Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2023/341 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/664
KARAR NO : 2023/341

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/09/2022
KARAR TARİHİ : 11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/07/2020 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araç ile yine aynı mevkide seyir halinde olan davalı sigortalı şirket ile sigortalandığını …plakalı araç arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğinin belirtildiği, müvekkilinin davalı-borçlu sigorta şirketine başvuru yapılmış olmasına rağmen sigorta şirketi kanunun emrettiği 8 iş günü içerisinde ödemekle zorunda olduğu tazminatı ödemediğini, müvekkilin haklarını sebepsiz yere ödemeyerek ihlal edildiğini, ödemekle zorunlu olduğu tazminatı sürümceme de bırakarak sebepsiz zenginleşmeye girdiğini, tahsil edilmesi gereken tazminat alacağının yasal süresinde tahsil edilmediğini, alacağın zamanında tahsil edilememesinden ve yasal faizi aşan zararın ortaya çıkmış olması sebebiyle aşkın zarar taleplerine ilişkin huzurdaki davayı açma zarureti doğduğunu, müvekkilinin uğradığı zararın daha fazla artmaması adına dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin alacağının zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL’sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürmüş olduğu sebepler hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı yanın haksız taleplerinin reddinin gerektiği, öncelikle usule ilişkin zamanaşımı, hak düşürücü süre, hukuki yarar ve dava şartı husumet yokluğu yönünden itirazlarını sunduklarını, dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten çok sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddinin gerektiğini, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiğini, başvurunun tam ve eksiksiz yapılması gerektiğini, zorunlu evraklar sunulmadığı için müvekkili şirketçe başvuru sahibine ödeme yapılamadığını, dava şartı yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın belirsiz alacak olarak ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapılmış olduğundan herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafın talebi teminat dışı olduğundan yargılamanın uzun sürmesinden dolayı müvekkili şirkete kusur atfedilemeyeceğini, değer kaybına ilişkin olarak 15/04/2021 tarihinde 2.175,00 TL hasar bedeli istemine ilişkin olarak 17,785,94 TL ödeme gerçekleştirildiğini, akabinde bakiye hasar bedeline ilişkin olarak 13/10/2020 tarihinde … sayılı başvuru gerçekleştirildiğini, kesin karar ile 17.785,94 TL üzerinden hüküm kurulduğunu, faizi aşan zarar ve miktarın davacı tarafından ispatı gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini ve dava konusu olayın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru da bulunmadığını bu nedenlerle husumet yokluğu, zamanaşımı, hak düşürücü süre, hukuki yarar, dava şartı oluşmaması nedeniyle ikame edilmiş olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davanın ikame edilmesine sebep olunmadığından harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, … A.Ş.’nin 27/10/2022 tarihli yazı cevabi yazısı ekinde sunulan belgeler, …11. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 122. maddesi gereğince munzam zarar istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen 30/03/2023 tarihli duruşmaya katılmaması ve mazeret dilekçesini de belgelendirmediği, vekaletname ile birlikte sunduğu yetki belgesinde sekiz ayrı avukatın da yetkilendirildiği bu nedenle usulüne uygun olmayan mazeretin reddine karar verilmiş ve dosyanın HMK’nın 150/1. maddesi uyarınca 1. kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin yenileme dilekçesi sunması üzerine dosyanın yenilenerek yargılamaya devam edildiği, daha sonra davacı vekilinin 11/05/2023 tarihli celseye de katılmaması üzerine ve davalı vekili de celseye katılmayarak mazeret dilekçesi sunmuş ise de:”Davalı vekilinin de mazeret dilekçesini belgelendirmediği, vekaletnamede davalı vekili olarak dört ayrı vekilin yer aldığı, mazeret olarak bir dava dosyasının bildirildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin usulen uygun olmayan mazeretinin reddine” dair karar celsede ara karar oluşturulmuştur.
Davanın açıldığı tarih itibariyle 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK’nın 4/2. maddesi uyarınca basit yargılama usulünün uygulandığı iş bu dava dosyasında toplam iki kez dosyanın takipsiz bırakıldığı anlaşılmıştır. Dava ikinci kez takip edilmeme nedeniyle hiç açılmamış sayılan bir dava konumuna girmiştir. Hiç açılmamış sayılma sonucu ikinci kez takip edilmeme nedeniyle kendiliğinden gerçekleşmiştir. Bu nedenle de HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-HMK’nun 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin olarak yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 99,20 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yokluklarında, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır