Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/560 E. 2023/321 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/560 Esas
KARAR NO : 2023/321

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 11/08/2022
KARAR TARİHİ : 03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; Davacı ile davalı arasında sözleşmeler imzalandığını, bu sözleşmede Özer Hıdımoğlu’nin borçlu olarak imzasının alındığını, davacı tarafından davalı tarafa bu sözleşmelere istinaden ticari ve tüketici kredileri kullandırıldığını, davalı tarafın davacı tarafa kullanmış olduğu krediler nedeniyle borçlarının bulunduğunu ve fakat davalı tarafın kredi borçlarını vadesinde ödemediğini, bunun üzerine davalı tarafa borcun ödenmesi hususunda
ihtarname gönderildiğini, bu ihtarnamede belirtilen güne kadar borcun ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın süresi içinde icra takibine itiraz etmesi dolayısı ile icra müdürlüğünün icrayı durdurma kararı aldığını, itirazın iptali ve takibin devamı amacı ile dava açılmadan önce gereği zorunlu olan arabuluculuk şartının sağlanması amacı ile yapılan başvurunun olumsuz sonuçlanarak mutabakata varılamadığını, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın dayanaksız olduğunu, takibin devam edilmesi amacı ile huzurdaki davanın süresi içinde açıldığını beyan ederek açıklanan nedenler ile davaya konu icra dairesinin başlatmış olduğu icra takibine itirazın iptaline, takibin devamını, davalının icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderlerini ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep edilmiştir.
SAVUNMA /
Davalı taraftan herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır. Davalı tarafın 6100 S. HMK m. 128 kapsamında süresinde cevap vermemenin sonucu olarak iddia olunan vakıaları tamamen inkar etmiş sayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE /
İ.İ.K.’nın 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
… 1.İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takip dosyası celp edilmişmiştir.
08/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda “gerçek kişi tacir şirket kredi kartı üyelik sözleşmesinin ticari kredi kartlarına ilişkin hükümler içermesi ve fakat davalı tarafından imzalanmamış olması, kredi kartı ekstrelerinde kartın ticari amaçla kullanıldığına ilişkin bir emare yer almaması, taksitli kredi sözleşmelerinin ilk sayfasında tüketici kredisi yazması ve devamı sözleşme hükümlerinin tüketici kredilerine ilişkin hükümler içermesi, kredili mevduat hesabının detayında davalının düzenli olarak maaş ödemesi alması dolayısıyla dava dosyasında yer alan tüm kredileri gerçek kişi tüketici sıfatıyla kullandığı görüş ve kanaatini” bildirilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalı tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir.
Dava tarihinden önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesinde “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir.Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) nolu bendinde, “Tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’ nun 73/1. maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; somut uyuşmazlıkta, davalının dava dosyasında yer alan tüm kredileri gerçek kişi tüketici sıfatıyla kullandığı, davaya konu kredilerden kaynaklı alacağa ilişkin talepler bakımından davalının tüketici konumunda olduğu ve tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği anlaşıldığından Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin dava şartı yokluğundan usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 mad. uyarınca davanın usulden REDDİNE,
HMK.nun 20. mad. uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin usulen başvurusu halinde dava dosyasının görevli ve yetkili İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin, görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden, karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, davacı vekilinin huzurunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.03/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır