Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/523 E. 2023/419 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/523
KARAR NO : 2023/419

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/07/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … Marka otomobillerin tamiri üzerine uzmanlaşmış bir oto tamirhanesi işlettiği, davalı taraf kendisine ait araçların tamiratı ve bakımı için aracını müvekkili şirkete getirdiği, müvekkili şirketin tamirat ve bakım işlemlerini yaptığı, karşılığında faturasını düzenlediği, irsaliyeleri ile birlikte aracı davalıya teslim ettiği, davalı tarafından bir kısım ödemeler yapıldığı ancak bakiye alacak olarak 20.900,00 TL borçları kaldığı, alacağı tahsil etmek amaçlı … 8. İcra Müdürlüğü’ne …sayılı dosya ile ilamsız icra takibi yapıldığı ödeme emri borçluya tebliğ edildiği ve borçlu, borca itiraz ettiği davalının işbu itirazı haksız ve mesnetsiz olup takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğu, müvekkile ait ticari defter ve kayıtlar da incelendiğinde, davalıdan alacaklı olduğu hususu sabit olacağı işbu nedenle, borçlunun itirazının iptali için huzurdaki davayı açma zorunluluğu doğduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız ve dayanaksız itirazının iptaline ve takibin devamına, itiraz ile takip durmuş bulunduğundan ve takibe konu alacak likit ve muaccel olduğundan, davalı/borçlu aleyhine, borç miktarının %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait 2008 model … marka otomobil, davacı vekilinin de dilekçesinde belirttiği gibi davacı firmaya servise verildiği ve 15/11/2017 tarihinde…Sitesindeki firmadan teslim alınan araç aynı gün şirket adresi olan 4. Levent’e getirildiği, ancak araç servisten alındığının ertesi günü seyir halindeyken yanmaya başladığı, arcın motor kısmında başlayan yangın sonucunda araç kullanılamaz hale geldiği 19/11/2017 tarihli Yangın Raporunda 16/11/2017 tarihinde meydana gelen olayda hareket halindeki aracın motor bölümünün elektrik aksamında oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturması ile yangın olayının başladığı kanaatine varıldığı, ilgili Yangın Raporunu dilekçe ekinde Mahkemeye sunulduğunu, aracı servisten teslim alan ve araç yandığı sırada aracı kullanan Sn. …’ın da dinlenmesini talep ettiği, müvekkili şirkete ait …plakalı araç üzerinde ekspertiz çalışmaları sonucu tespit olunan hasar miktarı ile hasarın neden ve niteliğine ilişkin bilgi, bulgu ve saptamalar ekli ekspertiz raporunda yer almakta olup aracın servisten çıktıktan sonra yanması ve kullanılamaz hale gelmesi karşısında davacının haksız ve hukuka aykırı şekilde servis bedelini talep etmesine itiraz ettiği, davacı verdiğin iddia ettiği hizmeti ispat etmelidir ki bu durumda dahi aracın ertesi gün yanması ve kullanılamaz hale gelmesi karşısında davacı, gereği gibi vermediği bir hizmetin ücretini haksız şekilde müvekkili şirketten talep edemediği, davacı firma müvekkili şirketin 20 yıldır çalıştığı otomobil servisi olup araç yandıktan sonra müvekkil şirketten herhangi bir ücret talebinde bulunmadığı, davacı olayın üzerinden uzunca bir süre geçtikten sonra haksız olarak icra takibi başlattığı, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada taraflarca bildirilen belgeler, ticari sicil kayıtları, fatura suretleri, ticari defter ve kayıtları ile bilirkişi kök ve ek raporları delil olarak değerlendirilmiştir.
Mahkememiz 28/02/2019 tarihli celse 9 nolu ara kararı gereğince, dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği ve bilirkişi SMMM …’in 11/07/2019 tarihli rapor da özetle; incelenen davacı ve davalı şirkete ait 2017 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2017 yılı ticari defterlerini TTK: hükümlerine göre usulüne uygun tutmasından dolayı davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı şirketin icra takip tarihi olan 07/06/2018 tarihi itibariyle davalı İnterfilm …Tic. A.Ş’den 20.900,01 TL alacağının bulunduğu, davalı şirketin icra takip tarihi olan 07/06/2018 tarihi itibariyle davacı …Şti’ye 20.900,02 TL borcunun bulunduğu, davalı İnterfilm …Tic. A.Ş’in icra takip tarihi itibariyle temerrüde düşürüldüğü, davacı yanın 20.900,01 TL asıl alacağı için icra takip tarihi olan 07/06/2018 tarihinden itibaren yıllık %9 oranında yasal faiz talep edebileceği, tarafların icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu teknik olarak değerlendirilmiştir.) incelenmiştir.
Mahkememiz 06/02/2020 tarihli ara kararı gereğince, dosyanın ek rapor düzenlenmesi için bilirkişiye tevdi edilmesine karar verildiği ve ayrıca Makine Müh. Bilirkişinin de heyete dahil edilmesine karar verildiği ve bilirkişiler Makine Yüksek Müh./Otomotiv/Trafik/İş Güvenliği Uzmanı …ve SMMM …k tarafından hazırlanan 08/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalının… plakalı aracının 16.11.2017 tarihinde çıkan yangından bir gün öncesinde onarımının davacı tarafından yapıldığı, aracın motorda rektifiye işleminin gerçekleştirildiği, bunun yangın çıkış sebebi olarak nitelendirmesine yönelik inceleme ve tespit olarak değerlendirilemeyeceği, 19.11.2017 tarihli yangın raporuna göre hareket halindeki aracın motor bölümünün elektrik aksamında oluşan kısa devre sonucu çıkan kıvılcımların kablo izolasyonunu tutuşturması ile yangın olayının başladığı genel ifadelerine yer verildiği, aracın tamiri- bakımı sonucu yangının vuku bulduğuna dair tespitin varlığına dosyadaki bilgi ve belgelerle kanaat getirilemeyeceği, 30.08.2020 tarihli yangın raporu içeriği gereğince motor kısmındaki elektrik kablolarındaki enerjinin herhangi bir nedenle (gevşek bağlantı- nötr faz teması vb) ısı enerjisine dönüşmesiyle yangın başlangıç olayının meydana gelebileceği, herhangi bir soket fişi ile fiş yuvasının gevşek teması sonucunda elektrik atlaması nedeniyle oluşan geçişlerden dolayı meydana gelen direnç sonucu sürekli ısınmaya bağlı, kablo, soket plastiklerinde yanmanın başlayabileceği, oluşan gevşek temas nedeniyle akım mertebesinde bir artış olmayacağından elektrik geçişlerinden dolayı sigortalar haberdar olmadığından sigortaların devreyi kesmediği teknik değerlendirmesinin yapıldığı, yine dosyada bulunan araç onarım faturası incelendiğinde motor rektifiye işleminin yangın ile ihtimal dahilinde ilişkilendirilmesi yapılması halinde tek etken olabilecek olan ve değiştirmesi yapılan buji ateşleme kablolarının gerektiği gibi sabitlenmemesi durumunda araç kısa süreli kullanılmış olması durumunda bu durumun da illiyeti keseceği ve olayla ilişkilendirmenin yapılamayacağı, çünkü böyle bir ihtimalde aracın hiç çalışamayacak veya sarsıntı yapacak veya motorda tekleme yapacak olduğu yani kısa süreli de olsa kullanılamayacak olduğu buna dair de tanık beyanı bulunduğu teknik olarak tespit edilmiş olmakla, aracın mevcut bilgi dahilinde söz konusu yangının çıkış sebebi olarak aracın onarımını yapan davacı servisin eksik ve/veya hatalı bir müdahalesinin bulunduğunu, kusurlu olduğunu net bir şekilde ifa edilmeyeceğini, SMMM yönünden yapılan incelemenin de kök rapor da belirtilen hususlarla aynı olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 01/08/2022 tarihli tensip tutanağı 2 nolu ara kararı gereğince, HMK’nun 266. maddesi gereği bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, HMK’nun 267. maddesi gereği bilirkişi heyetinin HMK’nun 268. maddesi