Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/548 E. 2023/375 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/526 Esas
KARAR NO : 2023/361

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM /
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkilinin … ili, …. ilçesi, … Caddesinde faaliyet gösteren ….Otelinin çatı katına … ve … baz istasyonlarının kurulumu hususunda taraflar ile anlaştığını, müvekkili firmanın 25/01/2012 tarihinden evvel doğrudan … A.Ş.’den elektrik alımı yapmakta iken bu tarihten itibaren diğer davalı … Toptan Satış A.Ş’den elektrik alımı yaptığını, ancak .. A.Ş.’nin de elektriği …A.Ş’den tedarik ettiğini, yapılan sözleşmelere istinaden baz istasyonlarının kurulduğunu ve kurulan bu baz istasyonlarının her biri için GSM firmalarının davalılar ile abonelik sözleşmesi yaptığını, müvekkili firmanın 24/03/2006 tarihinde …(…) ile GSM baz istasyonu kurulum alanı kiralaması yaptığını ve halen bu sözleşmenin devam ettiğini, yine müvekkili firmanın 30/07/2010 tarihinde …A.Ş. ile GSM baz istasyonu kurulum alanı kiralaması yaptığını ve halen bu sözleşmenin devam ettiğini, … ve …’in baz istasyonları için kendi sayaçlarını kurdurduğunu ve elektrik aboneliği aldığını, …’nun abonelik numarasının …, …’in abonelik numarasının ise … olduğunu, her nasılsa uzun süredir davalı firmanın … ve …’e fatura ettiği baz istasyonlarının kullanımı için gereken elektriğin bedelini mükerrer olarak müvekkiline de yansıttığını, yani … ve …’in elektrik kullanımını adı geçen firmalardan aylık tahsil ederken, aynı zamanda müvekkilinin sayacına da yansıttığını ve tekrarla tahsil ettiğini, bu hususu fark eden müvekkili firma yetkilisinin 06/02/2015 tarihinde haricen bilirkişi tespiti yaptırdığını, Elektrik Mühendisi …’ın durumu tutanağa bağladığını, bu husus hakkında davalı …’a 09/04/2015 tarihinde yazılı olarak başvurulduğunu, yazıda mükerrer okumaya ait tespit yapılması, belirlenen fazla ödemelerin iadesinin talep edildiğini, 09/04/2015 tarihli yazılı başvuruya istinaden verilen 13/02/2015 tarihli cevabi yazının düzenlendiği, devamında ise 19/04/2015 tarihinde adı geçen otele gelen … teknik elemanı …’in düzenlediği tutanak ve son olarak da davalı … önceki yazışmaları ilgi tutan 19/03/2015 tarihli yazısında ”mükerrer olarak tahsil edilen elektrik ücretinin 1 yıl için 47.310 kWh karşılığı olduğu tedarikçinin iade faturasını kesmesi halinde iade yapılacağını, baz istasyonlarının abone olduğu tarihten mükerrerliğin tespit edildiği tarihe kadar ki tüketimlerinin … nolu abone için 98.573,309 kWh, … nolu abone için 217.146,432 kWh olduğu”nun bildirildiğini, sonuç olarak toplamda davalı …’ın kabulü ile de sabit toplam 315.719,741 kWh elektrik karşılığı bedelin müvekkili firmadan haksız ve hukuksuz olarak tahsil edildiğinin belirlendiğini, bu bedelin karşılığının kurumdan tespitinin yapılarak tüm fer’ileri ile birlikte tazmini için işbu davayı açmak zaruretinin hasıl olduğunu beyanla fazlaya ve hataya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı firmalarca müvekkilinden tahsil edilen mükerrer ödemeden şimdilik 10.000,00-TL’nin tazminini, bu bedele tahsil tarihlerinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek ticari mevduat faizinin uygulanmasını, tüm yargılama harç ve giderlerinin ve avukatlık ücreti vekaletinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
SAVUNMA /
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde ve özetle; dava dilekçesi HMK’nın 119.maddesine uygun düzenlenmemiş olup izaha muhtaç olduğunu, zira HMK’nın 119.maddesi uyarınca, dava dilekçesinde açık bir şekilde talep sonucunun belirtilmesi gerektiğini, davacı tarafın hangi davalıdan hangi dönem için ne miktarda talepte bulunduğunu açıkça ortaya koyması gerektiğini, müvekkili ile diğer davalı arasında ihtiyari dava arkadaşlığı mevcut olup davalarının birbirinden bağımsız olduğunu, bu nedenle müvekkili ile davacı arasında yapılan yetki sözleşmesi uyarınca, müvekkili açısından davanın tefrikiyle dosyanın yetkili Nöbetçi İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, elektrik sayaçlarının