Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/577 E. 2023/181 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/577
KARAR NO : 2023/181

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/08/2022
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2015 tarihinde sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile …’dan … istikametine doğru seyir ederken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazada yolcu konumunda bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını, meydana gelen kaza neticesinde … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası ile iş göremezlik talepli dava açıldığını, dava sonucunda teminat limiti olan 290.000,00 TL’nin müvekkili …’a ödenmesi yönünde karar verildiğini, bakıcı gideri tazminatının işbu davanın konusu yapılmadığını, sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin sürekli iş göremezlik poliçe teminatı üzerinden yapıldığını ancak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı gereği, ZMMS Genel Şartları’nın A.5-c maddesine göre bakıcı giderlerinin sürekli sakatlık teminatı kapsamında kabul edilmesinin mümkün olmadığı, sürekli bakıcı gideri zararının, AYM iptal kararı da dikkate alınarak önceki yerleşik uygulamaları gereği, tedavi giderleri teminatında yer aldığı hususları hep birlikte ele alınarak BAM ve Yargıtay kararlarınca bakıcı giderinin tedavi gideri teminatı kapsamında olduğunun netleştiğini, bu sebeple müvekkili açısından ikinci poliçe limitinin gündeme geldiğini, kaza tarihinde asli kusurlu olan aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu iddia ve beyan ederek davanın kabulüne, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan müvekkili için, HMK’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre, harca esas olmak üzere şimdilik 100,00 TL sürekli bakıcı gideri tazminatının hesaplanarak, kaza tarihindeki poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, başvuruya konu kazanın 29/11/2015 tarihinde meydana geldiğini, davaya konu taleplerin zaman aşımına uğradığını, bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, davacı tarafın dava konusu aynı kazaya ve aynı talebe ilişkin olarak … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında dava açtığını, dosyanın karara çıktığını, dava ve istinaf süreci sonrasında ödeme yapıldığını, bu ödeme ile tüm poliçe limitinin tükendiğini, huzurdaki dava öncesinde müvekkili şirkete başvuru gerçekleştirilmediğini, dava şartının sağlanmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bakım giderinin, hasta veya yaralının tedavisi süresince ona sağlanan destek hizmetinin karşılığı olduğunu, 6111 sayılı kanun ile davacı tarafın taleplerinin tedavi gideri kapsamından sayılacağından SGK tarafından karşılanması gerektiğini, bakıcı giderine ilişkin ek teminat bulunmadığını, davacının sürekli sakatlığının/bakıcı ihtiyacının ATK’dan alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, zarar hesabı için aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, kusur durumunun tespit edilmesi gerektiğini, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarından indirim yapılması gerektiğini, tazminat belirlenirken, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davacının olay tarihinden itibaren avans faizi istemesinin yasaya aykırı olduğunu iddia ve beyan ederek öncelikle davanın zaman aşımına uğramış olması nedeniyle reddine, her durumda dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tarafların bildirdiği belgeler, davacının nüfus kayıt örneği, … plakalı aracın trafik kaydı, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …Soruşturma sayılı dosyası, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyası, tedavi evrakları, … Sosyal Güvemlik İl Müdürlüğü’nün 29/08/2022 tarihli müzekkere cevabı delil olarak değerlendirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesi gereğince maddi tazminat istemine ilişkindir.
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas … karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının iş bu dava davacısı …, davalısının ise iş bu dava davalısı … Sigorta A.Ş. olduğu sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat davasında yapılan yargılama neticesinde 13/06/2018 tarihinde davanın kabulüne dair karar verildiği, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi ve temyiz kanun yoluna başvurulmaması nedeniyle dosyanın 21/12/2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlıkların davacının davalı sigorta şirketinden sürekli bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat talep edip edemeyeceği, talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davalı süresi içerisinde verdiği cevap dilekçesinde zamanaşımı def’isinde bulunmuştur. … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas …karar sayılı dosyasında iş bu dava konusu 29/12/2015 tarihli trafik kazası nedeniyle sürekli işe göremezliğe ilişkin maddi tazminat talebinde bulunulmuş, iş bu davada ise bakıcı giderine ilişkin maddi tazminat talep edilmiş olması nedeniyle iş bu davalardaki talepler aynı olmadığından … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas …karar sayılı dosyasında verilen hüküm iş dava yönünden HMK’nın 114/1-i uyarınca kesin hüküm oluşturmaz. … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas …karar sayılı dosyasından aldırılan ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 26/07/2017 tarihli 15754 karar nolu raporunda açıkça davacı …’ın dava konusu trafik kazası nedeniyle başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olduğu bildirilmiş ve aynı dosyada aldırılan 15/11/2017 tarihli aktüerya bilirkişisinin raporunda davacının 894.278,88 TL bakıcı gideri zararı tespit edilmiştir. Davacının iş bu davadaki süreki bakıcı gideri talebi yönünden gelişen durumda söz konusu değildir. Davacının sürekli bakıcı giderine ilişkin zararı en geç aktüerya bilirkişi rapor tarihinde öğreneceği kanaati ile KTK’nın 109/1. maddesindeki 2 yıllık zamanaşımı süresi 15/11/2017 tarihten itibaren başlayacağı dikkate alındığında zamanaşımı süresi 15/11/2019 tarihinde dolmuştur. Bu durumda KTK’nın 109/2. maddesindeki ceza davasındaki zamanaşımı süresi ise uygulanabilir durumda değildir. Davanın 19/08/2022 tarihinde açılmış olması dikkate alındığında dava şartı arabuluculuk ve 7226 Sayılı Kanun ile duran süreler dahi dikkate alınsa bile zamanaşımı süresinin dolduğu kanaatine varılmıştır. Davacı vekilinin dava dilekçesinde bahsettiği AYM iptal kararınında zamanaşımı süresinin işlemesine bir etkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, davacı taraftan peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 99,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan delil avansı ve yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına,
6-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider/delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kanuni süre içinde HMK’nun 341/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır