Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/590 E. 2022/601 K. 02.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/590 Esas
KARAR NO : 2022/601

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 02/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkiline ait… Limited Şirketi unvanlı…Ticaret Sicil Müdürlüğünün…sicil numaralı ticari işletmeyi 23.11.2016 Tarihinde kurduğunu, ancak yaşamış olduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle şirketle ilgilenemediğini ve şirketin re’sen terk edildiğini, şirketin uzun zamandır fiili olarak herhangi bir işlem yapmadığını, fiili hakimiyetini kaybettiğini, şirketin bulunduğu adreste haciz nedeniyle tahliye edildiğini, şirketi resmi şekilde tasfiye etmek isteyen müvekkilinin 23/08/2022 tarihinde işlemlere başlamış ise de şirketin karar defterini bulamadığını, şirketin karar defterinin kaybedildiğini, iş yeri tahliyesi sırasında evrakların kaybolduğunun düşünüldüğünü, muhasebecinin, ev ve karar defterinin konulabileceği her yere bakmış ise de defterin bulunamadığını, bunun üzerine müvekkilinin 25/08/2022 tarihinde … İlçe Emniyet Müdürlüğü …Polis Merkezi Amirliğine giderek kayıp eşya tutanağını tutturduğunu, akabinde 27/08/2022 tarihinde…Gazetesi’ne zayi ilanı verdiğini, şirketin resmi şekilde tasfiye edilmesi için karar defterinin olmasının mecburi olduğunu, ancak karar defterinin kaybolması neticesinde Mahkememizden şirketin karar defterinin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesini talep etme zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin yaşadığı psikolojik ve fizyolojik hastalıklar nedeniyle çalışamadığını, diyabet hastası, depresyon hastası ve uyku apnesi mevcut olduğundan %53 engelli raporu olduğunu, kendisinin ekonomik olarak kötü durumda olduğunu, üzerine kayıtlı taşınır veya taşınmaz mülkü olmadığını, adli yardım talebinde bulunulduğunu, 29/08/2022 tarihli fakirlik belgesiyle de bu durumu tescillediğini, fiili olarak olmayan bir şirkette (re’sen terkin) müvekkilinin bağkur priminin işlemeye devam ettiğini ve müvekkilinin borçlu gözüktüğünü beyanla müvekkiline ait şirketin karar defterinin zayi olduğuna dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE /
Dava, 6102 sayılı TTK’nın 82/7.maddesine dayalı olarak açılmış zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 82/7.maddesinde; bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, bu davanın hasımsız açılacağı ve mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebileceği hüküm altına alınmıştır. TTK’nın 82/7.maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması başka bir deyişle ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur.
6102 sayılı TTK’nın 82/7.maddesinde öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü süre olup ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren işlemeye başlar ve ticari işletmenin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.
Davacı şirketin… kaydı çıkartılarak dosya arasına alınmış ve incelenmesinde; davacı şirketin yerleşim yeri itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit edilmiştir.
Tüm deliller birlikte değerlendiriliğinde; eldeki davanın zayi belgesi verilmesi talebini içerdiği, davacısının … olduğu, dava dilekçesinin ekinde …’ın 05/04/2007 tarihinde kendi adına vermiş olduğu vekaletnamenin yer aldığı, davanın, davacının yetkilisi olduğu şirket tüzel kişiliği adına açılması gerekirken doğrudan şirket yetkilisi tarafından açılmış olduğu, başka bir deyişle şirket tüzel kişiliği adına açılan bir davanın bulunmadığı, …’ın usulüne uygun şekilde kendi adına verdiği vekaletname ile temsilcisi olduğu şirketin ticari defter ve belgelere ilişkin zayi davası açmakla somut olay açısından aktif dava ehliyeti olmadığı anlaşıldığından, davanın davacının aktif dava ehliyeti (davacı sıfatı) bulunmadığından reddine karar verilmiştir.(Bknz. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin 10/01/2018 tarih, 2017/806 Esas ve 2018/25 Karar ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 21/11/2019 tarih, 2018/1466 Esas ve 2019/1486 Karar sayılı ilamları)
Aktif husumet ehliyeti 6100 sayılı HMK’nın 114.maddesinin (d) bendi gereğince dava şartı niteliğinde olup, aynı Yasa’nın 115.maddesi uyarınca da davanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. Bu durumda Mahkememizce davanın, davacının aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın, davacının aktif dava ehliyeti (davacı sıfatı) bulunmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 80,70-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,

Dair, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 02/09/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