uyarınca resen seçilecek üç kişilik teknik üniversitelerin otomotiv kürsüsü öğretim üyelerinden seçilecek uzman bilirkişi heyetinden oluşturulması ile HMK’nun 273. maddesi gereği mahkememizce toplanan tüm deliller ve tüm dosya kapsamı incelenmek suretiyle, istinaf kararında açıkça bildirildiği üzere davalıya ait aracın tamir gördüğü tarih, yapılan tamir ve bakım işlemleri ve buna ilişkin belgeler ile aracın yandığı tarih de dikkate alınarak davacı tarafça yapılan tamir ve bakım işlemi ile aracın yanması arasında illiyet bağı olup olmadığının tespitinin teknik açıklamalar ile izahıyla, illiyet bağı mevcutsa yapılan iş ve işlemlerin mevcut belgelerle karşılaştırılarak kadri marufunda olup olmadığının ve zarar miktarının tesbiti hakkında mahkememizin, tarafların ve BAM’ın denetimine açık biçimde somut uyuşmazlığın çözümüne yönelik karar vermeye elverişli açıklamalı rapor tanziminin istenilmesine, karar verildiği ve bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan 12/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı …Tic. A.Ş. Adına tescilli … plakalı plakalı otomobilin 16/11/2017 tarihinde yanarak kullanılmaz hale gelmesi ile davacı …Ltd. Şti tarafından gerçekleştirilen motor rektifiye tamir ve tamir ve bakım işleri arasında illiyet bağından bahsedilmesinin mümkün olmadığın, dava konusu … plakalı otomobilin ağır hasar aldığı, tamirinin ekonomik olmadığından tam zayi (pert-total) olarak değerlendirilmesi ve kaza tarihi itibariyle ikinci el piyasa değerinin 105.000,00 TL ve kalıntı (sovtaj) değerinin 31.500,00 TL olduğu ve yapılan piyasa araştırmasına göre kadri marufunda ve haddi layıkında olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz 16/02/2023 tarihli celsesi ara kararı gereğince, bilirkişi heyetinden davalı vekilinin itirazlarını değerlendirilmek üzere HMK’nın 281/2. Maddesi uyarınca ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 02/04/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda da dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, kısaca özetlenen durum ve heyetçe yapılan değerlendirmelerden hareketle; davalı yanın itirazları çerçevesinde yapılan incelemeye göre, kök raporda belirtilen tespit, görüş ve kanaatte herhangi bir değişiklik olmadığı sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesi kapsamındaki açık hesap ilişkisi nedeniyle başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 21/01/2021 tarih ve 2018/634 Esas 2021/63 karar sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 28/06/2022 tarih 2021/2231 Esas 2022/2010 Karar sayılı ilamıyla verilen karar kaldırılmakla dava mahkememizin iş bu esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
… 8. İcra Dairesi’nin … esas sayılı genel haciz yoluyla ilamsız takip dosyasının incelemesinde, alacaklının dosyamız davacısı …, borçlunun dosyamız davalısı … oldukları, alacak tutarının 20.900,01 TL cari hesap alacağı olduğu, 07/06/2018 tarihli takibin cari hesap alacağına dayandığı, ödeme emrinin 12/06/2018 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 13/06/2018 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği, 18/06/2018 tarihli karar tensip tutanağı ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK’nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların anlaşamadıkları hususların davacının icra takibindeki cari hesap nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, cari hesap ilişkisindeki faturalara konu eser sözleşmesi mahiyetindeki araç tamir hizmetinin davacı tarafça usulüne uygun ifa edilip edilmediği, takibe itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, tarafların İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca icra inkar ve kötü niyet tazminatı talep edip edemeyeceklerine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Taraf arasında TTK’nın 89. Maddesinde tanımlandığı şekilde yazılı bir cari hesap sözleşmesi yapılmamıştır. Taraflar arasında yazılı