okunması, denetlenmesi, tüketim miktarının tespiti vb. yükümlülükler dağıtım şirketlerine ait olduğundan, müvekkilinin abonelerine düzenlediği faturalarda yasa gereği dağıtım şirketinin bildirdiği tüketim miktarını esas almak zorunda olduğunu, bu durumun davacı ile yapılan sözlemede de hükme bağlanmış olup davacının bilgisi dahilinde olduğunu, dolayısıyla, davacının öne sürdüğü iddiaların müvekkilinin yükümlülüğünde olmayan işlerle ilgili olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, elektrik sayaçlarının okunması, bunların kayıt altına alınması, bu kayıtların tedarikçilere (müvekkiline) aktarılması, denetlenmesi ve kontrolünün dağıtım şirketlerinin yükümlülüğünde olduğunun görüleceğini, hal böyleyken müvekkili şirketin, müşterisine elektrik tedarik edecek ve müşterinin tükettiği miktarı görevli dağıtım şirketi olan diğer davalı ölçüp müvekkiline ile paylaşacağını, müvekkilinin bu ölçümü esas olup fatura düzenleyeceğini, sayaçların okunmasına ve denetlenmesine ilişkin işlemlerin muhatabının dağıtım şirketi olduğu, davacı ile yapılan sözleşmenin 9.7.maddesinde de bu hususun yazıldığını, dolayısıyla, huzurdaki davada öne sürülen sayacın arızalı olduğu, yanlış okunduğu veya tüketim miktarının tespitinin hatalı olduğu iddialarının muhatabının müvekkili olmayıp diğer davalı olan dağıtım şirketi olduğunu, davacının dağıtım şirketine yaptığı başvuruları müvekkili şirkete de bildirmesi gerektiğini ancak davacının bu bildirimi yapmadığını, bu halde müvekkilinin dağıtım şirketinin bildirdiği tüketim miktarını esas almak durumunda olduğunu, bu hususun dava dilekçesinde de açıkça belirtildiğini, bu nedenlerle müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığını, davanın husumet eksikliğinden reddi gerektiğini, davacının talepleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olup sebepsiz zenginleşme zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacının dava konusu faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğinden fatura içeriklerini kabul etmiş sayılacağını, faturalara itiraz etmediğini, fazla ödeme yaptığını öğrendikten sonra dahi itirazda bulunmadığını, bu nedenle faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacak olup öne sürdüğü iddiaların reddi gerektiğini, dava dilekçesi ekleri taraflarına tebliğ olmadığı gibi dava dilekçesinde bahsi geçen delil tespitinin müvekkili yokluğunda yapıldığında hükme esas alınamayacağını beyanla müvekkili ile diğer davalı arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan ve davacı ile yapılan yetki sözleşmesi gereğince İstanbul Mahkemeleri huzurdaki uyuşmazlığın çözümünde kesin yetkili olduğundan, müvekkili yönünden dosyanın tefrikiyle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın talep halinde İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davacının öne sürdüğü iddialar dağıtım şirketlerinin yükümlülüğünde bulunan işlerle ilgili olduğundan huzurdaki dava müvekkiline yöneltilemeyeceğinden müvekkili yönünden davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle reddine, davacının tüketim miktarının tespitinde herhangi bir hata bulunmamakla birlikte müvekkili dağıtım şirketinin bildirdiği tüketim miktarlarıyla bağlı olduğundan ve müvekkilinin sayaçlara müdahale etme yetkisi bulunmadığından davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR /
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, davacı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş, … 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası UYAP üzerinden dosyamız arasına alınmış ve dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
… 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve dosyanın incelenmesinde; 23/02/2016 tarihli ön inceleme duruşmasının (4) numaralı ara kararı ile ”Davalı … yönünden dosyanın tefriki ile dosyanın ayrı bir esasa kaydına” karar verildiği ve işbu doğrultuda dosyanın … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı sırasına kaydedildiği, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 02/03/2016 tarih, … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile de; ”1-Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, 2-Dosyanın karar kesinleştiğinde süresinde istek halinde yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,…” karar verildiği, işbu kararın 15/07/2020 tarihinde ”Tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine” kesinleştiği, talep dilekçesi doğrultusunda dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi sonucunda dosyanın Mahkememize tevzi edildiği ve Mahkememizin 2020/526 Esas sayılı sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
… 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası celp edilmiş ve dosyanın incelenmesinde; davacısının …Ltd. Şti, davalının … A.Ş., davanın ”Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)”, dava tarihinin 09/04/2015 olduğu ve Mahkemenin 10/07/2018 tarih ve 2018/217 Karar sayılı ilamı ile; ”Davanın KABULÜNE, 55.398,51 TL’nin tahsil tarihlerinden itibaren mevduatta uygulanan en yüksek ticari mevduat faizinin uygulanmak sureti ile davalı … A.Ş’den alınmasına, davacı tarafa verilmesine,…” karar verildiği, işbu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24.Hukuk Dairesinin 11/02/2020 tarih, 2018/1906 Esas ve 2020/163 Karar sayılı ilamı ile; ” A)-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,
1-Davanın KABULÜNE, 55.398,51 TL’nin davalının temerrüde düştüğü 09/02/2015 tarihinden itibaren mevduatta uygulanan en yüksek ticari mevduat faizinin uygulanmak sureti ile davalı … A.Ş’den alınmasına, davacı tarafa verilmesine,
….KESİN olmak üzere 11/02/2020 tarihinde karar verildi” karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 22/04/2021 tarihli duruşmasının (7) numaralı ara kararı ile; ”Davacı vekiline; … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının BAM kararıyla kesinleştiği anlaşıldığından davaya konu olay nedeniyle 2015/186 Esas sayılı dosyada davalı şirket olan … A.Ş’den taraflarına herhangi bir ödeme yapılııp yapılmadığı, yapılmış ise ne kadarlık ödeme yapıldığı hususunda Mahkememize beyanda bulunması kendisine 1 aylık süre verilmesine,” karar verildiği ve davacı vekilinin 28/05/2021 tarihli dilekçesi ile; adı geçen dosyanın kesinleşmesi üzerine taraflarına ödeme yapıldığını, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamlı icra takibiyle Ankara BAM 24.Hukuk Dairesi Mahkemesinin 2018/1906 Esas, 2020/163 Karar sayılı, 11/02/2020 tarihli ilamının icrasına geçildiğini, borçlu … A.Ş’den 55.398,51-TL asıl alacak ve fer’ileri ve mahkeme ve icra vekalet ücretleri harç ve masrafları toplamı 119.691,32-TL tahsil edildiğini belirtmiştir.
Mahkememizin 15/09/2022 tarihli duruşmasının (1) numaralı ara kararı ile; ”…Davacının iddiası, davalının savunması, … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası, tüm dosya kapsamı ile ön inceleme duruşmasında tespit edilen uyuşmazlıkların halli için rapor düzenlenmesi amacıyla dosya üzerinde günsüz olarak Mahkememizce re’sen seçilecek Elektrik Mühendisi bilirkişisi vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına” dair karar verilmiş ve bu doğrultuda Elektrik-Elektronik Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından tanzim edilen 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
-Davacı taraf ile davalı … Şirketi arasında 25.01.2012 tarihinde Ulusal EPDK birim fiyatlarına % 29,5 indirimli perakende elektrik satışı için sözleşme imzalandığı,
-Şekil-1’e göre … ve … İstasyonlarının bütün tüketimleri aynı zamanda … sayacının üzerinden de geçtiği, dolaysıyla … ve … baz istasyonlarına tahakkuk edilen fatura miktarı kadarlık bir kısım aynı zamanda … sayacından geçtiğinden dolayı burada bir daha tahakkuk edilip faturalandırıldığı,
-Her ne kadar dava dışı … ve … şirketlerine ait baz istasyonlarının kiralama sözleşmeleri sırasıyla 2006 ve 2010 tarihlerinde imzalanmış ise de …’ın … tarih ve … sayılı yazısında davacı şirketin … ile abonelik başlangıç tarihi 15.07.2011 tarihi olarak belirtildiği, ancak gerek 15.07.2011’deki endeks değerinin ilerlemiş olması gerekse davacı şirket ile … Şirketleri arasındaki kira sözleşmelerinin 2006 ve 2010 tarihli başlamış olması davacının elektrik aboneliği başlangıcının …’ın belirttiği 15.07.2011 tarihinden çok öncesi olduğunun bir göstergesi ve kanıtı olduğu, dolayısıyla … ile yapılan abonelik tarihi hangi tarih olursa olsun hatalı tüketimlerin oluşması Telekomünikasyon şirketlerinin enerji tüketmeye başlamaları ile birlikte eş zamanlı gerçekleştiği, dolayısıyla hesaplamalar 25.01.2012 öncesi (…) ve sonrası (…) olarak başlatılarak yapıldığı,
-Elektrik Piyasası Kanunu’nun 9. Maddesinin 1. Fıkrası “… Dağıtım şirketi, lisansında belirlenen bölgede sayaçların okunması, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin yerine getirilmesinden sorumludur.” ile 7. fıkrasında “Dağıtım sistemi kullanıcılarının elektrik enerjisi ölçümlerine ilişkin tesis edilen sayaçların mülkiyeti dağıtım şirketine aittir. ” hükmü altına alındığı, yani sayaçların ve ölçü devresinin mülkiyeti Elektrik Dağıtım Şirketinde (…) olduğundan ölçü devresindeki bağlantıların doğru yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise mühürlenmesi sorumluluğu …’ta olduğundan bu olayın oluşmasında 1.Dereceden sorumlu ve kusurlu olduğu,
-Tüketim ekstrelerine göre dava konusunun tüketim endeks değerleri aşağıdaki tablodaki gibi kıyas yöntemiyle %99.9 doğruluk oranıyla tespit edildiği, …’ın 60.996,82 kWh’lık tüketime karşılık gelen ilgili dönemdeki birim fiyatlarla hesaplanmış 19.461,17 TL tutarının davacı tarafa tahsilatı yapılmamış ise 25.01.2012 tarihi itibari ile faizi ile birlikte geri ödemesi gerektiği, … ise 140.822,90 kWh’lık tüketime karşılık gelen; ilgili dönemdeki birim fiyatlarla hesaplanmış 39.621,32 TL tutarının Davacı tarafa tahsilatı yapılmamış ise 19.04.2015 tarihi itibari ile faizi ile birlikte geri ödemesi gerektiğinin değerlendirildiği,
-Önceki bilirkişilerin sözleşmedeki indirim oranlarını faturaya yansıtmadığı, tüketim miktarlanın ve fatura bedellerinin hangi parametreler baz alınarak hesaplandığı, rapor denetime elverişli olmadığından bu raporlara ilişkin değerlendirmelerin yapılamadığı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun ve bilimsel verilere dayalı görüldüğünden Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, mükerrer olarak ödendiği iddia olunan 55.398,51 TL fatura bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
HMK’nun 137,maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; davacı ile davalı şirket ve dava dışı … A.Ş arasında yapılan sözleşmeler kapsamında davacının baz istasyonu kurulum alanı kiralaması yaptığı başka bir deyişle kiracısı olan GSM şirketlerine (… ve …) ait elektrik tüketim bedellerinin hem GSM hem de davacıya ait sayaçtan geçirilmesi nedeni ile davacıdan mükerrer tahsilat yapılıp yapılmadığı, mükerrer tahsilat yapılmış ise davacının davalıdan alacağının varlığı ve miktarı ile davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiştir.
Medeni Yasa’nın 6. maddesine göre “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” Medeni Yasa’nın bu hükmü 6100 sayılı Hukuk Yargılama Yasası’nın 190. maddesi 1. fıkrasında bir başka biçimde yinelenmiş olup; ” İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” denilmiştir. Bu bağlamda kural olarak davanın taraflarından her biri iddiasını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda; davacı tarafın, …Caddesinde kaim 4 Eylül isimli otelin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, kendisinin 24/03/2006 tarihinde …A.Ş. ve …A.Ş ile GSM baz istasyonu kurulum alanı kiralaması yaptığını ve halende sözleşmelerin devam ettiğini, kurulan baz istasyonları için kendi sayaçlarını kurdurarak elektrik aboneliği aldıklarını, ancak davalı firmanın mükerrer olarak elektrik bedelini davacıdan da tahsil ettiğini, bu durumu 06/02/2015 tarihinde haricen bilirkişiye tespit ettirdiğini, yapılan hatalı tahsilatı … çalışanlarına bildirildiğini, … çalışanlarının durum tespit ederek durumun düzeltildiğini bildirildiğini, toplamda davalı …’ın kabulü ile de sabit toplam 315.719,741 kwh elektrik karşılığı bedelin davalıdan haksız ve hukuksuz olarak tahsil edildiğini ileri sürerek şimdilik 10.000,00-TL’nin tazminini talep ettiği, davalı taraf ise, öncelikle davacı tarafın hangi davalıdan hangi dönem için ne miktarda talepte bulunduğunu açıkça ortaya koyması gerektiğini, elektrik sayaçlarının okunması, denetlenmesi, tüketim miktarının tespiti vb. yükümlülükler dağıtım şirketlerine ait olduğundan, kendilerinin abonelerine düzenlediği faturalarda yasa gereği dağıtım şirketinin bildirdiği tüketim miktarını esas almak zorunda olduğunu, bu durumun davacı ile yapılan sözlemede de hükme bağlanmış olup davacının bilgisi dahilinde olduğunu, dolayısıyla, davacının öne sürdüğü iddiaların kendilerinin yükümlülüğünde olmayan işlerle ilgili olduğunu, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, dolayısıyla, huzurdaki davada öne sürülen sayacın arızalı olduğu, yanlış okunduğu veya tüketim miktarının tespitinin hatalı olduğu iddialarının muhatabının kendileri olmayıp dava dışı dağıtım şirketi olduğunu, davacının dağıtım şirketine yaptığı başvuruları kendilerine de bildirmesi gerektiğini ancak davacının bu bildirimi yapmadığını, bu halde kendilerinin dağıtım şirketinin bildirdiği tüketim miktarını esas almak durumunda olduğunu, bu nedenlerle kendilerinin davanın açılmasına sebebiyet vermediği gibi pasif husumet ehliyetinin de bulunmadığını, davanın husumet eksikliğinden reddi gerektiğini, davacının talepleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine tabi olup sebepsiz zenginleşme zaman aşımı süresinin dolduğunu, davacının dava konusu faturalara süresi içerisinde itiraz etmediğinden fatura içeriklerini kabul etmiş sayılacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasındaki ihtilaf, yukarıda detaylı olarak belirtilmiş ve bu ihtilaflardan çözümlenmesi gereken ilk husus, davalının pasif husumetinin bulunup bulunmadığı hususudur. Eldeki davada, davacı tarafın fazla tahsilat yapıldığını ileri sürdüğü tahakkuklar davalı tarafça tahsil edilmiş, faturalar da davalı tarafça düzenlenmiştir. Bu nedenle davalı tarafın husumet itirazı Mahkememizce yerinde görülmemiştir. Taraflar arasındaki ihtilaflardan çözümlenmesi gereken ikinci husus ise, davacı ile davalı şirket ve dava dışı … A.Ş arasında yapılan sözleşmeler kapsamında davacının baz istasyonu kurulum alanı kiralaması yaptığı başka bir deyişle kiracısı olan GSM şirketlerine (… ve …) ait elektrik tüketim bedellerinin hem GSM hem de davacıya ait sayaçtan geçirilmesi nedeni ile davacıdan mükerrer tahsilat yapılıp yapılmadığı, mükerrer tahsilat yapılmış ise davacının davalıdan alacağının varlığı ve miktarı hususudur. Mahkememizce teknik anlamda yeterli ve denetime elverişli görülerek hükme esas alınan bilirkişi raporu ile … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası nazara alındığında, Mahkememizce sayaçların ve ölçü devresinin mülkiyeti Elektrik Dağıtım Şirketinde (…) olduğundan ölçü devresindeki bağlantıların doğru yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise mühürlenmesi sorumluluğu …’ta olduğundan bu olayın oluşmasında 1.Dereceden sorumlu ve kusurlu olduğu, bu kapsamda … aleyhine açılan … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin…Esas sayılı dosyasının yukarıda detaylı olarak belirtildiği üzere kesinleştiği ve davacı tarafça tahsilatın yapıldığı, bununla birlikte davacının işbu davaya konu olayla ilgili davalı …’ya başvurduğuna ilişkin bir delili dosyaya sunmadığı, dosyada da buna ilişkin bir bilgi yer almadığından ve davacının davalının mükerrer tahsilat yaptığını ve sorumlu olduğuna ilişkin üzerinde bulunan ispat külfetini yerine getiremediği başka bir deyişle davacının, davalının mükerrer tahsilat yaptığını ve tahsilat yaptığı bedelden sorumlu olduğunu/davaya konu olaydan da sorumlu olduğunu ispat edemediği kanaatine varıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 179,90-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 170,78-TL harçtan mahsubu ile bakiye 9,12-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri ve yatırılan delil avansı bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin huzurunda, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.18/05/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