Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/640 E. 2023/397 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/640
KARAR NO : 2023/397

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/07/2021
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı adına kayıtlı olan … plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Poliçesinin müvekkili şirket tarafından … nolu poliçe ile düzenlendiğini, sigortalı traktörün dava dışı … sevk ve idaresinde iken 21/12/2013 tarihinde … istikametinde seyir halindeyken sigortalı araçta yolcu olan …’ün düşmesi suretiyle kaza meydana geldiğini, kazanın ardından götürüldüğü hastanede vefat ettiğini, kaza nedeniyle kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsü 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ” Araçların yüklenmesi” başlıklı 65/1-5 maddesini ihlal ettiğini, kazada sigortalı araç sürücüsünün kusurlu bulunduğunu, müteveffa …’ün hak sahibi yakınlarına poliçe kapsamında 18.410,00-TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirerek tazminatı ödediğini, dava dışı …’ın sigorta aracı ehliyetnameye sahip olmadan kullandığını, poliçe şartları gereğince bu durumun rücu nedeni olduğunu, bu nedenle sigortalı araç maliki davalı Mustafa Arslan ve sigortalı araç sürücüsü …’a rücu nedeniyle icra takibi başlatıldığını, her iki borçlunun takibe itiraz etmeleri nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek … 7. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile asıl alacağa ödeme tarihiden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili için devamına, %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına ve bu rakama da yasal faiz işletilmesine, borçluların borca yeter miktarda mal varlıklarına tedbir konulmasına, yargılama giderlerinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davalı taraflarca davaya herhangi bir cevap verilmemiş ve mahkememizce yapılan açık duruşmalara da katılmamıştır. Davalı tarafın HMK’nın 128/1. maddesi gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı tespit edilmiştir.
DELİLLER: Dosyada davacı tarafça bildirilen belgeler, nüfus kayıt örneği, dava dilekçesi ekinde dosyaya ibraz edilen kaza tespit tutanağı, poliçe, ruhsat ve bir kısım belge suretleri, … 7. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası uyap suretleri, Türkiye Noterler Birliği’nin 09/03/2023 tarihli yazı cevabı ve ekinde … plakalı araca ait tescil bilgilerini gösterir evrak, Bozova Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün 18/04/2023 tarihli yazı cevabı delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısının kendi sigortalısına trafik kazası nedeniyle ödediği bedeli rücuen tazmini nedeniyle başlattığı ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Dava, 06/07/2021 tarihinde İstanbul Tüketici Mahkemeleri nezdinde açılmış, … 11. Tüketici Mahkemesi’nin … Esas sırasına kayıt edilen iş bu davada, 09/07/2021 tarihinde …karar numarası ile Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğundan bahisle davanın usulden reddine dair karar verilmiş, 20/09/2022 tarihinde kararın kesinleşmesi üzerine dosyanın iş bu esas sırasına kaydı yapılarak mahkememize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir.” hükmü düzenlenmiştir.
Görev, belirli bir konudaki davaya o yerdeki mahkemelerden hangisinin bakabileceğini ifade eder. HMK’nun 115. Maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartıdır ve hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece de resen incelenir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 2. maddesi gereğince kapsamını her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları oluşturmaktadır. Kanun’un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (k) bendinde Tüketici “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, (l) bendinde ise Tüketici İşlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu sigortacılık sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir.
6502 sayılı TKHK’nun 73/1. maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu, 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Tüketici işleminden kaynaklanan uyuşmazlığın veya sözleşmenin TTK’nun 4 ve 5. madde hükümleri kapsamında kalan kanunda özel olarak düzenlenen ve ticari dava sayılan bir sözleşmeden kaynaklanmasının herhangi bir önemi yoktur.
… Kaymakamlığı Mal Müdürlüğü’nün 18/04/2023 tarihli yazı cevabı ile sabit olduğu üzere davalı sigortalı Mustafa Arslan’ın ticari defter tutmadığı ve bu kapsamda tacir olmadığı ve bu nedenle de ticari işletmesinin bulunmadığı sabittir. Sigorta sözleşmesinin konusu traktör Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 2015/17551 esas 2018/2287 karar sayılı içtihatı da dikkate alınarak ticari araç olmadığı kanaatine varılmıştır. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2022/2243 esas 2022/1883 karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2017/1191 esas 2017/1195 karar sayılı ilamları da dikkate alındığında tacir olmayan ve ticari işletmesi bulunmayan davalı sigortalı tüketici olup, buradaki sigorta sözleşmesi de tüketici işlemidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından ve araçta ticari olmadığından bu nedenle doğan iş bu uyuşmazlık da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir.
HMK’nun 1. Maddesine göre, göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, aynı yasanın 114/1-c bendi uyarınca dava şartı olan bu husus, HMK’nun 115/1. maddesi gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır. Tüm bu nedenlerle HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c). maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddi ile … 11. Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c). maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK’nun 21/1-(c). maddesi ile iş bu kararın kanun yoluna başvurulmadan kesinleşmesi halinde … 11. Tüketici Mahkemesi ile mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı olması nedeniyle merci tayini için HMK’nun 22/2. maddesi uyarınca dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 20/1. maddesi gereğince … 11. Tüketici Mahkemesi’nin yargı yeri olarak belirlenmesine ilişkin merci tayini kararı verilmesi halinde, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istemesi halinde dosyanın görevli … 11. Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, taraflardan birinin mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini istememesi durumunda HMK’nun 331/2. maddesi gereğince talep halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde harç, vekalet ücreti ve yargılama giderinin görevli mahkemede değerlendirilerek hüküm altına alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 341/1. maddesi uyarınca 2 haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/06/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır