Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2022/794 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/610 Esas
KARAR NO : 2022/794

DAVA : Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ :18/08/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sermaye Piyasası Kanunundan Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin, 02.06.2022 tarihinde … numaralı cep telefonu üzerinden arandığını ve davalı bankanın sigorta şirketi olan … Sigorta personeli tarafından aranıyormuş gibi hareketle kullandığı kredi kartına ait ödediği kredi kartı aidatlarının ve kredi masraflarının tarafına iadesinin gerçekleştirileceği ve bu işlemler için … Bankası’na ait olan, müvekkilinin telefonunda yer alan uygulamaya gelen bildirimlerin onaylanması gerektiğinin bildirildiğini, dava dışı kişi yada kişilerce, müvekkili nezdinde bir güven oluşturulduğunu ve yetkili kişiler tarafından arandığı inancı ile hareket eden müvekkilinin, gerekli işlemlerin tamamlanması için mobil uygulama üzerinden telefonuna gelen bildirimlere onay verdiğini, tüm bu onay işlemleri esnasında telefon görüşmesinin de devam ettirildiğini, telefon görüşmesi sona erdiğinde, müvekkilinin internet bankacılığı üzerinden yapmış olduğu kontroller üzerine rızası ve bilgisi olmaksızın internet bankacılığı bilgileri kullanılmak sureti ile hesaplarına ulaşıldığını ve 40.000,00-TL’lik (…), 30.000,00-TL’lik (236-7963878) ve 15.000,00-TL’lik (…) 24 ay vadeli, 3 ayrı ön onaylı kredi başvurusunda bulunulduğunu ve başvuruların onaylanması akabinde, kullanılan kredilerin kendisine ait olan … hesabına gönderilerek buradan 3. kişilerin hesaplarına iletildiğinin anladığını, bu şekilde müşterisi olduğu banka nezdindeki … no’lu hesabından usulsüz işlemler gerçekleştirildiğini fark eden müvekkilinin, derhal … Bankası çağrı merkezini arayarak işbu işlemlere ilişkin ihbarda bulunduğunu, ayrıca, eş zamanlı olarak … Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurularak suç duyurusunda da bulunduğunu ve halen soruşturmanın … Sor. No.lu dosyası ile devam ettiğini, müvekkili tarafından çağrı merkezine yapılan işbu başvurudan bir sonuç alınamaması üzerine mağduriyetinin giderilmesi için bir kez de yazılı olarak müşteri hizmetlerine başvurulmuş ise de geri bildirim ile başvurusunun reddedildiğini, müvekkilinin hesabına usulsüz bir şekilde erişilmek suretiyle kullanılan kredi borcunun geri ödemesi toplamı olan 124.122,00-TL’nin şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00-TL’sinin, davalı bankanın müşteri hizmetlerine ihbar tarihi olan 02.06.2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etme gereğinin hasıl olduğunu beyanla öncelikle telafisi güç zararları önlemek amacı ile müvekkili adına kullanılan kredi taksitlerinin geri ödemesinin tedbiren durdurulmasına, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminatın davalı bankaya ihbar tarihi olan 02/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle huzurdaki davanın Tüketici Mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğini, zira söz konusu kredilerin tüketici kredileri niteliğinde olduğunu, esasa ilişkin ise, davacının dava dilekçesinde telefonuna gelen bildirimlere onay verdiğini kabul ettiğini, esasen bu ifade ile dava konusu uyuşmazlıkta araştırılacak başkaca bir hususun kalmadığını, davacının telefondaki yönlendirmeleri ile bizzat gerçekleştirdiği işlemlerden hukuken müvekkili bankanın sorumlu tutulmanın mümkün olmayacağını, müvekkili banka kayıtlarına göre kredi kullanım ve para transferi işlemlerinin, davacı bilgileri ve şifre ile müvekkili bankanın tüm güvenlik önlemlerine uygun ve bir şüpheye yol açması mümkün olmayan şekilde gerçekleştirildiğini, bu sebeple davacının, sosyal mühendislik denilen teknik kullanılarak dava konusu işlemleri yapmak için ikna edildiğini ve işlemleri kendisinin yaptığının ortada olduğunu, davacının telefonda almış olduğu talimatları sorgusuz ve sualsiz olarak uyguladığını ve işlemleri bizzat kendisinin gerçekleştirdiğini, müvekkili banka tarafından alınması gereken tüm güvenlik önlemlerinin alındığını, bu nedenle müvekkiline atfedilebilecek bir kusurun bulunmadığını, telefonda kendisini farklı kişiler olarak tanıtmak suretiyle yapılan dolandırıcılık eylemlerinin, günümüzde herkesçe bilinir iken davacının, şüpheli adımları hiçbir şekilde sorgulamadığını, davaya konu edilen ve davacı tarafça müvekkili bankadan kullanılan kredi tutarlarının davacı tarafça kendisine ait … hesabına transfer edildiğini, bu nedenle hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, şayet davacı bu işlemden sonra gerçekleşen işlemle bir zarara uğramış ise bu zararını talep etme hakkının bulunduğu kabul edilir ise husumetin ancak ve ancak … A.Ş.’ne yöneltilmesi gerektiğini, bu nedenle davanın … A.Ş.’ne ihbarını, yine dava konusu işlemlerde, işlem alıcısı olan 3. Kişiler zengileşmiş olmakla husumetin bu kişilere de yöneltilmesi gerektiğini, davacı tarafından konuyla ilgili savcılık nezdinde suç duyurusunda bulunulduğunu bu kapsamda dava konusu olaya ilişkin bir ceza soruşturması da bulunduğundan dava konusu olayın niteliği gereği öncelikle ceza soruşturma ve kovuşturmasının sonucunun beklenilmesini beyanla, öncelikle davanın esasa girilmeden görevsizlik kararı verilmesine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde, müvekkili bankaya husumet yöneltilebilmesi mümkün olmadığından, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, mahkemenin yine aksi kanaatte olması durumunda bekletici mesele taleplerinin kabulüne, yapılacak yargılama neticesinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacının nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden dosya arasına alınmış, davacı hakkında esnaf-tacir araştırması yapılmış ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2022/101490 soruşturma sayılı UYAP üzerinden dosya arasına alınarak incelenmiştir.
… Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün… tarih ve … sayılı cevabi yazısında; …’nin gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunamadığının bildirildiği tespit edilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 14/09/2022 tarih ve …sayılı cevabi yazısında; …’nin … Vergi Dairesinin Potansiyel mükellefi olduğu, başka bir mükellefiyet kayıtlarının bulunmadığının bildirildiği tespit edilmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve incelenmesinde; müştekinin … olduğu ve 03/06/2022 tarihinde şikayet dilekçesi ve eklerini sunarak işbu davaya konu üç adet kredi işlemine ilişkin şikayetçi olduğu, aynı tarihte de ifadesinin Cumhuriyet Savcısı tarafından alındığı, işbu dosya içerisinde üç adet krediye ilişkin ödeme planlarının da yer aldığı ve hesap hareketlerinin de sunulduğu, hesap hareketleri incelendiğinde 02/06/2022 tarihinde Bireysel Amaçlı Krd. Kull. (Kull. Tutar) Hesap: … ve 30.000,00-TL işlem tutarlı, yine aynı tarihte Bireysel Amaçlı Krd. Kull. (Kull. Tutar) Hesap: … ve 15.000,00-TL işlem tutarlı ve son olarak Bireysel Amaçlı Krd. Kull. (Kull. Tutar) Hesap: …ve 40.000,00-TL işlem tutarlı kredi işlemlerinin olduğu ve soruşturmanın halen derdest olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Davacı, davalı banka nezdinde bulunan hesabından yine kendisinin … bulunan hesabına bilgisi ve rızası dışında para havalesinin yapıldığını ve üç adet kredi çekildiğini iddia etmiştir.
28.05.2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesinde “tüketici”, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesinde ise “tüketici işlemi”, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade edilmiştir.
Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, davacı ile davalı banka arasında akdedilen bankacılık hizmet sözleşmesi gereğince davacının davalı banka nezdinde mevduat hesabının bulunduğu ihtilafsız olup, sahte olarak oluşturulan eft talimatı uyarınca hesabından yine kendisinin …’ta bulunan hesabına rızası ve bilgisi dışında para gönderildiği ve üç adet kredi çekildiğinden dolayı zarara uğranıldığı iddia edilmiş olup, davanın 28.05.2014 tarihinden sonra açılmış bulunmasına ve davanın bankacılık işleminden doğan zararın tahsiline yönelik olduğu nazara alınarak Mahkememizce, Mahkememizin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. (Bknz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43.Hukuk Dairesinin 11/11/2021 tarih, 2021/1653 Esas ve 2021/1337 Karar sayılı ilamı)
Göreve ilişkin usul kuralları HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olmakla resen dikkate alınırlar. İzah edilen nedenlerle, davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2.maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde karar verildi.08/11/2022

Katip
¸

Hakim
¸