bir cari hesap sözleşmesi bulunmadığından aradaki ilişkinin açık hesap ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle de davacı taraf bu açık hesap ilişkisi nedeniyle alacağı talep edebilir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25/04/2018 tarihli, 2017/19-903 esa, 2018/974 karar, 28/03/2018 tarihli 2017/19-1634 esas, 2018/633 karar, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 30/10/2018 tarihli 2016/20574 esas, 2018/5306 karar, 18/04/2016 tarihli 2015/15462 esas, 2016/6686 karar sayılı ilamları da bu yöndedir. Takibe konu cari hesap ekstresinin kaynağı ise fatura alacağıdır. Fatura akdin kurulumuna değil, ifasına ilişkin belge olduğundan faturaya dayalı alacak talebinde bulunmak için öncelikle sözleşmesel ilişkinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle bu alacağın ispatı kural olarak davacıya aittir. Davacı tarafın bu ispat yükünü gerçekleştirmesi halinde davalı tarafta yapılan işlere karşılık gerekli bedelin ödendiğine dair ispat yükü altındadır.
Mahkememizce istinaf kararı öncesi aldırılan mali müşavir bilirkişi raporuna göre davacı ve davalı defterleri uyumlu olup davacı davalıdan 20.900,01 TL alacaklıdır. Mahkememizce istinaf kararı uyarınca İTÜ otomotiv kürsüsünden seçilen 3 kişilik öğretim üyesi bilirkişi heyetinden davalıya ait aracın tamir gördüğü tarih, yapılan tamir ve bakım işlemleri ve buna ilişkin belgeler ile aracın yandığı tarih de dikkate alınarak davacı tarafça yapılan tamir ve bakım işlemi ile aracın yanması arasında illiyet bağı olup olmadığının tesbiti için 12/12/2022 tarihli kök ve davalı itirazları nedeniyle 02/04/2023 tarihli ek rapor aldırılmıştır. Denetime açık, yeterli, teknik açıklama içeren bu raporlara itibar edilmiş ve davacı tarafından gerçekleştirilen motor tamir ve bakım işlemleri ile davalıya ait aracın yanması arasında illiyet bağından bahsedilemeyeceği kanaatine varılmıştır. Bu durumda HMK’nun 222. maddesi gereğince birbiri ile uyumlu taraf defterlerindeki kayıtlar dikkate alınarak davacının üzerinde bulunan ispat yükünü yerine getirdiği ve alacağın ispat edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenlerle de davanın kabulü ile, … 8. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına karar verilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde icra inkar tazminatı talep etmiş ise de icra inkar tazminatı talebinin İİK’nun 67/2. maddesi uyarınca istenilebilmesi için alacağın likit olması gerekmektedir. Taraf defterlerine kayıtlı alacağın likit olduğu ve önceki kararın bu yönden istinaf edilmemesi nedeniyle usuli kazanılmış hak oluştuğu kanaati ile İİK’nın 67/2. fıkrası gereğince itirazın iptaline karar verilen 20.900,01 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Davanın kabulüne karar verilmiş olması nedeniyle yasal koşullar oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah olunduğu üzere;
1-Davanın kabulü ile, … 8. İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasındaki davalının itirazının iptaline, takibin takip talebindeki koşullarla devamına,
2-İİK’nın 67/2. fıkrası gereğince itirazın iptaline karar verilen 20.900,01 TL’nin takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince alınması gereken 1.427,68 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 252,42 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, bakiye 1.175,26 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 252,42 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 4.200,00 TL bilirkişi ücreti 260,20 TL posta ve tebligat masrafları olmak üzere toplam 4.748,52 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kararın mahiyeti gereği üzerinde bırakılmasına,
7-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan delil avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
8-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK m. 341/1. fıkrası uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır