi üzerine vekil eden şirkete 29.11.2021 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesi UETS üzerinden gönderildiğini, ilgili ihbarnamenin 07.12.2021 tarihinde mevzuat gereği belirlenen süre sonunda otomatik olarak okundu sayılarak, tebliğ edilmiş sayıldığını beyan ederek … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında vekil eden aleyhine icra işlemlerine başlandığını, vekil eden şirketin banka hesaplarına ve araçlarına haciz konulduğu ve vekil eden şirket fiili haciz baskısı altında olduğu dikkate alınarak; vekil eden şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar … 6. İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasında vekil eden yönünden icra işlemlerinin durdurulması, hacizlerin kaldırılmasına yönelik öncelik teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Mahkememiz aksi kanaatte ise makul bir teminat oranının belirlenerek icra takibinin vekil eden yönünden durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, menfi tespit davamızın kabulü ile dosya alacaklısının davalı …Ltd. Şti. dosya borçlusunun … AŞ. olduğu … 6. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında vekil eden firmanın davalılara borçlu olmadığının tespitini, 6100 sayılı kanunun 330,332 vd maddeleri kapsamında; yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava; İİK 89. madde kapsamında açılan menfi tespit tespit istemine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın: İİK. nın 89 maddesi gereğince gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi nedeniyle menfi tespit talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2022/1565 Esas 2022/1569 Karar sayılı ilamında “Dava; İcra ve İflas Kanunun 89/3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; menfi tespit istemine ilişkindir. İş bu eldeki dava ticari dava değildir. Davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmamaktadır. Uyuşmazlık takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yukarıda izah olunan ticari davalardan hiç bir kategoriye de girmediği, davanın ticari dava olmadığı da değerlendirilmiştir.Saptanan ve hukuksal durum bu olunca TTK’nın 4. ve 5. maddeleri kapsamında “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceği ve davaya bakmanın Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu anlaşılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın 1. maddesi hükmüne göre; göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c. bendi gereğince dava şartı olan bu husus, HMK’nın 115/1. maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinde araştırılır, göreve ilişkin dava şartı noksanlığının sonradan giderilmesi mümkün değildir. Dava konusu talebin temelinin İİK m.89/3’e dayanan menfi tespit istemine dayandırıldığı anlaşılmakla ilk derece Mahkemesinin görevsizliği sebebi ile 6100 Sayılı HMK’nın 114/1-c. ve 115/1-2. maddeleri gereğince davanın usulden reddine kanunen karar verilmesi gerektiği tespit edilerek davacının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının re’sen gözetilen sebeple 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/3. maddesi gereğince kaldırılarak, asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın yeniden görülmesi için kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
Somut olayda dava, İcra ve İflas Kanunun 89/3. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup; menfi tespit istemine ilişkindir. Davanın TTK’nın 4. ve 5. maddeleri kapsamında “ticari dava” olarak nitelendirilemeyeceği, yukarıda izah olunan ticari davalardan hiç bir kategoriye de girmediği, davacı ile davalı arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı, uyuşmazlığın takip hukukundan kaynaklanmakta olup görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olmakla resen dikkate alınırlar. İzah edilen nedenlerle, Mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; davanın HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 mad. uyarınca davanın usulden REDDİNE,
HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıklandı. 09/02/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır